Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ DEDİĞİN BÖYLE OLUR!


Son yıllarda bir ürünü, bir markayı “sosyal sorumluluk projesi” ile tanıtmak moda oldu. Gün geçmiyor ki, mail kutuma “Bu bir sosyal sorumluluk projesidir” ibaresi yer alan bir mesaj gelmesin. Kimse kusura bakmasın, mutlaka herkes iyi niyetli ama, çoğunun sadece adı sosyal sorumluluk projesi… Kanımca, sosyal sorumluluk projesi dediğin uzun solukludur, etkindir, büyük ölçeklidir, çok sayıda insanı hedef alır, marka tanıtımı ise ön planda değildir…

Size 2003 yılından beri varlığını sürdüren, 2005 yılından beri de zaman zaman izlediğim “Çok Yaşa Bebek Projesi”nden bahsetmek istiyorum. Çünkü yine kanımca, sosyal sorumluluk projesi dediğin böyle olur!

Proje’ye geçmeden önce, ülkemizin gerçekleriyle ilgili birkaç çarpıcı bilgiyi paylaşmak  isterim: Nüfusumuzun 3’te 1’i 18 yaşından küçük. 5 yaş altı 25 milyon bebeğimiz var. Ve ülkemizde her yıl binin üzerinde bebek doğuyor ve 5 yaşına gelmeden bin çocuğun 24’ü ölüyor. Almanya, Fransa, Yunanistan’da bu oran binde 5. 

İşte, Bankalar Birliği ülkemizdeki bebek ve çocuk ölümlerini azaltmak üzere, 2003 yılından beri “Çok Yaşa Bebek”  Projesi’ni sürdürüyor. Birlik üyesi 41 bankanın destek verdiği Proje; Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği, Türk Pediatri Kurumu ve Hacettepe Üniversitesi’nden uzmanlarca oluşturulan Danışma Kurulu’nun da desteğiyle, bugüne kadar  Türkiye’nin 65 ilinde ihtiyaç tespiti yaparak, 180 hastanenin yenidoğan, çocuk acil ve yoğun bakım bölümlerine tıbbi cihaz bağışında bulundu. Bu 180 hastaneye yapılan 6,5 milyon TL değerindeki 833 adet tıbbi cihaz bağışı sayesinde, bugüne kadar 30 bin bebeğin hayatı kurtuldu. Ayrıca il il gezilerek anne ve babalara “çocukları kazalardan koruma ve ilk yardım eğitimi” veriliyor ki, çocuklar önlenebilir kazalar nedeniyle ölmesin. Bugüne kadar 3 bin 500 anne baba bu eğitimi ücretsiz olarak almış. Çok Yaşa Bebek Projesi ile ayrıca 100 hekime yoğun bakım ve acil tıp eğitimi verilmiş. Ki, ülkemizde yoğun bakım ve acil tıp konusundaki sağlık çalışanlarına büyük ihtiyaç var. Çünkü her şeyden önce tıbbi cihazları kullanacak bilgi ve donanımdaki insan faktörü çok önemli. Neyse ki, 16 Mart 2011’de Çocuk Yoğun Bakım Uzmanlığı yan dal kabul edildi. Böylece artı 3 yıllık bir eğitimle isteyen hekimler bu dalın uzmanlığını edinebilecekler ki, bu da önemli bir motivasyon ve organizasyon.

Çeşitli dönemlerde bu şekilde eğitim programlarıyla da zenginleştirilen “Çok Yaşa Bebek Projesi”, her yıl yeni il ve hastanelere yapılan yardımlarla genişliyor.

www.cokyasabebek.org, projeye ilişkin detaylı bilgiler sunarken; sağlık profesyonellerine, görev yaptıkları kurumun cihaz ihtiyaçlarını Türkiye Bankalar Birliği’ne bildirme olanağı da sağlıyor. Daha ne olsun, diyerek, Proje’nin daha nice nice yıllar devam etmesini diliyorum. Yine de gönül ister ki, çocuklarımız yoğun bakım ve acil tıp hizmeti almaya gerek olmadan büyüsünler… Ki bu da büyük oranda hamilelik öncesinden başlayarak alacağımız önlemler, eğitimler ve bilinçle uygulayacağımız etkin ve farkındalık dolu anne babalıklarla gerçekleşecektir.

