Şöyle bir günlük yaşamınızı gözünüzün önünden geçirin, istisnasız hepimiz çocuklarımızı yanımızda “çanta gibi” taşıyoruz. Özellikle de okul öncesi dönemde çok yoğun bir şekilde… “Eee, peki ne yapayım çocuğumu, bakacak kimse yok!” dediğinizi duyar gibiyim. Belki benim tuzumun kuru olduğunu, çocuğumu bakıcılarla büyütmüş olduğumu düşünebilirsiniz, ki çocukları işini iyi yapan bakıcılarla büyütmekte sakınca yok. İyi bakıcılar bulmuş olan, sağlıklı anneanne, babaanne ve yakın çevre destekleri olan anneler şanslı anneler, ya da şanslarını yaratabilmeyi becerebilmiş anneler kanımca… Fakat, hayır 9,5 yaşımdaki kızımı bakıcılarla büyütmedim, çünkü ben takıntı derecesinde mesaj kaygılı bir insanım. Yani, ağızdan çıkanın çocuğumun bilinçaltına nasıl gittiğini, onun masum dünyasını nasıl etkilediğini bilmek isterim. Özellikle de ilk 6 yıl bu konuda çok çok önemli bana göre… Zaten başıma ne geldiyse, bu mesaj kaygım yüzünden geldi. İnanın, ilk 6 yıl atmaca mıydım, anne mi ben bile karıştırıyorum. “Anne Olunca Anladım” bile böyle doğdu. Anne babalar çöp bilgiden kurtulsun, doğru ve çağa uygun, yeni ve sağlıklı mesajlar alsın, istedim, çok istedim. Lafı fazla uzatmayayım, işte çocuklarımız da doğru mesajlar, sağlıklı etkileşimlerle büyümeliler. Ben çocuğumu büyütürken en çok yardımı eşimden ve profesyonel okul öncesi kurumlardan almayı tercih ettim. Ama tabii ki, buna rağmen okul öncesi dönemde çocuklar zamanın büyük bölümünü anneleriyle geçiriyorlar. Ve biz anneler de çocuğumuzu bütün gün yanımızda çanta gibi taşıyoruz, nereye gitsek çocuğumuzu da götürüyoruz. Üstelik bununla övünüyoruz da; “Tuvalete gitsem çocuk yanımda” diyoruz. “Peki, ne yapacağız, bebek ve çocuklarımızla kapı dışarı çıkmayacak mıyız?” diyeceksiniz. Tabii ki çıkın, hatta çok çıkın dışarı; fakat mutlaka yavrunuzun ayına-yaşına uygunluk açısından atacağınız adımı önceden değerlendirin ve organize edin. Biliyorum, hiç kolay değil, biliyorum çok fazla enerji harcamayı ve her an tetikte olmayı gerektiriyor, fakat ne yapalım ki, bu da ebeveynliğin önemli bir parçası. Duman altı, gürültülü mekanlarda, hatta cinsel içerikli ortamlarda küçücük bebekler ve çocuklar görüyorum; uykusuz sersem bir halde ortalıkta dolanıp duruyorlar. Olmaz!.. Bir de çocuk oyun alanlı restoranlar var ya, o çocuk oyun alanları genellikle dostlar alışverişte görsün diye yapılıyor ve çoğu da çocuklara uygun değil bilmenizi isterim. Bu yazıyı da ebeveynleri değil, çocukları merkez alarak yazdığımı bilmenizi isterim. Çocuklarımız 20-25 yaşına geldiğinde, “Günahıyla sevabıyla, anne baba olarak bu varlığı ben büyüttüm, elimden gelenin de en iyisini yaptım” diyebilmeliyiz. Hangi anne baba bunu söylemek istemez ki zaten, hepimiz istiyoruz, hepimi iyi niyetliyiz. Tek sorun şu ki, çocukların bizim küçük bir versiyonumuz olmadığını bilmiyoruz. Bir de boşanmış anne babaların özellikle ayrılmanın ilk yaşandığı süreçlerde çocuğu çanta yapması var ki, bu da ayrı bir yazı konusu aslında… Çocuk hafta içi sende, hafta sonu bende kalsın. Olmaz!.. Anne ve babayla ve tüm aile hep birlikte geçirilecek zamanlar, çocuğun ihtiyaçlarına göre, -evet belki fazlaca efor sarfedilerek- karşılanmalı! Çocuk hafta sonu özel bir nedenle annesine ihtiyaç duyuyor mesela, ama hafta sonu babada kalacak illa diye bir kural olmamalı. Öyleyse sevgili ebeveynler, iş güç, yaşam gailesi malum, fakat ebeveyn olmayı biz seçtik! İyi ki de seçtik! Hakkını çöp bırakmaksızın vermek, çocuklarımızın yaşam temellerini sapasağlam atmak durumundayız! Hepimize kolay gelsin! |
ÇOCUĞA ÇANTA GİBİ TAŞIMAK! İstisnasız hemen hepimiz çocuklarımızı yanımızda çanta gibi taşıyoruz. Ve bu durum çocuklarımza hiç iyi gelmiyor. Çocukları gün içinde oradan oraya sürüklerken, eline abur cubur veriyoruz, eline bilgisayar oyunu veriyoruz, tv’yi açıyoruz seyretsin diye… Sonra da bizim günlük akışımıza uysun diye yanımızda çanta gibi durmak, bize uyum yapmak zorunda kalan çocuklarımız; neden obez, neden bilgisayar bağımlısı, neden mutsuz bir çocuk, neden bütün gün yanımdan ayırmadığım halde ilişkimiz iyi değil, diye kendimize soruyoruz? Yoksa sormuyor muyuz? İşte, “çocukları çanta gibi taşımak” konusunda uzmanların görüş ve önerileri… Galibe her şeyde olduğu gibi, bu konuda da anahtar kelime “dengeyi bulmak”…
Dr. Erdal Atabek (Çocuk, Ergen ve Aile Danışmanı-Yazar):
|
|