Dr. Senai Aksoy, hamileliği normal ve sorunsuz süren anne adaylarının tatile çıkmasında herhangi bir sakınca olmadığını vurgulayarak şu bilgileri verdi:
“Doğum sonrasında anne adayını yorucu bir süreç beklediğinden hamilelik sırasında tatil çıkmak hamilenin dinlemesi açısından iyi bir fırsat olabilir. Ancak hamileliğin ilk trimesterında bulunan hamilelerin düşük tehlikesine karşı dikkatli olması gerekiyor.
Kendilerini yoracak veya bedenlerini zorlayacak aktivitelerden kaçınarak ağırlıklı olarak dinlenebilecekleri bir tatil geçirmelerinde yarar var. Hamileliğinin son döneminde özellikle son 2 ayında bulunan anne adayları ise uzun süreli ve yorucu yolculuklardan kaçınmalı. Tatile çıkmadan önce tüm hamilelerin doktorları ile görüşüp onay almaları gerekir.
TATİL YERİ SEÇİMİNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Hamileler için tatil yeri seçimi oldukça önemlidir. Hamileliğin hangi döneminde olursa olsun aşırı sıcak ve yüksek rakımlı bölgeler anne adayı ve bebeğin sağlığı için uygun bölgeler değildir. Yurt dışında tatil yapmak isteyen anne adaylarının az gelişmiş ülkeleri tercih etmemelerinde yarar var. Az gelişmiş ülkelerde tıbbi imkanlar yetersiz olduğu gibi bu ülkelerde görülen mikrobik hastalıklar anne ve bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir.
TATİLDE EN ÇOK HANGİ SORUNLARLA KARŞILAŞMAK MÜMKÜN?
Genellikle anne adaylarının tatilde en çok karşılaştıkları sorunlardan biri mikrobik ishaldir. Aşırı sıvı kaybına neden olan ishal hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını tehlikeye sokabilir. İshal olan anne adayının kesinlikle doktor kontrolü dışında ilaç veya antibiyotik kullanmaması gerekir. Hamilenin ishale yakalanması durumda hemen bir doktora başvurup, doktorun uygun gördüğü önlemleri alması gerekir.
TATİLDE HASTALANMAMAK İÇİN HANGİ ÖNLEMLER ALINABİLİR?
Anne adaylarının özellikle yiyecek ve içecekler konusunda dikkat etmesi gerekir. Açıkta satılan gıdalardan ve içeceklerden uzak durmalı. Özellikle içme suyu konusunda kapalı ambalajlarda satılan sular tercih edilmeli. Suyun içerisine katılan buzun genellikle şebeke suyundan hazırlaması nedeniyle suyu buzsuz tüketmekte yarar var. Salata gibi bol suda yıkanması gereken gıdaları dışarıda yememeye özen gösterilmeli. Ayrıca az pişmiş et ve mayonez gibi içerisinde çiğ yumurta bulunan gıdalardan uzak durmakta yarar var. Tatilde hamilelerin sıkça yaşadıkları sorunlardan biri kabızlıktır. Kabızlığı önlemek için anne adaylarına lifli gıdalar tüketmeleri önerilir.
Tatile çıkmadan önce alınması gereken önlemler arasında tatil mekanının özelliklerini araştırmak da yer alıyor. Tercih edilen bölge veya mekanın tıbbi olanaklarını önceden araştırmak gerekir. Herhangi bir sorun karşısında veya acil bir durumda hangi sağlık kuruluşuna başvurabileceğinizi önceden belirlemekte yarar var. Bunun dışında acil durumlar için kan grubunuzu gösteren bir belge, sürekli kullanılan ilaçların listesi, alerjiniz varsa bununla ilgili bilgiler, hamilelik ile ilgili tıbbi kayıtlar ve doktorunuzun irtibat numaralarının yanınızda bulunması çok önemlidir.
HAMİLELİKTE TATİL KİMLER İÇİN RİSKLİDİR?
- Düşük öyküsü,
- Rahim ağzı yetmezliği,
- Dış gebelik öyküsü,
- Erken doğum öyküsü,
- Vajinal kanama,
- Düşük riski,
- Çoğul gebelik,
- Hipertansiyon,
- Diyabet,
- Kalp hastalığı,
- Diğer organ sistemlerine ait kronik hastalığı olan hamileler risk grubunda bulunan anne adaylarıdır.
Bu hamilelerin uzak yerlere veya yurt dışına seyahat etmeleri tavsiye edilmez.
