Dünyada her yıl 5 bin kadın ailesinin onurunu zedelediği gerekçesiyle öldürülüyor. ABD Ulusal Kadına Yönelik Şiddet Taraması’nın verilerine göre her 6 ABD’li kadından 1’i ve 33 ABD’li erkekten 1’i çocuk ya da erişkin dönemde tecavüz girişimine ya da tecavüze uğruyor. Türkiye’de ise her 10 kadından 4’ü cinsel şiddet de dahil olmak üzere erkeklerin şiddetine maruz kalıyor, her 5 çocuktan 1’inin istismar gördüğü düşünülüyor.
Kadına yönelik şiddet ve cinsel şiddet haberleri yaygınlığı nedeniyle basında sık yer buluyor. Yazılı ve görsel medya günümüzün temel kitle iletişim aracı olarak bu haberleri yayınlarken okuyan ve izleyen insanlar üzerine oluşturdukları etkiler açısından sorumluluk taşıyor. Radyo, televizyon, filmler, yazılı basın ve internet; insanların algılarını, düşüncelerini ve davranışlarını cinsiyet rolleri ile ilgili olduğu gibi şiddet konusunda da etkiliyor. Ayrıca, medyada şiddetin ve cinsel şiddetin sürekli yayınlanması özellikle gençlerin antisosyal davranış özelliklerini normal kabul etmelerine yol açıyor.
Bu nedenlerle, Türkiye Psikiyatri Derneği, birçok farklı alandan katılımcılarla basın mensuplarına yönelik bir atölye çalışması gerçekleştirdi. “Basında Cinsel Şiddet Haberleri” başlıklı atölye çalışması, tacizci ve teşhirci bir medya olmamak için yapılması gerekenleri ve şiddete karşı çözüm yolları konusunda basın mensuplarına yol gösterdi.
Panelde konuşan TPD (Türk Psikiyatri Derneği) Kadın ve Ruh Sağlığı BÇB Üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel, İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, TPD Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, ESAM (Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanı) Ziyneti Kocabıyık ve Avukat Filiz Kerestecioğlu, kadına karşı şiddet haberlerinin medyada yer alış şekli, erkek medya ve tacizci medya sistemi, şiddete karşı çözüm önerileri, haklar ve mağdur psikolojileri hakkında gazetecileri aydınlattılar.
TACİZCİ MEDYA
Medyada taciz ve/veya medya tacizi konusunda konuşan Prof. Dr. Sevda Alankuş, medyanın kadına ve erkeğe bakışını yorumladı. İnsan psikolojisinin karşıtlıklar sistemi ile çalıştığına değinen Alankuş, kadın ve erkek karşıtlığının da birçok karşıtlığın temelini oluşturduğunu ve özellikle kadının siyah, gece, doğu, duygusal gibi erkeğe göre daha olumsuz birtakım nesne, durum ve sıfatlarla simgelendiğine dikkat çekti. Alankuş, medya tacizine ve kadına karşı şiddete öneriler getirirke,n başta kadın erkek karşıtlığını çözmenin bu konudaki en önemli çözüm olduğunun da altını çizdi.
|
Cisel saldırı haberlerinin mağdurlara etkisi ve kadına yönelik şiddetin çeşitleri, etkileri ve nedenleri üzerine konuşan İ.Ü. İstanbul Tıp Fak. Psikiyatri ABD Öğr. Üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel ise, öncelikle haberde konu edilen mağdurun mahremiyetinin gözönünde bulundurulması gerektiğini ve onun yaşadığı tramvanın gerçekliğine göre bir haber yapılmasını belirtti.
CİNSEL SALDIRILARLA İLGİLİ MİTLER VE GERÇEKLER
“Cinsel şiddeti ifade eden kavramlar değer yüklüdür. Bu kavramlar saldırganla özdeşleşmeye ve gözlemcinin şiddete yüklediği değerlerle bağlıdır” diyen Şahika Yüksel, cinsel saldırılarla ilgili mitleri ve gerçekleri de şöyle sıraladı:
- İyi (edepli) kadınlara tecavüz edilmez.
- Kadına çok kez tecavüz edilmişse bunu kendisi istemiştir.
- Cinsel deneyimi olan kadınlar cinsel saldırıdan zarar görmez.
- Erkek bir kadın için para harcamışsa, kadın istemese de onunla cinsel ilişkide bulunma hakkına sahiptir.
- Tecavüz suçlamalarının çoğu asılsızdır. Bu kadınlardan bazıları suçladıkları kişiye duydukları kızgınlık ve intikam hissi nedeniyle yalan söylemektedirler.
- Kadının vücudunda fiziksel şiddet bulguları yoksa, tecavüz iddiası doğru değildir.
- Hayat kadınlarının cinsel saldırıyla ilgili iddiaları şüpheyle karşılanmalıdır.
- Suçlanan kişiyle daha önceki cinsel ilişki saldırının ciddiyetini azaltır.
- Çoğu saldırganın tecavüz nedeni cinsel ilişkide bulunmak içindir.
- Tecavüz, kadınlar üzerinde erkeğin güç denemesidir.
- Erkeklerin çoğu tecavüz etmeyi gizli şekilde arzular.
- Tanımadıklarının davetini kabul edenler tecavüzü göze almıştır.
- Bir kadın cinsel saldırıdan sonra kendini suçlu hissetmelidir.
- Tecavüz yaşamış olan bir kadın suçlu bir mağdurdur, masum biri değildir.
- Tecavüz, cinsel arzuları kontrol edememenin bir ifadesidir.
- Saldırganlar cinsel açıdan sağlıklı ilişki kuramamış olan kişilerdir.
- Geceleri yalnız dışarı çıkan kadın, tecavüzü göze almıştır.
- Cinsel ilişkiye kadın “Hayır” derken aslında “Evet” diyordur.
- Sağlıklı bir kadın eğer gerçekten karşı koyarsa tecavüzü engeller.
MEDYADAN BEKLENTİ: İSTİSMAR ETMEYEN BİR MEDYA
“İşte, medyanın kadına yönelik şiddet özellikle cinsel istismar ve tecavüz haberleri yaparken bu mitlerden yola çıkarak mağduru değil suçluyu koruduğuna sıkça tanıklık ediyoruz” diyen Yüksel, medyadan beklentileri şöyle sıraladı: İstismar haberi yaparken istismar etmeyen bir medya: İstismar 2 türlü olabilir:
- Açıkça: Daha seyrek.
- Örtülü: Dolaylı, mazeretli.
(Kültürümüzde var olan-kültürümüze uygun gerekçeleri ile mitler pekiştirilmemeli.)
CİNSEL SALDIRILARIN AÇIKLANMASI ZOR BİR SÜREÇ
- Cinsel saldırıların açıklama-ispat etme sürecinde mağdurlar yeni travmalara maruz kalır.
- Hak arayan mağdurlar ve tıbbı ve yasal değerlendirilme sürecinde de travmatik deneyimleri devam eder.
- Saldırgan yakını ise adlandırılması ve açıklanması daha da zordur.
MEDYADA SIK RASTLANAN CİNSİYETÇİ DAVRANIŞLAR |