BEBEKLERDE GÖZ KAPAĞI HASTALIKLARI NEDİR?
Bebeklerde doğuştan üst göz kapağının düşüklüğü, göz kapaklarının aralığının dar olması, burun kökünde fazlalık deri kıvrımları, gözler arasındaki mesafenin normalden fazla veya az olması gibi yapısal bozukluklar görülebilir. Görmeyi tehdit edici boyutta değillerse ameliyat geciktirilebilir veya yapılmayabilir. Bebekte görme, kapak düşüklüğü veya diğer yapısal problemler nedeniyle etkileniyor ise yani kapak düşüklüğü göz bebeğini kapatıyor ise ve bu durum özellikle gözlerin birinde ise tedavide gecikmemek gereklidir.
Bebeklerde kapak enfeksiyonları da görülebilir. Bu nedenle kapak ve kirpik temizliği çok önemlidir. Arpacık ve arpacığa benzeyen kapakta şişlik yapan enfeksiyon hastalıkları bebeklerde beklemeden tedavi edilmelidir. Çünkü kapak şişliği ve basıya bağlı göz dokularında deformasyon ve göz tembelliği oluşturma riski bulunmaktadır. Alerjik hastalıklar da bebeklerde görülebilir. Alerjiler bebeklerde 6. aydan sonra görülür, kaşıntı ve sulanmaya neden olabilir.
BEBEKLERDE GÖZ SULANMASI
Doğuştan itibaren olan sulanmadan göz yaşı kanalındaki tıkanıklık sorumlu olabilir. Kanal tıkanıklığı, erken doğmuş bebeklerde, erkek ve sezaryen bebeklerinde biraz daha fazla görülebilir. Çünkü ana rahminde kanalın ağzı zarla örtülüdür ve genellikle doğum sırasında veya doğumdan birkaç gün sonra açılır. Bu tıkanıklıklar gözde sulanma ve çapaklanmaya neden olabilir. Bu durum genellikle geçicidir, uygun damla ve masaj ile yüzde 90’lara varan oranlarda düzelebilir. Kanal tıkanıklığı 1 yaşa kadar düzelmez ise sonda uygulaması ile çözümlenebilir. Sonda uygulamasına rağmen düzelmeyen hastalarda ameliyat gerekebilir.
Doğuştan itibaren olan çapaklanmalar gözü tehdit edebilen enfeksiyon hastalıklarına bağlı olabileceği için mutlaka göz hekimince görülmelidir.
BEBEKLERDE KORNEA HASTALIKLARI
Korneanın mikrobik hastalıkları, çizikler veya yabancı cisim bebeklerde de görülebilir. Gözde aşırı sulanma, kırpıştırma, ışığa tahammülsüzlük, çapaklanma, gözde kızarıklık gibi belirtiler bebeğin kornea dokusunda olan bir enfeksiyonu, zedelenmeyi veya yabancı cismin belirtisi olabilir. Bebekte bu tarz şikayetler var ise zaman kaybetmeden bir göz hekimine başvurulması gereklidir. Bebeklerde üveit yani göz içi inflammasyonu nadirdir ve genellikle tümör gibi altta yatan başka bir nedenden kaynaklanır.
BEBEKLERDE KATARAKT, GÖZ TANSİYONU OLUR MU?
Doğumsal veya bebeklik döneminde gittikçe gelişen katarakt görülebilir. Genetik (ailesel yatkınlık), metabolik (sistemik bir hastalık), annenin gebeliğinde geçirdiği mikrobik hastalıklar (özellikle kızamıkçık, toxoplazma, suçiçeği), erken doğum, travma, bazı ilaçlar bebeklik döneminde katarakta neden olabilir. Ancak bebeklik kataraktı hiçbir neden olmaksızın da görülebilir.
Doğumsal kataraktın tedavisi cerrahidir, kataraktın yoğunluğuna, tek veya çift taraflı olmasına bağlı olarak ameliyat zamanına karar verilir. Hangi nedenle olursa olsun bebeklik kataraktları ameliyat edilmelidir. Daha sonra görmenin düzelmesi için rehabilitasyon tedavisi gerekir.
