Emzirmenin ve anne sütünün önemine dikkat çekmek için Dünya
Sağlık Örgütü tarafından 1-7 Ağustos tarihleri arasında kutlanan “Dünya Emzirme
Haftası”, ülkemizde hem dünya ile aynı tarihlerde, hem de 1-7 Ekim tarihleri arasında ikinci
kez kutlanıyor.
Anne sütünün yararı ile ilgili yazılar eski Mısırda M.Ö. 1550 yılından
kaldığı sanılan papiruslarda bile geçiyor. Rönesans Avrupa’sında yazılan çeşitli kitaplarda
anne sütünün bebekler için en iyi besin olduğu vurgulanıyor. Eski Türklerde anne sütü kutsal
sayılırken, İbni Sina ünlü eseri El-Kaânun fit-tıp’ta (Tıp Kanunu) da bebeklerin mümkün olduğu
kadar anne sütü ile beslenmeleri gerektiği yazıyor. 17 ve 18. yüzyıl çocuk sağlığı kitaplarında da
anne sütünün önemi üzerine duruluyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Anne sütünün eşsiz
bir gıda olduğunu belirten Dr. Ayşe Sokullu, yüzyıllardır faydaları bilinse de anne sütünün artık
bilimsel olarak da kanıtlanmış 12 yararını şöyle sıralıyor:
1. Yenidoğan bir bebek için en
iyi gıda tek başına anne sütü: Yaşamın ilk 6 ayı boyunca, başka hiçbir ek gıda gerekmeksizin,
anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli oluyor. Bu dönemde bebeğe ek olarak
verilmesi gereken tek destek ise D vitamini…
2. Her annenin sütü kendi bebeği için
özel: Anne sütünde inek sütünde bulunmayan ve laboratuarda üretilmesi mümkün olmayan
100’den fazla bileşen bulunuyor. Buna ek olarak formül mamalardan (kutu veya şişe mamalar)
farklı olarak, anne sütünün içeriği, bebeğin sürekli değişen ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli
değişiyor ve yenileniyor. Örneğin; anne sütünün sabah saatlerindeki bileşimi akşamüzeri
bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci ayınkinden, farklı oluyor. Ayrıca prematüre
bir bebek için olan anne sütü bileşimi, zamanında doğan bir bebek için olandan farklılıklar
gösteriyor.
3. Daha kolay sindirilir: Anne sütü bebeğin hassas ve halen
gelişmekte olan sindirim sistemi için de eşsiz. Anne sütündeki protein (çoğunlukla laktalbumin) ve
yağ, inek sütündeki protein (çoğunlukla kazein) ve yağa göre daha rahat sindirilebiliyor. Genel
olarak anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi problemler hemen hiç görülmüyor.
Sadece anne sütü verilirken oluşan özel bağırsak florası bebekleri enfeksiyonlardan ve ishallerden
koruyor.
4. Daha az sodyum (tuz) ve protein: Anne sütünün tuz ve protein içeriği inek
sütüne göre daha az olduğu için, yenidoğanın gelişmekte olan böbreklerinin süzme kapasitesine daha
uygun oluyor.
5. Daha az alerji riski: Anne sütü alan bebeklerde ilk 6 aylık dönemde
de, sonraki ek besin döneminde de gıda alerjilerine mama ile beslenen bebeklere oranla daha az
rastlanıyor.
6. Daha iyi kalsiyum ve demir emilimi: Anne sütündeki kalsiyum ve demir, inek sütü
bazlı mamalara göre daha iyi emilerek bebeğin kan dolaşımına katılıyor. Anne sütü alan bebeklerde
demir eksikliği anemisi daha az görülüyor.
7. Cildi etkiler: Anne sütü ile beslenen
bebeklerde daha az pişik görülüyor.
8. Bağışıklığı güçlendirir: Anne sütü bebeği
çeşitli hastalıklardan koruyan bağışıklık maddelerini (antikorlar) bebeğe vererek bağışıklık
sistemini güçlendiriyor. Anne sütü ile beslenen bebeklerde kulak iltihabı, soğuk algınlığı gibi
hastalıklar daha az görüldüğü gibi, hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar da bu
bebeklerde daha az görülüyor.
9. Obeziteden korur: Anne sütü bebeği ilerideki
yaşamında obeziteden koruyor.
10. Psikolojik gelişimine katlı sağlar: Anne sütü
verilmesi sırasında anne ile bebek arasında çok özel bir bağ kuruluyor. Bu bebeğin psikolojik
gelişimine olumlu katkıda bulunurken, anne-bebek ilişkisini de kuvvetlendiriyor.
11. Anne
sütü verilmesi en rahat besin: Her zaman kullanıma hazır, temiz ve ideal sıcaklıkta oluyor.
Bebeğin ihtiyacı olan her yerde ve her zaman verilebiliyor. Anne sütü formül mamalar ile
karşılaştırıldığında aynı zamanda çok daha ekonomik.
12. Anneyi de koruyor: Emziren
annelerde meme ve rahim kanserlerine emzirmeyenlere oranla daha az rastlanıyor.
2 YAŞA KADAR ANNE SÜTÜNE DEVAM EDİLMELİ |
ANNE SÜTÜ TEŞVİK EDİLMELİ |
|