YOLCULUK ESNASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Araba ve tren gibi ulaşım araçlarında en önemli sorun uzun süre oturmanın sonucunda oluşan dolaşım problemleridir. Araba ile seyahat edecek anne adaylarının rahat edebilecekleri bir koltuk seçmelerinde yarar var. Sırt ve boyun bölgelerini küçük bir yastıkla destekleyip emniyet kemerini karını sıkmayacak şekilde takmak gerekir. Yolculuk sırasında yanınızda atıştırabileceğiniz gıdalarda bolca sıvı bulunmalı. Seyahat esnasında sık sık mola verip tuvalet ihtiyacınızı giderin. Tuvalet ihtiyacını ertelemek idrar yolları enfeksiyonuna yol açabilir. Ayrıca molalar esnasında dolaşımın dengelenmesi için yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin.
Tren ile seyahat eden anne adaylarının yine aynı şekilde sıkça yürüyüp dolaşımlarını düzenlemelerinde yarar var.
Hamileliğinin ilk iki trimesterında uçak yolculuğunun anne adayları açısından zararı yoktur. Ancak yolculuktan önce mutlaka doktor kontrolünden geçip onay almak gerekir. Hamileliğin son döneminde uçak yolculuğu yapmak isteyen anne adayları, uçak şirketinin hamile yolcular için geçerli tüm uygulamaları hakkında bilgi edinmeli.
Hamileliğin 28.-36. haftaları arasında doktorunuzdan izin belgesi almanız gerekir. 36. haftadan itibaren genellikle anne adaylarının uçmasına izin verilmez. Basınç değişiklikleri su kesesinin erken patlamasına neden olduğundan hamileler için küçük uçaklar uygun değildir. Yolculuk esnasında vücudun susuz kalmaması için bol bol sıvı tüketmeye çalışın. Uçuş süresinde kemerinizin bağlı olmasında yarar var.
TROPİK BÖLGELERE YOLCULUK VE AŞILAMA
Bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hangi dönemde olursa olsun çoğunlukla hamilelerin tropikal bölgelere gitmesine izin verilmez. Özellikle sıtma gibi hastalıkların düşük ve erken doğumu tetiklemesi nedeniyle anne adaylarının bu tarz bölgelere yolculuk etmesi tavsiye edilmez.
Hamilelik döneminde anne adaylarına canlı virüs aşısı önerilmediğinden ağızdan alınan ölü polyo aşısı veriliyor. Ancak aşı konusunda son kararı doktorunuz verecektir. Bu nedenle tatile çıkmadan önce aşı konusunu mutlaka doktorunuza danışmalısınız.”
HANGİ DURUMLARDA ACİLEN DOKTORA BAŞVURMALI? |
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Alper Mumcu:
Tabii bu kural yüzerken de geçerli. Özellikle sık sık kramp sorunu yaşayan kadınlar boy hizasını geçmeyecek derinliklerde yüzmeli. Olası bir kramp durumunda yardım alabilmek için suya tek başına girmemeye de özen gösterilmeli. GÜNEŞLENİRKEN DİKKAT Pek çok hamile kadının cildi hamilelik sırasında daha hassastır ve güneş yanığına karşı daha korunmasızdır. Hamilelik sırasında derinin rengini veren melanini salgılayan hücreleri etkileyen melonosit stimüle edici hormon düzeyleri yükselir. Bu durum hamile kadını aşırı pigmentasyona karşı duyarlı hale getirir. Eğer yüzünüzde “cholasma” adı verilen gebelik maskesi oluşmuşsa yani düzensiz ve koyu renk değişiklikleri görülüyorsa, bu durumda siz de güneş ışınlarına ve ültraviyoleye karşı aşırı duyarlısınız demektir. Bu durumda cildiniz güneş ışınlarına her zamankinden daha fazla ve daha şiddetli cevap verecektir. Bununla birlikte güneş altında uzun süre geçirmeniz hem vücut sıcaklığınızın aşırı artmasına hem de vücudunuzdaki suyun azalmasına (dehidratasyon) neden olabilir. Her iki durum da gebeliğiniz açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Tüm bu nedenlerden dolayı hamileyken uzun süre güneş altında kalmanız önerilmez. İdeal olan sabah erken ve akşamüzeri geç saatlerde denize ya da havuza girmektir. MAYO VE GÜNEŞ KORUYUCU SEÇİMİ |
|