Şişmanlamasından korkup, çocuğunuzun yiyeceğini bilinçsizce kısıtlarsanız, çocuğunuzun okuldaki başarısızlığına davetiye çıkartırsınız. Üstelik bu taktirde, çocuğunuzun bağışıklık sisteminin zayıflaması ve gelişiminde sorunlar yaşaması da kaçınılmazdır.
Okul çağındaki çocuklarda kahvaltı başta olmak üzere bazı dengeli ve yeterli beslenme ilkelerinin ihmal edildiği bir gerçek. Çalışan annelerin zaman sorunu, çocukların iştahsızlıkları gibi etkenler beslenme sorunlarını giderek tetikliyor. Oysa, “Çocuk yemek yesin de ne yerse yesin, yeter ki ağlamasın” gibi masum nedenler çocuğun gelişimini ve okuldaki başarısını olumsuz etkileyebiliyor.
Özellikle okul ve gelişme çağındaki çocuklarda beslenme planı yapılırken çok dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü yapılan araştırmalarda, Türkiye’de genellikle annelerin çocuklarına şişmanlamasınlar diye eksik kalori verdikleri sonucuna ulaşılıyor. Oysa, bilinçsiz düşük kalorili diyetler çocukların büyümek, gelişmek ve öğrenmek için ihtiyaç duydukları enerjiyi ve temel besin öğelerini içermezler. Birçok okul çağı çocuğu günde 1800 ile 2200 kalori arasında enerjiye ihtiyaç duyar.
KAHVALTI ETMELERİ ŞART!
Okul çocukları için beslenme programlarının iki amacı olmalıdır. Bu amaçlardan birincisi, öğrenme çağındaki çocuğa temel beslenme bilgilerini, beslenme ile sağlık arasındaki ilişkiyi öğretmek ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak. İkincisi ise, eldeki imkanları en iyi şekilde kullanarak okul çocuğunun yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak…
Ayrıca yapılan çalışmalarda kahvaltı yapan çocukların okulda daha başarılı oldukları, daha geç yorgunluk hissi oluştuğu ve sabahları kendilerini daha az aç hissettikleri görülmüştür. Üstelik, derslerden aldıkları notlar da daha iyidir. Problemleri daha kolay çözer, derse daha iyi konsantre olurlar ve kas işlevleri daha iyidir. Aynı zamanda, kahvaltı yapan çocuklarda şişmanlık görülme oranı da azdır.
Araştırmalar sabah kahvaltısı yapmadan okula gelen çocukların ise; öğrenmek için dikkatlerini toplayamadıklarını bunun da başarısızlığını getirdiğini doğruluyor. Okulda kalma süresi uzun olduğu zaman; çocuklara besin değeri yüksek, özel hazırlama gerektirmeyen süt veya ayranla peynir, domates-ekmek, yumurta-domates-ekmek, tahin helvası-ekmek, tahin-pekmez-ekmek gibi yiyeceklerden oluşan ara kahvaltısı ve benzer sandviçler verilmelidir. Okul kantinlerinde kola-gazoz yerine süt, ayran ve meyve suları; şeker, çikolata, bisküvi yerine besleyici ve taze sandviçler satılmalıdır.
HELVA SAĞLIKLI BİR SEÇENEK...
Kalsiyum, potasyum, çinko ve protein açısından çok yüksek değerler taşıyan helva, çocukların zihinsel gelişiminde, kemiklerinin sağlıklı ve güçlü gelişiminde önemli rol oynar. Diş sağlığına katkısı büyüktür. B grubu vitaminler bakımından da oldukça zengindir. Ayrıca, kolestrol barındırmaz, yüksek enerji içerdiği için soğuğa karşı vücut direncimizi doğal yoldan arttırır. Bu bilinçle Kültür Okulları, Doğuş Koleji, Bilkent Üniversitesi, Yüce Okulları, Uludağ Üniversitesi, Erciyes.Üniversitesi, Işık Üniversitesi, Beykoz Doğa Anaokulu, Özel Şişli Terakki Anaokulu, TED Bursa Koleji, Akdeniz Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, helvaya menüsünde mutlaka yer veren eğitim kurumlarından bazıları…
Genellikle tahin helvasının kalorisi yüksek olduğu ve çocukları şişmanlatacağı düşüncesi hakimdir. Çocuklar için bulunmaz besin kaynağı olan pekmez ise, "thiamin", "riboflavin" ve "demir" açısından baldan daha zengin bir besindir. 1 kilo üzüm veya 200 gram pekmezin, kalori açısından 1150 gram süte, 300 gram ekmeğe veya 350 gram ete eşdeğer olduğu bilinir.
Özellikle üzüm pekmezinin içinde doğal olarak bulunan glikoz ve früktoz, vücudumuzda hemen emilerek kana karışıyr ve metabolizmada enerjiye dönüşür.
ÇOCUKLARIMIZ SAĞLIKSIZ BESLENMESİN!
Bu bilgiler doğrultusunda şunu söyleyebiliriz; sabahları içilecek iki yemek kaşığı pekmez, herkes için çok değerli ve çok önemli olan 2 mg demir, 80 mg kalsiyum ve 58 kcsal enerji ihtiyacını karşılayacaktır.
