Her bebek, anne karnında sağlıklı bir şekilde büyüyebilmek
için “Amniyon Mayisi” ismi verilen bir sıvıya ihtiyaç duyar. Bu sıvı, bebeği ısı
değişimlerine, infeksiyona, çarpma gibi dış etkenlere karşı korur ve bebeğin normal gelişimini devam
ettirmesi için hayati öneme sahiptir.
AMNİYON SIVISI
NEDİR?
Amniyon sıvısının içeriği, annenin serumuna çok benzer; ek olarak içerisinde
bebeğe ait hücreler de bulunan bir sıvıdır. Bebek bu sıvıyı içmekte ve bu sıvının içine idrarını
yapmaktadır. Bebeğin vücudundan gelen üre, bilirübin, alfafetoprotein gibi pek çok madde bu sıvının
içerisinde bulunur. Bu sıvının içeriği sabit bir yapıda olmayıp, gün içinde 10-12 kez anne
tarafından filtre edilmektedir. Amniyon sıvısının miktarı gebelik haftası ilerledikçe artmakta ve 9
aylık bir gebelikte yaklaşık olarak 800 ml.’ye ulaşmaktadır.
Amniyon sıvısının
anne karnından özel tekniklerle alınması ve incelenmesi durumunda bebeğin sağlığı hakkında son
derece faydalı bilgiler alınır. Bu işleme “Amniyosentez” adı
verilir.
Amniyosentez, gebelik sırasında genetik hastalıkların araştırılması ve bazı
hastalıkların tedavisi amacıyla değişik zamanlarda yapılabilir. Toplumda yaygın olarak bilinen ve
bebeğin genetik yapısının araştırılması için yapılan teste “Genetik Amniyosentez Testi”
denir. Bu test, gebeliğin ilk yarısında yapılmaktadır. Bu aşamada yapılan Amniyosentez ile bebeğin
kromozom yapısı yüzde 100’e yakın bir doğrulukla belirlenebilmektedir. Yine aynı dönemde bazı
kalıtsal genetik hastalıklarının tanısı konabilmektedir.
AMNİYOSENTEZ
TESTİ’Nİ KİMLER YAPTIRMALI?
Anne yaşının 35’den fazla olması, daha önceden
kromozomal anomalili bebek sahibi olanların; 3 ya da daha fazla sayıda gebeliği kendiliğinden
düşükle sonlananların; anne ya da babanın bilinen kromozomal/genetik hastalığı olanların; ailede
kromozomal anomali öyküsü bulunanların; taşıyıcısı olduğu X kromozomuna bağlı geçiş gösteren
hastalıkları olan annelerin; metabolik hastalık riski taşıyanların; nöral tüp defekti riski
olanların; tarama (ikili ya da üçlü tarama testinde artmış risk varlığı) testleri pozitif çıkanların
genetik hastalıkların tanısı için Amniyosentez Testi” yapması çok
faydalıdır.
Günümüzde pek çok metabolik hastalığın tanısı Amniyosentez ile
konulabiliyor. Ancak metabolik hastalıkların taraması her merkezde yapılamıyor. Genetik
Amniyonsentez genellikle gebeliğin 15. ile 17. haftasında yapılır ama bazı durumlarda daha erken
dönemde, gebeliğin 12. ile 14. haftaları arasında da yapılabilir.
AMNİYOSENTEZ NASIL
YAPILIR?
Bu işlem ağrısız olup, herhangi bir anestezi uygulaması gerektirmez.
Amniyosentez ultrasonografi muayenelerine benzer bir şekilde yapılır ve öncelikle yapılacak bir
obstetrik ultrasonografi ile bebeğin anne karnında hangi pozisyonda durduğu; eşlik eden bir
anomalisi olup olmadığı; bebeğin büyüklüğü; plasentanın yeri kontrol edilerek
kaydedilir.
Uygun yer saptandıktan sonra Amniyosentez yapılacak bölge antiseptik
solüsyonlarla temizlenerek hazırlanır. Bu bölgede son derece ince bir iğne ile ultrasonografik
gözlem altında amniyon kesesine girilerek yaklaşık olarak 20 ml sıvı aspire edilerek derhal genetik
inceleme için laboratuvara teslim edilir.
AMNİYOSENTEZ SONRASI DİKKAT
EDİLECEKLER!
