Çoğu anne baba çocuğunun ikinci bir dili küçük yaşlarından itibaren öğrenmesini istiyor. Ve bu nedenle onunla doğduğu andan itibaren hem anadilinde hem de yabancı dilde konuşarak çocuğun ikinci, hatta üçüncü dili ana dilini öğrenirken öğrenmesi hedefleniyor. Ya da anne ve babanın zaten farklı ana dillerine sahip olması yani evde konuşulan iki farklı dilin olması söz konusu oluyor ve “Şimdi çocuk hangi dili konuşacak?” sorusu gündeme geliyor… Her iki durumda da uzmanlar sorun olmadığını söylüyorlar… Özellikle 0-3 yaş döneminde doğallıkla kullanılan dilleri çocuk zaten doğallıkla öğreniyor… Öte yandan, yapılan araştırmalar göre, yuvalarda bir sınıfta 2 farklı dili çok iyi konuşan 2 öğretmenin olması da çocuğun okul öncesi dönemde yabancı dili, “yabancı dil” algısı oluşmadan öğrenmesini sağlıyor… Çocuk dediğin zaten doğal bir varlık; dolayısıyla da doğallıkla, oyunla, şarkıyla ve bol tekrarla verileni anında alıyor.
- Bazı aileler, doğumdan itibaren bebekleriyle birkaç dilde iletişime geçiyorlar. Bu bebeğin yabancı dil öğrenmesi için sağlıklı bir yol mudur? Yoksa, çocuğun kafasını karıştırır mı?
Eğer bir bebekle düzenli ve tutarlı şekilde 2 hatta daha fazla dil konuşuluyorsa, belirli bir yaşa geldiğinde bu dillerin hepsini anlama ve kullanma kapasitesi ortaya çıkar. Burada kritik olan nokta, çocukla iletişimde olan kişilerin dilleri düzenli ve tutarlı şekilde çocukla konuşuyor olmasıdır. Bu yaklaşım, “tek ebeveyn tek dil” kuralıyla özetlenir. Çocukla iletişimi olan kişilerden her biri tek bir dili benimsemeli ve çocuğa hitaben yaptığı konuşmalarda diğer dile geçmeden hep bu dili konuşmalıdır. Diğer ebeveyn (bakım veren) de çocukla iletişimini daima kendi benimsediği diğer dilde sürdürmelidir. Bu şekilde karışıklık durumu engellenir ve çocuk sağlıklı şekilde, sunulan tüm dillere hakimiyet kazanır.
- Yabancı dil öğrenmenin en kolay yolunun küçük yaşlarda olduğunu biliyoruz, ama “küçük”ten kasıt nedir?
Bebeklikten 3 yaşa kadar olan süreçte düzenli şekilde 2 ya da daha fazla dile maruz kalan çocukların bu dilleri öğrenme şekline “aynı anda öğrenme” deniyor. Bu duruma bir anlamda otomatik öğrenme de diyebiliriz. Bu tip çocuklar yaşıtlarına göre biraz daha geç konuşmaya başlayabilirler, ama bu zaman aralığı tek dilli yetişen çocukların ortalama konuşma yaşına göre çok da geride değildir ve sorun yaratmaz.
Aslında dil öğrenmeye yatkınlık ilerleyen yaşlara kadar devam eder. Örneğin; 5,5 yaşında yabancı bir ülkede anaokuluna başlayan bir çocuğun (kendi ülkesinde ama sürekli yabancı dilin konuşulduğu bir anaokulu da olabilir) 5 ay gibi kısa sürede, diğer çocuklardan farkı ayırt edilemez şekilde, bu yabancı dili öğrendiği gözlemlenebilir. Ergenliğe geçmeden önce yabancı dille tanışan çocuklar, eğer bu yabancı dil sürekli ve düzenli şekilde yaşamında yer alıyorsa, aksansız şekilde anadili gibi bu dilleri konuşabilir.
