Oynarken öğrendiğini hisseden çocuk, öğrenmekten zevk alır ve güçlendiğinin farkına varır. Öğrenme isteği içten gelir. Çocuk yaparak ve etkin olarak öğrenebildiği ortamda potansiyelinin en üst düzeyine ulaşır. Zor durumlarla baş edecek, sorunları çözebilecek, iletişim kurabilen, sosyal becerileri gelişmiş bir birey olma yolunda gelişir.
YUVAYA HAZIR OLDUĞUNU NASIL ANLARIM?
Doğumundan itibaren anne babası ve yakın akrabaları ile birlikte olmaya alışmış olan çocuk ilk güven duygusunu kazanmış ve kendisinin ve karşısındakinin sınırlarını anlamaya başlamıştır. 2 yaşına doğru aile dışındaki çevreye de yoğun ilgi duymaya başlar. Diğer çocuklar insanlar ve çevre, annesi yanında olduğu sürece keşfedilmeyi bekliyordur. Annesini ya da annesi kadar yakın olduğu kişiyi göz hapsinde tutarak dış çevreye doğru uzanmayı ve keşif yolculuğuna çıkmayı dener. Bu denemelerinde kendini güvensiz hissettiğinde annesine dönüp, ondan kuvvet alıp tekrar araştırmalarına devam eder. Çocuk için dış dünya çok önemlidir, ama kendini iyi ve güvende hissetmesi koşuluyla.
Çocuğunuzun ne zaman yuvaya başlayabileceği konusunda sosyal ortamlarda sergilediği davranışları size rehber olabilir. Sizden uzakta kalıp başka insanlarla iletişime geçiyor ve diğer çocuklara ilgi gösteriyor ve artık bağımsız olmak isteğini belirtiyorsa, çok dikkatle seçilmiş bir yuvada oyun grubu ile yuva yaşantısı başlayabilir.
Ayrıca genel koordinasyonu, kendini taşıyışı, kendini ifade edebilecek sözcük bilgisi, kendi gereksinimlerini karşılamaya isteği, sözlü komut ve açıklamaları, getirilen sınırları kavrayışı yuvaya başlayıp başlayamayacağının göstergeleri olarak kabul edilebilir.
Yeni başlangıçlar biz yetişkinler için bile kaygı yaratabilir. Bazı çocuklara anne babadan ayrılmak çok zor gelir. Hele daha önce anneden ayrılırken kaygı yaşamış ve güveni sarsılmışsa tekrar aynı duyguyu yaşayacağını zannedebilir. Aşırı korunmuş, duygularına ve ufak bağımsızlıklarına fırsat verilmemiş çocuklarda kaygı düzeyi artabilir.
YUVAYA BAŞLARKEN NELERE DİKKAT EDELİM?
Okul öncesi kurumları araştırıp çocuğunuz için en uygun olan yuvaya karar verdikten sonra çocuğunuzla birlikte yuvayı kısa bir ziyaret etmeniz çok yararlı olur. Yuvaya başlamadan önce evde yuva konusunu tekrar tekrar ele almak yerine çok kısa bir açıklama yapmak ve yuvayı çok beğendiğinizi ve güvendiğinizi söylemek yeterli olur.
“Merak etme ben yanında oturacağım” , “Seni orada unutmam”, ”Yuvaya gitmek istiyor musun“ gibi sorular çocukların aklını karıştırabilir. Onun yerine birlikte yaptığınız ön ziyaretle ilgili olarak “Hatırlıyor musun gittiğimiz yuvada ne kadar hızlı arabalar vardı?” ya da “Arkadaşın seni çok sevdi ve yaptığı resmi sana hediye etti” gibi olumlu yaşantıları hatırlatabilirsiniz.
Sohbet ederken ya da oyun oynarken kullanacağınız motive edici bazı cümleler de çok yararlı olur. “Okulda birçok arkadaşın olacak, seninle oynamak isteyecekler” ya da “En sevdiğin oyuncağını yanına alıp öğretmenine gösterebilirsin” ya da “Kim bilir ne güzel oyunlar oynayacaksınız?” gibi.
Her çocuğun biricik olduğunu ve bazı çocukların yuvaya başlamak için biraz daha süreye gereksinim duyduğunu kabul etmek gerekir. Bazı çocuklar daha geç bazıları daha erken olgunlaşabilir.
Akşamları uyurken kitap okumak, sohbet etmek, sabah kalkınca sarılmak, birlikte aceleye getirmeden keyifli bir kahvaltı yapmak, beden diliniz duygularınızı ele vereceğinden yuva konusunda duygularınızı tanıyıp denetlemek ve kaygılı olmamak; çocuğunuzu yuvaya götürmekte kararlı olmak çocuğunuzun isteyerek yuvaya gitmesini sağlar.
YUVAYA BAŞLARKEN YUVAYA DÜŞEN GÖREVLER:
- Günlük programın tutarlı olması.
- Anne ile vedalaşmaların kısa tutulması ve bunun nedeninin açıklanması. (Annenin kararlı olduğunun iletilmesini ve duyguların denetimini sağlar.)
- Geçiş zamanlarına yeterli zaman ayırmak, çocukları acele ettirmemek ve önceden uyarı getirerek çocukları bir sonraki aktiviteye hazırlamak. Çocukta güven ve denetim duygusunu destekler.
- Çocuklarda ortaya çıkan ayrılık kaygısında hem anneye hem çocuğa yönelik destek vermek.
- Çocuğu yuvaya yavaş yavaş hazırlamak için ön ziyaretlere, kısa programlara, annenin bir süre yuvada kalmasına olanak tanımak.
- Yuvaya yeni başlayan çocukta ortaya çıkabilecek duygu patlamalarını iyi tanımak ve doğru ele almak.
- Yuvaya bırakılan çocuk muhtemelen 3 duygu ile baş etmek zorunda kalır.
Üzüntü: En açık görülen duygu.
Korku: Yabancı bir yerde bulunduğu için.
Öfke: Anneye; onu bıraktığı için.
- Bu duyguları anneye anlatmak ve çocuğa yardımcı olmak.
- Ayrıca başta yuvaya rahatça alışmış olan çocuk 1-2 hafta sonra evde kalmak isteyebilir. Araya giren bir tatil tekrar geri dönüşe neden olabilir. Çocuğun yuvada bırakıldığı için yoğun duygular yaşadığı ve zamanla olgunlaşacağı aileye anlatılmalıdır.
Son olarak:
Ayrılmalar çok zor olabilir, ama bir şeyin gitmesine izin vermek olgunlaşmanın bir parçasıdır.
|