Hamileyken anne adayının düşüncelerinde, yerli yersiz binbir şüphe vardır… Son yapılan araştırma sonuçlarının ışığında siz de hamileliğinize başka açılardan bakmak, şüphelerinizin yerli mi yersiz mi olduğunu kontrol etmek isterseniz, aşağıdaki bilgilere kulak kabartmanızı öneririz.
• Hamile olduğu saptanan kadınların yüzde 20-30 unda vaginal kanama olur. Bunların yarısı da düşük yapar. Düşük oranı yaklaşık yüzde 10-15 civarındadır. Aslında bu oran çok daha fazladır. Çünkü gebeliklerin çoğu tanı konulmadan kaybedilir. Eskiden biyokimyasal gebelik denen bu olaya günümüzde erken gebelik kayıpları adı verilmektedir.
• Tekrarlayan düşükler 3’ten fazla ardarda düşük yapanlara verilen tanımdır. Sebepleri arasında yüzde 50 kromozomal anomali gösterilmektedir. 10 haftadan küçük gebelik kayıplarında oran yüzde 80 civarında iken, 20 haftada meydana gelen kayıplarda bu oran yüzde 15’dir. 6 haftadan küçük olan düşüklerde en sık diğer sebep ise, luteal faz defektidir (progesteron yetersizliği).
• Gebelik diabeti gebeliklerin yüzde 1-3 ünde görülmektedir. Gebelik diabeti olan gebeliklerden sonra yüzde 10 civarında gerçek diabet saptanmaktadır. 10 yıl ve daha uzun sürede bu riskin yüzde 70’lere yükseldiği bildirilmektedir.
• Down sendromu tarama testi olan 1 trimester tarama testi (ikili test) ile Down Sendromu’nu yakalama oranı yüzde 90 civarındadır. Yüzde 5 tarama pozitif oranı mevcuttur. Yani, testi sorunlu saptanan 20 kadında amniyosentez yapıldığında, 1’inde gerçekten Down Sendromu bulunur.
• 11-14 haftalık gebeliklerde burun kemiği ultrasonografide görülmemesi Down Sendromu’nda yüzde 60-70 civarındadır. Normal bebeklerde ise bu oran yüzde 1’dir.
• İkinci trimester (3 ay) ultrasonografi ile yumuşak doku işaretleri aranır. Eğer bu işaretler (marker) yoksa Down Sendromu olasılığı 0.30 dur. Örneğin; 35 yaşında bir kadının yaşına göre Down Sendromu doğum yapma riski 1/246 dır. Eğer Kromozom Markerleri yoksa, Down Sendromu riski 1/820 olarak hesaplanır. Bu oran da 27 yaşındaki bir kadının riskine eşdeğerdir. Amniyosentezde yüzde 1 civarında düşük riskini gözönüne alırsak, anne adayı bu bilgiler doğrultusunda (haklı olarak) işlemden vazgeçebilir.
• Hamilelik kusmalarında normal durumlar dışında, çoğul hamilelik, mol gebeliği düşünülmelidir (ayrımı ultrasonografi yapar). Diğer kusma sebepleri de atlanmamalıdır (hepatit, böbrek ve idrar yolları enfeksiyonları, pankreatit, barsak tıkanmaları, hipertiroidizm, kafa içi basınç artışı gibi).
• İsveç de yapılan bir çalışmada 1971-1983 tarihleri arasında kız olan gebeliklerde bulantı ve kusmalar daha sık oranda, erkek olan gebeliklerde ise daha düşük görülmüştür. (Normal toplumda yüzde 51 iken erkek olan gebeliklerde yüzde 47’dir.) Burada sebepler arasında östrojenin rolüne değinilmiştir.