40'lı teşekkürlerimle…
Anne Olunca Anladım, tam 40 haftadır çarşambaları sizlerle… 40 haftadır yurt içi ve yurt dışından yüzlerce mail ile bu sayfaya destek verdiniz. Çocuklarınızla ilgili sıkıntılarınızı ve mutluluklarınızı, hatta aile içi dertlerinizi benimle paylaştınız. Bu 40 hafta boyunca yaşadığımız çok özel paylaşım için sizlere teşekkür ederken, internet ortamında "Anne Olunca Anladım"ın haftada 5 bin kez tıklandığı bilgisini de sizlerle paylaşmak istiyorum. Eee, ne diyelim, birlikte nice 40 haftalara… İlerleyen zamanlarda sizlere başka sürprizlerim de olacak…
Konumuza girecek olursak, malum yeni okul döneminin eli kulağında. Ben de dâhil 3 yaşın üstünde çocuğu olan hemen herkes okul araştırmasında… Anaokuluna versem mi, hangi anaokuluna gitse mutlu olur, hangi ilköğretim okuluna versem temelleri başarıyla atılır, devlet okulu mu yoksa özel okulu mu tercih etsem?... alternatifler çok olunca insan seçmekte zorlanıyor tabii, hatta seçince bile aklı diğer okullara takılı kalıyor. "Ya, yoksa ötekine mi verseydim?" diye en ufak bir pürüzde içinden geçirmeden edemiyor. Bizim zamanımızda parası olan da olmayan da evine en yakın okula giderdi, bitti gitti, gerisi biraz şans, biraz da çocuğun kişisel başarısına kalırdı. Ama şimdi öyle mi?
Kızım Duru'nun ilkokula başlamasına daha 2 yıl var ama benimki anaokuluyla daha 2 yaşına gelmeden oyun grupları vasıtasıyla tanıştı. Önceleri hiçbir şikâyeti yoktu, geçtiğimiz sezon okula her gün gidildiğini deneyimleyince fenalık geçirir oldu. Bu yıl ise ilk defa tam gün okula gidecek ve istemiyor! "Bıktım artık okula gitmekten" diyor, "Orada sıkılıyorum". Üstelik haklı da, çünkü anaokulları da dâhil çocuklarımızı öyle bir yarıştırıyorlar ve öyle ağır müfredatlar uyguluyorlar ki, sıkılmasalar şaşardım! Anaokullarının çoğu yarım gün uygulamasını bile kaldırmışlar programlarından… 2 yıl önce İngilizce ve bilgisayar eğitimi vermeyen, çocuğun okul öncesi duygusal gelişimine yatırım yapan bir anaokulu aradım örneğin, ama bulamadım. Sonra da kurum kimliği olan bir anaokulunu tercih ettim, fakat çocuklar yok İngilizce, yok okuma-yazma hazırlığı derken neredeyse oyun oynayacak zaman bulamıyorlar. Valla ben de kara kara düşünüyorum, "Çözüm nerede?" diye… Ama tek başıma çözmem mümkün değil, bu bir sistem sorunu. Bu ülkenin eğitim sistemi çocuklarını 3 yaşından itibaren üniversiteye hazırlıyor, kaçamıyorsunuz.
Üniversiteyi kazanan çocuklar ise ya devlet liselerinden ya da Anadolu liselerinden çıkıyor genellikle… Anlayacağınız bu ne yaman çelişki anne durumları, her yanımızı sarmış vaziyette…
|
| OKUL ÖNCESİ KONTROL ŞART!
Çocukların okuldaki başarıları sağlık durumlarıyla yakından ilişkili. Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Sevil Kalender, çocukların okullar açılmadan hemen önce ayrıntılı bir muayeneden geçmeleri gerektiği konusunda aileleri uyarıyor.
