Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Op. Dr. Senai Aksoy, geç
yaştaki hamileliklerin bu şekilde yüceltilmesine karşı çıkıyor. Bu pembe tablonun birçok kadında
yanlış algı yarattığını ve imkânları olmasına rağmen ideal zamanı bekleme, kariyer planlaması gibi
sebeplerle çocuk sahibi olmayı ertelediklerini söylüyor. Dr. Aksoy geç yaşta çocuk sahibi olmakla
ilgili sorularımızı yanıtladı.
- Geç hamileliklerden kastınız nedir?
Amerikalılara
göre geç yaşta hamilelik 35 yaşından itibaren başlıyor. Bu yaşlarda hamile kalmak genellikle bir
problem yaratmıyor. Aynı durum 40 yaş ve üstünde söz konusu değil.
Öncelikle 40 yaş ve sonrasında
bebekteki sakatlık oranı artıyor. Bu durum çok bilinen ve hakkında çok konuşulan bir kavram. Ancak
oran artışını rakamlarla ifade edecek olursak, 25 yaşındaki bir hamile kadının Down Sendromlu bir
çocuk dünyaya getirme riski 990’da 1 iken, bu oran 35 yaşında 380’de 1, 45 yaşında ise
28’de 1’dir. Elbette ikili, üçlü testler ve amniosentez gibi yöntemlerle bu
patolojilerin tamamına yakınını tespit etmek mümkün.
Ancak özlemle beklenen fakat yaşama
şansı olmayan bir bebeği 4. veya 5. ayda doğurmanın, kadın ve aile için son derece yaralayıcı bir
deneyim olduğunu da kabul etmek gerekir.
40 yaşından sonraki gebeliklerin her zaman pespempe
yaşanmayabileceğini de eklemek isterim. Bu yaştaki gebeliklerde yüksek tansiyon, diyabet ve erken
doğuma daha sık rastlanıyor.
- 40 yaşından sonraki hamileliklere karşısınız o
halde?
40 yaşından sonraki hamileliklere tabii ki karşı değilim. Özellikle de amacım o
yaşlarda mutlu bir şekilde hamileliklerini sürdüren ve sonuna kadar götüren kadınları suçlamak
değil. Bu yaşlarda hamile kalan kadınların daha motive, daha oturmuş, daha çocuk kıymeti
bildiklerinin de farkındayım. Amacım bu yaşlara yaklaşan kadınları, her şeyin medya organlarında
gösterildiği gibi basit ve kolay olmadığı konusunda uyarmak. Bu yaşlardaki en büyük riskin hiç
hamile kalamamak veya hiç bir zaman çocuk sahibi olamamak olduğunu bilmek gerekir. 30 yaş ve altı
kadınların yüzde 95‘i tedavisiz veya tedaviyle hamile kalacaktır. Oysa, 40 yaş ve üstü
kadınların yüzde 35’i hiç bir zaman çocuk sahibi olamayacaklar. Bu rakamların bilinmesinde
yarar olduğunu düşünüyorum. “Ama benim bir arkadaşım var 45 yaşında doğurdu” denildiğini
duyar gibiyim. Ben zaten 40 yaş sonrası hamilelik olmaz demiyorum. Ama şans azalıyor. Bunu da
söylemek lazım! Ortada kaçınılmaz bir gerçek var. O da kadın fertilitesinin zaman geçtikçe
azaldığıdır. İdeal koca, ideal ev, işteki en uygun zamanı beklemek hiç bir zaman çocuk sahibi
olamama riskini taşır.
KADINLARA BOŞ ÜMİTLER VERİLMEMELİ!
Şunu da söylemeliyim ki,
muayene sonrası yanımdan çocuk sahibi olma imkânını kaybettiğini öğrendiği için ağlayarak çıkan
kadınlar beni her zaman çok üzüyor. Artık kadınlara yalan söylemekten, yalancı ümit vermekten
vazgeçmek gerekiyor.
- Kadınlara hangi konuda boş ümitler veriliyor?
