Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

BAHAR, NEZLE VE HAPŞIRIKLA GELİYOR

BAHAR, NEZLE VE HAPŞIRIKLA GELİYOR

Bahar, pek çoğumuza coşku ve yaşam sevinci olarak yansıyor ama allerjisi olanlar için bu havalar kabusa dönüşüyor. Baharla birlikte başlayan peşpeşe aksırıklar, burun akıntısı, kaşıntı, gözlerde kızarma, sulanma, gözyaşlarının kontrolsüzce akması hep bahar nezlesinin belirtileri. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Pediatrik Allerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Reha Cengizlier’den çocuklarımızın da karşılaşabileceği bahar nezlesi ve polenler hakkında bilgi aldık.


BAHAR NEZLESİ NEDEN OLUR?
Allerjik bir bünye; doğuştan gelen genetik bir özelliktir. Böyle bir yatkınlığı olan çocuklar, birkaç bahar dönemi polenlerle karşılaşır; belli bir tolerans sınırı aşıldığında, bir dahaki karşılaşmada, bahar nezlesinin belirtileri başlar. Aksırık, bazen peşpeşe 15-20 defa olabilir. Karşılaşılan polen miktarı, yoğunluğu, çocuğun genetik  yapısı şiddeti belirler. Bir kez polen allerjisi başladığında; zaman içinde polen dışı irritan faktörlelre de aynı şikayetler oluşur. Zaman içinde de ilerleyerek astıma doğru gitme riski taşır.

POLEN NEDİR?
Bitkilerin üreme tozlarıdır. Bitkilerin  bahar döneminde ürettiği bu tozlar, güneş ısısı ile yükselir, rüzgarla uzak mesafelere; bazen 100 km. öteye gidebilir. Ancak her polen eşit derecede allerji yapmaz. Allerji yapabilmeleri için 5-60 mikron büyüklüğünde olması gerekir. Bunlar da daha çok doğadaki vahşi otların, yeşil bitkilerin, tarla bitkilerinin, gözalıcı olmayan çiçeklerin tozlarıdır. Çıplak gözle rahat görülmezler. Renkli çiçeklerin polenleri  genellikle büyük oldukları için ancak çok yakınlarına gidince, veya çiçeği koklayınca solunum yoluna girebilir. Yine kavak ağaçlarının uçuşan yumak yumak pamukları da allerji yapamayacak kadar büyüktür. Ancak onlarla eş zamanlı olarak havaya savrulan allerjen polenler şikayete yol açar; göze görünen kavaklar suçlanır. Yine evlerin önündeki bakımlı ve devamlı biçilen çimler de polen saçmaya fırsat bulamadan kesildikleri için gereksiz suçlanmamalıdır.

POLENDEN NASIL KORUNULUR?
Sizin polene gitmenize gerek yok; o size geliyor. Sabah güneşle beraber bitkiler ısındıkça polenler havaya dağılmaya başlar. İşte bunlar havada yükselirken sabah süresince ev- apartman hizasında yoğun bulunurlar. Evi sabah yerine öğleden sonra havalandırmakla, eve girmeleri kısmen önlenebilir. 

Çocuklar okula gidecek, teneffüse çıkacak, bahçede de oynayacak. Ancak zorunlu olanların dışındaki açık hava aktivitelerini en aza indirmekle de bir miktar korunmak mümkün olur.  Örneğin polen yoğun dönem olan Mayıs-Haziran aylarında hafta sonu kıra ormana gitmemek, daha çok kapalı mekanlardaki aktiviteleri artırmak yardımcı olur.

Çocukların ağzını-burnunu kapatan maskelerin kullanımı doğru değildir. Polenleri geçirdiği gibi, içine giren polen dışarı çıkamayıp solunum yoluna gitmeye yönlenir. Uzun saçlı kız çocuklarının baharda açık havaya çıkarken saçını toplaması, örgü yapması bir miktar koruyucudur. Günboyu savrulan saçlar arasına dolan polenler, gece yatarken her harekette havaya karışıp gece boyu solunum yoluna polen girmesine neden olur.

BAHAR NEZLESİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Yine genelleme yapmadan, bireysel tedavi diyeceğim. Öncelikle allerjik durum saptanmalıdır. Nelerden, hangi ortamlardan ne derece sakınacağı bulunmalıdır. Belki polen yanısıra hayvan tüyü, ev tozu vs. allerjisi de olabilir. Ardından ilaç tedavisi uygulanır. İlaçlar; ağızdan alınan şurup- hap tarzı antiallerjikler, burundan sıkılarak kullanılan damla veya spreyler, gerekirse göz damlalarından oluşur. Hastanın durumuna göre ilaç grupları  ayarlanır. Bu ilaçların bir kısmı düşük doz kortizon içerir. Kortizon kelimesinin anne babaları ürkütmemesi gerekir. Bu ilaçlardaki dozlar, kullanım şekli; doktor önerisi ile kullanıldığında, yan etki riski “0” kabul edilebilir. Bazen mevsim boyunca, bazen de daha uzun süre kullanımı gerekebilir. Bunu, doktoru ile birlikte kararlaştırmak gerekir.

Bir diğer tedavi de polenlere karşı bağışıklık sağlamak amacını taşıyan allerji aşı tedavisidir. Bu tedavinin alışılagelen enjeksiyonlar şeklinde veya son yıllarda uygulamaya giren dil altı damla şeklinde olanları vardır. Ancak uzun süreli bir tedavidir; ortalama 4 yıl devam eder. Gerektikçe de ilaç tedavisi ile desteklenirler. Doğru koşulları sağlayan hastalarda, doğru seçilen ve uygulanan aşı tedavisi de oldukça etkilidir. Belirgin rahatlama sağlar, hastalığın astıma doğru gidişini engelleyici etkisi de vardır.

ÇOCUĞUM BÜYÜRKEN BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.