EVCİLİK OYUNU
Çocukluğunda evcilik oyunu
oynamayan var mıdır acaba? Hepimizin vazgeçilmezi olan bu oyun aslında bize bir çok şeyi anlama,
yargılama ve tanıma fırsatı veriyor.
Uzmanlar evcilik oyunu hakkında şunları söylüyor:
“Çocuklar oyunu oynarken çevrelerinde gördükleri yetişkin rollerini canlandırır ve onlar gibi
davranırlar. Bu oyunlar çocukların kendilerini tanımalarını sağlamakta ve onları ilerideki yetişkin
rollerine hazırlamaktadır. Oyunda çocuklar hem günlük yaşantılarında karşılaştıkları, deneyim
edindikleri olayları kullanırken, hem de hayal dünyalarını, duygularını oyuna aktarırlar. Oyun
içinde çocuklar hayallerini diledikleri gibi kullanırlar. Bazen anne, bazen çocuk, komşu vb.
olurlar, duygularını istedikleri gibi kullanarak rahatlarlar. Böylelikle kendilerini başkasının
yerine koymayı (empati duygusu), sorumluluk almayı, duygularını başkasına anlatmayı, aile içindeki
sıkıntıları anlatarak rahatlamayı öğrenirler. Rollerini canlandırırken kendini ifade etme, akıcı
konuşma yetenekleri gelişir ve kelime hazneleri artar.”
Çocuklar evcilik oyununu tek
başlarına da arkadaşlarıyla da oynayabilirler. Birlikte oynarlarken kurallara uymayı, işbirliği
içinde çalışmayı, güvenmeyi, iletişimde bulunmayı ve sosyal olaylara çözüm bulmayı
öğrenirler.
Anneler ve babalar evcilik oynayan çocuklarının seçtikleri rollerden kimi
zaman rahatsız olurlar. Kız çocuklarının erkek, erkek çocuklarının asker olmak yerine aşçı olmayı
tercih etmeleri gibi... Oysa, duygusal olarak bunları yapmak isteyen bir çocuğun üzerinde baskı
kurulmamalı ve seçimlerinde özgür bırakılmalıdır. Evcilik oyunu çocukların zihinsel ve sosyal
gelişimini destekleyen en önemli oyunlardan biridir. Anne-baba olarak bu oyunu oynayan çocuğunuza
her türlü fırsatı ve desteği sağlamalı, hatta arkadaşı yoksa siz de ona eşlik
etmelisiniz.
DOKTORCULUK
Özellikle 3-5 yaşlarında oynanan bu oyun
aslında çocukların karşı cinsin bedenine duyduğu meraktan ortaya çıkmıştır. Karşı cinsin kendi
bedeninden ne gibi farkları olduğunu bilmek istemek, son derece doğal bir süreçtir. Çocuklar
birbirlerinin bedenlerini en rahat bu oyunla görebileceklerinin farkındadırlar, çünkü onlar da
doktora gitmiş ve muayene olmuşlardır. Böyle bir durumda çocuklara kızmak ve bağırmak yerine ona
öğrenmek istediklerini uygun bir şekilde anlatacak yaşlarına uygun resimler göstermelisiniz.
Doktorculuk da tıpkı evcilik oyunu gibi yetişkin hareketlerinin taklidine dayalı ve fantezi ve
keşfetmeye yönelik bir oyundur.
SEK SEK YA DA TOP
OYUNLARI
Çocuğun sosyalleşmesini sağlar; kuralları, cezaları ve ödülü öğrenmesine sebep
olur. Çocuk, hem arkadaşlarıyla uyumlu olmak zorundadır, hem de oyunu kurallara bağlı olarak
oynaması gerektiğini öğrenir. Sek sek ve top oyunları çocukların bedensel gelişimlerine de katkı
sağlar.
Kazanan ve kaybeden üzerine kurulu bu oyunlar, çocuğa başarının zevkini yaşatır.
Başarının ödüllendirildiğini ilk olarak bu oyunlarla içselleştirir. Sırasını beklemeyi, paylaşmayı
ve rekabeti de bu oyunlarla öğrenir.
YAP-BOZ
Özellikle 5-8 yaş
arası çocukların oynadığı, daha sonraki yaşlarda da oynamaya devam edilen bu oyun bilişsel yetenek
ve algısal hareketleri geliştirir. Daha çok sorunu çözmeye, algılamaya ve toparlamaya yönelik bu
oyun aslında bir çeşit organizasyondur. Ve daha çok organize etme, olan şeyleri başka bir şekilde
sunma yeteneğini geliştirir.
LEGO
Legolar yap-bozlardan farklı
olarak parçalardan farklı birşeyler yapmaya yarar. Dolayısı ile legolarla oynamak organize etmekten
çok, yeni bir şey ortaya koymak, yani “yaratmak” demektir. Çocukların el becerilerini,
algılamalarını, yorumlamalarını ve yaratıcılıklarını geliştirmeye yarayan legolar aynı zamanda
çocuğu psikolojik olarak da tatmin eden oyuncaklardır. O kadar ki, lego düşkünü yetişkinlerin sayısı
da azımsanmayacak kadar çoktur.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG ÇİĞDEM BİLGEN: OYUNUN
YARARLARI Eğitimsel Yararları: Çocukların öğrenme süresince oyun gerekli bir koşuldur. Çeşitli şekil, boyut ve renkteki oyuncaklarla oynamak çocuğun kavram gelişimine faydalıdır. Ayrıca bu farklı özellikteki materyaller kendi başlarına da, çocuğun sinir sistemi ve beyni için gerekli olan uyarımları sağlarlar. Rol oynama özellikle çocukların sonraki akademik yaşantıları için çok önemlidir. Çocuklar rol oynarken geçmiş tecrübelerini hatırlar ve onları yeniden yaratırlar. Örneğin, bir çocuk doktor rolünü oynarken doktorun kullandığı gereçleri, bir doktorun hastasını nasıl muayene ettiğini, neler dediğini ve neler yaptığını hatırlar. Toplumsal Yararları: Çocuklar rol oynarken pek çok yeni beceri geliştirirler. Diğer
çocuklarla birlikte oynamak çocuğa işbirliği yapmayı, paylaşmayı, toplum kurallarını öğretir.
Çocuklar oyun yoluyla, kendileri, aileleri ve toplum hakkında yeni şeyler öğrenirler,
“ben” ve “diğeri” kavramlarını kazanırlar. Duygusal Yararları:
Oyun oynarken çocuklar hayal dünyalarının gizli içeriklerini ortaya koyarlar; düşüncelerini,
korkularını, kaygılarını duygularını dolaylı yoldan ifade ederler. Stres yaratan olayların bu
şekilde ortaya konması, çocuğun kendi acılarını dışsallaştırmasına ve bu şekilde onlarla daha kolay
baş etmesine izin verir. Böylece oyun, çocukların kaygılarını azaltma ve iç çatışmalarını çözme
işleviyle kullanılabilir. Çocuk oyunla, saldırgan duygularını kabul edilebilir bir yolla ortaya
koyma imkanı bulur. Bu tarz oyun çocuğa, günlük gerçeklik içinde izin verilmeyen içsel dürtülerinin
boşalım imkanını sağlar. Örneğin, çocuk, küçük kardeşine olan kıskançlığını, bebeğini cezalandırma
veya öldürme yoluyla ortaya koyabilir ve bu yolla, bu dürtünün tatmini mümkün
olur. OYUNUN AŞAMALARI
|
|