Bebeklerde de glokom yani göz tansiyonu olabilir. Yapısal bazı kusurlar bebeklerde doğduğu anda veya doğumdan sonraki ilk aylarda göz tansiyonuna neden olabilir. Genellikle göz küresi büyüktür gözlerde sulanma, ışıktan çok rahatsız olma, korneanın saydamlığını kaybetmesi ile ve göz tansiyonunun yüksek olması ile teşhis konulur ve tedavisi cerrahidir.
PREMATÜR RETİNOPATİSİ NEDİR?
Erken doğan, düşük doğum ağırlıklı, küvözde kalan ve yüksek konsantrasyonda oksijen tedavisi alan bebeklerde görülebilen bir durum prematür retinopatisidir. Gözün arka kısmının (retina) gelişimi tamamlanamadan doğan bebeklerde oksijen kullanımına bağlı, retina dokusunun damarlanması bozuk olabilir. Bazen hafıf seyirli ve geri dönüşümlü olabileceği gibi, bazen de daha ağır seyredebilir. Bu nedenle düşük doğum ağırlıklı, küvözde kalmış bebekler risk altındadır ve bu bebeklere periyodik olarak retina muayenesi yapılmalıdır. Tedavide lazer veya krio (dondurma ) yöntemi sık kullanılır. Bozuk olan damarlı kısım lazerle veya dondurularak tedavi edilebilir. Ayrıca bir kısım hastada cerrahi tedaviye ihtiyaç vardır.
GÖZDE HAREKET BOZUKLUKLARI
Bebeklerde ilk 3 ayda ara sıra olan göz kaymaları normaldir. Daha sonra olan kaymalar mutlaka göz hekimince değerlendirilmelidir. Kaymalar bazen sadece basit bir şaşılıktan fazlası olabilir. Devamlı olarak bir gözün kayması görmenin o gözde daha az olduğunun belirtisidir ve önemlidir. Doğuştan kas felçleri de olabilir. Gözün hareketlerini sağlayan kaslara beyinden gelen sinirlerin felçleri görülebilir.
Gözün içinde bulunduğu kemik çukurunun (orbita) boyutları da değişik ise bu durumda gözün hareketlerinde bozukluklara neden olabilir. Bazen de yapısal olarak gözün bazı kasları düzenli çalışmaz ve gözde hareket bozuklukları görülebilir.
Bazen de hamilelikteki sorunlardan kaynaklanan anomaliler görülebilir. Görme azlığına bağlı olarak göz sinirlerinin zayıflığında gözde titremeler (nistagmus) görülebilir. Titremeler zamanla düzelebileceği gibi kalıcı da olabilir. Tedavide görmesi az olan bebeklerde iyi bir rehabilitasyon gereklidir.
Gözdeki hareket bozuklukları gözlük, ortoptik tedaviler ve cerrahi yöntemlerle düzeltilebilir.
Bebekte göz hareket bozukluklarına bağlı baş pozisyonları gelişebilir, bebek karşıya bakarken başını eğebilir çenesi yukarıda veya aşağıda bir baş pozisyonu geliştirebilir. Bu durum bazen ortopedik bir problem sanılır böyle bebeklerde mutlaka bir göz muayenesinin yapılması gereklidi
BEBEKTE GÖZ TEMBELLİĞİ
Göz tembelliği önlenebilir görme kaybıdır. Çocukluk yaş döneminde kapama ve ortoptik yöntemlerle tedavi edilebilir. Bebeklere uygun gözlük verilmesi ve tembel gözün çalıştırılması amacıyla sağlam göze yapılan kapamalar tedavinin aslını oluşturur. Ortoptik tedavide ise tembel göz çalıştırılarak görme artışı sağlanabilir böylece her iki gözü ile görme yetisi kazandırılmaya çalışılır. Bu sayede bebek üç boyutlu görme yetisine yani derinlik hissine kavuşabilir. Bu nedenle gözle görülür hiçbir sorunu olmasa bile bebeklerin ilk bir yaş içinde göz muayenelerinin yaptırılması çok önemlidir.
GÖZ TÜMÖRLERİ
Bebeklerde en sık ve önemli göz içi tümörü retinoblastomdur. Göz bebeğinde beyazlık, kızarıklık, gözde kayma gibi belirtilerle karşımıza çıkabilir. Sinir kaynaklı bir tümör olduğu için beyine doğru ilerleme yapabilir. Bu nedenle sadece göz için değil hayatı da tehdit edebilen bir hastalıktır. Erken tanıda tedavisi mümkündür.
|