Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

“ADAM YOK Kİ”, “KADIN YOK Kİ” DİYENLERE...

“ADAM YOK Kİ”, “KADIN YOK Kİ” DİYENLERE...

Şu söz yıllardır dilimizde: “Adam yok!” Erkekler de aynı şeyi düşünüyorlar: “Kadın yok!” Yıllar önce KİM Dergisi'nde çalışırken bu konuyu enine boyuna, uzmanlara da danışarak incelemiştim, hatta bir de “Erkek çok ama adam yok” diye bir başlık atmıştım...


Yarası olunan gocunur ya, o zamanlar, “bizim gibi” (harika) kadınlara layık erkek olmadığına kesinlikle inanıyordum...

Ve şimdi hâlâ hem bizden sonraki kuşakların, hem de yaşıtlarımın “Adam yok ki, adam...” şikayetlerini dinliyorum...


******


Şahsen ben, “Adam yok”  tribinden çıkalı çok oldu... Sadece hayatımın aşkını bulduğumdan değil, bu manasız popo kalkıklığından kurtulduğum için...


Ne demek adam yok?.. Hemcinslerime soruyorum.
Ne demek kadın yok?.. Karşıcinslerime soruyorum...


Ve biliyorum ki, bana bir solukta sayısız neden sıralayabilirsiniz ve hatta bu nedenlerin çoğu da gerçektir ya da gerçeğe çok yakındır... Ama bütün bunlar sizin harika bir kadın (erkek), karşıcinsinizdekilerin de hemen hepsinin tü kaka olduğunu göstermez... (Biliyorsunuz ki, hiçbirşey sadece siyah ya da sadece beyaz değildir.) Bu arada “hemen hepsi” sınıfına girmeyen “harika” erkekler (kadınlar) sizden önce kapılmışlardır(!) di mi?..


Yağma yok, bir kere, “Bana layık eş yok ki, erkeklerin (kadınların) hepsi öküz” tribiyle hiçbir yere varamazsınız... Eğer, bu tripteyseniz derhal çıkınız... Bu tripte değilim diyenler de lütfen yalan söylemesinler ve kendilerini iyice bir kontrol etsinler! (Özellikle de yaşı 30'u geçenler iki kez kontrol etsinler. Çünkü 30'una kadar tripler ve de kompleksler insanda zaman zaman şirin bile durabiliyor ama 30'u doldurmuşsanız, ı-ıııııh...)


“Evet, hepsi “öküz” o yüzden bir türlü hayal ettiğim ilişkiyi bulamıyorum, şöyle ağzıma layık bir yuva kuramıyorum” diyenlerin anlattıkları ne kadar gerçekçi görünse de, artık ben bile bu teraneleri dinlemek istemiyorum... Çünkü bu bir nevi takıntıdır... “Hayatı, bulamıyorum, bulamıyorum, bulamıyorum, buldum ama bu da kesin öküzdür” diye diye yaşarsanız öyle de olur. Niye arıyorsunuz ki öküz olmayanını, siz “öküz” değilseniz (!) o sizi bulur, korkmayın...


******


Öncelikle karşınızdaki adamı (kadını) kendinizle eşit görüyor musunuz? Doğruyu söyleyin ama...


Örneğin, geçtiğimiz günlerde bir kadın dergisinde, “Biz falanca okullardan mezun, iki yabancı dil bilen, ayda şu kadar lira kazanan kadınlarız, ama bize layık adam nerede?” muhabbeti yapılmıştı... Vallahi gözlerime inanamadım. Sanırsınız ki, yazıda bahsedilen kadın-kadınlar iş ilanına başvuracak!..


Tamam, iyi eğitim almış, mesleğinde başarılı bir kadınsınız, yani sosyal hayatta da erkeklerle boy ölçüşebilirsiniz yani eşitsiniz?!.. Eğer böyleyse, kendinizle gurur duyabilirsiniz ama hepsinin burada kalmaması gerekir; iyi okullarda okumanın yanı sıra kendinizi insan olarak ne kadar yetiştirdiniz? Bana kalırsa, insan olarak kendini yetiştirmişliğin ilk ölçüsü karşındakini kendinle, kendini karşındakiyle eşit görebilmektir.


