BEBEK BÜYÜTÜRKEN YAPILAN HATALAR
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyza Çivici Gümüş’ün verdiği bilgiler ışığında; çocuklarımızı büyütürken yaptığımız ve birer şehir efsanesinden ibaret “geleneksel hataları” tanımaya ne dersiniz?
Hayatımızın en değerli varlıklarını yetiştirirken yıllardır aynı hataların tuzağına düşüyoruz. Kilo iyidir deyip obeziteye zemin hazırlıyoruz. Anne sütü dururken mama veriyoruz. Gürleşsin diye saçlarını sıfıra vurduruyoruz. Oysa iyi niyetle de olsa, yaptığımız bu hatalar onların sağlıklı gelişimini sekteye uğratıyor.
“SÜTÜM YETMİYOR, MAMA VERMELİYİM!” Yeni annelerin en çok endişe ettiği konulardan biri; bebeğin aç kalma ihtimali. Bu nedenle de çoğu zaman bebekler gereksiz yere mamayla besleniyor. Oysa anneler, sütünün yetip yetmediğini bebeğinin çişini takip ederek anlayabilir. 24 saatte en az 5-6 kez bezini ıslatan bebek, anne sütüyle doyuyor demektir. Anne sütü yetersizliğine ancak bir çocuk hastalıkları uzmanı doktor karar verebilir ve onun tavsiyesi üzerine mama takviyesine başlanabilir.
“ŞEKERLİ SU SARILIĞA İYİ GELİR” İlk günlerde anne sütünün gelmesinde yaşanabilecek bir sorun, bebeğin zayıflamasına ve sarılık oluşumuna yol açabilir. Halk arasında, aç kalan ve az idrara çıkan bebeklere şekerli su verilmesi önerilir. Oysa, bebeğin beslenmesinde şekerli suyun yeri yoktur.
“2 YAŞINA GELDİ, ARTIK BEZİ BIRAKMALI” 2 yaş, tuvalet alışkanlığı kazandırmak için sadece başlangıç dönemidir. Çocuk bu konuda asla zorlanmamalı, altına kaçırdığı için kızılmamalı; sık sık tuvalete götürülerek, tuvalet alışkanlığı kazanmasına öncülük edilmelidir.
“GÜRBÜZ ÇOCUK SAĞLIKLI OLUR” Gürbüz çocuk, sağlıklı çocuk değildir! Dengeli beslenen çocuk, zayıf da olsa sağlıklı kabul edilir. Çocukları asla yemek yeme konusunda zorlamayın, yemek istemediği zaman beslenmeyi sonlandırın.
“ÇOCUK SICAK HAVAYI SEVER” Çocuklar, her zaman terlemeyeceği şekilde giydirilmelidir. Üşüyeceği korkusuyla çocukları çok giydirmek ve sarıp sarmalamak, terlemeye ve hasta olmaya yol açar. Pamuklu kıyafetler tercih edilmeli, içinde naylon karışımı olan ve özellikle polar tipinde olan kıyafetler giydirilmemelidir.
“FAZLA HAREKET EDERSE TERLER, HASTA OLUR” Hasta olur, endişesiyle çocuğun hareket etmesini kısıtlamak çok yanlış bir yaklaşımdır. Her çocuk hareket edince terler; terleyince de üstünü değiştirebilirsiniz! “Çok terledin artık yerine otur” demek, çocuğu tembel, hantal ve mutsuz yapar. Zaman içinde metabolizma hızı azalan çocuk, hızla kilo almaya başlar. Çocukların hareket etmelerini kısıtlamaktansa, spora (yüzme, basketbol vb.) yönlendirmek daha sağlıklı olacaktır.
“ŞAŞILIK BÜYÜYÜNCE GEÇER” Çocuklarda şaşılık 1 yaşına kadar fizyolojik kabul edilir. Ancak 1 yaşından sonra düzelmeyen şaşılıklar için mutlaka göz doktoruna başvurulmalıdır. 1 yaşından önce bebeklerde “Nistagmus (göz küresinin istemsiz titremesi)” görüldüğünde de mutlaka bir göz doktoruna muayene ettirilmelidir.
