Türkiye’de yılda yaklaşık 1 milyon 350 bin doğum oluyor.
Kalça çıkığı ve kalça gelişim problemleri, her bin doğumdan 15'inde ortaya çıkıyor. Yani yılda
yaklaşık 20 bin bebek kalça çıkığı ile doğuyor veya bu yeni doğan bebeklerde kalça gelişim
problemleri ortaya çıkıyor. Erken dönemde fark edildiğinde tedavisi kolay, geç kalındığında ise zor
bir hastalık olan “kalça çıkığı” ile ilgili bilmemiz gereken bilgileri Ortopedi ve Travmatoloji
Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Doğan’dan aldım.
KALÇA ÇIKIĞI
NEDİR?
• Kalça çıkığı, halk arasında genellikle doğum sırasında bebeğin
bacaktan tutularak çekilmesi sonucu oluşan bir durum olarak bilinir. Oysa, çoğu zaman bebek daha
anne karnındayken kalça çıkıktır ya da kalçanın gelişimi yetersiz kalmıştır. Kalça çıkığı aslında
önlenebilir bir sakatlıktır. Ancak ailenin bebeğe yapacağı yanlış uygulamalar, bebeğin sakat
kalmasına yol açabileceği gibi, doğru eylemler tamamen iyileşmesini
sağlayabilir.
• Kalça çıkığının ortaya çıkma nedenleri çok çeşitlidir. Anne
karnında bebeğin uygun olmayan pozisyonda durmasından ailevi nedenlere, doğum şeklinden sendrom
denilen bazı hastalıklara kadar çok sayıda nedeni vardır.
HANGİ BEBEKLER RİSK
ALTINDA?
• Kalça çıkığında kesin olarak bilinen; kız çocuklarda, birinci
doğumlarda, çoğul gebeliklerde, ailede kalça çıkığı hikayesi olanlarda, akraba evliliklerinde, ters
geliş (makat gelişi) doğan bebeklerde, boyunda eğrilik, başında yassılık ve ayakta eğrilikle doğan
bebeklerde daha sık görüldüğüdür. Bu özelliklerden herhangi birini taşıyan bebekler risk
grubundadır.
BASİT BİR ULTRASONLA ANLAŞILIYOR!
• Kalça çıkığı
veya gelişme problemini anlamak için bebeklik döneminde en ideal yöntem; 3 ila 6. haftalar arasında
kalçaların muayenesi ve ultrasonografi ile incelenmesidir. Bunun için çocuk ortopedisi ile ilgilenen
ve çocuk kalçalarının ultrason tetkiki konusunda eğitimi olan bir ortopedist tarafından
değerlendirilmesi gerekir.
• Kalçaların ultrasonografik değerlendirmesi
ağrısız, acısız ve herhangi bir girişim gerektirmeyen, poliklinik şartlarında anne ve babanın
nezaretinde yapılabilen çok kısa ve basit bir yöntemdir. Problemli bebeklerin zamanında yakalanarak
ameliyatsız düzelme şansını elde etmelerini sağlayan ultrasonografi yöntemi, birçok gelişmiş ülkede
rutin uygulamaya girmiş durumda. İlk iki ayda çoğu zaman röntgen çektirmenin ise hiçbir değeri yok;
gereksiz para ve zaman kaybı. Aynı zamanda çocuklar gereksiz yere radyasyona maruz
kalıyor.
İLK ÜÇ AYDA TEŞHİS ŞART!
• Tüm hastalıklarda olduğu gibi
kalça çıkığı sorununda da erken teşhis çok önemli. İlk 3 ayda, alçısız ve ameliyatsız basit bir
bandajlama yöntemiyle tamamen normal bir kalça elde etme şansı yüzde 95’in üzerinde.
• 3-6 ay arası bebeklerde bu şans biraz daha düşük, 6 aydan büyük
bebeklerden bir kısmı için alçı ve ameliyat tedavileri gerekebiliyor. Bu durumlar, kalçadaki
problemin derecesine bağlı olarak değişebiliyor.
• 1 yaşın üzerinde ameliyat
gerektiren çocuklarda uygun tedaviler yapılırsa, özellikle çocuk ortopedisinde deneyimli
ortopedistlerin ellerinde, başarı şansı çok daha yüksek.
ŞÜPHE VARSA
GECİKMEYİN!
• Kalça çıkığı, gelişimsel bir sorun olduğu için, tedavi gören
tüm çocukların erişkin yaşa kadar gözlem altında olması ve yıllık kontrollerini aksatmaması gerekir.
