Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

KIZIM BANA ÖRNEK OLDU...


Bizim çocukluğumuzda bir nevi bütün çocuklar spor yapardı... Öyle ya, sabahtan akşama kadar her yaştan çocuk, evimizin çevresinde her türlü oyunu oynardık. Sporu daha ileriye götürenler ise, profesyonel sayılırdı ve aile ve çocuk için bu konu bir tercih meselesi olurdu. Yani çocuk okulda ya da bir kulüpte basketbol oynayacaksa, bu genellikle sadece bir hobi olarak düşünülmezdi. Hatta, çocuk derslerini aksatır korkusuyla spordan alıkonulmaya bile çalışılır; ya da tam tersi, "Bu çocuk çok haylaz bari sporcu yetişsin" denilerek yönlendirilirdi.

Bugün ise, çocukları okuldaki faaliyetlerinin dışında bir spor ya da sanat dalına en azından hobi bazında yönlendirmek şart oldu. Neden derseniz, bu çocuklar, evden okula, okuldan eve çok dar bir alanda büyüyorlar. Neredeyse koşup oynamadan, çocukluklarını yaşayamadan günleri gelip geçiyor, yaşam şartları sadece biz yetişkinler için değil, çocuklar için de oldukça ağır. İkincisi, biz aileler artık sporun sadece haylaz ya da onu profesyonel olarak seçecek çocuklar tarafından yapılması gerekmediğini öğrendik. Tam tersi, spor çocukların okul başarısını arttıran, onların, zihinsel ve psikolojik gelişimlerine de büyük yararlar sağlayan bir faktör. Üstelik, ergenlik çağında o deli enerjinin sporun herhangi bir dalıyla kendine yol bulabilmesi sadece çocuğun değil, ailenin de işini çok kolaylaştırıyor.

Gönül ister ki, spor yapmak isteyen çocuklar için bu olay sadece ailelerin bireysel çabalarına kalmasın, sadece yaz okullarıyla kısıtlı olmasın, okullar ve spor kulüplerinin işbirliği ile çocuklarımıza imkanlar yaratılsın.

Sürekli bu sayfayı okuyanlar bilir, kızım Duru, 1,5 yaşından 3,5 yaşına kadar "Anne beni baleye gönder" diye tutturdu. Neyse ki, geçen yıl evimizin yakınındaki bir dans kursunda 3,5 yaş sınıfı açıldı da yavru emeline ulaştı. Araya yaz tatili girdi, sonra malum Eylül ayında kurslar yeniden gündeme geldi. Bizimki yine, "Ben baleme devam etmeyecek miyim?" diye sormaya başladı. "Bu yıl anaokulunda haftada bir saat dans dersi var, belki yeterli olur, sen önce ona bir bak" deyip, 1,5 aydır çocuğu oyaladım. Fakat, sanırım bu bale merakı Duru'da bir heves değil, "Okuldaki bana yetmiyor, ben çizgi balemi isterim" diye tutturunca geçen hafta sonu yine bale çalışmalarına başlamasına izin verdik. Üstelik ben de, çocukların anneleri için verilen pilates-yoga -dans karışımı olan derse girdim. Hayatında hiç spor yapmamış, sadece 3-4 sene tango çalışmış biri olarak, ilk ders sonrası her yerim ağrıdı. Fakat, kararlıyım ben de bu çalışmalara devam edip, kızıma örnek olacağım. Aslında önce o bana örnek oldu ya, neyse… Şimdi çantamdaki bale patiklerine bakıp bakıp gülüyor, "Annem de bale yapıyor, ama büyükler yapmaz ki, bu çocuklar için diye…


ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE
Çocuklara yapılan her türlü şiddete son!!!

Evet, malum geçen hafta ülkece bir kabus daha yaşadık, ama bu sefer ki, anne-baba olsun olmasın herkese "yuh" çektirtti; "bu kadarı da olmaz"! 17 aylık bebeğe, annesinin yanında tecavüz ve şiddet kullanılmış ve bu eylemlere büyük ihtimal anne de karışmıştı… Olay yargıya intikal etti, fakat olan bir masuma daha oldu… Nasıl da şiddet yanlısı, acımasız ve anne-baba olmaya muktedir olmayan bireylerin anne baba olduğu, son derece sağlıksız bir toplumda yaşadığımızı görüp dehşete kapıldık, hatta korktuk. Allah, her masuma önce anne-baba şansı versin!

Bu arada, internette çocuk pornosuyla ilgili sitelere en yoğun giren birinci ülke olduğumuz ortaya çıktı.


Valla siyasetçiler, psikiyatristler, sosyologlar ve diğerleri bütün bu olup bitenleri nasıl yorumlar, ne gibi çözüm arayışlarına girerler, yaşadıkça göreceğiz.

Fakat, her birimiz, aydınlık bir gelecek için, bir şeyler yapabileceğimizi bilmeliyiz. Bu güç hepimizde var. Kendinize sorun " Acaba, ben ne yapabilirim?" diye…

Örneğin; her hafta beş yeni çocuk online çocuk pornografisinin kurbanı oluyor; hiç değilse çocuk pornografisine hayır demek için, www.lightamillioncandles.com adresinden bir mum yakarak, "çocuk pornografisine son!" diyebilirsiniz.


ÇOCUĞUNUZU SPORA YÖNLENDİRİN!