Çocukların okula başlamadan önce bir çocuk doktoru tarafından ayrıntılı olarak muayene edilmesi ve tetkiklerinin yapılmasında sonsuz yarar var. Bu dönemde yapılacak check up, çocukların başarılarını etkileyecek hastalıkların önceden bilinmesini sağlayarak önlem alınmasını kolaylaştırıyor. Öncelikle tam bir fizik muayene yapılıyor. Akciğerlerde bir sorun olup olmadığına bakılıyor. Çocukluk çağında sık olarak rastlanan sorunlardan biri de kansızlıktır. Demir eksikliğine bağlı kansızlık durumunda beyne yetersiz oksijen gittiği için çocuklar okulda dikkatsiz ve dolayısıyla başarısız olurlar. O açıdan kesinlikle çocuğun kan tetkikleri yapılmalıdır.
Önce muayene ve aşı Okula başlamadan önce muayene ve tetkiklerin yanı sıra aşı durumunun da değerlendirilmesi ve eksik olan aşıların tamamlanması gerekiyor. Grip aşısı tüm çocuklara önerilebilir. Özellikle sık sık hastalanan çocuklara Eylül-Ekim aylarında mutlaka grip aşısı yapılmalıdır. Ayrıca, ilkokula başlayacak çocuklarda temizlik alışkanlığı tam yerleşmediğinden ve okullarda da hijyen açısından sorunlar yaşandığından dışkıda parazit olup olmadığının da araştırılması gerekir. Parazit; çocuklarda halsizlik, dikkatsizlik, kansızlık yapar.
Görme ve işitme Okula başlayacak çocuk, görme ve işitme fonksiyonları açısından da ayrıntılı bir değerlendirmeden geçmelidir. Görme ve işitmedeki olası bir aksaklık çocuğun okul başarısını ciddi bir biçimde etkiler. Özellikle başta ailesinde görme kusuru olan çocuklar ve okul çağı dönemine kadar hiç göz muayenesi olmamış çocukların bir göz hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmesi, çocuğun okul başarısı ve okula uyumu açısından önemlidir.
Uyku düzeni Fiziksel muayene kadar dikkat edilmesi gereken diğer bir faktör ise uyku düzenidir. Anne ve babalar, çocuklarına günde en az 8 saatlik bir uyku alışkanlığı kazandırmalı ve çocuklarda uyku bozukluğu olup olmadığına dikkat etmelidir. Gece horlayan, ağız açık uyuyan, hırçın, obezite sorunu olan çocuklarda apne yaşanabilir. Apne, uykuda 20 saniyeden fazla solunum durması demektir. Uyku sırasında üst solunum yollarında (burun, boğaz, genizde) tıkanmalarda dilin arkaya kaymasına bağlı olarak apneler görülür. Bu durumda kanda oksijen azalır, karbondioksit artar. Bu çocuklar, uyku sırasında sık uyanır ve yeterince uyku uyuyamazlar. Sabah kalktığında hırçın, halsiz, uykuya meyilli olan çocuklar da okulda dersleri dinlemekte zorlanırlar.
Beslenme alışkanlıkları Beslenme açısından en çok özen gösterilmesi gereken konu sabah kahvaltılarıdır. Sabah kahvaltısı yapılmadığında çocuğun derslere dikkatini vermesi zorlaşır. Tabii, sadece kahvaltının değil, diğer ana öğünlerin de atlanmaması ve abur cubur gıdaların tüketilmemesi önemlidir. Çocukların yemeklerde makro ve mikro besin öğesi ihtiyaçları; özellikle de demir, çinko ve A vitamini ihtiyaçları karşılanmalıdır. Kişilik gelişimi başlamış bu yaş grubu çocukların, günde 3-5 öğün yemek yemeleri, hazır gıdalar yerine atıştırma olarak meyve tercih etmeleri, her yemekle mutlaka salata veya sebze yemeği yemeleri, günde ortalama 500 gram süt ürünleri tüketmeleri, et ve kurubaklagillerden de sıklıkla tüketmeleri öğretilerek kaliteli beslenme alışkanlıkları oluşturulmalıdır.
Okulda verilen alternatifler ise sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılmasına yönelik olarak seçilmelidir. Okul kantinlerinde taze meyve suları, sebzeli sossuz sandviçler gibi daha sağlıklı yiyeceklerin satılması gerek aile, gerekse okul yönetimi tarafından sağlanmalıdır.