• Şüpheli durumlarda en kısa zamanda çocuk ortopedisi ile ilgilenen bir
ortopediste başvurmak bebeğin geleceğini kurtarabilir. Bu, hem sorunun ortaya çıkmasını engeller,
hem de bazı küçük problemlerin daha zor hale gelmeden basit yöntemlerle düzeltilmesini sağlar.
KALÇA ÇIKIĞINA NEDEN OLAN HATALAR:
Bebeklerde kalçaların normal ve iyi yönde
gelişebilmesi için bebekler uygun şekilde bilinçli olarak beslenmeli, tutulmalı ve taşınmalıdır.
Ancak ne yazık ki günümüzde hala ailelerin bebeğin büyütülmesi sırasında yaptığı hatalar, kalça
çıkığına neden olabiliyor. İşte kalça çıkığına neden olan uygulamalar:
•
KUNDAK YAPMAK: Maalesef ülkemizde hala bazı yörelerde bebeklere kundak uygulaması yaygın
olarak yapılıyor. Her yıl binlerce çocuğun kalça problemlerinin ortaya çıkmasında, kundağın olumsuz
rolü artık kesin olarak biliniyor. Bebekler kesinlikle kundak yapılmamalı.
•
YANLIŞ BEZLEME: Hazır bezler, herhangi bir bez bağlanmasına göre kesinlikle daha sağlıklı.
Fakat, bezin bebeğin ayına ve ihtiyacına uygun şeçilmesi gerekiyor. Bezin, dar ve küçük
olması, kasık hizasında bağlanması kalça gelişimini olumsuz yönde etkileyen faktörlerin başında
geliyor. Bezler geniş ve büyük olmalı, göbek hizasının üstünden
bağlanmalı.
• HATALI GİYSİLER: Bebeklere bazen ekonomik nedenlerle,
bazen de yanlış alışkanlıklar yüzünden dar ve küçük giysiler giydirilmesi de söz konusu oluyor. Oysa
bebeklere geniş, bol, rahat giysiler giydirilmeli.
• HATALI TUTUŞ:
Özellikle emzirme sırasında bebeklerin bacakları bitiştirilerek tutulabiliyor. Bu da tıpkı kundak
uygulaması gibi yanlış bir tutma şekli; kalça gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Bebeği emzirirken
bacaklar birleştirilmemeli, kendi haline serbest bırakılmalı.
• YANLIŞ
TAŞIMA: Bebekler taşınırken, özellikle ilk aylarda (bu aylar çok daha önemlidir), sarılarak
tutulup taşınabiliyor. Bu da kundak etkisi yaratıyor. Kalça gelişimi için uygun olmuyor. Bebeği
taşırken; yüzü veya arkası taşıyana dönük olarak, bir el ile bacak arasından tutularak taşınmalı
veya biraz daha büyük bebeklerde bele oturtularak taşınmalı.
• YANLIŞ
İNANIŞLAR: Geniş bez kullanımının bacakların eğri olmasına yol açacağı inanışının gerçekle
hiçbir ilgisi yok. Bebeklerin 1 yaş civarında bacaklarında içe doğru hafif bir eğrilik olması
normaldir ve zamanla kendiliğinden düzelir. Aşırı eğrilikler ise; vitamin yetersizliği, aşırı kilo
veya başka bazı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar. Sebebi kesinlikle geniş bez
değildir.
• ERKEN BASTIRMAK VE YÜRÜTEÇ: Bebeğin doğal gelişim sürecini
tamamlamadan erken bastırılması, yürütece konulması da hatalı uygulamalar arasında. Bu uygulamalar,
kalçalarda zaten bir problem varsa artmasına yol açabilir. Çocuğun yürümesi kendi gelişimine
bırakılmalı. Başka bir sağlık veya gelişim problemi olmayan çocuk normal olarak 1 yaş civarında
yürür.
BEBEKTE BU BELİRTİLER VARSA VAKİT KAYBETMEYİN!
Bazı durumlarda dikkatli bir
anne kalça problemini fark edebilir:
• Eğer iki bacak arasında uzunluk farkı
varsa,
• Bebeğin altını silerken ve bezlerken bacakların her iki yana eşit
olarak açılmadığı fark edilirse ya da her iki bacağın da tam olarak yanlara açılmadığı görülürse,
• Kalçada herhangi bir klik sesi hissedilirse,
• Bebeğin
bacaklarının arkasındaki ya da kasık bölgesindeki çizgilerde asimetri varsa,
•
Yürüme çağında çocuk yürümüyorsa; bunlar kalça çıkığı ya da kalça gelişim probleminin belirtileri
olabilir.
|