Geçtiğimiz günlerde yine kazalar nedeniyle yaşanan bebek ölümleriyle sarsıldık. Oysa biliyor musunuz, ülkemizde her gün 5 yaş altı en az 15-20 bebek kazalar nedeniyle kaybediliyor! Pamir bebeğin evinden çıkarak kayboluşu, 29 saat sonra da, komşu evin havuzunda ölü bulunuşu hepimizi derinden etkiledi ve sanırım bebek ve çocuk kazalarına dikkat çekmesiyle de önemli bir işaret oldu. Allah kimseyi değil evlat acısıyla, en ufak bir evlat derdiyle bile sınamasın…
Ve bizler, biz anne babalar da çocuklarımız için elimizden gelenin de iyisini yapmak durumunda olduğumuzu, çünkü bu evlatların bize emanet olduğunu bir kez daha fark edelim artık…
Kuşkusuz her anne baba elinden gelenin en iyisini yapıyor, fakat ülkemizde yapılan araştırmalar kazaların çoğunun kazara olmadığını, ihmal ve yeterince önlem almama nedeniyle olduğunu kanıtlıyor.
Çocuğu 6 yaşından küçük hangi anne babayla konuşsanız, evladıyla ilgili olarak yüreği ağza getirecek birkaç kaza örneği yaşadığını dehşet içinde anlatacaktır. Hangimiz çocuklarımızı büyütürken uçlara gelmedik ki, kabus dolu anlar geçirmedik ki… Ama işte, bu anları alacağımız basit önlemlerle en aza indirmeliyiz.
Öte yandan çocuklarımızın yaşlarına uygun gelişim özelliklerini de yakından takip etmemiz gerekiyor. Siz yapma etme diyorsunuz belki ama, çocuk belli bir yaştan önce (5-6 yaşından önce) yapma etmeden anlamıyor ki…
Ayrıca, 3 aylık bebek emeklemez diye biliriz mesela, ama benim bebeğim 3 aylıkken karnının üstünde emekleyip kaşla göz arasında yataktan düştü mesela, aklımı yitiriyordum. O nedenle çocuklarımızın yaşlarına uygun gelişim özelliklerini bilmenin yanı sıra her çocuğun biricik olduğunu bilerek kendi çocuğumuzu da çok iyi tanımalı ve gelişimini yakından takip etmeliyiz.
Çocuğumuzu tanırken ona objektif bir değerlendirme yapabilmek, eğer objektif olarak değerlendirme yapamayacağımızı düşünüyorsak doğru uzmanlardan yardım istemek de çok önemli. Böylece çocuğumuzun riskli çocuk olup olmadığını ve eğer riskli bir çocuk ise hangi konularda riskli olduğunu bilerek, önlem ve tedbirlerimizi de daha doğru ve daha gerçekçi alabiliriz.
Kazalar konusunda bilgilenmek, çocuğun kişiliğine ve yaşına uygun önlem almayı bilmek, çocuğu tehlikelerden nasıl koruyacağını bilmek ve ilkyardım bilmek öyle kıymetli ki… Fakat asıl kıymetli olan öğrendiğimiz bilgileri uygulamaya koymak! Öyleyse, hepimiz hemen şimdi bilgilerimizi uygulamaya koyalım ki, çocuklarımız kazalar yüzünden geri dönüşü olmayan sorunlar yaşamasınlar.
Yeterince önlem aldığınızdan emin olun… KAZALARIN ÇOĞU KAZARA OLMUYOR!.. Son günlerde yine 5 yaş altı çocuk ölümleri ile sarsıldık! Ve bu feci kayıplar sadece haberdar olabildiklerimiz…
Nüfusumuzun 3’te 1’i 18 yaşından küçük. 5 yaş altı 25 milyon bebeğimiz var. Ve ülkemizde her yıl binin üzerinde bebek doğuyor ve 5 yaşına gelmeden bin çocuğun 24’ü ölüyor.
Her gün 15 bebeğimiz önlenebilir kazalar nedeniyle hayatını kaybediyor, bunun 100 katı bebek de yine kazalar nedeniyle sakat kalıyor. Gerçek bir sosyal sorumluluk projesi olan “Çok yaşa bebek projesi”ni uzun yıllardır yürüten, il il dolaşarak anne babalara “Çocukları kazalardan koruma ve ilkyardım” eğitimleri veren, Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği Uzmanları Prof. Dr. Metin Karaböcüoğlu ve Prof. Dr. Agop Çıtak’tan aldığım bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bireyin isteği dışında ani olarak ortaya çıkan, organizmada mekanik ve biyokimyasal hasara yol açabilen, ölüme ya da özürlü yaşama yol açabilen bir sağlık sorununa kaza deniyor. Kazalar, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde çocukluk çağında ölüme yol açan nedenlerden biri. Üstelik, kazalar, önlenilemeyen olgular olmayıp, öngörülebilen ve önlenebilir olaylar... Ama bizler kazalara “Kaza işte” deyip geçiyoruz. Ya da “Şansızlık, yanlış zamanda yanlış yerde olma, alın yazısı, kader, bana-bize olmaz, abartmamak gerekir, eskiden kazalardan koruma mı vardı” diyoruz. Oysa kazalar, kazara değil, tedbirsizlik ve ihmal sonucu yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, son 5 yılda 120 bin çocuğumuz ev kazası sonucu hastaneye müracaat etmiş ve 2 bini hayatını kaybetmiş.
