EŞİMLE MUTSUZUM, AMA ÇOCUK VAR...
Son 2 yıl içinde boşanmalar iki kat arttı. Evliliklerin yarısı ilk 7 yıl içinde bitiyor… Öte yandan, “eğer çocuklu ve mutsuzsanız, çocuğa rağmen evliliğinizi sürdürmeli misiniz?” sorusunun cevabını Psikiyatrist Dr. Özlem Mestçioğlu’ndan aldık.
Aile içi anlaşmazlıklar kontrol edilmez boyuta ulaştığında,“çocuklar için” evliliği sürdürmeye çalışmak çocuklara yarardan çok zarar getiriyor. Birlikte olmaktan mutsuz, birbirini tüketen ama çocukları için ayrılmayan bir çift çocuklar için gerçekten de zararlı olabiliyor. Elbette boşanma sürecinden çocuklar olumsuz etkileniyor, sorunlar yaşayabiliyor. Her çocuk anne ve babasını bir arada görmek ister, ancak; “Ne koşulda olursa olsun evli kalmak gereklidir” yaklaşımı çocuk ruh sağlığı açısından doğru bir yaklaşım değil. Çoğu zaman çiftler boşanmakla ilgili kaygı ve korkularını görmezden gelerek boşanmamak için çocuklarını bahane ederler. Boşanma özellikle toplumumuzda kadın için sosyal statüde değişiklik, maddi zorluklar, evinden vazgeçmek, yalnız yaşamak durumunda kalmak gibi ciddi güçlükleri getirir. Erkekler için ise alışkın olduğu aile düzeninden uzaklaşmak ve yalnız kalmak gibi zorluklara gebedir. Ayrıca çift, kendi içinde ayrılmaya hazır olmayabilir. Ve çocuk bahane edilir. “Onun ruhsal durumu bozulur” “Ona şimdi asla söyleyemeyiz” gibi…
ÇOCUK İÇİN İDEAL YAŞ YOK! Çocuklara, “Biz boşanacağız” demek için ideal bir yaş yoktur. Ancak her yaş çocuğuna göre boşanma kararını söyleme biçimlerinde, yapılması gereken ve gerekmeyenlerde farklılıklar olabildiği gibi, çocukların tepkileri de yaşlarına göre farklılıklar gösterir. Anne baba bu haberi verdiklerinde nelerle karşılaşacağını bilir ve bu duruma karşı yapması gerekenleri yerine getirebilirse, çocuklar boşanma sürecini çok daha kolay atlatır. Ve hatta sorunlu, çatışmalı ancak evli bir aile içinde yaşamaktansa, sağlıklı boşanma süreci geçirmiş bir anne babaya sahip olmak, pek çok çocuğun ruh sağlığını daha olumlu etkiler.
Sürekli kavganın olduğu ortamlarda çocuk anne babasının ruhsal durumunu okumayı, ne zaman ortada olmaması gerektiğini, mutsuzken ve kızgınken anne babasına nasıl yaklaşması gerektiğini bilir. Buna rağmen anne babadan biri evi terk edene kadar boşanma olayını tam olarak algılayamaz ya da algılamak istemez. Hele de anne-baba çocuğun önünde tartışmıyorlarsa, çocuğun durumu algılaması daha da zor olacaktır.
Boşanma kararı başlangıç aşamasında çocuğun güven duygusunu sarsar, güveneceği iki kişi artık bir arada olmayacaktır. Çocuklar başlangıçta kendilerini mutsuz hissederler, olayları protesto etmeye çalışırlar. Sonraki aşamada içlerine kapanabilir, daha çok üzüntü yaşarlar, neşesizleşirler, uyku sorunları olabilir, yeme düzenleri bozulabilir. Daha sonrasında ise konudan uzaklaşmaya başlarlar. Evden giden kişiyi reddetmekle birlikte bir yandan da onu çok özlerler. Çünkü bir başka anne ya da babaları yoktur. Babanın yokluğu erkek çocuklar için daha zor yaşanır, güçlü erkek modelinden uzak kalmış olurlar; baba olma ve karşı cinsle ilişki gibi konularda mihmandarsız kalmış gibidirler. Saldırgan dürtülerini kontrolle ilgili uygun erkek davranışını öğrenmekte güçlük çekebilirler. Kız çocukları ise karşı cinsle ilişkide zorlanabilir.
AYRI KALMAYA KARAR VERDİYSENİZ • Çocuğunuza yalan söylemeyin, huzursuzluğunuzu algılayacaktır ve ona güvenmediğinizi düşünecek ve size duygularını açmak istemeyebilecektir. • Ama çok da fazla ayrıntı vermeyin. “Aramız biraz kötü, bu nedenle bir süre ayrı kalarak durumumuzu gözden geçireceğiz, ileride daha ayrıntılı konuşabiliriz” gibi… • İçinizi dökmeyin. Çocuğunuz sizin sırdaşınız, danışmanınız değildir. Desteğinize gereksinimi olan kişidir, destek verecek olan değil. Ayrıca aranızı yapmak için her şeyi deneyebilir ve evden gidenle ilgili olarak kendini sorumlu ve/veya suçlu hissedebilir.
BOŞANMA KARARINI ÇOCUĞA NASIL SÖYLEYECEKSİNİZ? - Bu konuşmayı anne ve babanın bir arada yapması en ideali olacaktır. Anne ve baba bir arada konuştuğunda konuşma hiç bir zaman bir ebeveynim hakimiyeti altında geçmemelidir. Çocuğunuzun önünde mutsuz olmamaya, kontrolü kaybetmemeye çalışın. Çocuk anne babayı üzgün gördüğünde bazı soruları sormayabilir, kendi duygularını ifade etmeyebilir. Ayrıca anne babanın duyguları çocuğun duygularını etkileyebilir, siz sarsılmış görünürseniz, o da sarsılır. - Tek taraflı boşanmalarda istenmeyen ebeveynin kendini mağdur göstermesi doğru olmaz, çocuk bu durumda taraf tutmak zorunda kalır ve kendini suçlu-kötü hisseder. Eşinize karşı duyduğunuz öfkeyi çocukla paylaşmayın! - Günlük hayat rutininizi değiştirmeyin. Gerekirse yakınlarınızdan bu konuda yardım isteyin. Çocuğunuzun alıştığı düzenin bozulmamasına özen gösterin.
BOŞANMA HERKES İÇİN TRAVMADIR! Çocukların boşanmaya tepkileri büyük ölçüde ebeveynlerinin tepkilerine bağlıdır. Çocuğun bu duruma uyumu velayeti alan ebeveynin uyumuyla yakından ilgilidir. Anne- baba kendi yaşamlarını ne kadar çabuk ve uygun biçimde düzene koyabilirlerse, çocuklar da yeni düzene o kadar çabuk ve iyi şekilde alışır.
• Eski eşinizle ilgi imalı-suçlayıcı tarzda konuşmazsanız, • Çaresiz-ümitsiz bir ruh haline bürünmezseniz, • Hiç bir şey olmuyormuş gibi davranmazsanız, • Eski eşinize öfkeli olduğunuz anda çocuğunuzun sorularını yanıtlamayı ertelerseniz, • Yansız olmaya çalışırsanız, • Yeni yaşantınıza olabildiğince çabuk uyum sağlayabilirseniz, çocuğunuz da sizden olumlu etkilenir ve boşanma travmasını daha kolay atlatır. |