Çocukların sevdikleri bir spor dalını daha küçük yaşlarda benimsemesi, onların sadece fiziksel değil, ruhsal ve zihinsel gelişimlerine de büyük faydalar sağlıyor. Çocuk ve spor konusunun ayrıntılarını Anadolu Sağlık Merkezi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı Dr. Yaprak Demir'den öğrendik…

Sporun insan yaşamındaki önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Bilgisayarın ve televizyonun yaşantımıza girmesi ile ne yazık ki en değerli varlıklarımız olan çocuklar spordan uzak, hareketsiz bir yaşam tarzını benimseme eğilimindeler. Sporun önemini ve gerekliliğini çocuklarımıza aşılayabilirsek, onlara daha sağlıklı bir geleceğin kapılarını da aralamış oluruz.

Spor büyüyen çocuğun fiziksel gelişiminin yanı sıra psikolojik ve sosyal gelişimlerine de katkıda bulunur. Bireysel sporlar özgüvenin, kendi sorumluluğunu alma yetisininin gelişimine fayda sağlarken; takım sporları da paylaşmayı, yardımlaşmayı, takım halinde hareket ederken bireysel hırsların takımın önüne geçmesini kontrol etmeyi geliştirir.

Spor yapan bir çocuk zamanını doğru kullanmayı öğrendiğinden okul başarısı da beraberinde gelir. Düzenli fiziksel aktivite ile çocuğun kuvvet ve dayanıklılığı artar, kemik gelişimi olumlu yönde etkilenir, kilo kontrolünü sağlanır. Spor ile hareketsizlik ve aşırı kilo sonucunda erişkin dönemde gelişebilecek kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve diğer sağlık problemlerinin gelişimi önlenebilir.

Spora başlamadan önce çocuğun spor yapmaya engel olabilecek bir sağlık probleminin olup olmadığı değerlendirilmelidir. Çocuğun yaşı, anatomik ve fonksiyonel yapısı, kuvveti göz önünde bulundurularak hangi sporları yapmaya elverişli olduğuna karar verilir.

Hangi yaşta hangi spor?

Erken çocukluk döneminde, ki bu dönem 5 ile 7 yaş arasındaki çocukları kapsar, düzenli egzersizden çok koşma, atlama, zıplama, yüzme gibi bütün vücut hareketlerini içine alan, büyük kas gruplarını çalıştıran aktiviteler tercih edilmelidir. Yaratıcılığı ve araştırmayı geliştirici oyunlar, basit figürler içeren dans ve folklör aktiviteleri desteklenmelidir. Bu yaş grubunda çocuk daha çok bireyseldir, bundan dolayı bireysel aktivitelerde bulunması uygundur.

Orta çocukluk döneminde, yani 8-9 yaş civarında yukarıdaki aktivitelere ek olarak bisiklet, takım sporları, temel spor hareketlerinin öğrenilmesine yönelik aktivitelere, kompleks figürler içeren dans ve folklör aktivitelerine başlanabilir. Bu yaş döneminde grup aktivitelerine ağırlık verilebilir. Takımca mücadele, liderlik, kişisel disiplinin gelişimi açısından önemlidir. Her çocuğa liderlik şansı vermek gerekir.

10 yaşından sonra çocuğu yarışma tarzı bireysel ve takım sporlarına, grup aktivitelerine yönlendirmek yerinde olur. Kişisel ve takım sporlarında yarışma tarzı organizasyonlara başlanabilir.

Spesifik spor dallarına ait çalışmalar için uygun yaşlar ise şöyle sıralanabilir: Jimnastik, futbol, basketbol, voleybol, atletizm, tenis, kayak için 9-11 yaş; güreş için12 yaş; bisiklet için 14 yaş; halter için 15-16 yaş; boks için ise 17 yaş önerilir.

Ailelere düşen görevler…
- Spor yaparak çocuğunuza örnek olun.
- Okulda veya dışarıda ailece aktivite programlarına katılın.
- Çocuğunuzu cesaretlendirin, yönlendirin, fakat baskıcı olmayın.
- Yapıcı eleştirilerle çocuğunuzu destekleyin.
- Çocuğunuzun fiziksel yetenekleri ve kapasitesinin ötesinde hedefler belirlemeniz spordan uzaklaşmasına neden olacaktır, bunu mutlaka hesaba katın.

GÜVENLİĞİ BİRİNCİ DERECE ÖNEMLİ
Çocukların anatomik, fizyolojik ve psikolojik yönden gelişimleri devam ettiğinden egzersiz programları oluştururken dikkat edilmelidir. Çocuğun güvenliği her zaman birinci derecede önemlidir. Çocuklarda aşırı kullanmaya bağlı yaralanma, aşırı egzersize veya travmaya bağlı büyüme plağının yaralanma riski yüksektir. Yeni aktivitelere çocuğun toleransının ve becerisinin artması için düşük yoğunluk ile başlanmalı ve yoğunluk kademeli şekilde arttırılmalıdır. Çocuklarda termoregülatuvar sistem dediğimiz, vücut ısısının ortama göre ayarlanma sistemi tam olarak gelişmediğinden çok sıcak ve soğuk ortamlarda spor yaparken vücudun uyumunda güçlükler yaşanabilir. Bundan dolayı ortama uygun kıyafet ve yeterli sıvı alınması çok önemlidir.

ÇOCUĞUNUZA ÖRNEK OLUN!
Çocuklarımız yaşama hazırlanırken gördükleri ve örnek aldıkları ilk modeller anne ve babalarıdır. Eğer biz sağlıklı, spor ile içiçe bir yaşam tarzını ailece benimseyebilirsek ve bunu ailece yapılan bir sosyal aktivite haline getirebilirsek, çocuklarımız da bu alışkanlığı erişkin yaşantısına ve kendi çocuklarına aktarabilir.


 

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.