 

ÇOCUKLARIMIZI KAZALARDAN KORUYALIM! AMA NASIL?

Her gün 15 bebeğimiz önlenebilir kazalar nedeniyle hayatını kaybediyor, bunun 100 katı bebek de yine kazalar nedeniyle sakat kalıyor. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Metin Karaböcüoğlu ve Başkanı Prof. Dr. Agop Çıtak’ın Nevşehir’de verdiği “Çocukları kazalardan koruma ve ilkyardım” eğitimine ben de katıldım. 2 saat boyunca soluksuz dinlediğim eğitimde aldığım notları sizlerle paylaşmayı borç biliyorum. Bu bilgileri hepimiz hemen şimdi uygulamaya koyalım ki, çocuklarımız kazalar yüzünden geri dönüşü olmayan sorunlar yaşamasınlar. Ve bir de en kısa zamanda bir ilkyardım eğitimine katılmanızı öneririm…


Bireyin isteği dışında ani olarak ortaya çıkan, organizmada mekanik ve biyokimyasal hasara yol açabilen, ölüme ya da özürlü yaşama yol açabilen bir sağlık sorununa kaza deniyor.  Kazalar, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde çocukluk çağında ölüme yol açan nedenlerden biri. Üstelik, kazalar, önlenilemeyen olgular olmayıp, öngörülebilen ve önlenebilir olaylar... Ama bizler kazalara “Kaza işte” deyip geçiyoruz. Ya da “Şansızlık, yanlış zamanda yanlış yerde olma, alın yazısı, kader, bana-bize olmaz, abartmamak gerekir, eskiden kazalardan koruma mı vardı” diyoruz. Oysa kazalar, kazara değil,  tedbirsizlik ve ihmal  sonucu yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre,  son 5 yılda 120 bin çocuğumuz ev kazası sonucu hastaneye müracaat etmiş ve 2 bini hayatını kaybetmiş. 

Çocuklarımızı kazalardan korumak için öncelikle unutmamız gerekir ki; çocuk dediğin meraklıdır, öğrenmek ister, dokunmak ister, tatmak ister, denemek ister, taklit eder, tehlikeyi bilmez-anlamaz, kendine zarar vereceğini düşünemez, çevreye olan dikkati azdır,  koordinasyonu iyi gelişmemiştir, sesin geldiği yeri iyi saptayamaz, acil durumda ne yapacağını bilmez, boyu kısa olduğundan çevreyi iyi göremez. Bu nedenle de çocukları kazalardan korumak biz yetişkinlerin görevidir! Örneğin; ne kadar meşgul olursanız olun asla çocuğunuzu uzun süreli yalnız bırakmayın. Ve etrafınızdakileri çocuk gözüyle görebilmek için evinizde emekleyerek dolaşın. Çünkü bu ilkeler çocukları kazalardan korumak için genel güvenlik kurallarının temelini oluşturuyor. Ayrıca, çocuk parklarının yüzde 80’inin çocuklara uygun olmadığını bilerek önlemlerinizi alın.

ACİL BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNUZUN GÖSTERGELERİ:
Alışılmadık Sesler: Ağlama, çığlık, inleme, kırılma sesi, imdat çağrısı…
Alışılmadık görüntüler: Devrilmiş tencere, cam kırıkları, kapağı açık dolaplar, duman, dökülmüş ilaçlar, vb…
Tuhaf  kokular: Yanık kokusu, kablo-plastik kokusu, gaz kokusu…

Garip davranışlar: Aşırı uyuklama, uyandırılamama, anlaşılmaz mırıltılar, sersemlik hali, deride soluklaşma, kızarma, morarma acil bir durumla karşı karşıya olduğunuzun göstergeleridir.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Çocuklar ne zaman evde yalnız kalabilir? Cevap: 10 yaş.
Çocuklar ne zaman kendi başlarına yıkanabilir? Cevap: 6 yaş üstü.
Bir çocuk kaç santimlik bir açıklıktan düşebilir? Cevap: 12,7 cm

Çocuklar ne zaman caddede karşıdan karşıya tek başına geçebilir? Cevap: 9 yaş

Çocuklar ne zaman sokakta bisiklete binebilir? Cevap: 10 yaş

Çocuklar ne zaman parkta yalnız oynayabilir? Cevap: 9 yaş.