Ağız ve diş sağlığı Okula başlayacak çocukların diş doktoruna da muayene olmaları gerekir. 5-6 yaş arası dönemde süt dişlerinin yerine kalıcı dişler alır. Bu açıdan çürüksüz, sağlıklı dişlere sahip olmak adına diş hekimi kontrolünden geçmekte fayda vardır. Diş hekiminin yanı sıra aile de çocuklarına günde 2 kez diş fırçalama alışkanlığını kazandırmalıdır.
| Ergenlik çağı da özen ister!
Okul öncesi check-up sadece küçük çocuklar için değil, ergenlik çağındakiler için de şarttır. Özellikle buluğ çağına giren kız ve erkek çocuklarda fiziksel birçok değişiklik yaşanır ve bunlar birtakım psikolojik etkiler de yaratır. Ergenlik, kız çocuklarda 8 -13 yaşlar, erkeklerde 9-14 yaşlar arasında gerçekleşebilir. Biyolojik değişikliklerin tamamlanması 3-5 yıl sürer. Bu dönemde kız ve erkek farklılığı belirginleşir. Kızlarda memelerin büyümesi, pubis (genital bölge) ve koltuk altı kıllanması, adet görmesi görülürken; erkeklerde genital organların büyümesi, koltuk altı, pubis, vücutta ve yüzünde kıllanma, ses kalınlaşması gibi değişiklikler olur. Bu dönemde oluşan biyolojik değişikliklerle beraber ruhsal gelişme ve psikososyal değişiklikler de görülür. Bazı çocuklar bu dönemi psikolojik olarak zor atlatır. Bu açıdan onlara "bu" durumun normal olduğu anlatılmalıdır ve kız ya da erkek bu çocuklar fiziksel olarak değerlendirilmelidir.
Okula yeni başlayacak çocuklar için örnek mönü:
Sabah 1 çay bardağı süt veya taze sıkılmış meyve suyu 1 kibrit kutusu peynir veya 1 yumurta (haftada 2-3 kez) 3-5 adet zeytin 2-3 tatlı kaşığı reçel, bal veya pekmez 1-2 dilim ekmek Sebze söğüş (mevsimine göre domates, salatalık vb.) NOT: Vakit yoksa, peynirli/yumurtalı, sebzeli ekmek ve süt ya da peynirli tost ve ayran ile kahvaltı mutlaka yapılmalıdır.
Ara Meyve
Öğle 1-2 köfte büyüklüğünde et, tavuk veya balık 3-4 yemek kaşığı sebze yemeği 3-4 yemek kaşığı pilav veya makarna ½ kâse yoğurt veya ayran 1-2 dilim ekmek
Öğleden sonra Taze sıkılmış meyve suyu veya bütün meyve 1 dilim kek veya kurabiye NOT: İkindide okul varsa, bu öğünü akşam yemeğinden sonra da yiyebilir.
Akşam 1 kâse çorba 5-6 yemek kaşığı etli sebze yemeği ½ kâse yoğurt veya ayran 1-2 dilim ekmek 2-3 yemek kaşığı salata
Yatmadan önce 1 kupa süt |
|
ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE | Anneler önce çocuğun sağlığı diyor, demeli! Valla, başarı günümüzde çok göreceli bir kavram… Ama sağlık öyle mi? Her şeyin başı sağlık, o yüzden de anneler, çocuğum önce ruhen ve bedenen sağlıklı olsun, diyor ya zaten… Sağlıksız bir çocuğun başarılı olabilmesi de mümkün olamıyor ne yazık ki… Bu nedenle biz annelerin çocuklarımızın hastalanmasını beklemeden, okul öncesi ayrıntılı sağlık kontrolünden geçmelerini bir alışkanlık haline getirmesi, okulların da bunu teşvik ve kontrol etmesi gerekiyor. Grip ve pnömokok aşıları şart bir kere… Sonra, zatürre ve verem yeniden gündemde ve çok yaygın… Okul gibi kalabalık ve kapalı ortamlarda hastalıkların yayılması da çok kolay. Öyleyse, iş yine annelere düşüyor, okullar açılmadan, hazırlıklara bir da doktor kontrolleri eklenmeli… |
|