Şu an yanımdasın oğlum ve uyuyorsun. Seni ne kadar cok sevdiğimi buradan herkese duyurmak istedim. Annen ile ayrı olsam da benim tek yaşam kaynağım sensin.
Ben 16 aylik erkek bebek annesiyim. Hamileliğim çok zor geçti, ilk 4 ay bulantı kusmalarla sonraki 2 ay yüksek ates enfeksiyonla geçti.
İnsan uyuyan birisinin nefesini dinlemekten büyük bir haz alıp kendinden geçer mi?
Geçer. Baba olunca insana çocuğunun nefesi cennette çalan bir senfoni gibi
geliyormuş demek ki…
Eşimdeki problem nedeniyle, tüp bebek tedavisiyle, aşkla tanıştık. Şanslıydık; kızımıza çabucak kavuştuk.
Benim hikâyem 20 Nisan 2012'de başladı... Annelik sabırmış, bazen korkmakmış,
heyecanmış...
Öncelikle niye bu kadar tatlı ve sevimli olduğunuzu anladım. Bu kadar tatlı ve sevimli olmasanız kimse çilenize katlanmaz!
11.05.2011 19.30’da tanıştık seninle kuzum, o anı tarif edemeyeceğim edemem,
çünkü kelimeler yetmez tarife.
Bu yazıya oğluma teşekkür ederek başlamak istiyorum. Çünkü bana göre anne olmak fedakarlık değil; fedakarlık karşılık beklemeden karşılığını almadan yapılandır.
Çınar’ım, içimin gülen yüzü, yaşanılası iklimim, yıllardan sonra zor yollardan bana gelişin çocukluğumdaki bayram sabahları gibiydi.
Önce “Evlilik güzeldir” dediler. Sonra “Bebek gelecek daha da güzel olacak” dediler... Sanki masal anlatıyordu annem, kulağımda “Kızım mutlu olacaksın” cümlesi.
Canım oğlum, Bilal Aktuğ’um. 31 Mayıs 2010’da 18.20’de dünyaya gelmiş benim oğlum. “Gelmiş” diyorum çünkü ben narkozluydum, göremedim o muhteşem anı ve bebeğimi...
Annemle yaptığımız telefon konuşmalarında ısrarla torun istemlerinde geçiştiren cevaplar vermek, daha yapacak çok işimin olduğunu düşünmek beni geç anneler grubuna dahil etti.
Canım meleğim, biricik kızım Ayşe Seval doğduğundan beri hayatın gerçek anlamını anladım. Onu her geçen gün daha çok seviyorum.
Bir varmış, bir yokmuşşş... Şey bi’tane Emen Pınar varmış... Şey güzelmiş... Emen Pınar çok mutluymuş...
Merhabalar. Benim dünyalara değişemiyeceğim iki kızım bir oğlum, 3 evladım var. İlk doğumumda nasılsa diğer doğumlarımda da aynı heyecan ve mutluluğu yaşadım. Annelik bu olsa gerek...
Selamlar... Benim bebeğim sma kas hastası. Bebeğimin 2 yaşına kadar yaşayacağını, tedavisi olmadığını söylediler. 2,5 aydır yoğun bakımda ve boğazı delindi.
6 ay önce güneş gibi doğdun hayatımıza. 6 ay önce anne olmanın gizemli tılsımını hediye ettin bana. 6 ay önce ben “ben” oldum artık. Öncesi yokmuş...
Canım oğlum Mirhan’ım, seninle birlikte, sen doğana kadar ne kadar yapabiliyorum desem de aslında yapamadığımı öğrendim...
Bir baba kızının doğum hikayesini paylaşıyor... İşte, duyarlı bir babanın, duyarlı hikayesi... Benim Hikayem sayfasına siz babaları da bekliyoruz...
Canım oğlum, seni kucağıma aldığım ilk günden beri “Her geçen gün bir öncekinden daha mı fazla seviyorum seni?” diye soruyorum kendime. “Nasıl bir şey bu diyorum, nasıl bir sevgi?"
Kerem Kaan şu anda 9 ay 2 haftalık ama bana hala ilk doğduğu gündeki gibi geliyor. O hayatıma girdiği yani daha karnımda olduğunu bildiğim andan bu yana hayat benim için daha bir güzel...
Evleneli henüz 6 ay oldu ve 2 sene çocuk istemiyordum ama oldu. Başta anne olma fikrine pek alışamadım. Psikolojik olarak kendimi kötü hissettim, bunalıma girdim. Ama yapacak bir şey yok. Oldu artık...
Gülce’m, kızım bu hayatta aldığım en doğru karar. Bazen kara bulutlar doğsa da gökyüzünde, Gülce’m güneş gibi açarak yok ediyor bütün bulutları.
Hayatımın en zor zamanlarını sana hamileyken geçirdim güzel kızım, ama senin bana tutunuşun beni hayata daha çok bağladı.
