Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

OTİZM YAZI DİZİSİ

OTİZMDE TANI VE TEDAVİ

OTİZMDE TANI VE TEDAVİ

Otizmin kesin tanısı için kullanılan nesnel-objektif bir yöntem yoktur. Gözleme dayanarak ve aileden alınan bilgilere göre tanı konur. Bugün için herhangi bir biyolojik tetkik yöntemiyle otiznı tanısı konmaz. Otistik çocuğun davranışlarını sistematik olarak gözlemek ve aileye ayrıntılı sorular sorabilmek için bazı yöntemler geliştirilmiştir.


Sağlıklı ve standart bir değerlendirme için araştırmacılar bazı yöntemler geliştirmişlerdir. Bunlar nasıl soru sorulacağıma ve nasıl gözlem yapılıp, bunların nasıl kaydedileceğine ilişkindir. Bu tekniklerin başlıcalan şunlardır:

I) ADIS-R (Autism Diagrıostic Inleruieuh Revisedy): Otistik çocukların ailelerine sorulacak soruları içeren, yapılandrılmış bir görüşme yöntemidir.

2) ADOS (Autism Diagrıostic Observation Scale): Burada bazı deneysel durumlar yaratılır ve bu şekilde çocuğun bir şey işaret etmesi veya sorması gereği doğar. Otistik çocuklar bu deney düzeneklerinde işaret ederek başkalarının dikkatini çekmede başarısız olabilirler, ayrıca diğer çocuklar gibi herhangi bir talepte bulunmayabilirler.

3) CARS (Childhood. Aulisrn Rating Scale).

4) Wing Soru Çizelgesi.

5) BSE-R: Fransa'da kullanılan bir soru ve değerlendirme çizelgesidir.

6) CHAT (Checklist jor Aulisrn in Toddlers). (Baron Co- hen, 1992.)

7) Child Behavior Checklist.

8) Corırıers Pareni and Teacfıer Questionnaires.

9) Childrerı's Psychiatric Scale.

10) Aberrant Behavior Checklist .

11) Aulisrn Behavior Checklist (ABC).

12) Diagnostik Checklist Form E-2.

TANIDA YAŞANAN SORUNLAR
Otizmin erken tanısındaki başlıca sorunlarından biri, otizme özgü belirtilerin, ancak çocuğun ileri yaşlarında açığa çıkmasıdır. Örneğin, konuşmaya başlama yaşı (ilk anlamlı kelimeler) ortalama 1-1,5 yaş civarıdır; bazen normal çocuklarda 2,5-3 yaşına kadar gecikme olabilmektedir. Dolayısıyla, bir çocuğun konuşup konuşmayacağından emin olmak için, bir süre beklenmesi gerekir. Otizmin tanısı için kullanılan gözleme dayalı ölçüler, hep bir şeylerin yokluğuna ilişkindir, anormal bir şeylerin varlığına ilişkin değil. Yani, konuşmanın olmaması, sosyal ilişkinin olmaması gibi. Halbuki bu özellikler, çocuk bunları dışa vurmak istemediği için de söz konusu olabilir. Öte yandan, bazı tekrarlayıcı hareketlerin olması da tanı için yeterli değildir. Çok küçük bir çocuğun oyun etkinliğini ve iç dünyasını değerlendirmek çok zordur. Bu nedenle, kesin tanı için, bazen çocuğun yeterince büyümesi beklenir. Beyin filmi çektirerek veya kan tahlili yaparak çocuk doğar doğmaz veya anne karnındayken kesin bir biyolojik tanı olanağı henüz yoktur. Otizm, toplumsal kişilikte bozukluklar biçiminde ortaya çıktığı için, çoğunlukla çocuk 3 yaşında, yani kreşe-yuvaya başlama çağında, toplumsal ilişkileri güçlendiğinde belirlenebilir.

İkinci bir sorun, konuyla ilgili pek çok uzmanın fark ettiği gibi, normal bir çocuğun da gelişimi boyunca bazı otistik belirtiler göstermesidir. Ancak bunlar kısa zamanda (2 yaşında büyük kısmı kaybolur, 5 yaşında da kalankısmın sıklığı çok azalır) kaybolur, otistik çocukta olduğu gibi giderek yaygınlığı ve şiddeti artmaz, başka belirtilerle bir araya gelip yoğunluk oluşturmaz.

En küçük bir kuşkuda yapılması gereken, konuyu çocuk hekimiyle tartışmak ve birlikte 1-2 ay daha yakından gözlem yapıp, gerekirse videoya çekmek veya notlar almaktır. Kuşkular azalmıyorsa, bu durumda konunum uzmanına başvurmak yararlı olur.

