Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

CANIMIZ ACIMADAN ÖNCE DEĞİŞSEK!


İçinde bulunduğumuz bu hafta kanser hastalıklarına dikkat çekilen bir hafta oldu. Çünkü 4 Şubat Dünya Kanser Günü’ydü. Biliyorum, kanser kelimesini daha duyunca hiç hoşumuza gitmiyor; okumaktan da pek hoşlanmıyoruz. Fakat en kötüsü yaşamak! Yaşamak istemiyorsak da doğru bilgilenmemiz gerekiyor. Çünkü her yıl 175 bin yetişkin, 3 bin de çocuğumuz kansere yakalanıyor! Bu demektir ki, hepimizin aile ve yakın çevresinde birileri kanser… Ve her birimiz bu vesileyle üzüntü ve acı çekiyoruz!

Ben de 3 ay kadar önce babamın akciğer kanseri olduğunu öğrendim! Evet çok üzüldüm, evet tedavisi hemen başladı! Ve fakat, keşke 40 yıldır bir sigara içicisi olmasaydı!..
Kanserin baş düşmanı sigara arkadaşlar! Ve bizler içtiğimiz sigara ile çocuklarımıza da kanser yapan partükülleri soluduğumuz nefes yoluyla direkt olarak veriyoruz. Aferin bize! “Çocuğumun yanında sigara içmiyorum ki” diyenler bu konuda yapılmış son araştırmalara baksınlar!
 
KENDİNİZLE YÜZLEŞİN!
Peki, ne yapacağız, devekuşu gibi kafamızı kuma gömmeye devam mı edeceğiz? Tıp ilerliyor, erken teşhis ve tedavide kanser tedavileri yüzde 80 oranında başarı sağlıyor; yine de en önemli konu kansere yakalanmamak üzere, daha anne karnından itibaren yaşam koşullarını sağlıklı kılmak!

Çocuklarımızı doğada, doğal ortamlarda büyütmemiz ve doğal besinlerle beslememiz artık şart! Teknolojiye bu kadar sarmamamız, 1-2 yaşındaki bebeklerin eline bile cep telefonu ve tablet vermemiz şart! Düzenli fiziksel aktivitede bulunmamız şart!

Aslında en önemlisi bir an önce kendimizle yüzleşmemiz şart! Başımıza gelmeden, çocuklarımız ve biz hastalanmadan önce sağlıklı bir yaşamı yaşamak üzere, bilinçlenmemiz ve derhal bu yönde harekete geçmemiz şart…

Aksi… Aksi, görüyorsunuz işte, herkesin ailesinde bir kanser vakası… Kendimize ve sevdiklerimize bu acıyı yaşatmaya değer mi?!

“4 Şubat Dünya Kanser Günü”ydü!
ÇOCUĞUNUZU KANSERDEN KORUYOR MUSUNUZ?

Türkiye'de her yıl yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konuluyor. Bunların 3 bini çocuk kanserleri vakası… Fakat, kanser erken teşhis edildiğinde tedavisi olan bir hastalık… Tabii, en önemlisi ise kanserden korunaklı bir yaşam tarzını ailece benimsemiş olmak!..

Sağlıksız gıdalar, genetik yatkınlık, çevresel faktörler gibi nedenlerle daha anne karnından itibaren çocuklar kanser riskine maruz kalıyorlar. Her 1 milyon çocuktan 120-140’ı kanser oluyor. Türkiye’de her yıl 3 bin çocuk kanserli hastalara katılıyor. Erken, etkin ve doğru tedaviye ise çocuk kanserleri iyi yanıt veriyor, iyileşme oranı yüzde 70-80’lere çıkabiliyor. Çocukları anne karnından itibaren kanserden korumak ise anne babalara düşüyor. İşte, çocukları kanserden korumak için öneriler...


Prof. Dr. M. Alp Özkan (Pediatris Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı):
“ÇOCUĞU CEP TELEFONUNDAN UZAK TUTUN!”
“Cep telefonlarının radyasyonu çocuk beyni tarafından daha derin olarak emiliyor. Yani çocuk beyni elektromanyetik dalgalara daha duyarlıdır. Çocuklarımıza mümkünse cep telefonu kullandırmayalım. Evimizde mümkünse klasik kablolu telefonlardan bulundurup, çocuklarımıza onlardan kullandıralım. Çocuklarımızı büyük alışveriş merkezlerinde uzun süreli gezdirmeyelim. Bu merkezler yüksek oranlarda elektromanyetik dalga içeren-alan haline gelmektedir. Binlerce cep telefonu taşıyan kişi, mağazalardaki kredi kartı aletleri, cihazlar, telefonlar vb. gibi”


