Eylül’de merhaba…
Pazartesi günü, anaokullar ve ilkokul birinci sınıflar yeni eğitim-öğretim dönemine “merhaba” diyecekler. Hafta boyunca günde 2 saatlik bir çalışmayla minikler okul ortamına ısınacaklar. Valla şahane, nasıl oldu da daha önce bu uygulama akıl edilmedi acaba? Çünkü okulların açıldığı ilk günkü o karmaşa minikleri pek bir tedirgin ediyor; korkularını, paniklerini, travmalarını arttırıyordu.
Malum, kızım Duru 20 aylıktan beri okul ortamıyla iç içe... Geçen sezon ilk kez tam gün anaokuluna giden yavrum, bu yıl anasınıfına başlayacak. O değil ama, ben çok heyecanlıyım. Ve inanır mısınız, oyun gruplarıyla başladığımız okul öncesi eğitim yolculuğuyla ne kadar da iyi ettiğimizi, çok net bir şekilde kızımın halinden tavrından görebiliyorum. O nedenle size, bu hafta erken çocukluk döneminin önemine dair bir yazı hazırladım. Özelikle 3 yaşından itibaren, bir çocuğa annesi de olsanız yetemiyorsunuz. Bir an önce suçluluk, tedirginlik vb.duygulardan sıyrılıp, çocuklarınızı imkanlarınız dahilinde sosyalleştirin, anaokullarına gönderin; sizin eteğinizden çıksın, birey olma yolunda ilk adımlarını atsın. Biliyorum, ev daha güvenli geliyor, “Nasıl olsa uzun yıllar okula gidecek, bari 7 yaşına kadar evde kalsın” diye düşünülüyor. Fakat, gerçekten “7 çok geç!”
Bu arada, 17 Eylül Pazartesi gününden itibaren, saat 14.30-16.00 saatleri arasında sizleri TV8 ekranlarına bekliyorum. Çünkü “Anne Olunca anladım” adlı televizyon programımla ben de yeniden “merhaba” diyeceğim. | ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE | AÇEV’İN ÜCRETSİZ KURSLARINA KATILIN ! Malum, anne ve baba, çocuğun gelişiminde anahtar rol oynuyor. Bu yüzden anne ve babanın eğitimli olması çok önemli. Eğer, isterseniz, siz de AÇEV'in ücretsiz Anne Çocuk Eğitim ve Baba Destek Programları’na katılarak, çocuklarınızın gelişimi ve onlara nasıl davranmanız gerektiği konusunda daha yetkin olabilirsiniz. Öte yandan, AÇEV gönüllüsü ya da eğitmeni de olabilirsiniz! AÇEV’in, Anne Çocuk Eğitim Programı 5- 6 yaş arası okul öncesi eğitim sorununa çözüm olarak gelişmiş. Doğrudan annelere ulaşılarak bilinçlendirmeye yönelik eğitimler verilen programda amaç; çocuğun eğitim ihtiyacını ev ortamında karşılamak. 25 haftalık bir program, haftada bir gün. Baba Destek Programı ise, 13 haftalık periyotlarla, 2-10 yaş arasında çocuğu olan babalara 10-15 kişilik gruplar halinde uygulanıyor. Çocuğun gelişiminde babanın da önemli olduğu ve babanın çocukla geçirdiği vaktin çocuğun gelişimini nasıl da etkilediği gözler önüne seriliyor. |
| ANNE BENİ ANAOKULUNA GÖNDER! Okullar açılıyor, 3-6 yaşlarında çocuğu olan bir çok anne; “Çocuğumu anaokuluna göndersem mi, göndermesem mi?” nin kararını vermek üzere ter döküyor… Öncelikle, Neden “7 çok geç!” öğrenmek istiyorsanız, buyurun…
Türkiye’de 4-6 yaşındaki çocukların sadece yüzde 25’i, 5-6 yaşındaki çocukların ise sadece yüzde 32’si okul öncesi eğitimden faydalanıyor. 3-5 yaşlarında erken çocukluk eğitimi alan çocukların oranı; Meksika’da yüzde 70, Fas’ta yüzde 34, Ürdün’de yüzde 27 iken; AB ülkelerinde çocukların yüzde yüze yakını erken çocukluk eğitimi alıyor. Türkiye’de ise 2000-2001 itibariyle bu oran yüzde 10. Üstelik bu konuda yapılan çalışmalar, okul öncesi eğitim alan çocukların, ileriki yılardaki başarısını etkilediğini, birçoğunun üniversiteye devam ettiğini, iş başarısının ve yaşam kalitesinin yüksek olduğunu gösteriyor.
