Son yıllarda yeni babaların da depresyona girdiği öne sürülüyor. Yapılan araştırmalar, her 10 babadan 1’inin bu depresyona yakalandığı ortaya koyuyor. Artan sorumluluk, babalık baskısı, çocuk sahibi olmanın getirdiği masraflar, bunun sonucunda değişen yaşam tarzı, eşle değişen ilişki, uykusuzluk ve artan ev işleri gibi nedenler babaları depresyona itebiliyor.
ABD’de yapılan bir araştırma doğumun erkekleri de neredeyse kadınlarla aynı ölçüde etkilediğini ortaya koydu. 5 bin ailenin incelendiği araştırmada, annelerin yüzde 14'ü, babaların ise yüzde 10’unun değişen ölçülerde doğum sonrası depresyon belirtileri gösterdiği saptandı.
Kadınlarda görülen doğum sonrası depresyonun sadece hormon değişimlerine bağlanamayacağı da yapılan açıklamalar arasında. Bebek sahibi olmanın yol açtığı büyük yaşam değişikliklerinin de hem kadın, hem de erkeklerde depresyonu tetikleyebileceği ortaya kondu.
BUNLARA DİKKAT!
Sürekli üzgün, yorgun, umutsuz, iştah ve ruh halinde belirgin değişimler olan, bebeğin sağlığı ile takıntılı ölçüde meşgul olan ve bebeğe zarar verme düşünceleri bulunan anne ve baba doğum sonrası depresyondadır. Tedavi edilmezse çok ciddi boyutlara taşınabilen bu rahatsızlık hissedildiği anda bir uzmana başvurulmalıdır. Eşlerden sadece birinde görülmesi durumunda ise, diğer eşin de kontrolden geçirilmesi önemlidir. Genellikle kadınların doğum sonrası depresyon geçirmelerinde kocanın durumu uzmanlar tarafından kontrol edilmez. Oysa, böyle hassas bir dönemde bunun gibi sıkıntılar zaten var olan stresi arttırarak depresyonu tetikler.
Daha önce depresyon geçirmiş olmak, yorgunluk, evlilikte uyumsuzluk, yeterli sosyal ve finansal desteğe sahip olmamak gibi faktörler de depresyonu tetiklemekte etkili olabiliyor ve bu faktörlerin doğal olarak erkekleri de etkileyebileceği vurgulanıyor.
ÇOCUK DA ETKİLENİYOR
Araştırmalar, babanın doğum sonrası depresyon yaşadığı evlerde çocukların da duygusal ve davranışsal sorunlar yaşadığını ve özellikle erkek çocukların bu durumdan kız çocuklara oranla daha fazla etkilendiğini söylüyor.
Babalarda depresyon çoğunlukla annelerdeki doğum sonrası depresyonla ilişkilendiriliyor. Babanın depresyonu, ilişkiler değişmeye başladığı için hamilelik sırasında başlayabiliyor. Tüm ilginin hamile eşe yönelik olması, babanın kendisini dışlanmış hissetmesine neden olabiliyor.
Araştırmalar, depresyonun aile içi etkileşimi azalttığı ve depresyon düzeyi yüksek babaların çocukları ile etkileşiminin daha az olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, eşlerin depresyonunun birbirini etkilediği ve annenin doğum sonrası depresyon geçirmesinin, babanın da depresyon riskini arttırdığı saptandı.
|