Otistik bir çocukta ek özür olarak, ayrıca işitme ve görme özrü olabileceği, bedensel engelli birinde otizmin de var olabileceği unutulmamalıdır. Genelde cana yakın ve sosyal olarak tanınan “Dovvn Sendromlu” (mongol çocuk) çocuklarda dahi otizm görülebilir. Ya da spastik bir çocuk aynı zamanda otistik olabilir.

KESİN TEDAVİSİ VAR MIDIR VE HANGİ TEDAVİLER UYGULANIR?
Otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Otizm, hemen daima hayat boyu süren bir hastalıkür. Bazı belirtileri ortadan kalkabilir ve iyi bir eğitimle uyum yetenekleri ve becerileri geliştirilir. Otistik çocukların uyumlarını ve becerilerini arttırmak amacıyla, eğitsel terapiler uygulanır. Bunlann birçoğu davranış terapisidir. Aynca, öğrenme ve konuşma sorunlarına yönelik tedaviler uygulanır. Bazı durumlarda farmakolojik tedavi olarak da bilinen ilaç tedavisi kullanılır. Bunların dışında, pek çok ALTERnatif tedavi ortaya çıkmıştır.

İLAÇLI TEDAVİ NE ZAMAN VE NE AMAÇLA  KULLANILIR?
ilaç tedavisi, otizme özgü belirtilerde değişikliğe yol açar. Ancak, otistik çocuklarda sık görülen aşırı hareketlilik (hiperaktivite), sıkıntı (anksiyete), depresyon, uyku ve yeme sorunları, kendine zarar verici davranış, saldırganlık ve diğer düzen bozucu davranışlarda kullanılır. İlaçların, konunun uzmanı tarafından ve belli aralıklarla takip edilerek uygulanması doğrudur. Gerekirse ilacın etkinliğini ölçmek için, aralıklı olarak testler ve değerlendirmeler yapılır.

SANAT VE MÜZİKLE TEDAVİ
Otistik çocukların sanat ve resme ilgi duydukları bilinir. Bazıları bu konuda üstün yeteneklidir. Bu eğilimleri tedavi amacıyla da kullanılır. Otistik çocukların iletişim ve konuşma becerilerini geliştirmek için pek çok yöntem aynı anda ve bir arada kullanılabilir. Bazı araştırmacılar sözlü ve işaret dilinin yanı sıra, öğretim programlarına müziği de koymuşlardır. Otistik çocukların bir kısmında müziğe gösterilen olağanüstü ilgi ve becerinin yanı sıra, müziğin bu çocuklar üzerinde yatıştırıcı ve dikkat yetilerini geliştirici özelliği de fark edilmiştir. Ayrıca müzikle iletişimin sıkıcılığının ortadan kaldırıldığı, müzikteki ritm ve tını özellikleriyle, sözlerin takibinin ve anlaşılmasının kolaylaştırıldığı bilinir. Ülkemizde ve yurtdışında bu yönde çalışan merkezler vardır.

Sanat tedavisi, sanat yapılarak ve buna uygun araç ve gereçler kullanılarak, birinin veya bir grubun sanat terapisiyle tedavisidir. Sembolik yetileri gelişmiş otistiklerde bir sanat eserinin oluşturulması anında konuşulur, duygular ve anlayışların paylaşılması beklenir. Sanat terapistiyle otistikler, bu süreç içinde birbirleriyle ilişki ve etki içindedir. Konuşayan veya konuşması yetersiz otistiklerde yararı beklenmez.

Erken yaşlardan itibaren tedavi gören otistik bir çocuğun gelişimi ve yaşına uygun davranışları, yaşıtlarıyla aynı olsun, diye uğraşılır. Yaşına uygun davranışlarında, iletişim becerileri, sosyalizasyonu, bilişsel gelişimi ve günlük yaşam becerileri ve davranış kalıpları gözönüne alınır. Tüm bunlar, çocuğun gelecekteki eğitimi için hazırlanır.

OTİZM VE ÖĞRENME
Otistik çocuklar, bir bilgiyi repertuvarlanna alabilmek için çok sayıda tekrara gereksinim duyarlar. Bu yüzden, ne kadar erken yaşta özel bir çalışmaya tabi tutulurlarsa, gelişimlerinin geri kalması o derece engellenebilir.