Çocuklarımızı kazalardan korumak için öncelikle unutmamız gerekir ki; çocuk dediğin meraklıdır, öğrenmek ister, dokunmak ister, tatmak ister, denemek ister, taklit eder, tehlikeyi bilmez-anlamaz, kendine zarar vereceğini düşünemez, çevreye olan dikkati azdır, koordinasyonu iyi gelişmemiştir, sesin geldiği yeri iyi saptayamaz, acil durumda ne yapacağını bilmez, boyu kısa olduğundan çevreyi iyi göremez. Bu nedenle de çocukları kazalardan korumak biz yetişkinlerin görevidir! Örneğin; ne kadar meşgul olursanız olun asla çocuğunuzu uzun süreli yalnız bırakmayın. Ve etrafınızdakileri çocuk gözüyle görebilmek için evinizde emekleyerek dolaşın. Çünkü bu ilkeler çocukları kazalardan korumak için genel güvenlik kurallarının temelini oluşturuyor. Ayrıca, çocuk parklarının yüzde 80’inin çocuklara uygun olmadığını bilerek önlemlerinizi alın.
ACİL BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNUZUN GÖSTERGELERİ: Alışılmadık Sesler: Ağlama, çığlık, inleme, kırılma sesi, imdat çağrısı… Alışılmadık görüntüler: Devrilmiş tencere, cam kırıkları, kapağı açık dolaplar, duman, dökülmüş ilaçlar, vb… Tuhaf kokular: Yanık kokusu, kablo-plastik kokusu, gaz kokusu… Garip davranışlar: Aşırı uyuklama, uyandırılamama, anlaşılmaz mırıltılar, sersemlik hali, deride soluklaşma, kızarma, morarma acil bir durumla karşı karşıya olduğunuzun göstergeleridir.
ÇOCUĞUN YAŞINA UYGUN ÖNLEM ALIN! Çocuklar ne zaman evde yalnız kalabilir? Cevap: 10 yaş. Çocuklar ne zaman kendi başlarına yıkanabilir? Cevap: 6 yaş üstü. Bir çocuk kaç santimlik bir açıklıktan düşebilir? Cevap: 12,7 cm. Çocuklar ne zaman caddede karşıdan karşıya tek başına geçebilir? Cevap: 9 yaş. Çocuklar ne zaman sokakta bisiklete binebilir? Cevap: 10 yaş. Çocuklar ne zaman parkta yalnız oynayabilir? Cevap: 9 yaş. Çocuklar ne zaman havuç gibi sert gıdalar yiyebilir? Cevap: 3 yaş. Çocuklar ne zaman kuruyemiş yiyebilir? Cevap: 5 yaş.
KAZA GERÇEKLEŞMİŞSE NE YAPACAKSINIZ? • Lütfen sakin olun. • Paniğe kapılmayın. • Çok korkabilirsiniz ama kontrolünüzü kaybetmeyin. • Derin derin nefes almak çok yararlı olabilir. • Yaralanan kişiyi sakinleştirmeye çalışın. • Mümkün olan en sakin şekilde acil yardım ekibine bilgi verin. • Acil yardım telefon numaraları her an bulabileceğiniz yerde olmasına dikkat edin.