DİL ÖĞRETMENİN DOĞRU YOLU NEDİR?
- Herkes çocuğunun birkaç dil bilmesini istiyor, bunu öğretmenin doğru yolu nedir? Yabancı dil konusunda nasıl bir yol izlenmeli?
Çocuğunun birkaç dil öğrenmesini isteyen bir aile, çocuğu bu dillerle tanıştırmak için ergenliğe kadar olan zamanı iyi değerlendirmeli. Çocuğa dilleri düzenli ve sürekli şekilde sunmak en önemli noktadır. Eğer erken yaşlarda dilleri sunar, sonradan hiç kullanmazsanız, dillerin unutulması öğrenilmesi kadar hızlı olur.
- Çocuğa kaç yaşında ana dil haricinde bir dil öğretilmeye başlanmalı?
Anadil çocuğun sürekli duyduğu ve baskın şekilde kullanmayı tercih ettiği dil olarak tanımlanır. Bir çocuğun bebeklikten 3 yaşına kadar olan zamanda çevresinde sürekli olarak konuşulan dili, ana dili olarak benimsemesi beklenir. Bu aşamadan sonra diğer dilleri öğretmeye başlamak mantıklı gözükmektedir. Özellikle ergenliğe kadar olan zaman diliminde, dil öğrenmeye yatkınlığın sürdüğü biliniyor. Ayrıca, öğretmeye başlanılan diğer dillerin çocuğun yaşamındaki sürekliliğini sağlamaya da özen göstermek gerekir.
ÇOCUK ÖNCE ANA DİLİNİ Mİ ÖĞRENMELİ?
- İki dil paralel bir şekilde mi öğretilmeli; yoksa önce biri sonra diğeri mi?
Eğer çocuk doğal bir çift dilli ortamda yetişiyorsa (annesi Türk, babası Alman olan çocuk ya da Türk ailenin Amerika’ya taşınması gibi) her iki dili aynı anda öğrenmesi doğru olur. Eğer tek dilli bir ortamda yaşıyor ve yabancı dil olarak diğer dil öğretilmek isteniyorsa, 3 yaşından sonra ama ergenliğe geçişten önce yabancı dili sunulabilir.
- Araya üçüncü bir dil de girebilir mi?
Eğer sürekliliğini sağlayabilecekseniz, erken yaşlardaki çocuğunuza üçüncü bir dil öğretmeye çalışmanızın sakıncası olmaz.
- Çok fazla dil bilmenin, çocuğun gelişimi için artıları ve eksileri nelerdir? Bu durum çocuğun hangi özelliklerini geliştirir ya da hangilerine ket vurur?
Çift dilli olmanın hiç şüphesiz çocuk için sosyal kazanımları büyüktür. Yabancı dilin gerektiği bir ortamda rahatça iletişime geçebilir ve ihtiyaçlarını dil becerisi sayesinde kolaylıkla karşılayabilir. Ancak birden çok dil bilmenin zeka gelişimi üzerindeki etkileri konusunda elimizde net bir sonuç yok. Çift dilli olmanın okul başarısı ya da bilişsel beceriler üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkisi olduğu kanıtlanmadı. Ayrıca, çok dil bilmenin duygusal gelişim üzerinde de olumlu ya da olumsuz bir etkisi olduğunu söyleyemeyiz. Bu açıdan çocuğu çift dilli yetiştirmek konusundaki karar ailelerin tercihine kalıyor.
ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
KÜÇÜK YAŞTA EĞİTİM AVANTAJ SAĞLAR MI? DİLİ KİM ÖĞRETMELİ? BİRDEN FAZLA DİL ÖĞRENMESİ KONUŞMASINI BOZAR MI?
İLERİDE NE OLACAK? Kaynakça: Kyra Karmiloff -Annette Karmiloff (Bak Şu Konuşana, Alfa Yayınları) |
|