Tahin helvası ve pekmez’in özelliklerini incelediğimizde bugüne kadar ihmal edilseler de, aslında besleyici özellikleri bakımından temel gıda maddesi durumundadırlar. Çocukların beslenmesi üzerine yapılan araştırmalar incelendiğinde daha çarpıcı bir boyutta bu durumu görebiliriz:
Büyüme-gelişme sürecinin temeli okul öncesi döneme dayanır. Oysa okul öncesi çocukların Türkiye genelinde yüzde 16’sının beslenmesi sağlıksız. Bu çocukların;
- Yüzde 2.1’inde ileri derecede malnütrisyon (sağlıksız derecede zayıflık) bulunuyor. Enerji yetersizliği sonucu (yüzde 14-25), zayıflık-kısa boyluluk kırsal ve gece kondu bölgelerinde yüksek oranda.
- Okul çağı çocuklarının yüzde 17-35’inden fazlasında anemi (kansızlık) var.
- Başta üst solunum yolları (yüzde12) olmak üzere bu yaş grubunda enfeksiyon hastalıkları fazla olup, hastalıklar sıklıkla tekrarlıyor.
- A vitamini, B kompleks vitaminlerinin yetersizliği yüzde15-37 oarnında, D vitamini yetersizliği belirtileri yüzde 19.8 oranında.
- C vitamini yetersizliği yüzde 27, B2 (Ribozlavin ) yetersizliği yüzde 25-40, iyot yetersizliği sonucu gelişen basit guvatr oranı yüzde 30.3 oranında.
- Diş çürüğü yüzde 43-85, kalsiyum yetersizliği yüzde 44-72 oranında görülüyor.
ÖĞRENCİLERİN BESLENME ALIŞKANLIKLARI İNCELENDİĞİNDE:
- Yüzde 60-85’i sabah kahvaltı yapmıyor,
- Yüzde 25-43 öğrenci sokak satıcılarından alışveriş yapıyor. Tüketilen besinler genellikle simit, lahmacun, sandviç, gofret, çikolata, hamburger tipi (fast-food) yiyecekler.
- Çay, kolalı-kolasız içecek tüketimi yüzde 50’nin üzerinde.
- Süt, ayran tüketimi yüzde 15-25 oranında.
KALSİYUM DA ÇOK ÖNEMLİ!
Tabii bir de çocuk gelişiminde kalsiyumun önemli rolü söz konusu. İnsan vücudundaki kemikler ve dişler aslında sanıldığının aksine canlı dokulardır. Birçok kişi kemik ve dişlerin bir şekilde oluşmuş ve sabit kalan dokular olduğunu zanneder. Oysa, beslenme ve vücuttaki dengelerle ilişkili olarak bu yapılar sürekli değişkenlik gösterir.
KALSİYUM EKSİKLİĞİNDE:
Diş mineralleri kemik yapıya oranla daha sabit olmasına rağmen, kalsiyum eksikliğinde yapılarında bozulmalar, diş eti sorunları ve diş kayıpları oluşur. Kemiklerde çok çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Çocukluk çağında raşitizm, erişkinlerde osteomalasi, yaşlılarda osteoporoz gibi tablolar meydana gelir. Çocuklarda hırçınlık, ağlama ve iştahsızlık yapabilir. Duyu kusurları, adalelerde seğirmeler, huzursuzluk, uyku bozukluğu, dalgınlık olabilir. Saç ve tırnaklarda kırılmalar meydana gelir. Eksiklik sürekli hale gelirse bacaklarda kramplar, kalpte çarpıntı, uyuşukluk, kulak çınlamaları ve tetani denilen tüm vücut kaslarının sürekli titremesi durumu ortaya çıkar.
mg / gün 0 - 6 Ay 360 6 - 12 Ay 540 1 - 10 Yaş 800 11 - 18 Yaş
1000
Kalori değerleri:
Çikolata |
100 gr |
550 |
Tahin Helvası |
100 gr |
516 |
Ayçekirdeği |
100 gr |
560 |
Ceviz |
100 gr |
650 |
Biftek (ızgara) |
100 gr |
278 |
Hindi |
100 gr |
190 |
Kuzu (yağlı, ızgara) |
100 gr |
282 |
Kalsiyum Değerleri:
(100 gram içindeki kalsiyum-miligram olarak)
Tahin helva: 91
Bal: 15
Pekmez: 400
Kayısı: 30
Muz: 10
Sığır eti: 8
Koyun eti: 7
Tavuk eti: 15
Tahin helvası, ortalama 533 Kcal /100 g kalori ihtiva eden önemli bir besindir. Ayrıca ortalama yüzde 10-11 protein, yüzde 34-35 sakkaroz , yüzde 18-19 invert şeker, yüzde 1,2 selüloz, 91 mg/100 g kalsiyum ve 5 mg/100 g demir içeriği ile güçlü kompozisyona sahiptir. Ekmekle tüketildiği zaman, hububat proteinleri ile tam teşekküllü bir gıda olarak kabul edilir. Ayrıca 1.5 mg/100 g niasin, 1.35 mg/100 g tiamin ve 0.05 mg/100 g riboflavin gibi B vitamini türevlerini de içerir. Kolesterolsüzdür. Türk Gıda Kodeks’ine göre günlük B vitamini türevleri ihtiyaçlarınızdan yüzde 65’ini karşılar.
|