Bebekler dünyaya duygusal gelişimlerini tamamlamış olarak gelmezler. Pek çok duyguyu, tutum ve davranışı zaman içinde öğrenirler. Duygusal gelişim, hem olgunlaşma hem de öğrenme sonucu tamamlanır. Olgunlaşma zihinsel gelişimin tamamlanma sürecidir ve bebek olgunlaşma sürecinde belli bir uyarana uzun süre bağlanabilme ve bir nesne üzerinde duygusal enerjisini uzun süre yoğunlaştırabilme yeteneği kazanır. Öğrenme ise; deneme-yanılma, taklit, model alma, özdeşleşme ve koşullanma yollarıyla gerçekleşir. Öğrenme ve olgunlaşma süreçlerini tamamlayan bebek duygusal gelişimini tamamlamış olur.
Bebeğin duygusal gelişimini ilk 5 yılda en fazla belirleyen faktör, anne-babayla kurulan iletişimdir. Çocuk anne-baba ile kurduğu iletişim yoluyla; nasıl birisi olduğunu, sevilmeye ne kadar değer olduğunu, yaşamda en az iki kişi için vazgeçilmez ve biricik olduğunu hisseder.
DUYGUSAL GELİŞİMİN DOĞRULTUSU
• Bağımlılıktan bağımsızlığa,
• Bencil davranıştan işbirlikçi tavra,
• Yeteneklerin yalından karmaşığa ve genelden özele doğru değişmesi,
• Düşüncenin somuttan soyuta ulaşması,
• Oyunların yaratıcılık ve öğrenme sürecine dönüşmesi,
• İlişkilerin sınırlarını anne-baba-kardeşten toplumsal boyuta genişlemesi
• Davranışların dürtüsellikten çevre gerçeklerine doğru yön değiştirmesi şeklindedir.
DUYGUSAL GELİŞİMİN EVRELERİ
SÜT ÇOCUKLUĞU DÖNEMİ (0-1 YAŞ) : ÖZERKLİK DÖNEMİ (1-3 YAŞ): Çocukların en az paylaşımcı olduğu dönemlerden biri de bu dönemdir. Her şeye “Benim” der, hiçbir şeylerini paylaşmak istemezler. O yüzden de yaşıtlarıyla pek anlaşamazlar, ancak bu durum geçicidir. 3. yaşlardan itibaren çocuklar yaşıtlarıyla daha çok oynar, paylaşmayı öğrenir.
OYUN DÖNEMİ (3-6 YAŞ): Hayal güçleri çok canlıdır, oyun oynamaya bayılırlar ve bu canlı hayal güçlerini de oyunlarına yansıtırlar. Suçluluk duygusu bu dönemlerde gelişmeye başlar. Sürekli eleştirilen, engellenen, cezalandırılan çocuklar suçluluk duymaya, bu durumdan kendilerini sorumlu tutmaya başlarlar. Kız-erkek ayırımı da bu dönemde iyice belirginleşir. Bu dönemde kıskandıkları ebeveynden görecekleri ters tutumlar, takdir alamamak çocukları suçlu hissettiren başka bir nedendir. Bu dönemde kendi cinsinden ebeveynle yakın ilişki kuramamak, onu memnun edemediğini hissetmek, ondan gereksinimi olan takdiri alamamak çocuğun kişisel gelişimini olumsuz etkiler. Oyun, bu dönemde çocukların en ciddi uğraşıdır. Yaşamı oyun yoluyla öğrenirler. Oynadıkça duyuları keskinleşir, yetenekleri serpilir ve becerileri artar. Oyun aracılığıyla duygularını dile getirirler, üzüntülerini, korkularını, kaygılarını ifade etmenin yolu olarak oyunu seçerler. Her istediği yapılan çocuklar oyun sırasında bencildirler, uyumsuzdurlar, oyun oynamayı beceremezler. Bu dönemde anne babaya düşen sorumluluk; çocuklarını desteklemek, yeni eylemlerinde onları yüreklendirmek, hatalarını kendilerinin keşfetmelerine yardımcı olabilmektir. Bu dönem ayrıca, çocukların yuvaya başladıkları dönemdir, bu nedenle de yuva seçimi çok önemlidir.
İLKOKUL DÖNEMİ (6-11 YAŞ): Yaşıtlarıyla arkadaşlık çok önemlidir, ancak yaşıtları aynı zamanda rakipleridir. Beceri, dayanıklılık, işbirliği gerektiren, serüven gereksinimini doyuran, takım çalışmasına elverişli bir spor olan izcilik bu döneme çok uygun bir spordur. |
SAĞLIKLI DUYGUSAL GELİŞİM İÇİN …• Çocuğunuza nasıl bir duygusal kontrol beklediğinizi öğretin. • Çocuğunuzu giderek artan ölçüde sorumluluk almaya özendirin. • Çocuğunuzun yaşına uygun olmayan davranışları üzerinde fazla durmayın; tepki vermekten kaçının, eleştirmeyin, yargılamayın. • İyi model-örnek olmaya çalışın. • Çocuğunuzun duygusal anlamda olgun duygu-davranış ve heyecanlarını övgüyle karşılayın. • Çocuğunuza hangi duygunun ne olduğunu her fırsatta anlatın ki, çocuğunuz duygularını adlandırabilsin. • Kendi duygularınızı nasıl kontrol ettiğinizi çocuğunuza anlatın, gerçek yaşamda neler-nasıl yapılabilir, gösterin. • Çocuğunuz olgunlaşmamış bir davranış gösterdiğinde bu davranışı ve altında yatan duyguyu onunla tartışın ve nasıl kontrol edebileceğine dair bir çözüm üretmesinde ona yardımcı olun. |
|