Doğum kontrol
yöntemlerinin sloganı uzun zamandır, “Ne zaman istersem kaç tane istersem” oldu. Ancak
korunma yöntemleri çocuk istenmediği zaman hamile kalmayı engeller. Ne zaman istenirse hamile
kalmayı sağlamaz. Bence bu kısaltma kadınlar tarafından yanlış algılanıyor. Öte yandan kariyer yapan
savaşçı kadınların hamileliklerini ertelemeleri, gazete haberleri ve yıldızların geç yaştaki
hamilelikleri ile doğallaştırıldı. Ben buna 40-45 yaşlardaki hamileliklerin kutsallaştırılması
diyorum. Sadece bu kadınlara bu hamileliklerin bir kısmının yumurta bağışı yoluyla olduğunu (bu
uygulama ülkemizde ve dünyadaki birçok ülkede yasaklanmıştır) söylemeyi
unutuyoruz.
“OLMAZ DEMİYORUM RİSK VAR DİYORUM!”
- Yani 40 yaşında bir
kadının yumurta bağışı dışında hamile kalma şansının olmadığını mı söylüyorsunuz?
40 yaşında
hamile kalmak hala mümkündür ama aynı durum 45 yaşında söz konusu değil. Burada bilinmesi gereken 20
yaşındaki bir kadının ay başına düşen hamile kalma şansı yüzde 25 civarındayken bu oran 35 yaşında
yüzde 9, 40 yaşında yüzde 6, 45 yaşında ise 0’a yakındır. Burada söylenmesi gereken bir diğer
gerçekse, 40 yaşındaki hamileliklerin çoğunun daha önceden çocukları olan kadınlarda istenmeden kaza
ile olan gebelikler olduğudur. Çocuk istenildiği zaman araya giren stres ile işin rengi tamamen
değişiktir.
- Kadınların çoğu 45 yaşında menopozda olmadığına göre bu söylediğiniz nasıl
olabiliyor?
Öncelikle kadında yaşlanan organın rahim değil, yumurtalıklar olduğunu bilmek
gerekir. Bir kadın bilimsel olarak başka bir genç yumurta kullanılması şartı ile 50 hatta 60 yaşında
da hamile kalabilir. Bunun sağlık üzerindeki etkileri, çocuğun geleceği, etik ve dini yönleri
elbette başka bir tartışma konusu. Şunu da bilmek gerekir ki, düzenli adet olması o kadının hala
hamile kalacağını göstermez. Adet olması ne yumurtlama olduğunun, ne de yumurtlama olsa dahi o
yumurtanın döllenmeye uygunluğunun bir belirtisi değildir. Adetlerin durmasından çok önce kadının
hiç fark etmeden üreme fonksiyonları biter. Kabul etmenin kolay olmadığını biliyorum, ama anne olmak
için bu fonksiyonların sonuna gelindiği bir yaş da var.
SONUÇ:
Özetlemek gerekirse,
20 yıldır kısırlıkla uğraşan hekimler olarak 40 yaşındaki kadınların çocuk sahibi olmalarının çok
kolay olduğunun söylenmesine karşıyım. Bu gerçek değil. Eğer bu yaşta hamilelik olmuşsa bu harika
bir şey. Buna söylenebilecek hiç bir şey yok. Hamileliği daha yakından takip etmek çoğu zaman
sağlıklı bir bebek sahibi olmaya yetecektir. Ancak 40 yaşına kadar bekleyin, hemen hamile
kalacaksınız, hayat pespembe, nur topu gibi bir kızın veya oğlun olur gibi söylemlere karşıyım.
İnanıyorum ki sadece bunların söylenmesi dahi birçok kadının çocuk yapma niyetlerini öne alacaktır.
Ben kendi adıma sevimsiz olma riskine rağmen bunları hastalarıma söylüyorum. Gerçi o yaşta hamile
kaldıklarında “Hani ne demiştin” diyorlar ama şunu iyi anlamak lazım. Ben asla hamilelik
olmaz demiyorum. Sadece risklerden bahsediyorum.
|