Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

ÇOCUKLAR ADINA UYANIN, SUSMAYIN!


Çocuklar adına uyanın, susmayın!

20 Kasım itibariyle Dünya Çocuk Hakları Haftası… Kutluyor muyuz? Hayır! Farkında bile değiliz. Üstelik farkında olmadığımız, ülkemiz çocuklarının içinde bulunduğu acı gerçekler! Tam da bu konuyu gündeme getirmek üzere, hafta içi her gün 14.30-16.00 arası tv8’de yaptığım programda 20 Kasım günü ne oldu biliyor musunuz? Telefonlar kilitlendi ve onlarca anne gözyaşları içinde baba, dede, ağabey, amca gibi yakınların şiddetinden; üstelik de hem fiziksel hem de cinsel şiddetinden çocuklarını koruyamadıklarını söylediler. Söylediler ama, canlı yayına da bağlanmak istemediler, sadece yardım istediler.

Siz belki evinizde, kendi ailenizde çocuğunuzun haklarını yani; çocuğun gelişme, yaşatma, korunma ve katılım hakkını koruyorsunuz. Ama, yüzlerce, binlerce evde çocukların haklarını önce anne baba korumuyor, koruyamıyor; sonra da devlet bu anne babaya cezai müeyyide uygulamıyor, uygulayamıyor ve daha minicik bir fidanken o yüzlerce, binlerce çocuk “kayıp” çocuk oluyor. Sonra bizler, hepimiz bu çocukları sokakta görünce “ıyyy” deyip parmakla gösteriyoruz. Hepimiz, hemen şimdi, çocuklarımız için bir şeyler yapmalıyız, önce evlerimizde onların birey olduklarını kabul etmeli, sonra da çocuk haklarını korumakla yükümlü yasaların uygulanması ve geliştirilmesi için kamuoyu oluşturmalıyız. Eğer evinizde şiddet görüyorsanız, ALO 183’ü arayın. Eğer,  çocuk istismarına tanık olduysanız, 0216 450 54 54’ü arayıp bildirin. Unutmayın ki, susuyorsanız, siz de suça alet oluyorsunuz demektir!

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE

İŞTE, TÜRKİYE’NİN ÇOCUK GERÇEĞİ KARNESİ!
• Çocuk sorunlarında en büyük etken yoksulluk.
• Dört çocuktan biri yoksul.
• Beş çocuktan biri çalışıyor.
• Sokaktaki çocuklar konusunda en sorunlu iki il İstanbul ve Diyarbakır.
• Son 5 yılda çocuk suçlarında artış oldu.
• Çocuk ihmali ve istismarı yaygınlaştı.
• Çocuk hakları öğretiminde en sorunlu ülkelerden biriyiz.
• Çocuklara yönelik hak ihlalleri yaygınlaştı.
• Çocuk hakları uyum yasaları hazırlanamadı.
• “Çocuk Koruma Kanunu” çocuk adalet sisteminin gerçekleştirilmesi için yeterli değil.
• Bebek ve 5 yaş altı ölümleri hâlâ çok yüksek.
• “Anne Çocuk Sağlığı Acil Eylem Programı” etkin biçimde uygulanamadı.
• 0-8 yaş sağlık güvencesi sağlanamadı.
• Nitelikli eğitim başarılamadı.
• Üstün yetenekli çocukları eğitemeyen bir ülkeyiz.
• “Okul Sağlığının İyileştirilmesi Projesi” yaygınlaştırılamadı.
• Korunmaya muhtaç çocuk sayısı her geçen gün artıyor.
• Özürlüler Kanunu’nun kuşatıcılığına karşın verilen hizmet sınırlı.
• “TBMM Çocukları Sokağa Düşüren Nedenlerle Sokak Çocuklarının Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu Raporu” askıda kaldı
• Türkiye, çocuk pornografisi konusunda riskli ülkeler arasında.
• Medyanın olumsuz etkilerinden çocuğu koruma sistemi geliştirilemedi.
• Türkiye’nin çocuk göstergeleri dünya ortalamasının altında.
• Türkiye çocuk sorunlarını erteleyen bir ülke görünümünde.

Dünya Çocuk Hakları Haftası’nın hatırlattıkları…


Dünya Çocuk Hakları Haftası’nda, ülkemizdeki çocuklarla ilgili gerçekleri konuşmak üzere, Prof. Dr. Oğuz Polat ile (0-18 Çocuk Hakları için yurttaş Hareketi Başkanı, M.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi) görüştük… Kulaklarımıza inanamadık!..

