Dikkat edin, çoğu inan, iyi gitmeyen-sorunlu kardeşlik ilişkisinden dem vuruyor. Büyüyünce mi böyle hissediyoruz? Hiç sanmıyorum... Sanırım, ailelerimizde, daha ilk günden itibaren kardeşlik ilişkisine yeterince özenli hazırlanılamıyor. Bir hay huy içinde doğuyor çocuklar ve büyüyorlar işte!.. Oysa kardeşlik nasıl da özel ve hiç kopmayacak bir bağ...
Anne bebeğine 9 ay boyunca hazırlanıyor. Bu vesileyle baba ve yakın çevre de bebeğe hazırlanıyor. Peki ya büyük çocuk, yeterince hazırlanabiliyor mu kardeşine?.. Ya da biz büyükler, onun kardeşine hazırlanmaya, bu süreçte yaşadığı duyguları anlamaya ve paylaşmaya ihtiyacı olduğunun farkında mıyız?..
“KARDEŞİNİ KISKANMA!” Ben küçükken de öyleydi, şimdi de öyle; bir kardeş geleceği zaman, büyük çocukla ve büyük çocuk hakkında hemen konuşmalar yapılmaya başlanıyor. “Aman inşallah kıskanmaz kardeşini”, “Sakın ha kıskanma kardeşini, hele hele kıskanıp da zarar vereyim deme”…
Sanki büyük çocuk, çocuk değil de canavar!.. Yahu o da çocuk… Üstelik, kıskançlık hepimizin zaman zaman yaşadığı, doğal bir duygu. Ama kıskançlığın, kıskançlık yaşayana ve yaşadığına zarar vermemesi için fark edilmesi ve kabul edilmesi gerekiyor. Yoksa ne bizler, ne de duygularımız birer canavar değil. Ama kendimizi ve duygularımızı olduğu gibi kabul edip anlamadığımızda ve şifalandıramadığımızda hem bize hem de çevremize zarar verici hale gelebiliyorlar.
“PABUCUMUN GÜNAHI NE?” Öte yandan, büyük çocukların dakka bir gol bir kardeş gelecek diye kıskançlıkla yaftalanmalarının yanı sıra, çevreleri tarafından, “Ay, kardeş gelince senin pabucun dama atılacak” şeklinde alaycı bir tavra maruz kalmaları da çokça yaşanıyor. Çocuklar, bu tip cümlelerle karşı karşıya kaldıklarında kafaları karışıyor. Neden pabuçlarının dama atılacağını anlamaya çalışan o kadar çok çocuk var ki… Belki de geçmişimizde alt edemediğimiz duyguları çocuklarımıza böyle böyle aktarıyoruz, belki çocuklarımızın baş edemeyeceğinden korktuğumuz duygular kendi baş edemediklerimizdir?!.
KARDEŞİ KARDEŞE YÜK YAPMAYIN! Bir de büyük çocukların bakıcı yerine kullanılması var ki, sormayın. Yahu, büyük çocuktan yaşına uygun küçük yardımlar istemek başka, kardeşinin bakımına ortak etmek başka bir şey… Lütfen aradaki sınırı aşmayın sevgili anne babalar. Ülkemiz kardeşinin bakımına el vermekten kendi çocukluğunu yaşayamamış, yaşının çok üstünde sorumluluklar almış ve bu nedenle de çeşitli sıkıntılar yaşayan insanlarla dolu…
Sonuçta, eve yeni bir bebek gelecek olduğunda, bu bebeğe büyük çocuğu da sevgiyle, bilgiyle, sabırla, hazırlamak şart! Hem Allah aşkına, hangi çocuk anne babasını kardeşi bile olsa bir başka çocukla paylaşmak ister? Anne ve baba bir çocuğun her şeyidir, kralı-kraliçesidir. O nedenle kardeşler arasındaki dengeyi kurmak da anne babalara düşüyor. Evde kardeş kıskançlığından kaynaklanan sorunlar ve kardeş kavgaları yaşanmasını istemiyorsanız, ortamı en iyi şekilde dengelendiğinizden ve yeni bebeğe her açıdan hazır olduğunuzdan emin olmalısınız. Unutmayın, her çocuk biricik ve benzersiz, kardeş bile olsalar… Ve her çocuk anne ve babasının gözünde bu biricikliği görmek ve onurlandırılmak istiyor.