NEDEN ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİ? Çocuğun gelişiminde bazı dönemler çok önem taşır. Bu dönemlerden biri “Erken Çocukluk Dönemi (EÇD)”dir. Erken çocukluk dönemi 0-6 yaşlar arasını kapsar. • Bu devre büyüme ve gelişimin (zihinsel, sosyal, duygusal ve fiziksel) en hızlı olduğu yaşlardır. Erken yaşlarda oluşturulacak temel, kişinin tüm hayatı boyunca etkilidir. • Beyin gelişimi için de erken yaşlar önemli bir devredir. Beyin gelişiminin büyük bir bölümü 0-4 yaş arasında tamamlanır. Erken yaşlarda çocuğun aldığı eğitim, çocuğa sunulacak deneyimler ve uyarıcılar onun beyin gelişiminde destek vermekte önemli bir etkendir. Çocuğa sunulan tecrübelerdeki çeşitlilik onun beyin gelişiminde farklılık yaratır. • Çocuğun gelişimi çevre ile etkileşim sonucu olur. Çevreden en fazla etkilenen yaşlar erken yaşlardır. Çevre sadece çocuğun içinde bulunduğu yakın aile çevresi değildir. Çocuğun dolaylı ya da doğrudan etkileşimde olduğu aile, ailenin içinde bulunduğu topluluk, kurumsal topluluk, sosyo-politik çevre gibi diğer çevreler de önemlidir.
ANAOKULUNA GİTSİN, ÇÜNKÜ… - Erken çocukluk eğitimi alan çocuklar; üretken, yaratıcı, sorun çözmede yetkin oluyorlar. - Dilsel, zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal açıdan geliştiklerinden, ilköğretime de rahatça uyum sağlıyorlar. - Okulu terk etme ve sınıfta kalma oranları düşüyor. - Anne-baba ve çocuk arasındaki iletişim kuvvetleniyor, çocuğun evdeki öğrenme ortamını güçlendiriyor. - Çocuğun sosyal kurallara uyumunu artırıyor ve arkadaş ilişkilerini geliştiriyor. - İş hayatında vasıflı çalışan olma ve başarı oranları artıyor. - Sağlıklı ve iyi beslenen çocukların yaşam kaliteleri artıyor, ölüm oranları azalıyor. - Sosyal, ekonomik ve cinsiyete bağlı eşitsizliklerin etkisi azalıyor. - Suç işleme oranları azalıyor. |
ÇOCUĞUNUZU DESTEKLEYİN!• Çocuğun bakım, öğrenme ihtiyaçlarına duyarlı olun ve bu ihtiyaçlarına yaşına uygun olarak cevap verin. Öğrenme ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla çocuğa farklı bilgi ve beceriler öğretin. Örneğin; bisiklete binmek, makas kullanmak (bedensel gelişim), bilmediği kavramları (zihinsel gelişim) öğretmek. • Çocuğa farklı öğrenme ortamları yaratın. Örneğin; parka, hayvanat bahçesine, tren istasyonuna, tiyatroya vb. götürün. • Oyun oynama fırsatı verin. İstediği oyunu başlatmasına, sürdürmesine ve aynı zamanda yeni bir şeyler öğrenmesine fırsat tanıyın. (Bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal gelişim için.) • El- becerilerinin gelişmesine imkan verin. Örneğin; düğme iliklemesine, makas kullanmasına, fermuar açmasına fırsat verin. Böylece bebeklikte anneye bağımlı olduğu beslenme ve bakım ihtiyaçlarını yaşı ilerledikçe el becerileri desteklendiği için kendi kendine yapabilir duruma gelecektir. Okul döneminde de edinilmiş becerilerin körelmemesi için çaba sarf edin. Ellerini kullanacağı spor ve resim faaliyetlerine katılması için teşvik edin. • Yapılacakların çocuğun gelişimine olumlu katkı sağlayabilmesi için ev ortamının güvenli, tutarlı, çocuğun ihtiyaçlarını düzenli karşılıyor olması da çok önemlidir, unutmayın.
ÇEVRE DE ÖNEMLİ! Çocuğun gelişimine sadece ailesi değil, diğer ortamlar da doğrudan veya dolaylı olarak etki eder. Okul, anne-babanın işyeri, yaşanılan bölge, kanunlar, medya, sosyal düzen vb. Örneğin; eğer okul çocuğa yeterli, kaliteli bir eğitim vermezse, okulda yeterli sayıda öğretmen yoksa, okuma kitapları eksik ise çocuk okulda iyi eğitim alamaz. Bu nedenle gelişimi engellenmiş olur. Babasının iş ortamındaki koşullar memnun edici değilse, baba morali bozuk geliyorsa bu durum çocuğu etkiler. Anne dışarıda çalışıyorsa ve çalıştığı yerde çocuğa bakacak bir kreş veya okul öncesi kurum yoksa, annenin çalışma saatleri çok uzunsa bu da çocuğu olumsuz etkiler. Sonuçta, çocuğun yaşantısı anne-babasının bulunduğu çalışma ortamlarındaki koşullardan etkilenir. Ortamlardaki koşulları da kanunlar, kurallar, değerler etkiler. |
Kaynak: www.7cokgec.org |
|