“AĞLADI, HEMEN KUCAĞIMA ALAYIM!” Bebeği avutmanın birçok yolu vardır. Her ağladığında hemen kucağa almak çözüm değildir. Ağladığında yanına yaklaşıp onunla konuşmak, ten temasında bulunmak, ona şarkı ya da ninni söylemek ve karnını okşamak da bebeği avutabilir. Ancak, sırf kucağa alışmasın diye çocuğu kucağa almamak da kendini güvende hissetmemesine ve mutsuz olmasına yol açar. Bu denge iyi kurulmalıdır. “FAZLA SÜT İÇMESİN, GAZ YAPAR” Çocuklara 1 yaşından önce inek sütü önermiyoruz Ancak 1 yıldan sonra da günlük süt tüketimi 400 CC’yi geçmemelidir. Sütün içinde bulunan laktaz adlı şeker gaza yol açar. Fakat artık piyasada laktazsız sütler de bulunabiliyor. Gaz sorunu olan çocuklara bu tip sütler içirilebilir; ancak çözüm kesinlikle süt vermemek olmamalıdır.
“AYAKTA SALLAYINCA HEMEN UYUYOR” Çocuğu sallayarak uyutmak tıbben önerilmiyor. Ancak, halk arasında “ayakta sallama” en çok kullanılan yöntem. Çocuk; hafif tarzda ve sarsmayacak şekilde sallanırsa, tahribatlara yol açmaz.
“FAZLA BANYO YAPARSA ÜŞÜTÜR” Çocuklar banyo yapmaktan dolayı hasta olmaz. Yazın her gün, kışın ise hafta üç kez banyo yapılması önerilir.
“SIFIRA VURDURURSAK SAÇLARI GÜRLEŞİR” Bu inanışın tıbben hiçbir geçerliliği yoktur!
“ÇOK GÜNEŞLENİRSE KEMİKLERİ GÜÇLENİR” “Çok fazla güneşe maruz kalmak kemikleri güçlendirir” mantığı tam olarak doğru değildir. Zararlı ışınlarından etkilenmemek için güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde çocuğunuzu güneşe çıkarmamalısınız. Güneşe çıkarırken de mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş losyonları ve kremleri sürmelisiniz.
BİBERON VE EMZİĞİ ÇOK SEVİYOR Biberon ve emzik hiçbir çocuğa önerilmiyor. Biberon; bebekte “meme başı şaşkınlığı”na yol açıyor ve anne göğsünden soğutuyor. Mamayla beslenmek zorunda kalan bebeklerde de, biberon en geç 2 yaşında bırakılmalıdır. Emzik ise, -özellikle uygun seçilmediğinde ve yoğun kullanımlarda- damak yapısını bozabiliyor ve çocuğun enfeksiyon kapmasına yol açabiliyor.
“FİTİL VEREYİM RAHATLASIN” Çok zorda kalmadan ve doktor tavsiyesi olmadan çocuklara ne fitil, ne de ilaç kullanılmamalıdır.
“DAHA ÇOK KÜÇÜK, YALNIZ YATARSA KORKAR” Genellikle 6 aydan sonra bebeğin odasının ayrı olması uzmanlarca önerilir. Bu sınır en fazla 2 yaşa kadar uzatılabilir.
“USLU DURDU, HAMBURGERİ HAKKETTİ” Çocuklar mutlak suretle sağlığı ciddi şekilde tehdit eden fast food gıdalardan uzak tutulmalıdır! Bu ödüllendirme şekli yerine başka yöntemler seçilmelidir. Örneğin; sinemaya, tiyatroya, parka götürmek vb.gibi.
“DONDURMA HASTA EDER” Dondurma, tüm çocukların sevdiği ve faydalı bir gıdadır. Boğaz ağrısına neden olmaması için yalayarak yenmeli ve yanında su içilmelidir.
“PUDRA İSİLİĞE İYİ GELİR” Pudranın isiliğe iyi geldiği yanlış bir düşünce değildir. Ancak toz pudralar yerine sulu pudralar seçilmelidir. İsiliğin en iyi tedavi şekli ise çocuğu sık sık yıkamaktır.
“BÜYÜKBABAN UZAĞA GİTTİ, GERİ GELECEK” Çocuklara ölümü anlatmak zordur. Ancak ölen kişinin geri döneceği söylenmemeli, çocuk boş bir beklentiye sokulmamalıdır. Ölen kişinin bir daha dönmeyeceği, cennete gittiği ve orada mutlu olduğu söylenebilir. |