OTİZM VE ÖĞRENME ŞEKİLLERİ
“Öğrenme Şekli” kavramı, insanların çevrelerine ait bilgiyi ne tarz bir metodla aldıklarını gösterir, insanlar görerek, duyarak, dokunarak veya bir objeyi manipiile ederek öğrenirler. Genellikle insanlar bu iki veya üç sistemi bir arada kullanarak öğrenirler. Pek çok otistik birey, genellikle bu üç öğrenme tarzından sadece birini kullanarak öğrenir. Otistik bir bireyi gözlemleyerek hangi öğrenme stilini kullandığını öğrenebilirsiniz. Örneğin, otistik bir çocuk, kitaplara bakmaktan (resimli dergi ve kitap) ve televizyon seyretmekten (sesi açık veya kapalı) hoşlanıyor ve insanları ve nesneleri dikkatle izliyorsa, görsel yolla öğrenen biri olabilir. Eğer insanların onunla konuşmasını dinliyor (göz teması kurmadan da dinleyebilir), radyo ve müzik dinlemeyi seviyorsa, işitsel yolla öğrenen biri olabilir. Eğer nesnelere sürekli dokunuyor, açıp kapatıyor, düğmeleriyle oynuyorsa, bu çocuk dokunarak öğrenen biridir. Bir çocuğun öğrenme tarzı keşfedildiğinde, onun üzerinden hareketlle, o çocuğa birçok yeni şey öğretilebilir, ayrıca bu öğrenme stili kullanılarak, diğer öğrenme stilini nasıl kullanabileceği de öğretilebilir. Çocuğun öğrenme stili belirlendiğinde, topluma uyum sağlaması daha kolay olacaktır. Örneğin, otistik çocukların okulda en büyük problemleri, öğretmeni dinlememeleri ve sınıfta koşuşturmalarıdır. Böyle bir çocuk, belki de işitsel yoldan öğrenen bir çocuk değildir. Bu yüzden, öğretmenin sözleri onun için bir anlam ifade etmez. Eğer çocuk dokunarak öğrenen bir çocuksa, öğretmen, onu omuzlarından tutmalı, yerine kadar götürmeli ve yerine oturtmalıdır. Eğer görsel olarak öğreniyorsa, öğretmen, ona sandalyesini göstermeli ya da bir sandalye üzerinde oturan bir çocuğun resmini göstermelidir.


OTİZMDE EĞİTİM VE TERAPİ
İster eğitim ister terapi olsun, unutulmaması gereken çok önemli kurallar vardır:

Her çocuk için, aileyle yapılmış görüşmeler ve gözlemler sonrasında özel olarak geliştirilmiş programlar hazırlanmalı, hedefler belirlenmeli ve bu hedefler 6 aydan daha uzun olmamak kaydıyla, belli aralıklarla gözden geçirilmelidir.

- Dil öncesi etkinlikler için terapi düzenli ve devamlı olmalıdır.
- Aileye destek verilmelidir.
- Eğitim, çocuğun yaşamının her anında var olmalıdır.
- Eğitmenin, anne ve baba ile çocuğa yakın diğer kişilerle alışverişte bulunması ve örnek olması çok önemlidir.
- Terapinin eğlenceli olması şarttır. Bu etkinlikler dışında eğlenceli oyunları da içermelidir.
- Çocuk hiçbir zaman zorlanmamak, etkinlikler olabildiğince doğal olmalıdır.
- Siz öğretirken, kendiliğinden oluşmuş olan her başa¬rıyı da ödüllendirmeniz gerekir.
- Çocuğa ihtiyacı olandan daha fazla deneme yapma şansı verilmelidir.
- Olabildiğince sessiz bir çevre ayarlanmalıdır ki, bu doğal ortamda çocuk kendi sesini duyabilsin. Alıştırmalar ve direktifler için, gerekenden daha fazla konuşulmanıalıdır.
- Her çocuk için, aileyle yapılmış görüşmeler ve gözlemler sonrasında, özel olarak geliştirilmiş programlar hazırlanmalı, hedefler belirlenmeli ve bu hedefler 6 aydan daha uzun olmamak kaydıyla, belli aralıklarla gözden geçirilmelidir.
- Çocukların devam ettikleri anaokulu, kreş veya yuvalarla hazırlanan ve uygulanan eğitim programına dair bilgi alışverişinde bulunulmalıdır.
- Çocukların içinde bulundukları okullar, toplumsal gruplar (dans, jimnastik, yüzme grupları gibi) ve diğer orfanizasyonlarla ilişki içinde bulunulmalı ve buralarda çıkabilecek sorunlar için çareler üretilmelidir.


BU YAZI DİZİSİNİN DİĞER BAŞLIKLARI İÇİN TIKLAYINIZ

DİZİ & ARAŞTIRMA BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.