Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

Yaşar Nuri Öztürk eşi hakkında uzaklaştırma istedi:
ERKEK DE ŞİDDET GÖRÜYOR MU?!.

“Karımdan korkuyorum evden uzaklaştırın!” Bu sözler bir erkeğe hem de herkesin neyin caiz olduğunu-neyin caiz olmadığını sorduğu bir din adamına ait: Yaşar Nuri Öztürk’e... Eşinin kendisini tehdit ettiğini söyleyen Öztürk, can güvenliğinden endişe ettiğini açıkladı.


Yaşar Nuri Öztürk, “Karım beni tehdit ediyor. Can güvenliğimden endişe ediyorum” diyerek savcılığa başvurdu. Aile mahkemesi, Hoca'nın eşi Canan Öztürk'ün evden uzaklaştırılmasına ve 6 ay süreyle yaklaşmamasına karar verdi.


Öztürk’ün avukatı aracılığıyla yaptığı başvuruda şu detaylara yer verildi:
“Müvekkilim ile eşi Canan Öztürk arasında bir süreden beri alacak-verecek meselesi nedeniyle sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlar nedeniyle basında haberler çıkmış ve müvekkilim zarar görmüştür. Müvekkilim, “Git o hocaya söyle elimde belge ve bilgiler var. Eğer icra takibine başvurursanız elimdeki belgeleri basına veririm. Hoca da gününü görür” şeklindeki sözlerle eşinin tehdit ve şantajına maruz kalmaktadır. Müvekkilim, bu olaylar nedeniyle büyük elem ve kedere kapılmıştır. Aynı evde eşiyle yaşamak zorunda kaldığından bilimsel faaliyetlerini yürütemediği gibi, can güvenliğinden bile kaygı duyar hale gelmiştir. Canan Öztürk, Yaşar Nuri Öztürk’ün ziyarete gelen çocuklarını dahi evden kovmaya kalkmış. Polis çağıracağı tehdidi ile onları kapı dışarı etmiştir.”

Beykoz Aile Mahkemesi, savcılıktan gelen yazı üzerine, Canan Öztürk’ün Beykoz Paşabahçe’deki ortak konuttan uzaklaştırılmasına ve 6 ay süreyle yaklaşmasının yasaklanmasına karar verdi. Aynı kararda Canan Öztürk’ün, silah ve benzeri araçlarını zabıtaya teslim etmesine, yasaklara uymaması halinde hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedileceği belirtildi.

YASA SADECE KADINLAR İÇİN Mİ?
Canan Öztürk’ün avukatı Pelin Ersan karara itiraz edeceklerini açıkladı. Canan Öztürk’ün kendi evinde kalmak istediğini belirten Ersan; “Karar kesin değil. İtiraz yolu açık. Bu yasa şiddet gören kadınlar için çıkarılmış bir yasa. Hoca bundan yararlanmak istemiş. Mahkemede resen karar vermiş. Biz hemen karşı dilekçemizi vereceğiz” diye konuştu.

Peki gerçekten bu yasa sadece şiddet gören kadını korumak için mi çıkarıldı? Yoksa şiddeti gören aile bireylerinin hepsini mi kapsıyor? Biz de bu soruyu Avukat Hülya Gülbahar’a sorduk. Gülbahar konu ile ilgili şunları söyledi:
“4320 Sayılı Kanun’un çıkması için uğraşan kadın hareketiydi. Böyle bir kanunun çıkmasını isteme nedeni de toplumda ağırlıkla şiddet görenin “kadın” olmasıydı. Ama yasa TBMM’den aile içinde şiddet gören bütün bireyler için çıktı. Dolayısı ile bu yasadan aile içinde şiddet gören tüm aile bireyleri yararlanabilir.”

KADIN YA DA ERKEK, ŞİDDET ŞİDDETTİR!
Erkek şiddet gördüğünde böyle bir yasanın sadece şiddet gören kadınlar için çıkarıldığını iddia etmek bir hukuçuya yakışmıyor doğrusu... Tüm toplumu yanlış yönlendiren böyle bir açıklama ve böyle bir tutum da şiddeti haklı göstermeye çalışmaktan öteye gidemiyor. Şiddet erkek ya da kadın cinsiyetini tanımıyor. Özellikle şehir hayatında belirli bir kariyer ve güce sahip kadınların erkeklere özellikle eşlerine şiddet uyguladıkları gözleniyor. Burada fiziksel şiddet dışında, duygusal şiddetten de söz etmek mümkün. Kadın haklarını savunanlar aynı şekilde erkeklerin ve çocukların da haklarını savunur ve kollarlar. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yanı sıra, bireylerin eşitliğini de gözardı etmeden bir “hak” bütünlüğünün sağlanması dileğiyle...

BU BAŞLIKTAKİ DİĞER KONULAR
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.