ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

Uzmanlar aileleri uyarıyor: "Aile çocuğun ilk yaşam okuludur ve bu okulda çocuk kendisine sunulan her şeyi olduğu gibi algılar. Bu yüzden çocuğunuza mutlu olmayı öğretmek için önce siz mutlu olun!"

Uzman Psikolojik Danışman Funda Tekelioğlu, mutlu bir çocukluğun temelinde birbiriyle uyumlu, anlayışlı, mutlu ebeveynlerin olduğuna dikkat çekerek şu bilgileri verdi:

Mutlu ebeveynlerin hiç sorun yaşamayan, tartışmayan, hep güler yüzlü olan kişiler şeklinde yorumlanmaması gerek. Mutlu ailede eşler birbirlerini önemser, takdir eder, birbirlerinin farklı yanlarını kabul edip, farklılıklarına da değer verir. Sevgilerini birbirlerine gösterme konusunda cimri davranmazlar. Çocuklar da bunu örnek alarak mutlu olmayı öğrenirler.

Ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişkilerin yanı sıra ebeveynlerin birbiriyle olan ilişki biçimi de çocuğun gelişiminde öncelikli öneme sahiptir. Aile çocuğun ilk ve en önemli yaşam okuludur ve bu okulda çocuk kendisine sunulan her şeyi olduğu gibi algılar. Algıladığı her şey de onun kimliğinde temel oluşturur. Ebeveynlerin yüz ifadesi, ses tonu, mimikleri, bedensel ve sözel mesajları, davranışları çocuğun özgüvenini, yaşama bakış açısını etkiler. Bu yüzden ilişkilerinde mutlu olan aileler çocukların geleceğini temelden farklılaştırır.

ÇOCUKLAR DEDEKTİF GİBİDİR!
Mutlu aile ilişkileri eşlerin aynı özelliklere sahip olmasını, hiç sorun yaşamamalarını gerektirmez. Eşlerin anlaşmazlık yaşadıklarında konuşabilmeleri, çözüm için uğraşmaları, birbirlerine sinirlenseler bile kişiliklerini rencide edecek sözlerden kaçınmaları yeterlidir.

Çocuklar bazen bir dedektif bazen de paratoner gibi etrafında olanları tüm ayrıntılarıyla gözleyip, kendi süzgecinden geçirerek, anne-babasıyla ilgili her konuda algılarını açık tutarlar. Çocuk anne-babasının birbirleriyle konuşma biçimlerini, sevgilerini ifade etme hallerini, problemlerini çözme becerileri ve temaslarını zihnine kaydeder. İç dünyasında yorumlayarak kendince alt yazılar oluşturur. Büyüdükçe de farkında olmadan bu altyazıları rehber olarak kullanır.

EBEVEYNLERİN DAVRANIŞLARINDAN ÇIKAN ALTYAZILAR! çocukların iç dünyalarında oluşturdukları alt yazılar konusunda örnekler: • Anne ile baba arasında bir problem var, konuşmalarda asıl sorundan uzaklaşılıyor ve birbirlerine "Sen zaten…", "Sen hep…" gibi suçlayıcı sözler sarf ediyorlar. Çocuğun alt yazısı: Problem çıktığında karşındakini suçlayabilirsin. • Anne ile baba seslerini yükselterek bir şeyler anlatmaya çalışıyor, bağırarak baskın çıkmaya çalışıyor. Çocuğun alt yazısı: Derdimi ancak sesimi yükselterek ya da bağırarak anlatabilirim. • Ebeveynlerden biri öfkeli ama belli etmiyor ve alttan alarak susuyor. Çocuğun alt yazısı: Öfkeni bastır, yoksa sevilmezsin. • Anne ile baba anlaşamadıkları bir konunun çözüm yolları hakkında konuşuyorlar. Çocuğun alt yazısı: Aynı şeyi istemesek de konuşabilir, çözebiliriz.

ÖNCE SİZ UYGULAYIN ÇOCUĞUNUZA ÖRNEK OLUN • Karı-koca olmanın yanı sıra sevgili olmayı da başarırsanız çocuğunuza sevginin sürekliliğini öğretirsiniz. • Birbirinize özenli davranır, önemsediğinizi gösterirseniz çocuğunuza da insanlara değer vermeyi aşılarsınız. • Sevginizi doğal ve içtenlikle gösterebilirseniz çocuğunuza sevginin bir nedene bağlanmadan yaşanabileceğini öğretebilirsiniz. • Birbirinizi takdir ederseniz çocuğunuza da takdir etmeyi, ayrıntıları fark etmeyi öğretirsiniz. • Yaşadığınız sorunlarda birbirinizi suçlamadan tartışıp çözüme ulaşabilirseniz, çocuğunuza da sorunların üstesinden gelme gücünü kazandırırsınız. • Olumlu veya olumsuz tüm duygularınızı uygun bir şekilde ifade edebilirseniz çocuğunuza duygularını fark etmeyi ve ifade etmeyi öğretirsiniz. • Birbirinize güvendiğinizi gösterirseniz, çocuğunuza da güven aşılarsınız. • Farklı yönlerinizi kabul edip değer verirseniz, çocuğunuza farklılıkların da hayata zenginlik kattığını öğretebilirsiniz. • Çocuğunuza sevgiyi ve saygı duymayı öğretmek için birbirinizi sevmeli aynı zamanda birbirinize saygı göstermelisiniz.

BÜYÜDÜĞÜNDE SİZİ TAKDİR EDECEK
Anne-babaların birbirlerine karşı davranış biçimleri, sözel ve bedensel mesajlarıyla çocuklarına mutlu olmayı öğreterek onların büyüyüp birer yetişkin haline geldiğinde takdirini kazanacaktır. Çocuğunuz büyüyüp kendi yaşamını kurduğunda, "Mutlu bir çocukluk geçirdim çünkü anne-babam beni sevdikleri kadar birbirlerini de sevdiler. Bana sevgilerini her koşulda gösterirken birbirlerine de sevgilerini göstermekten vazgeçmediler. Onlar birbirlerine olan sevgilerini tıpkı beni büyüttükleri gibi büyüttüler ve beslediler" dediğinde tarifi olmayan duygular hissedeceksiniz.