Bebekler, en az 2 yaşına kadar bezleniyorlar, ortalama 27 aylık olduklarında kas gelişimleri bezlerinden ayrılabilecekleri şekilde gelişmiş oluyor ki, bu konu çok önemli. Çünkü 2 yaştan önce bez bıraktırma çalışmaları kaslar çiş-kaka tutmak üzere belli bir yeterlilik seviyesine ulaşmadığından, o sırada ya da daha sonra sıkıntı yaratabiliyor. Diğer gelişim ögeleri (zihinsel, duygusal vb.) de 2 yaş civarında, kas gelişimine eşlik ettiğinden, bebekler genellikle 3 yaşına kadar bezlerinden ayrılıyorlar. Yine de 4-5 yaşına kadar bez kullanımı uzmanlarca normal kabul ediliyor. Fakat, 4-5 yaş arasındaki her 5 çocuktan birinde gece alt ıslatmaları görülüyor.
Türk Çocuk Ürolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Tekgül’den
aldığımız bilgilere göre; Türkiye’de 5-15 yaş arasındaki çocukların yüzde 15’i bu yaş
aralıklarından geçerken herhangi bir dönemde, belli bir süre gece işemesi sorunu yaşıyor.
Düşünsenize, 30 kişilik bir sınıfta 4-5 çocuk gece altını ıslatıyor ve o gün okula, gece yatağına
işemiş olmanın verdiği suçluluk, kalitesiz bir uyku geçirmiş olmanın getirdiği rahatsızlık ve
“Bende bir sorun var” duygusuyla geliyor. Ve o çocuk, sadece kendisinin bu sıkıntıyı
yaşadığını sanıyor.
Üroloji uzmanlarına göre, 5-15 yaş arasında gece işemesi yaşayan
çocukların bu sorunu yaşaması psikolojik nedenlere bağlı değil. Daha doğrusu psikolojik nedenlerle
altını ıslatan çocuklar , “davranış sorunları yaşayan çocuklar” kategorisinde
değerlendiriliyor. Davranış sorunları yaşayan çocuğun ise, tek sorunu gece işemesi değil.
Dolayısıyla, 5-15 yaşlarında gece işemesi sorunu yaşayan bu yüzde 15’lik çocuğun, gelişim
süreçlerine bağlı bir sıkıntıyla bu sorunu yaşadığına hükmediliyor.
İşte bu çocukların yüzde 99’u 19
yaşına geldiğinde kendiliğinden iyileşiyor; daha doğrusu gelişim eğrileri yaşıtlarını yakaladığından
sorun da kendiliğinden ortadan kalkıyor. Fakat, çocuğun gece altına işediği aylar-yıllar boyunca
aile konunun uzmanı bir doktora başvurup yardım istememişse, konu aile içinde bile bir ayıp ve tabu
olarak yaşanmışsa (ki ülkemizde genellikle böyle yaşanıyor), çocuk gece işediği için psikolojik
olumsuzluklara maruz kalıyor ki, bu da hayat boyu taşınan bir yük!
AİLELER
ÇÖZÜM ARAMIYOR!
Ülkemizde aileler genellikle 5-15 yaş arasında çocuğun yaşadığı gece
işemesi için bir çözüm aramıyor. Hatta bu sorun evde, aile içinde bile konuşulmuyor. Öte yandan,
gece altına işeyen bu çocukların yüzde 80’inin anne ve babanın her ikisinin de çocukken bu
sorunu yaşadığı biliniyor. Yüzde 43’ünde ise sadece anne ya da sadece baba çocukken gece
işemesi sorunu yaşıyor. Yüzde 40’ında ise abla-abi gibi yakınları da bu sorunu yaşıyor.
Yapılan araştırmalar, 5-15 yaş arasında gece yataklarını ıslatan çocukların, yüzde
60’ının sosyal uyum güçlükleri yaşadığını, yüzde 46’sının duygu problemleri yaşadığını,
yüzde 36’sının ailesinin, özellikle de annenin psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde
28’inin de suçluluk duygusu yaşadığını, yüzde 69’unun aile içi sorun yaşadığını, yüzde
42’sinin, ıslaklık nedeniyle kötü duygular yaşadığını, yüzde 30’unun da koku nedeniyle
rahatsızlık yaşadığını, yüzde 3’ünün de gece altını ıslatma nedeniyle hastalık yaşadığını
gösteriyor.