Her cerrahi girişim sonrasında olduğu gibi uygun bir süre istirahat
edilmesi, kişinin kendini ve bebeği olası yan etkilerden koruması için gereklidir.
Amniyosentez’i takiben ilk 24 saat fiziksel aktiviteler olabildiğince azaltılmalı ve mümkün
ise yatak istirahati yapılmalıdır. Amniyosentez sonrası 3 gün cinsel temasta bulunulmaması gerekir.
Amniyonsentez uygulanan kişi duş, tuvalet gibi ihtiyaçlarını rahatlıkla kendisi giderebilir.
Amniyosentez’i takiben, 38 dereceden fazla yüksek ateş, şiddetli karın ağrısı, geçmeyen
kramplar, vaginada kanama ya da sıvı akıntı gelmesi durumunda bir sağlık kurumuna acilen
başvurulması gerekir.
AMNİYONSENTEZ İLE BİRÇOK HASTALIĞA ERKEN
TANI!
Amniyonsentez uygulaması ile birçok hastalığa da erken tanı konabiliyor. Genetik
Amniyosentez’de temel olarak bebeğin karyotipi yani kaç tane kromozomu olduğu ve bunların
şekil bozuklukları taranır. İnsanda normalde 23 çift yani 46 adet kromozom bulunur ve bu sayının 47
olması en sık görülen anormalliklerdendir. Fazla olan kromozom ait olduğu kromozom çiftine göre
değişik sendromlar ile adlandırılır; örneğin fazla olan kromozom 21. kromozom çiftine ait ise Down
Sendromu oluşur. Her Amniyonsentez yapılan hastada bu testlere rutin olarak bakılmaz, yalnızca özel
bazı durumlarda yapılan testlerle şu hastalıklara Amniyosentez ile kolaylıkla tanı
konabilir:
• Lipidose’lar: Gaucher Hastalığı, Tay-Sachs Hastalığı, Fabry Hastalığı.
• Mukopolisakkaridoz’lar: Hurler Hastalığı, Hunter Hastalığı.
•
Amino-asitüri’ler: Sistinosis, Homosistinüri, Maple Şurup Hastalığı.
• Karbonhidrat
Metabolizması Hastalıkları: G6PD Eksikliği, Glikogen Depo Hastalığı.
• Diğer Hastalıklar:
Kistik Fibrosis, Orak Hücreli Anemi, Adrenogenital Sendrom, Lesch-Nyhan Sendromu, Hungtington
Hastalığı.
SONUÇLAR NE ZAMAN ÇIKIYOR?
Amniyosentez ile bebeğin
genetik yapısının belirlenmesi yaklaşık olarak 1-3 hafta alır ve bu süreç laboratuvarda üretilen
bebeğe ait hücrelerin büyüme hızına ve miktarına göre değişiklik gösterebilir. Bazı laboratuvarlar
FISH adı verilen bir yöntemle 24-48 saatlik bir süre içinde sık görülen bazı genetik
hastalıkların ön sonuçlarını verebilirler. Eğer özel bazı hastalıklar aranacaksa, bunların tanısının
konabilmesi için gereken süreler değişkendir.
GEBELİĞİN SON 3 AYLIK
DÖNEMİNDE AMNİYOSENTEZ
Gebeliğin son 3 aylık döneminde de Amniyosentez bebeğin sağlığı
hakkında son derece hayati bilgiler verir. Gebeliğin son 3 aylık döneminde Amniyosentez’e, kan
uyuşmazlığı olan ve bebeğin etkilendiği gebeliklerde, bebeğin akciğer gelişimini değerlendirmek
için, amniyon sıvısında iltihap (amniyonit) araştırılması durumunda ve amniyon sıvısının normalden
fazla olduğu durumlarda anneyi tedavi edebilmek amacıyla sıkça başvurulur.
Burada elde edilen sonuçlar, bebeğin nasıl bir tedaviye ihtiyaç duyduğunu belirlemek için kullanılır. Elde edilen sonuçlara göre bebeğin doğum zamanı ve/veya anne karnında kalmasının riskleri belirlenir. Eğer bebek kan uyuşmazlığından etkilenmiş ise hastalığın derecesi belirlenir.
AMNİYOSENTEZ GÜVENLİ
MİDİR? KOMPLİKASYONLARI NELERDİR? |
|