Şurası bir gerçek ki, anne sütü bebeğinize verebileceğiniz en uygun süt! Peki, ya sonra, bebeklik dönemi anne sütüyle geçtikten sonra, çocuğunuza hangi sütü vereceksiniz?!.
Anne sütünün insanlar için en uygun süt olduğu gerçeğini kanıtlayan sayısız bilimsel veri var. Ve her geçen gün de bilim, anne sütünün yaşam boyu süren faydalarına bir yenisini ekliyor. Bebeklerin 2 yaşına kadar anne sütü ile besenmesinin avantajlarını geçen hafta “Emzirme haftası” kapsamında yine bu sayfada ele almıştık…
Bu hafta ise, keçi sütü anne sütüne en yakın süt müdür, bebeklerimizi 2 yıl anne sütüyle besledikten sonra keçi sütü mü, yoksa inek sütü mü kullanmalıyız, sorularının cevaplarını uzmanlar eşliğinde vereceğiz.
BEBEKLİK ALIŞKANLIKLARI ÖNEMLİ Bana sorarsanız, her bebeğe en uygun süt sadece ve sadece annesinin sütüdür. Ben bebeğimi anne sütü ile besleme sürecinin ardından, inek sütüne geçirmekte epey zorlanmıştım. Bu arada keçi sütü gibi bir alternatif aklıma bile gelmemişti. Kendim de sütten ziyade süt ürünleri tercih eden biri olduğumdan olabilir. Hatta hamileyken bile, günde sadece bir bardak, o da muzlu olması şartıyla süt tüketebilmiştim; alışkanlık işte… Bizim zamanımızda çocuklar arasında süt tüketimi bu derece yaygın değildi, hatta annelerimiz çoğu sabah kahvaltıda bize de süt yerine çay koyardı.
Ayrıca, marketlerde keçi sütünün satışı da inek sütü kadar yaygın değil, bu da annelerin tercihlerini etkiliyor olabilir.
Benim gibi bebeklerini uzun süre emziren, hele de sağmadan emziren anneler bilirler, bebek anne memesinden ayrıldıktan sonra başka bir şeyi pek içmek istemez; genellikle tükürür, püskürtür ve “meme” de “meme” diye tutturur. Biz böyle bir süreci 6-7 ay kadar yaşadık! En sonunda; “Abiler ablalar da bu kutu sütlerden pipetle içiyor, sen de denemelisin” deyince yavaş avaş inek sütüne geçebildik. Geçiş o geçiş, bundan sonra kızım inek sütünü çok güzel tüketti, hala da tüketiyor. Keçi sütü konusu yavaş yavaş gündeme gelince ben de eve keçi sütü almaya başladım; fakat damak tadı alışkanlıkları diye bir şey var, bir tek evdeki kediler keçi sütünü beğenerek içti. Sanırım, bebekkenki alışkanlıklarımızı değiştirmek her konuda olduğu gibi bu konuda da çok zor.
Bu arada, 2 yaşından sonra da anne sütünü sağıp içiren anneler, biliyorum. Bu da fazla abartılı geliyor bana… Anneler kendilerine bu kadar da yüklenmemeliler… Hem anne sütünün besin değeri de çocuğa belli bir yaştan sonra yetmez oluyor… Tabii, yine de her bebek için en iyisini annesi bilir!..
Şimdi gelelim, inek sütü ile keçi sütü arasındaki farkları değerlendiren uzman görüşlerine…
Dr. PINAR BONCUKLU DAYANIKLI (Çocuk Hastalıkları Uzmanı) “DÜNYADA TÜKETİLEN SÜTÜN YARISI KEÇİ SÜTÜ” “Eskiden süt, sabahları bardağa koyup içtiğimiz, bazen bisküviyi içine batırıp yediğimiz ve ambalajı pek değişmeyen bir şişeden çıkan besindi. Seneler içinde uzun raf ömürlü süt, günlük süt, pastörize olmamış süt derken, şimdi de keçi sütü ve hatta pirinç, badem, soya sütü gibi alternatifleri düşünmek zorundayız. Türkiye’de pirinç, badem ve soya sütü az bilinmekle beraber, keçi sütüne olan ilgi giderek artıyor. Son yıllarda keçi sütü üretimi ve pazarlaması son derece dikkat çekici bir şekilde arttı. Bazı kaynaklara göre tüm dünyada tüketilen sütün en az yarısı keçi sütü. Bunda, keçilerin ineklere göre bakımının daha kolay olması da rol oynuyor. Keçiler daha az yiyerek besleniyor ve ineklerden daha az otlama alanına ihtiyaç duyuyorlar.
