Çocuklarının davranışlarını anlamakta zorlanan ya da farklı mesajlar veren ebeveynler, çocuklarının problem çözme becerilerinin gelişmesine engel olduklarını fark edemeyebilirler. Oyun kurma becerisi ile hayal dünyası genişleyen çocuk, kendi düşünme yapısını da inşa etmeye başlar; kendine özgü fikirler geliştirerek, yaratıcılığını keşfeder. Bütün bu oyunlar içerisinde, çocuğun kavram gelişimi de hızla ilerler.
MESELE DÜŞÜNMEYİ
ÖĞRENMEK!
Çocukların sevdiği aktivitelere ilgi göstermeleri, onlara dikkati sürdürme
becerisi ile farklı durumlarda yeni çözüm yöntemleri oluşturma deneyimi kazandırır. Bütün bunlar,
çocuğun; problem çözme, analiz-sentez ve muhakeme becerisinin gelişmesine yardımcı olur. Çocuk ile
kurulan iletişim yöntemlerinin; destekleyici, düşündürücü ve çözüme yönelik olması, çocuğun
gelişimine de yardımcıdır.
Okul yıllarındaki eğitimde ise, öğrenci ve öğretmen arasındaki etkileşimin azlığı, öğretimin kalitesini olumsuz yönde etkiler. Eğitim sürecinde; öğrenmenin gerçek amacının, “düşünmeyi öğrenmek” olduğunu çocuklara aktarmak gerekir. Çocuklar “öğretimi”, “başkalarının vereceği bir iş” olarak görmeye başladıkları andan itibaren, sadece öğrenme konusunda değil, bireysel sorumlulukları almakta da isteksizleşirler. Ödev sorumluluğunun yerine getirilmesinde isteksizlik yaşayan çocuğun, öğrenmeye karşı da performansı giderek düşer.
Düşünme sistemi; öğrenme, öğrenme süreçleri ve davranışlar ile şekillenir. Davranışlar, “öğrenilmiş tepkiler” olmaları nedeni ile “sonuç” gibi gözüktüğü için, çocukların hangi düşünme süreçlerini kullandıkları büyük önem taşır.
SOSYAL BECERİLERİNİN GELİŞMESİ
İÇİN...
Sosyal gelişim, çocuğun diğer gelişim basamakları kadar değerlidir. Bireyin
yaşamında giderek önem kazanacak “uyum sağlama” becerisi çocukluk çağında ve sosyal
gelişim süreci içerisinde kazanılır. Çocuğun sosyal davranışları, yoğun etkileşim içinde olduğu
ailesi ve arkadaşlarının gösterdiği geri bildirimlerle anlaşılır.
Çocuk, akranları ile kurduğu ilişki içerisinde rekabet etmeyi, kaygı yaratan durumlarla başetmeyi öğrenir. Sosyal becerilerinin gelişebilmesi için bu tür ilişkilere ihtiyaçları vardır. Kendilerinden daha büyük ya da küçük kişileri tercih eden çocukların ise, sosyal ilişki kurma ve sürdürme ile ilgili sıkıntıları olduğunu düşünebiliriz. Yaşından daha büyük kişilerle ilişki kurmak, ihtiyaçlarının anlaşılması ve ilişkinin kolaylaşmasını sağlar. Kendi yaşından küçüklerle ilişki kurmayı tercih eden çocukların da, oyunları kontrol etme eğiliminin yoğun olduğu gözlenir.
ANNE İLE KURULAN İLK İLİŞKİ...
Çocuk, ilk bebeklik döneminde
annesinin yardımı ile dış dünyayı tanır. İhtiyaçlarının anlaşıldığını ve karşılandığını fark eden
bebek annesi ile güven bağını da oluşturmaya başlar. Bu bağ onun bilişsel gelişimini olduğu kadar,
duygusal ve sosyal gelişimini de etkiler. Bebeğiniz ile göz teması kurmak, konuşmak, dokunmak, onu
zamanında ve doğru rahatlatabilmek; duygusal ve sosyal ilişki kurabilme becerilerinin gelişmesine
yardımcı olur.
Sosyal ilişki kurabilme becerileri aile içindeki bireyleri örnek alarak oluşur. İlk çocukluk döneminin en güçlü öğrenme şekli olan taklit etme, sosyalleşmede daha da önem kazanır. Çocukla işbirliği yapmak, ancak onunla kuracağınız olumlu ve yakın ilişki ile gerçekleşebilir.
İLETİŞİMİ BAŞLATMAK VE SÜRDÜRMEK ÜZERE, ÇOCUĞU CESARETLENDİRİN! • Teşekkür etmek, özür dilemek, lütfen demek, başkalarının
haklarına saygı göstermek gibi uygun davranış örneklerini çocuğa öğretin ve örnek olun. |
|