KAZALARA HAZIRLIK YAPIN! • Evde ilkyardım çantası var mı? • Temel yaşam desteğini biliyor musunuz? • Acil telefonları biliyor musunuz? • Doktorunuzun ve en yakın hastanenin telefonları elinizin altında mı? • Ambulans: 112, İtfaiye: 110, Zehir Danışma Merkezi: 114
EV KAZALARI DEYİNCE BUNLARA DİKKAT! • Kaza ile yaralanmaların yarıdan çoğunu, ölümlerin ise 1/4’ünü ev kazalarının oluşturduğunu unutmayın. • Tüm yaralanmaların yüzde 54’ünü ev kazaları oluşturuyor. • Kaza nedeniyle ölümlerin yüzde 25’i evlerde meydana geliyor. • 112 Acil Sağlık Hizmetleri’ne bebek ve çocuk için yapılan acil çağrıların yüzde 79’unu ev kazaları ve yaz döneminde yaşanan boğulmalar oluşturuyor. • Evdeki prizler ve tüm elektrik kabloları çocuklar için tehlikelidir. • Banyoda küvet, kova veya leğeni içi su dolu olarak bırakmayın. • Çamaşır suyu, kezzap ve deterjan gibi temizlik maddelerini çocuğun ulaşamayacağı ve kilitli dolaplarda saklayın. • Bu maddeleri orijinal kaplarında saklayın şişelere veya yiyecek-içecek kaplarına koymayın. • Yemeği ocağın arka gözlerinde pişirin. • Tava ve tencerelerin saplarını duvara dönük tutun. • Çocuğun ocak veya fırın düğmeleriyle oynamasına izin vermeyin. • Fırın-ocak yanarken çocuğunuzu uzak tutun. • Kızartma yapılırken tavanın yanından asla ayrılmayın. • Sıcak içecek ve yiyecekleri masada çocukların ulaşamayacağı yere koyun. • Çekildiğinde yiyecek ve içecekler döküleceğinden masa örtüsüne dikkat edin. • Çocuğun çöp kovasına ulaşamayacağından emin olun. • Çocuğun uzanıp alabileceği ağır tencereleri tezgahta bırakmayın. • Karyola çubuklarının arası çok fazla geniş olmamalı. Bebeğin kafası geçmemeli. • Karyola kenarları bebeğin ayağa kalktığında aşamayacağı yükseklikte olmalı. • Karyola içinde üzerine basamak gibi basıp yükselebileceği yastık, oyuncak vb. malzeme bulundurmayın.
SU GÜVENLİĞİ: • 4 yaşından önce çocuklara yüzme öğretilmemeli, sadece tecrübeli kişilerce yüzme öğretilmelidir. • Küçük çocukları su kenarlarında bakıcısız bırakmayın. • Havuzlar için kendiliğinden kapanıp kilitlenen sağlam bariyerler kullanın. • Kullanılmadığı zamanlarda havuzların üzerine güvenlik örtüleri örtün, kapı açıldığında çalan alarmlar kullanın. • Şişme can simitleri koruyucu değildir. Batmaz materyalden yapılan can simitleri daha güvenlidir. • Çocuklarınızı su içinde gözetlerken alkol almayın.
ARAÇ GÜVENLİĞİ: • Türkiye’de 1 yılda meydana gelen trafik kazalarında ölen çocukların sayısının, 11 Batılı ülkenin genel toplamına yakın olduğunu biliyor musunuz? • Mesafe kısa dahi olsa mutlaka emniyet kemeri takın. Çocuğunuz sizi örnek alacaktır. • Bir çocuk için araçta en güvenli yer arka koltuktur. 11 yaşına kadar çocukların arabanın arka koltuğunda oturması gerekir. • Emniyet kemeri çocuğun boy-kilo-yaş ölçülerine uyana dek yaşına uygun güvenlik koltuğu kullanın. • Çocukları arabada tek başına bırakmayın.
YOL GÜVENLİĞİ: • Çocuklara yol güvenliği ve trafik kuralları ile ilgili bilgi verin. (Çocuğunuz sizi örnek alacaktır.) • Sokakta karşıdan karşıya geçmeden önce durması gerektiğini; önce sola, sonra sağa ve tekrar sola baktıktan sonra karşıya geçmesi gerektiğini öğretin. • Dışarıda, trafik olan her yerde mutlaka elinden tutun. Kaldırımda yürürken çocuğunuzu araçların geçtiği yönde tutmayın.
BİSİKLET GÜVENLİĞİ: • Küçük çocuklar trafiğe açık sokaklarda oynamamalı ve bisiklete binmemelidir. • Bisiklete binerken mutlaka uygun kask takılmalıdır. • Çocuklar akşam saatlerinde bisiklete binmemelidir. • 12 aydan küçük çocuklar bisiklet ile taşınmamalıdır. • Çocuklar bisikletleri ile başka bir kimseyi taşımamalıdır.
DÜŞME: • Düşmeler; damdan, merdivenden, balkondan, yüksek duvardan, ağaçtan düşme şeklinde gerçekleşir. Kalıcı sakatlıklara ve ölümlere en çok merdiven, balkon ve pencerelerden düşmeler sebep olur. • 1 yaşından önce düşme en sık rastlanan kazadır. • Bebeği tek başına kundak veya bakım masasında yalnız bırakmayın. • Eğer odadan çıkmak gerekiyorsa, bebekle birlikte çıkın. • Mama sandalyesinde bebeği gözetimsiz bırakmayın.
