Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

SAĞLIKLI BİR BEBEK Mİ İSTİYORSUNUZ?!

SAĞLIKLI BİR BEBEK Mİ İSTİYORSUNUZ?!

Sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesinin ne büyük bir şans ve lütuf olduğunu, en çok da başından kötü bir hikaye geçen anne ve babalar bilir. Sorunlu ve anomalili bebek istemiyorsanız, dikkat!



Hiç kimse sağlıksız bir bebek dünyaya getirmek istemez. Fakat, herkes için böyle bir risk de var. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hüseyin Mutlu ile yüzde yüz garantisi olmasa da, anomalili bebek doğurmayı en aza indirebilmenin püf noktalarını ve alınabilecek önlemleri konuştuk.


- Anomalili bebek kimdir?

Sakatlık veya anomali sadece bedensel değil, zihinsel ve bir bedenin işleyişi ile ilgili tüm sorunlardır. Görünümü normal olan bir bireyin aslında doğumda veya daha sonra teşhis edilen metabolik sorunları da bir tür anomalidir.


- Anne karnında bebeğin tamamen normal olduğunu görebiliyor musunuz?

Var olan teknoloji ile birçok şeyi ortaya koyabilmemize rağmen, nadir görülebilen rahatsızlıkları ve bedensel olmayan sorunları teşhis etmek her zaman mümkün değil. Dikkatli bir izlem ve değerlendirme ile birçok problemi anne rahminde önleyebilir veya tanısını koyabiliriz. Başlayan hamilelikte ise bebeğin normal olup olmadığı ile ilgili araştırmalarda en önemli yardımcımız ultrasonografi cihazı. Ultrasonografi cihazı ile bebeğin her şeyinin görülebileceğine inanan aileler, ultrasonografi muayenesi sonunda “Bebeğimiz normal değil mi?” diye sorarlar. Oysa, ultrasonografi muayenesi ile maalesef bebeğin her şeyini ortaya koymak her zaman mümkün değildir.


- Ultrasonla neleri saptıyabiliyorsunuz?
Çok erken haftalarda bebek küçük bir nokta gibi iken sadece kalbinin attığı izlenebilir. 11-12 haftadan itibaren her geçen hafta ile ultrasonografide bebeğe ait organları görme olanağımız artar. Bebeği en iyi değerlendirdiğimiz haftalar ise 16-22 haftalardır. Özellikli ultrasonografi probları olan cihazlar ile daha erken zamanda da bebeğin organlarını görebilmek mümkün olmakla birlikte, genel olarak var olan teknolojiyi her zaman sorgulamak gerekir.


- Ultrason yapan hekimin bilgi ve tecrübesi de önemli mi?

Ülkemizde neredeyse her hekimin muayenehanesinde bir ultrasonografi cihazı vardır. Rutin muayenenin bir parçası da ultrasonografik incelemedir. Oysa kadın-doğum uzmanlık eğitimi sırasında alınan eğitim ve edinilen tecrübe, anne karnındaki bebeğin incelenmesinde 1 düzey adı verilen incelemeyi yapabilecek kadardır. 2 ve 3 düzey ultrasonografi incelemesi için ayrı bir eğitim gerekir. Bu nedenle birçok hekim takip ettiği hamileliğin ileri düzeyde inceleme için başka merkezlere yönlendirir.


- Anne adayıyla ilgili özellikler ultrason sonuçlarını etkiliyor mu?

Kilolu ve birçok kez operasyon geçiren kadınlarda ultrasonografide bebeğin net görülebilme olanağı çok azdır. Bu durumda bazen bebekle ilgili görüntüler ve anomalilerin tespiti ya imkansız olmakta veya daha geç olarak büyük hamilelik haftalarında olmaktadır.


- Ya, ultrasonografik incelemede kullanılan cihazın özellikleri?..