Siz bebeğinize hazırlanırken, çocuğunuzun da kardeşine hazırlanmaya ihtiyacı var! ÇOCUĞUNUZ KARDEŞE HAZIR MI? Yeni bir bebeğin geleceği haberi tüm aileyi sevindirirken bazen evin büyük çocuğu için bu haber pek de sevindirici olmayabilir. Kardeş kavramı; anne babayı, oyuncaklarını, odasını, eşyalarını paylaşma, sahip olduğu her şeyi kaybetme ve artık sevilmeyeceği düşüncesi evdeki çocuk için stres yaratan bir durumdur. Pedagog, Psikolojik Danışman Duygu Çalışır’dan çocuğu kardeşe hazırlamanın püf noktalarını öğrenmeye ne dersiniz?
Anne babasını, oyuncaklarını, odasını, eşyalarını paylaşma düşüncesi, çocuk için baş edilmesi güç bir durumlar olabilir. Bu taktirde, büyük çocuğun ilgiyi yeniden üzerine çekmek için uygun olmayan davranışlar sergilemesi, saldırgan ya da huysuz olması, bebeksi davranışlarda bulunması mümkündür. O halde, anne-baba olarak çocuğunuzun yaşadığı bu olumsuz duygularla nasıl başa çıkabileceğine yardımcı olmanız gerekir. Büyük çocuğu tüm bu değişimlere hazırlamak yaşanacak sıkıntıların en aza indirilmesini sağlayacaktır. Nasıl mı?
YENİ KARDEŞİN DOĞUMUNDAN ÖNCE: HABER VERME: Kardeşi olacağı haberini vermenin doğru ya da yanlış yolu yoktur. Ancak bunun zamanlaması önemlidir. Annenin karnı yavaş yavaş belirginleşmeye başladığı dönemde ya da çevrenize haberi duyurduğunuzda çocuğa haberi vermek gerekir. Çocuk kardeşi olacağı haberini anne babasından duymalıdır.
DOĞUM ZAMANI: Kardeşinin ne zaman dünyaya geleceğini çocuğunuzun anlayabileceği terimleri kullanarak anlatmak en uygun yoldur. Okulöncesi dönemde çocuklarda zaman kavramı henüz tam olarak yerleşmemiştir. Bu nedenle bu yaştaki bir çocuk kardeşinin 9 ay sonra doğacağını anlayamaz ve sıklıkla doğumun ne zaman olacağını sorar durur. Bir süre sonra da beklemekten dolayı sıkılır. Zamanı çocuğun anlayabileceği terimleri kullanarak, örneğin takvim üzerinde göstererek anlattığınızda zamanı somutlaştırmış olduğunuz için çocuk açısından daha anlaşılır olur.
BEBEK NEREDEN GELİYOR: Okulöncesi dönemdeki çocuklar sıklıkla bebeğin nereden geleceğini de sorarlar. Burada çocuğun merak ettiği cinsellik değil, gerçekten bebeklerin nereden geldiğidir. Bu soru karşısında annenin karnında bebeklerin büyüyebilmesi için hazırlanmış bir yerin olduğunu; zamanı geldiğinde de annedeki bir delikten dışarı çıkacağını söylemek çocuk için yeterli olacaktır. Sezaryen olma durumunda karnınızın kesilip içinden bebeğin çıkarılacağını söylemek çocuğu ürkütecek ve bebeğin size zarar verdiği düşüncesine kapılmasına neden olacaktır.
ODA DEĞİŞİMİ: Çocuğunuzu başka bir oda ya da yatağa almayı düşünüyorsanız, bunu bebek gelmeden epey önce yapmalısınız ki çocuk bebek nedeniyle kendini dışlanmış hissetmesin.