ZEHİRLENME: • Zehirlenmelerin yüzde 80’i 5 yaşın altında gerçekleşiyor. • Erkek çocuklarda daha çok görülüyor. • İlk yaş: Anne ve babanın verdiği ilaçlar nedeniyle… • 2-3 yaş: Ev temizleme maddeleri nedeniyle… • 3-5 yaş: Dolapta saklanan ilaçlar nedeniyle… • Okul-ergenlik çağı: İntihar amaçlı ilaç zehirlenmeleri… • İlaçları açıkta bırakmayın. Kilitli dolaplarda saklayın. • İlaçları çocukların erişemeyeceği bir yere koyun. • Çocukların önünde ilaç içmeyin. • Hastalandığında, ilaçları çocuğa şeker diye vermeyin. • Tehlikeli olabilecek sıvıları orijinal kaplarında saklayın, şişelere veya yiyecek-içecek kaplarına koymayın. • İlacı kullandıktan hemen sonra yerine kaldırın.
YABANCI CİSİM TIKAMASI: • Çocuklar için tıkanma; yabancı maddenin havayolunu tıkaması şeklindedir. • Özellikle kuruyemiş, fındık-fıstık gibi besinlerin ve oyuncak parçalarının, madeni paraların yutulması ile havayolunda ani tıkanmaya bağlı ölümler görülüyor. • Özellikle 4 yaşın altında, bu tür kazalara sık rastlanıyor.
YANIKLAR: • Yanığı akan suyun altında 20 dakika soğutun, ancak üzerine buz koymayın. • Yanmış kıyafetleri çıkarın. • Yanık alanını kapatın. • Ciddi yanıklarda yanık dışındaki alanları battaniye ile sarın, hastayı soğuktan koruyun.
Nilçin Doyran Bengisu (Uzman Pedagog): “ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER VAR!” “Anne-babalar bebekleri olana kadar kendi alıştıkları düzende yaşarken, aileye yeni katılan bebeğe göre çevreyi yeniden düzenlemek çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Özellikle çocuk hareketlenip ayaklandığında çevrenin düzenlenmesi gerekir. Çocuk etrafı keşfetmek isteyecektir ve bu durum da çocuğun gelişimi için son derece sağlıklı bir tepkidir. Çocuk etrafını ilk önce her şeyi ağzına alarak keşfeder. Motor gelişimi ile birlikte emeklemeye ve yürümeye de başladığında evin her köşesine merakla açıp bakmak ister.
Ailelere burada çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Çocuk en az 3 yaşına gelene kadar tehlike yaratacak her şeyi ondan uzak bir yerde saklamanız gerekmektedir. 3 yaşına gelen çocuğa nelerin tehlikeli olabileceğini anlatabilirsiniz ve çocuk bunu anlayabilir. Alınması gereken önlemlerden belki de en önemlisi; gazetelerde, televizyonlarda sık sık karşılaştığımız ilaç, deterjan ya da tarım ilaçları gibi malzemelerin çocuk tarafından içilmesidir. Bunun için bu malzemeleri çocuğun ulaşamayacağı yerlere koymak gerekmektedir. Elektrikli veya pilli aletlerin açma/kapama düğmelerinin sıkıca kapatılması; yüksek yerlere tırmanabileceği yerlere sandalye, sehpanın koyulmaması; ayrıca buralarda keskin sayılabilecek aletlerin kapalı yerlerde tutulması; oyuncaklar da bile küçük yutabileceği oyuncak parçalarını ya da kuruyemiş gibi yiyecekleri kaldırmak gerekmektedir.
ÇOCUK HER ŞEYİ KEŞFETMEK İSTER Daha büyük çocuklara anlayabileceği şekilde yaptığı şeylerin sonuçlarını anlatmak ya da başına gelen bir olaydan sonra ders çıkarması çocuğun tehlikelerden uzak durmasını sağlayacaktır. Bazı çocuklar karıştırmaya yani keşfetmeye çok meraklı oldukları için her yere girmek ya da her şeyi ağzına götürmek isteyebilir. Bu durumda yasaklamak ya da cezalandırmak yerine güvenli olduğunu düşündüğünüz yerlerde sizin kontrolünüzde çocuğunuzun keşfetmesini destekleyebilirsiniz. Çocuğunuzu göz ucuyla takip ederken tehlikeli bir davranışında müdahale etmek ve onu uyarmak daha doğru olacaktır. Bazen her şeyin ortadan kaldırılması, her yerin kapatılması çocuğun daha fazla merak etmesine sebep olurken bazen de pasif kalarak keşfetme davranışını olumsuz olarak etkileyecektir. Bunun için önce önlemlerimizi almalıyız sonra çocuğun anlayabileceği dilde ona yaptığı davranışın sonuçlarını anlatmalıyız. Böylece en sık karşılaşılan ev kazalarından kaçınabiliriz ve tehlikelerden çocuğumuzu koruyabiliriz.”