Çocuklar ne zaman havuç gibi sert gıdalar yiyebilir? Cevap: 3 yaş.

Çocuklar ne zaman kuruyemiş yiyebilir? Cevap: 5 yaş.

 

KAZA GERÇEKLEŞMİŞSE NE YAPACAKSINIZ?
• Lütfen sakin olun.
• Paniğe kapılmayın.
• Çok korkabilirsiniz ama kontrolünüzü kaybetmeyin.
• Derin derin nefes almak çok yararlı olabilir.
• Yaralanan kişiyi sakinleştirmeye çalışın.
• Mümkün olan en sakin şekilde acil yardım ekibine bilgi verin.
• Acil yardım telefon numaraları her an bulabileceğiniz yerde olmasına dikkat edin.


KAZALARA HAZIRLIK YAPIN!
• Evde ilkyardım çantası var mı?
• Temel yaşam desteğini biliyor musunuz?
• Acil telefonları biliyor musunuz?
• Doktorunuzun ve en yakın hastanenin telefonları elinizin altında mı?
• Ambulans: 112, İtfaiye: 110, Zehir Danışma Merkezi: 114


EV KAZALARI DEYİNCE BUNLARA DİKKAT!
• Kaza ile yaralanmaların yarıdan çoğunu, ölümlerin ise 1/4’ünü ev kazalarının oluşturduğunu unutmayın.
• Tüm yaralanmaların yüzde 54’ünü ev kazaları oluşturuyor.
• Kaza nedeniyle ölümlerin yüzde 25’i evlerde meydana geliyor.
• 112 Acil Sağlık Hizmetleri’ne bebek ve çocuk için yapılan acil çağrıların yüzde 79’unu ev kazaları ve yaz döneminde yaşanan boğulmalar oluşturuyor.
• Evdeki prizler ve tüm elektrik kabloları çocuklar için tehlikelidir.
• Banyoda küvet, kova veya leğeni içi su dolu olarak bırakmayın.
• Çamaşır suyu, kezzap ve deterjan gibi temizlik maddelerini çocuğun ulaşamayacağı ve kilitli dolaplarda saklayın.
• Bu maddeleri orijinal kaplarında saklayın şişelere veya yiyecek-içecek kaplarına koymayın.
• Yemeği ocağın arka gözlerinde pişirin.
• Tava ve tencerelerin saplarını duvara dönük tutun.
• Çocuğun ocak veya fırın düğmeleriyle oynamasına izin vermeyin.
• Fırın-ocak yanarken çocuğunuzu uzak tutun.
• Kızartma yapılırken tavanın yanından asla ayrılmayın.
• Sıcak içecek ve yiyecekleri masada çocukların ulaşamayacağı yere koyun.
• Çekildiğinde yiyecek ve içecekler döküleceğinden masa örtüsüne dikkat edin.
• Çocuğun çöp kovasına ulaşamayacağından emin olun.
• Çocuğun uzanıp alabileceği ağır tencereleri tezgahta bırakmayın.
• Karyola çubuklarının arası çok fazla geniş olmamalı. Bebeğin kafası geçmemeli.
• Karyola kenarları bebeğin ayağa kalktığında aşamayacağı yükseklikte olmalı.
• Karyola içinde üzerine basamak gibi basıp yükselebileceği yastık, oyuncak vb. malzeme bulundurmayın.

SU GÜVENLİĞİ:
• 4 yaşından önce çocuklara yüzme öğretilmemeli, sadece tecrübeli kişilerce yüzme öğretilmelidir.
• Küçük çocukları su kenarlarında bakıcısız bırakmayın.
• Havuzlar için kendiliğinden kapanıp kilitlenen sağlam bariyerler kullanın.
• Kullanılmadığı zamanlarda havuzların üzerine güvenlik örtüleri örtün, kapı açıldığında çalan alarmlar kullanın.
• Şişme can simitleri koruyucu değildir. Batmaz materyalden yapılan can simitleri daha güvenlidir.
• Çocuklarınızı su içinde gözetlerken alkol almayın.