Dolayısıyla, bu çocukların yardıma ihtiyacı var! Nasıl olsa büyüyünce geçer,
denilerek zaman kaybedilmesine değil!
NEDEN GECE ALTINI
ISLATIYOR?
“Peki, neden bu çocuklar gece altlarını ıslatıyorlar?” derseniz,
ana nedenler şöyle: Birincisi, uyanma bozukluğu yaşadıkları için; yani bu çocuklar top patlasa
uyanmayan çocuklar… İkincisi, gece idrar üretimleri arttığı için… Ve üçüncü neden de, bu
çocukların mesane kapasiteleri düşük olduğu için gece altlarını ıslatıyorlar.
Üstelik,
sanıldığı gibi “ilgisiz anne baba” ve “tembel çocuk” gibi genel geçer
yargılar, bu çocukların gece alt ıslatma nedenleri arasında değil. Bu üç ana nedenden sonra diğer
nedenler başlığı altında, yüzde olarak daha düşük yer tutan nedenler sıralanabiliyor. Örneğin,
bunlardan biri de kabızlık! Psikolojik nedenler ise, neden değil, sonuç olarak değerlendiriliyor.
Gazlı içecekler, sitrik asit, kafein, süt ve C vitamini mesane kapasitesini
arttırdığı için, gece alt ıslatma sorunu yaşayan çocuklara önerilmiyor.
TEDAVİ SEÇENEKLERİNDEN YARARLANMAK ŞART!
Gece alt ıslatma
sorununun çözüm için ise çeşitli öneriler söz konusu… Gece uyandırma-alarm yönteminin
kullanılması ve ilaç tedavisi, tedavi yöntemlerinin başında geliyor.Gece yatmadan önceki saatlerde
sıvı alımının kısıtlanması, gece yatmadan önce işeme işleminin gerçekleştirilmesi, çocuğun yediği
içtiği gıdalara dikkat edilmesi yani beslenme düzeninin çocuğun özelliklerine uygun olarak
düzenlenmesi, seçilen ana tedavinin yanında yer alan destekleyici tedaviler.
Alarm
tedavisi, çocuğu gece uyandırmayı öğretiyor, doktora başvuran ailelerden yüzde 20’si alarm
yöntemini kullanıyor ve bu yöntemi kullananlar arsındaki başarı oranı yüzde 70-80 civarında. İlaç
tedavisi de aynı şekilde yüzde 70-80 başarı sağlıyor, fakat genellikle ilaç tedavisi bırakıldıktan
sonra çocuk tekrar gece işemelerine başlayabiliyor. Çocuğunun gece işemesi şikayetiyle doktora
başvuran ailelerin en çok tercih ettikleri yöntem ise ilaç tedavisi; alarm tedavisini kullanmak pek
çok aileye zor geliyor.
ÇOCUKLAR RAHAT UYUSUN!
Gece
işemesinin çocukların psikolojilerini bozduğunu ve yaşam kalitelerini düşürdüğünü yazının başında
söylemiştik. Bebek bezi firmalarından birinin ürettiği gece külotlarını kullanmak da, çocukların
gece işemesinin yarattığı olumsuzlukları ortadan kaldırması sebebiyle ve çocuğun psikolojisini
korumak adına güzel bir yenilik. Türk Çocuk Ürolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Serdar Tekgül
tarafından da öneriliyor. 4 yaşından büyük çocukların yatak ıslatma problemlerine karşı geliştirilen
bu emici gece külodu, çocukların temiz, kuru ve dinlendirici bir uyku uyumalarına yardımcı oluyor.
Kızlar ve erkek çocuklar için farklı emicilik ve renklerde üretilen külotların 4-7 ve 8-15 yaşlarına
uygun boyları var.
Eğer, sizin çocuğunuz da gece altını ıslatma, diğer adıyla
“Enürezis Nokturna” derdinden muzdaripse, “Nasıl olsa geçer” diye bekleyip
de zaman kaybetmeyin; mutlaka uzman yardımı alın.
ENÜREZİS NOKTURNA
NEDİR? |
|