Sağlıklı yenidoğan bebeklerin yaklaşık 3’te 2’sinde, prematüre bebeklerin tamamına yakınında, doğumu izleyen ilk hafta içinde sarılık görülür. Sezaryenle doğan bebeklerde bu oran daha da yüksektir. Sarılık, “bilirubin” adı verilen bir maddenin kanda yükselmesi ve fazla bilirübin’in deri ve göz aklarında birikmesi sonucu oluşur. Eğer bilirubin düzeyi kanda çok yükselir ve tedavi edilmezse kandan beyin dokusuna geçerek “kemicterus” adı verilen çok ağır bir nörolojik hastalığa yol açabilir. Bununla birlikte sarılıkların büyük çoğunluğu fizyolojiktir, yani normal kabul edilir. Fizyolojik sarılıklar, 2. günden sonra başlar ve 1-2 hafta sürebilir, çoğunlukla ileri tetkik ve tedavi gerekmez, fakat bu bebeklerin yakın takip edilmeleri gerekir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ve prematüre bebeklerde sarılık daha uzun sürebilir. Bebek 1 aylık olduğu halde sarılığı devam ediyorsa nedeni araştırılmalıdır. Doğumdan sonra ilk 24 saat içinde ortaya çıkan sarılıklar ise fizyolojik, yani normal olamaz, mutlaka tetkik edilmelidir.
KAN UYUŞMAZLIĞI DA SARILIK NEDENİ
Rh negatif, anneye bebekten 0.1 mililitre kan geçse bile annede antikorlar yapılmasına sebep olur. Doğum esnasında bebeğin bilirubin düzeyi yüzde 5 miligramın altındadır. Ancak ilk yarım saat veya saatler içinde bilirubin hızla yükselebilir. Rh uygunsuzluğu olan (anne Rh negatif, bebeği Rh pozitif) annelere doğum olur olmaz hemen Anti-D immunglobulin yapılmalıdır. Anti-D immunglobulin anne kanındaki bebek alyuvarlarını temizler ve annede bu alyuvarlara karşı antikor yapılmasını durdurur. Böylece, daha sonra doğacak bebekler korunmuş olur. Anti-D immunglobulin uygulamasının yaygınlaşması ile gelişmiş ülkelerde Rh uygunsuzluğuna bağlı sarılık çok az görülmektedir. |
Sarılığın tedavisinde amaç, bilirübin yüksekliğine yol açan sebebi ortadan kaldırmak ve beyinde oluşabilecek problemleri ortadan kaldırmaktır. Bilirübin düzeylerini belirlenen sınırların altında tutmak için öncelikle bebeğin yeterli sıvı ve kalori alması sağlanmalıdır.
Fototerapi ile, zamanında doğan veya erken doğan tüm bebeklerin tedavisi yapılabilir.
KAN DEĞİŞİMİ
Kandaki bilirubin düzeyi aşırı yükselirse bebeğin beynine yerleşerek, motor ve zeka geriliğine neden olur. Sarılıklı bebeklerde kan değişimine karar verilirken kandaki bilirubin düzeyine bakılır. Eğer kandaki bilirubin düzeyi yüzde 20-25 mg üzerine çıkarsa, bebeğin beyninin zarar görmemesi için kan değişimi yapılır. Çocuk doktorunuz, kan değişimine karar verirken, bebeğin doğum haftasına, bebeğin düşük doğum ağırlığında olup olmamasına, bebekte başka bir hastalık olup olmadığına bakarak karar verir.
Kan değişimi aileler arasında fazla göz korkutucu görünmektedir. Ancak hayat kurtarıcı bir işlemdir ve sanıldığı kadar riskli değildir.
TABURCU OLMA
Son yıllarda yeni doğan bebekler hastaneden erken taburcu edilmeye başlandı. Özellikle 48 saati dolmadan taburcu edilen bebeklerde sarılık evde başlayabilir ve aile tarafından fark edilmeyebilir. Bu nedenle 48 saati dolmadan taburcu edilen bebeklerin sonraki 48 saat içinde mutlaka sağlık görevlisi (doktor, ebe, hemşire) tarafından kontrol edilmeleri gerekir. Yeni doğan bebeğin erken taburcu edilmesinin diğer bir sakıncası da beslenme yetersizliği olabilir. Anne sütü bebek emdikçe artar, eğer anne emzirmeye tam adapte olamadan taburcu edilir ve bebeğini yeterince besleyemezse sarılığı daha hızlı artabilir. Anne, bebeğini yeterli emzirebilir duruma geldikten sonra taburcu edilmeli, eğer beklenen sürede emzirme başarılamamışsa taburculuk durumu geciktirilmelidir.
Doğumdan sonraki ilk 5 gün içinde bebekler doğum tartılarının yaklaşık yüzde 5-7’sini kaybederler ve sonraki 1 hafta içinde kaybettikleri tartıyı geri kazanırlar. Yani 10-15. günde doğum tartılarına ulaşırlar. Bebeğin taburcu olduktan sonraki ilk doktor kontrolünde (5. ve 7. günler) tartılması ve ne kadar kaybı olduğunun saptanması gerekir. Eğer yüzde 10’dan fazla kayıp olmuşsa bebeğe takviye gerekebilir; anne sütü olduğu halde emzirilememişse anne sütü sağılarak takviye edilir. Anne sütü yetersizse hazır formül mama verilebilir.
|