Standart ultrasonografi cihazları nispeten daha ekonomik cihazlardır ve genel pratikte ihtiyaca cevap verir. Ama ileri düzey incelemelerde, kilolu ve bebeğin zor görüldüğü durumlar için geliştirilen yeni cihazlar gerçekten üstün bir görüntü verir. 3-4 boyut adı verilen özellikler ilk çıktığı zamanlarda sadece “show” amaçlı olduğu düşünüldüyse de özellikle bebeğin dış görünümü, yüzü ile ilgili ilave faydalar sağlar. Ayrıca, bu özelliklere sahip cihazlar hem biraz pahalı, hem de görüntü özellikleri standart cihazlara göre daha iyidir.


YÜZDE YÜZ GARANTİSİ YOK!

- Down Sendromu’nu nasıl ve ne oranda tespit edebiliyorsunuz?
Ultrasonografi ile bebeğin fiziksel özelliklerini görebiliriz. Tüm organlarını uygun haftalarda normal olup olmadığını anlayabiliriz. Fakat bebekteki kromozom bozuklukları ki, bunlardan en sık olanı Down Sendromu’nu ultrasonografi ile teşhis edemeyiz. Ancak bazı organsal görünümler ile şüphe ederiz ki, buna da ‘yumuşak doku markeri’ adı verilir. İlk 3 ayda ense kalınlığı ölçümü aynı zamanda Down Sendromu şüphesinde önemli yer tutar. Bugünkü bilgilerde tek başına kurallara göre yapılan ense kalınlığı (NT) ölçümü ile Down Sendromu olan bebekleri tanıma olanağı yüzde 75 civarındadır. Ultrasonografiye yardımcı diğer tetkikler Down Sendromu tarama testleridir. Bunlardan ilk 3 ayda yapılan ikili test ultrasonografi bulguları ile kombine edildiğinde yüzde 90 civarında Down Sendromu’nu gösterebilmektedir.


- Amniyosentez  ve kordosentez her hamileye yapılmalı mı?
Bebeğin anne karnında kromozom yapısının normal olduğunu gösteren tek test bebeğin kromozom tayinidir. Bu tetkik ise ya amniyosentez ile sıvı alarak, koryon villus biyopsisi ile plasentasından parça alarak veya kordosentez aile bebeğin kordonundan kan alarak yapılır. Bu işlemlerin de kendilerine göre kabul edilen komplikasyon riskleri vardır. En sık yapılan amniyosentezin 200’de 1 komplikasyon riski varken, diğerlerinin yüzde 5’lere kadar yükselir.
Aile kendilerini takip eden hekimden ne gerekiyorsa yapılmasını beklerken, hekim de her işlem öncesi aileden onay almak durumundadır. Pratikte her anne karnındaki bebeğe kromozom testi olanağı olmadığından ancak ileri anne yaşı, önceden anomalili bebek olan aileler, tarama testlerinde veya ultrasonografide problem şüphe edilen hamilelere uygulanır.

- Hamileliğin son aylarında öne çıkan testler hangileri?
Son aylarda bebeğin sağlıklı olarak doğabilmesinde rol oynayan en önemli tetkikler bebeğin sağlığı ve beslenebilmesini gösteren testlerdir. Bunlardan NST, ultrasonografi ve doppler hekime yardımcı olur. Ama onlardan da önemlisi anne adayının herhangi bir sorunda hekime erken zamanda haber vermesi ve tedbir alınmasıdır. Geç kalınan prematüre doğumlarda bebek sağlıklı olarak dünyaya gelse bile, yaşamsal önemi olan yoğun bakım da bazen komplikasyonlara neden olabilmektedir.

- Doğum şekli de önemli mi?
Doğum şekli de bebeğin sağlığında önemli rol oynar. Sezaryen çok sık yapılmasının nedenlerinden biri de doğum hekiminin vaginal doğumda meydana gelebilecek sorunlardan kaçınmasıdır. Özellikle prematüre doğumlar ve makat doğumlarda sezaryen bebek için hayat kurtarıcı olmaktadır.

BU KONUYLA İLİŞKİLİ DİĞER KONULAR
HAMİLELİK BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.