ARAÇ GÜVENLİĞİ:
• Türkiye’de 1 yılda meydana gelen trafik kazalarında ölen çocukların sayısının, 11 Batılı ülkenin genel toplamına yakın olduğunu biliyor musunuz?
•  Mesafe kısa dahi olsa mutlaka emniyet kemeri takın. Çocuğunuz sizi örnek alacaktır.
• Bir çocuk için araçta en güvenli yer arka koltuktur. 11 yaşına kadar çocukların arabanın arka koltuğunda oturması gerekir.
• Emniyet kemeri çocuğun boy-kilo-yaş ölçülerine uyana dek yaşına uygun güvenlik koltuğu kullanın.
• Çocukları arabada tek başına bırakmayın.

YOL GÜVENLİĞİ:
• Çocuklara yol güvenliği ve trafik kuralları ile ilgili bilgi verin. (Çocuğunuz sizi örnek alacaktır.)
•  Sokakta karşıdan karşıya geçmeden önce durması gerektiğini; önce sola, sonra sağa ve tekrar sola baktıktan sonra karşıya geçmesi gerektiğini öğretin.
•  Dışarıda, trafik olan her yerde mutlaka elinden tutun. Kaldırımda yürürken çocuğunuzu araçların geçtiği yönde tutmayın.


BİSİKLET GÜVENLİĞİ:
• Küçük çocuklar trafiğe açık sokaklarda oynamamalı ve bisiklete binmemelidir.
• Bisiklete binerken mutlaka uygun kask takılmalıdır.
• Çocuklar akşam saatlerinde bisiklete binmemelidir.
• 12 aydan küçük çocuklar bisiklet ile taşınmamalıdır.
• Çocuklar bisikletleri ile başka bir kimseyi taşımamalıdır.


DÜŞME:
• Düşmeler; damdan, merdivenden, balkondan, yüksek duvardan, ağaçtan düşme şeklinde gerçekleşir. Kalıcı sakatlıklara ve ölümlere en çok merdiven, balkon ve pencerelerden düşmeler sebep olur.
• 1 yaşından önce düşme en sık rastlanan kazadır.
• Bebeği tek başına kundak veya bakım masasında yalnız bırakmayın.
• Eğer odadan çıkmak gerekiyorsa, bebekle birlikte çıkın.
• Mama sandalyesinde bebeği gözetimsiz bırakmayın.


ZEHİRLENME:

• Zehirlenmelerin yüzde 80’i 5 yaşın altında gerçekleşiyor.
• Erkek çocuklarda daha çok görülüyor.
• İlk yaş: Anne ve babanın verdiği ilaçlar nedeniyle…
• 2-3 yaş: Ev temizleme maddeleri nedeniyle…
• 3-5 yaş: Dolapta saklanan ilaçlar nedeniyle…
• Okul-ergenlik çağı: İntihar amaçlı ilaç zehirlenmeleri…
• İlaçları açıkta bırakmayın. Kilitli dolaplarda saklayın.
• İlaçları çocukların erişemeyeceği bir yere koyun.
• Çocukların önünde ilaç içmeyin.
• Hastalandığında, ilaçları çocuğa şeker diye vermeyin.
• Tehlikeli olabilecek sıvıları orijinal kaplarında saklayın, şişelere veya yiyecek-içecek kaplarına koymayın.
• İlacı kullandıktan hemen sonra yerine kaldırın.


YABANCI CİSİM TIKAMASI:
• Çocuklar için tıkanma; yabancı maddenin havayolunu tıkaması şeklindedir.
• Özellikle kuruyemiş, fındık-fıstık gibi besinlerin ve oyuncak parçalarının, madeni paraların yutulması ile havayolunda ani tıkanmaya bağlı ölümler görülüyor.
• Özellikle 4 yaşın altında, bu tür kazalara sık rastlanıyor.


YANIKLAR:
• Yanığı akan suyun altında 20 dakika soğutun, ancak üzerine buz koymayın.
•  Yanmış kıyafetleri çıkarın.
•  Yanık alanını kapatın.
•  Ciddi yanıklarda yanık dışındaki alanları battaniye ile sarın, hastayı soğuktan koruyun.

 

 


 

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.