Pastörize inek sütü günümüz şartlarında keçi sütüne nazaran çok daha geniş bir alanda bulunabilmekte ve tüketilmektedir. Keçi sütü, kimyasal yapısı, kolay sindirilebilir olması ve daha az alerjenik olması gibi üstünlüklere sahip olsa da, yaygın bir şekilde tüketilmesi henüz çok mümkün değildir. İnek sütünü rahat sindiren, herhangi bir duyarlılık belirtisi göstermeyen, gelişmesinde sorun görülmeyen çocuklarda keçi sütü şart değil, sadece iyi bir alternatif olarak düşünülmelidir. Keçi sütü tüketime sunulurken, folik asit ve B12 vitamini açısından desteklenmeli veya çocuğun bu vitaminleri başka kaynaklardan alması sağlanmalıdır.”
İNEK VE KEÇİ SÜTÜ ARASINDAKİ FARKLAR: Kimyasal olarak inek ve keçi sütünün arasında bazı farklar var. İnsan yavrusu, ebat olarak bir keçi yavrusuna daha yakın. Yenidoğan bir keçi yavrusuyla, inek yavrusu arasındaki kilo farkını ve inek yavrusunun kısa bir sürede insan veya keçiye göre çok daha hızlı büyümesi gerektiğini düşünün. Bu özellik bile bu iki süt cinsinin farklı şeyler yapmaya programlandığını anlatmak için yeterli.
Yağ farkı: 250 ml inek sütünde 8-9 gram, keçi sütünde 10 gram yağ var. Ancak yağ miktarından çok yağ türünde farklılıklar vardır. Örneğin, keçi sütünde sindirimi daha kolay olan orta zincirli yağ asitleri vardır, esansiyel yağ asitleri, inek sütüne göre biraz daha fazladır. Agglutinin maddesi olmadığından sütteki yağ baloncukları kümeleşmezler. Bu da sindirimi kolaylaştırır. Bu aynı zamanda sütün homojenleştirme işleminden geçmesine de gerek bırakmaz. (Agglutinin olmayınca, inek sütünde olduğu gibi sütün yağı üstünde toplanmıyor.)
Değişik protein: Keçi sütü mide asidiyle karıştığında, daha yumuşak kümeler oluşturur. Bu yüzden sindirimi daha kolaydır. Mideden bağırsaklara daha hızlı geçmesi, hazımsızlık ve reflü şikayetini azaltır.
Alerji: Alerji açısından bakıldığında, inek sütü ve keçi sütü arasında bazı farklar vardır. Süt alerjisine sütte bulunan iki protein, kazein proteini alfa S1 ve beta laktaglobulin neden olur. İnek sütünde kazein proteini alfa S1 daha çoktur. Beta laktoglobulin ise hem inek hem de keçi sütünde bulunur. Bu yüzden de inek sütü kazein alerjisi olan bir çocuk keçi sütünden fayda görebilir; ancak beta laktoglobulin alerjisi varsa, hem inek sütü, hem de keçi sütü onu rahatsız edecektir.
Daha az şeker (laktoz): Keçi sütünde biraz daha azdır. Laktozu sindiremeyenler için avantajlı olabilir.
Değişik mineraller: Keçi sütünde B6, A vitamini; potasyum, niasin ve selenyum daha fazladır. Potasyum fazlalığı vücuttaki reaksiyonu alkali yapar. İnek sütünde ise potasyum çok daha azdır ve vücut ortamını asit PH’a kaydırır. İnek sütü buna karşılık 5 kat daha fazla B12, 10 kat daha fazla folik asit içerir. Bu da keçi sütüne dışarıdan folik asit katılmasını gerektirir.
Tad: Keçi sütünün kendine has bir kokusu ve tadı vardır. Alışmak zor olabilir.
BENAL BÜYÜKGEBİZ (Çocuk Gastroenterolojisi Uzmanı): “NE İNEK, NE DE KEÇİ SÜTÜ ANNE SÜTÜNE YAKIN!” “Anne sütünün iki önemli özelliği vardır. Birincisi, içerdiği besin öğeleri bileşiminin bebeğin ihtiyaçlarını tam olarak karşılaması ve bundan da önemli olmak üzere, bebeğin başta mide-bağırsak sitemi olmak üzere tüm sistem ve metabolizmasının gelişmişlik derecesine uygun olmasıdır. Bunun yanında anne sütünün diğer önemli özelliği de içerdiği başta büyüme faktörleri, hücreler, hormonlar olmak üzere canlı bir sıvı olmasını sağlayan fizyolojik etkilerinden sorumlu olan maddelerdir. Bu maddelerin, ne inek sütünde ne de keçi sütünde varlığı söz konusu değildir. Bu özel maddeler sadece anne sütüne özeldir. Bu nedenle bir süt, anne sütüyle mukayese edilirken karşılaştırma sadece anne sütünün içerdiği besin öğeleri ile yapılabilir. Bu bağlamda inek sütü ile keçi sütü arasında önemli bir fark yoktur. Anne sütüne daha yakın olduğu iddiası tüm besin öğelerini içermez. Keçi sütü de içerdiği besin öğeleri içeriği olarak anne sütünden farklıdır.