Çünkü, yine etrafıma bakıyorum da, bu okumuş etmiş, meslek sahibi kadınlar bile, hâlâ erkeklerin maddi olanaklarına prim veriyorlar... Zengin olsun, evlenelim, evlenince bana şunu mu kocam alsın, bunu mu kocam yapsın... Anlayacağınız, hanımefendiler okumuş etmişliklerine rağmen hâlâ kendilerini erkeklerle eşit görmüyorlar. “Ben alırım, ben yaparım” demek yok...


Sonuç olarak, hem modern hayatın nimetlerinden, hem de geleneksel yapının nimetlerinden yararlanmak istiyoruz. Fakat, kazın ayağı öyle olmuyor tabii ve hayat da bize günümüzü gösteriyor.


******


Bu konuda erkekler de kadınlardan farklı değil (istisnalar kaideyi bozmaz). Onlar da okumuş, meslek sahibi, güzel ama geleneksel kafalı eşler arıyorlar kendilerine... Yani görünüş modern olacak, ama içerik yani yaşanılan hayat babalarınınkinden farklı olmayacak.
Sanırım, bu yüzden inanılmaz karizmatik adamların kollarında aptal sarışınlar görüyoruz ya da kadınlar sırf  “iyi koca”" bulabilmek uğruna üniversite bitiriyorlar.


Size yemin ederim, tıp okuyup doktor olmuş, ama evlenip evinde oturan kadınlar tanıyorum... Kimsenin buna hakkı yok! Bu önce kendine, sonra insanlığa ihanettir, özellikle de bizim gibi az gelişmiş ülkelerde...


Uzun lafın kısası, siz kendinizi karşınızdakiyle eşit görmezseniz, o da sizi kendine eşit görmez, dolayısıyla da sizi kendine layık görmez ve kötü muameleyle karşılaşmanız an meselesidir. Aynı şekilde siz de, karşınızdakini kendinize layık görmüyorsanız, eşit de görmezsiniz... Ve bu eşitlik öyle bir kavramdır ki, hayatın her kesitinde kendini yaşamak ister. Aksi takdirde sonuç, adam yok ki, kadın yok ki, olur. Hatta bununla da kalmayıp, daha da beter olabilir.


Adam yok ki, kadın yok ki, diyenlere eşit görmek ve eşit yaşamak ilkesinin dışında çok önemli bir hatırlatma daha yapmak isterim. O da, “Her ilişki bir alışveriştir ve pazarlığa tabidir” ilkesi... Böyle deyince, genellikle garipseniyorum, ne çıkarcı falan diye düşünenler oluyor. Fakat, aslında bu sözü ben değil ilişki uzmanları söylüyor. Bu da şu demek; pazarlığınızı ilişkinin en başında yapın.


Tabii, bunun için önce ne istediğinizi bilmeniz gerekir. Yani, adamı (kadını) gördünüz beğendiniz, çok aşık oldunuz, sevgili ya da eş olmak istiyorsunuz, yani onunla ilişki kurmak istiyorsunuz. İyi de, bakalım sizin hayalinizdeki ilişki karşınızdaki adama (kadına) uyacak mı?.. En başından itibaren net ve de samimi olursanız, ne sizin ne de karşınızdakinin başı ağrımaz; böylece “Bu da öküzmüş, zaten doğru dürüst adam (kadın) yok ki” noktasına gelmezsiniz.


Sonuç mu?.. Hayata ne verirseniz onu alırsınız... Bir de kusura bakmayın ama, “Tencere düşer kapağını bulur” derler... Siz etrafınıza iyi kokular yayıyorsanız, “öküz” bir bey (hanım) gelip de sizi koklamaz... Kızmayın, ben değil, yaşam öyle diyor...


O nedenle, “öküz” dediğiniz adamı (kadını) değiştirmek için uğraşacağınıza ya da “Bu da öküz, bu da bilmem ne” diye o ilişkiden bu ilişkiye koşacağınıza, şöyle bir sakinleşip, hatta inzivaya çekilip, önce kendinizi değiştirmeye ne dersiniz?..


HÜLYA YILDIRIM
hulya@anneoluncaanladim.com

CİNSELLİK & İLİŞKİ BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.