DOKTOR KONTROLLERİ: Doğum öncesi doktor kontrollerinde çocuğunuzu da yanınızda götürün. Böylece doğum zamanını daha kolay takip edebilir. BEBEĞİN EVE GELİŞİNE HAZIRLIK: Bebek eve ilk geldiğinde neler olacağını konuşun. İlk günler yorgun olabileceğinizi ve bebeğin zamanınızın büyük kısmını alacağını; beslenmek, uyumak ve altını kirletmekten başka bir şey yapmayacağını, birlikte oyun oynayabilmeleri için büyümesi gerektiğini anlatın. Oyuncak bebek aracılığıyla bebeğin nasıl tutulması gerektiğini, ona nasıl davranacağını gösterin. Kardeşi için yapılan hazırlıklara katılmasını sağlayın. Örneğin, hastane çıkış takımını birlikte seçmek, hastane çantasının hazırlanmasına yardım etmek, bebeğe isim bulmak gibi.
BEBEK ZİYARETİ: Mümkünse yeni bebeği olan arkadaşlarınızı ziyarete gidin.
BİLGİLENME: Çocuğunuzla birlikte hamilelik, doğum, yeni doğan bebeklerle ilgili kitaplar okuyun. Bebek hakkındaki duygu ve düşüncelerini sorun, soru sorması ve paylaşması için fırsat tanıyın.
ANILAR: Çocuğunuzla birlikte onun doğum ve bebeklik zamanına ait fotoğraf ve filmleri seyredin. Doğumunu ve nasıl bir bebek olduğunu anlatın. Doğduğunda ne kadar heyecanlandığınızı ve herkesin onu görmek ve kucaklamak istediğini anlatın.
DOĞUM PLANI: Doğum zamanı yaklaştığında ne kadar süreyle hastanede olacağınızı ve siz yokken çocuğunuzun kiminle kalacağını ayarlayın ve bu durumu çocuğunuza mutlaka bildirin. Hastanedeyken ve eve döndükten sonra çocuğunuzun günlük rutininin mümkün olduğunca değişmemesini sağlayın.
YENİ KARDEŞ GELDİKTEN SONRA: • Büyüğe özel zaman ayırın. Anne baba ayrı ayrı büyük çocukla bire bir zaman geçirmelidir. • Çocuğunuzun kardeşiyle ve evde olan değişikliklerle ilgili duygularını dinleyin. Olumsuz duygular ifade ettiğinde onu bilgilendirin. Çocuğunuza duygularını söze dökmesi konusunda yardımcı olun. Hiçbir zaman duygularını inkar etmeyin ya da yok saymayın. • Zarar verici davranışlara hiçbir şekilde izin vermediğinizi açıkça belirtin. Kızgınlığını ifade etmesini sağlayıcı yöntemler öğretin. Örneğin, bebekler ya da kuklalar aracılığıyla duygularını ifade edebilir. • Arkadaşlarınızın ya da akrabalarınızın vereceği “abla” ya da “abi” hediyeleri hazırlayabilirsiniz. Böylece bebeğe hediye geldiğinde büyük çocuğunuz da kendisini dışlanmamış hisseder. • Bebeği görmeye gelenlere sadece bebekle ilgilenmemelerini, büyüğe de ilgi göstermelerini hatırlatın. • Büyük çocuğun kendisine özel bir alanı ve bebekle paylaşmak zorunda olmayacağı eşyaları olduğu konusunda ona güvence verin. • Ev işleri ve bebeğin bakımı konularında büyük çocuğunuzdan yardım isteyin, ona özel işler verin (bu konuda çocuğu zorlamamak önemlidir, çocuğunuz size yol gösterecektir). • Bebeğin bakımına katılmasını sağlayın (yıkama, giydirme, bebek arabasını itme gibi). • Büyük çocuk olmanın sağladığı yararları konuşun (ne yemek istediğini seçebilir, parka gidip oyun oynayabilir, arkadaş edinebilir). • Büyük çocuğunuz bebeğe hiç ilgi göstermeyebilir. Bu durumda onu bebekle ilgilenmesi konusunda zorlamayın. Zamanla ilgilenecektir. • Çocuğunuz uygun olmayan davranışlarda bulunduğunda onu hemen cezalandırmayın, duygularını anlamaya çalışın. Bu durum çocuğunuzun birebir ilgiye daha fazla ihtiyacı olduğunu gösteren bir işaret olabilir. Duygularını uygun şekilde ifade etmesi konusunda ona yardımcı olun.