- Ülke genelinde çocukların yaşadığı sorunlar hep aynı mı?
Yoksulluk ve eğitimsizlik her bölgede aynı şekilde yoğun olarak yaşanıyor, ama diğer konularda bölgesel farklar söz konusu. Örneğin; Van’da çocuk yaşta evlendirmenin ve uyuşturucu, özellikle de eroin, kullanımı öne çıkıyor. Şanlıurfa’da cinsel istismarın kayıt-dışı kaldığını biliyoruz ve özellikle de erkek çocuklara yönelik cinsel istismar var. Adana’da tarım işçileri, kağıt toplayıcı çocuklar dikkati çekiyor. Diyarbakır’da ise sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar problemi yüksek oranlarda... Aydın’da mülteci çocuklar ve çocuk fuhuşu resmi yetkililer tarafından istatistiklere yansımasa da umulmayacak boyuta ulaşmış problemlerden... Gördüğünüz gibi Doğu’dan başlayarak, Güney’e oradan Güneydoğuya ve Batı’ya kadar tesadüfi olarak verdiğimiz örneklerde farklı problemler yaşanıyor.


- Çocuk hakları ihlallerini önlemeye nereden başlanmalı?

Başlangıcı, problem tespitinden ve bunların farklılıklarından başlayarak yapmak gerekiyor. Oysa, bugüne kadarki tüm uygulamalarda tek (uniform) yaklaşımların olması yararlılığı tartışmalı kılmakta. Özellikle de görünmeyen ve hala tartışılmayan problemleri tartışmak için daha fazla beklenmemeli. Bu konuda çalışan akademisyenlerin ve sivil toplum çalışanları ile devlet görevlilerinin hafızalarında yakın zamanda yaşanan birçok olayın münferit (tek tük) olaylar olduğu yaklaşımının, bugün yarattığı faturalar altından kalkılmaz hale döndü.


- Uyuşturucu sadece üç büyük şehrin sorunu değil diyorsunuz?
Uyuşturucu kullanımı1990’lı yıllarda şımarık zengin çocuklarının yaşadığı tek tük olaylar diye yorumlanırdı. Bugün uyuşturucu her bölgede adolesan çağı çocuklarımızın en büyük problemi. Van’da biz bugün eroin kullanımına bağlı 50 çocuk ölümü kaydını görüyorsak, eroin kullanımının İstanbul başta olmak üzere diğer merkezlerde de yaygın kullanımı söz konusu ise, bunun için artık bir alarm verilmesi gerekir. Oysa, biz bunu konuşmuyoruz bile.

- Çocuk yaşta evlendirme konusunu nasıl yorumluyorsunuz?
Çocuk yaşta evlendirmenin Güneydoğuda, Güney’de ve Doğu’da çok sık rastlanmasına hala göz yumuyor olmamızın sonuçlarını çok ağır bir şekilde ödüyoruz. Kız çocukların eğitimine ağırlık vermeye çalışırken, bunun en büyük engeli olan çocuk evliliklerini görmemezliğe gelmemizin eğitimi de nasıl etkilediği gün gibi ortada.


- Ya, çocuklara yönelik cinsel istismar?

Cinsel istismarın ülkemizde konuşulmaya başlanmasının tarihi daha çok yenidir. Bu problem o kadar geniş boyutludur ki, her gün bir başka dehşet boyutu daha kamuoyunun önüne geliyor. Geçtiğimiz sonbaharda pornografinin gündeme gelmesiyle herkes yaygınlığını ve sonuçlarını görmüştü. Ama bugün hala tartışmadığımız çocuk fuhuşunun, erkek çocukların istismar kurbanı olması probleminin yaygınlaşmasının sonuçları yüzünden, Filipinler ile karşılaştırılmamak için en azından konuşmaya başlamamız gerek. Tabii bütün bunlara akranlar arası şiddet olgularını, özürlü çocuklar gibi daha birçok konuyu eklemek de mümkün.


- Çocukların haklarını korumak ve bu sorunların üstesinden gelmek üzere öneriniz nedir?
Birincisi; ülkemizde çocuk politikasının konuşulması için ilk koşul ezberi bozmak, yani problemi tek ve çözümleri her yerde aynı görme yanlışına düşmemek gerekiyor. Aksi halde, çocuk politikası oluşturmak için yapılanların çok bir anlamı olmaz. İkinci aşama ise, Çocuk ve Gençlik Kanunu’nun hazırlanması ve Aile, Çocuk ve Gençlik Bakanlığı’nın kurulması’dır.

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.