Bebeklerde-çocuklarda keçi sütünün kullanılması ancak endüstriyel olarak anne sütüne benzetilmesi ile mümkündür. Bu amaçla bu konu dikkate alınarak üretilmiş endüstriyel ürünler de mevcuttur.
BİLİMSEL YAYINLAR NE DİYOR? Bir vaka takdimi yapılarak konu ile ilgili bilinenlerin tartışıldığı bir derleme. “Case Report Fresh Goat's Milk for Infants: Myths and Realities-A Review Sangita Basnet, MD, FAAPa, Michael Schneider, MDa, Avihu Gazit, MDb, Gurpreet Mander, MD, FAAPa, Allan Doctor, MDb”
Yazarlar, bu konuda internet ortamında annelerin yanlış bilgiye ulaştıklarını ve bu nedenle de yanlış uygulama eğilimi içinde olduklarından söz etmekteler. Yine yazarlar, keçi sütünün bileşim olarak anne sütünden oldukça farklı olduğunu, eğer bu süt gerekli düzeltmeler (anne sütüne benzetmek amacıyla) yapılmadan bebeğe verilecek olursa, bebekte ciddi sorunlar ortaya çıkabileceğinden söz etmekteler. Bunu da bir vaka ile bilimsel olarak ortaya koymaktalar. Keçi sütünün de tıpkı inek üstü gibi, zamanından önce bebeğe verilmesi halinde, bebeğin yaşamını tehdit edebilecek pek çok metabolik soruna yol açtığı gösterilmiştir.”
DR. AHMET AYDIN: (Çocuk Metabolizma ve Beslenme Uzmanı): “KEÇİ SÜTÜ BİRÇOK AÇIDAN İNEK SÜTÜNDEN FARKLI” Dr. Ahmet Aydın, Hayy Kitap’tan yeni çıkan, “Otizme Çözüm Var” adlı kitapta, keçi sütü ile inek süt karşılaştırmasını şöyle yapıyor:
“-İnsan sütünün tümü hidrolize yani sindirilmiştir. Keçi sütünde bu oran yüzde 98 iken, inek sütünde daha düşüktür (yüzde 76-90). Hidrolize kazine karşı kazomorfin molekülleri oluşma olasılığı daha düşüktür.
-Keçi sütü anne sütü gibi kazein-2 ağırlıklıdır. Halbuki inek, koyun ve manda sütleri kazein 1 ağırlıklıdır. Otizm, diyabet ve alerjik hastalıklar kazein-1 ile ilişkilidir.
-Keçi sütünün kısa zincirli yağ asitleri ve gliserolü inek sütünkinden daha fazladır. Bu özellikler çocuk beslenmesi açısından çok önemlidir.
-Keçi sütü anne sütü gibi alkali niteliktedir. İnek sütü asit niteliktedir. Özgür dolaşan ineklerin sütleri nispeten nötrdür. Otlakta beslenmemiş inekten elde edilen, hele de pastörize ve homojenize sütler potasyum ve magnezyum gibi alkali yapıcı minarelleri kaybettiği için daha asidik olur. Asit süt bakteri, mantar ve virüslerin üremesini arttırdığı gibi osteoporoz eğilimini de arttırır.
-Günümüzde tüketilen sütün yüzde 90’dan fazlası inek sütüdür. Koyun ve keçi sütleri endüstriyel olmadığı için daha az üretilir. Keçi koyundan da farklıdır. Çok dik yerlere çıkar ve en körpe otları ve filizleri yer. Bu nedenle vitamin ve mineral açısından diğer hayvan sütlerinden daha zengindir.
-Keçi, deve, at sütü kullanılacaksa sürün süt şeklinde değil yoğurt, kefir, peynir gibi fermente şekillerinin tüketilmesi daha doğru bir seçim olacaktır. Çünkü fermente süt ürünlerinde kazeinin önemli bir bölümü sindirilir.
- Bu arada bebeklerde 1 yaşına kadar inek sütünün önerilmemesi, inek sütünün demir eksikliği ve alerji oluşturabilmesi nedeniyledir. Keçi sütünün folik asit eksikliği oluşturduğuna ait söylemler ise fazla abartılıdır.