ÇOCUĞU KANSERDEN KORUMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT!
- Mümkün olduğunca mikrodalga fırın kullanmayalım ve çocuğumuzu ileri teknoloji ürünü televizyonların yakınında uzun süre oturtmayalım. 
- Sigara içmeyin. Balkonda sigara içmeniz çocuğunuzu korumaz.
- Çocuklarınızı gezdirmek için trafiği yoğun alanlara çıkarmayın. Özellikle toksik gazlar zeminden ilk 90 cm'de birikmekte ve çocuklar bu toksik petrol ürünlerine daha çok maruz kalmaktadır.
- Yer zemininiz taş, mermer veya ahşap parke olsun.
- Halı kullanacaksanız sentetik halılardan uzak durun.
- Yer temizliğinde tercihen kokusuz, saf arap sabunu kullanın.
- Yataklarda gerçek pamuklu yorgan ve şilte kullanın.
- Çocuğunuza az oyuncak alın. Plastik oyuncaklardan uzak durun.
- Emzik kullanacaksanız silikon olanları tercih edin. Lateks veya kauçuk olanlar kanserojen nit-rosamin maddesi içerebilir.
- Çocuğunuza mümkün olan en uzun süre anne sütü verin. İlk 6 ay mutlaka, görüşüme göre en az iki yıl boyunca devam edin.
- Çocuğunuzu rafine şeker içeren ürünlerle geç karşılaştırın. Ya da hiç tanıştırmayın.
- Çocuğunuzu bol meyve ve sebze ile besleyin. İlk 2 yaşta portakal suyu ve muz tüketiminin kan kanserini azalttığını bildiren çalışmalar var.
- D vitamini günümüzde antikanser özelliği vurgulanmaya başlayan bir vitamindir. Çocuklarınızı uygun zamanlarda güneşlendirin.

Prof. Dr. Ahmet Aydın (Beslenme Uzmanı):
“ŞARKÜTERİ ÜRÜNLERİNDEN UZAK DURUN”
" Sosis, salam, jambon ve pembe renkli sucuklar gibi hemen hemen tüm işlenmiş et ürünlerinde nitrit ve nitrat var. Bunların ikisi de sindirim esnasında kanserojen bir madde olan nitrozaminlere dönüşüyor. Öte yandan, kanser hastalığı gibi birçok hastalık anne karnındaki beslenme ile çok yakından ilişkili olabiliyor.”

ÇOCUKLAR BU GIDALARI YEMESİN!
Sosis: İçinde çok fazla nitrat vardır. Kanser koruma koalisyonu, çocukların ayda 12 adetten fazla sosisli sandviç yememelerini önermektedir. Sosisli sandviçsiz yapamıyorsa, sodyum nitratsız yapılan cinsini satın alın.
İşlenmiş et ve domuz pastırması: Sosisli sandviçte, domuz pastırmasında ve diğer işlenmiş etlerde bulunan aynı yüksek sodyum nitrat aynı şekilde kalp hastalığı riskini yükseltir. Domuz pastırmasında doymuş yağın aynı şekilde kanserde payı olur.
Yağda kızarmış şekerli çörek veya lokma: Lokmalar kansere yol açan çiftli dertlerdir. Birincisi, bunlar beyaz undan, şekerden ve hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar, belki de kanser riskini arttırmak için yenilebilecek en zararlı yiyecektir.
Kızarmış patates: Lokmalar gibi, kızarmış patates de hidrojene yağdan yapılır, sonra yüksek ısıda kızartılır. Bunlar ayrıca, kızarma işlemi sırasında ortaya çıkan ve kansere neden olan akrilamid maddesini de içerir.
Cips, kraker ve kurabiye, bisküvi... Tümü genellikle beyaz un ve şekerden yapılır. Etiketinde “trans yağlar içermez” yazılı olsa bile, genellikle az miktarda trans yağ vardır.


Doç. Dr. Andaç Argon: (Medikal Onkoloji Uzmanı):
ÖNLEM ALIN, KANSERE YAKALANMAYIN!

“Haftada yarım kilodan fazla et yemeyin, bol sebze makul oranda meyve tüketin. Her gün işe gider gibi spora gidin. Gece 12’den sonra ışıkları söndürün ve mışıl mışıl uyuyun. Erken teşhis için düzenli sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. Çocuklarımızı kapalı mekanlarda biriken kanserojen radon gazından korumak için her gün sınıfları ve okulları havalandırın. Onları 13 yaşına kadar cep telefonundan uzak tutun. Bilgisayar ve modemi odasına koymayın, geceleyin de fişlerini çekin!

UYURKEN MODEM KAPALI OLSUN!
Cepe sınır koyun:
Beyin gelişimini henüz tamamlanmadığı 12-13 yaşına dek çocuklarımızı cep telefonlarından uzak tutmalıyız. Erişkinlerin de günde en fazla 30 dakika ve kulaklıkla cep telefonu kullanması gereklidir.

Modemi kapatın: Küçük ev aletlerinin ciddi elektromanyetik radyasyon yaydığını unutmayın. Gece yatarken odanızda kablosuz modem, cep telefonu vs bulundurmayın. Isıtıcıların yatağınıza en az 2 metre uzaklıkta olmasına dikkat edin. Mümkünse evinizin baz istasyonları ya da yüksek gerilim hatlarından uzakta olmasına dikkat edin.


DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.