Kerem’den sonra ikinci bir bebeğe daha tam hazır olmadan ansızın hayatıma sürpriz bır şeilde gelen sürpriz kızım Ceren’e alışamam diye korkmuştum...
Canım oğlumuz Mert, iyi ki varsın! Evimizin neşesi, bizim yaşam kaynağımızsın. Seninle koskoca bir 5 yıl geçti. İnşallah daha uzun yıllar sağlıklı bir şekilde beraber oluruz.
O hayatıma girdiği yani daha karnımda olduğunu bildiğim andan bu yana, hayat benim için daha bir güzel daha bir anlamlı.
25.09.2008 Persembe günü, saat 10.45'de bebeğimize kavuştuk. Çok güzel bir kız ya da bize öyle geliyor. Herkesin evladı kendine güzel görünür. Allah herkese böyle güzel evlat nasip etsin...
Eşim ve ben 2003 yılında tanıştık, 2007 yılında evlendik. Çok mutluyduk ama bir eksiğimiz vardı; o da kızımız Duru...
Ben de kalbimin sahibiyle 5 yıl birliktelikten sonra mutlu yuvamı kurdum. Birbirimizi o kadar çok seviyorduk ki, bir eksiğimiz yuvamızı dolduracak ikimize ait olacak minik bir misafirdi.
Anne olmak... İşte bunun tarifi yok; kelimelerle anlatılmaz bir duygu.
Ben 2 çocuk sahibi bir anneyim. İki oğlum var. Biri 6 yaşında, biri 4 aylık. Çok mutlu ve şanslı biriyim.
Bebeğimi ilk görüşüm, dokunuşum, kokusu, tenindeki yumuşaklık, en önemlisi benden bir parça olması... Kızımı kollarıma ilk aldığım an her şeye bedeldi.
Ben Furkan adında bir erkek evlat annesiyim... Oğlum 3 yaşına girecek... Zaman ne çabuk da geçiyor seninle yavru kuşum, zeytin gözlüm...
Şu an 6 aylık canım oğlum. Karnımdayken ultrasyona girdiğimizde demiştim “Babası, sana benziyor bu” diye. Dediğim gibi de oldu.
Hep bir iş kadını olmak istedim...Takım elbiseler giymek, yeni projeler üretmek ve ürettiklerimin insanlar tarafindan izlenilmesi...
Oğlum şu an 4 aylık. Karnımdayken gelmesini sabırsızlıkla bekledik, aklımda hep şu sorular vardı: “Acaba nasıl bir yüzü, vücudu var, kime benzeyecek vs...”
Ben bir yaşına 4 gün sonra girecek olan dünyalar şirini Şevval’in annesiyim. O ailemize girdiğinden beri her şey o kadar değişti ki...
Çocugumun olacağı haberini aldığım gün başladı her şey. Ben bir anne adayıydım artık ve her zamankinden daha dikkatli olmalıydım...
Hayat çok güzel, yasamak çok güzel... Hele hele anne olmak en güzeli.
Benim oğluşum 2 ay önce bize katıldı. İyi ki de bizim evladımız olmuş... Çok mutlu olsam da, bir o kadar şaşkınım. Hala adapte olamadım.
Yaşantımıza renk katalı 17 ay oldu... Artık bebeklik günlerini geride bıraktık. Şu an yerinde bile oturamayan, uyuduğu saatler dışında hep ayakta olup durmadan gezinen bır oğlum var.
İlk hamilelikler sevinçle duyurulur arkadaşlara, ailelere ve sevenlere... Karşınızdakiler de paylaşır sevincinizi. Sonra ikinci bir bebek beklediğinizi öğrenirsiniz ama ilki henüz çok küçüktür...
Benim hamileliğimin ilk ayları iyiydi; son aylarda midem yandı ama yine de güzeldi... Allah herkese tattırsın!
Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim. Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım. .
O benim ve babasının meleği. Oğlum Ali şu an 16 aylık. Ona sahip olabilmek için uzun süre beklememiz gerekti ve bayağı badireler atlattık.
Güzel kizım Gözde, senin için “Normal doğumla dünyaya gelecek” dediler ama olmadı... Sezaryenle dünyaya geldin. Olsun! Senin için her şeye değer bir tanem...
Oğlumun ailemize katılmasıyla birlikte babasıyla hayatımız çok değişti. Büyük bir sabırsızlıkla onun geleceği günü bekledik ve o an geldi!
Bu sabah gözyaşları içinde 3 aylık olan kızımı anneme bırakıp işe başladım. Minik prensesim, dün gece bir şeyler hissetmiş gibi çok huzursuz uyudu.
Ben de geçen yıl hiç görmediğim canım oğlumu umutla ve özlemle bekliyordum... Daha dogrusu bekliyorduk... Çok şükür oğlum sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi ve 30 Eylül’de,
Ben bir anneyim ve her anne gibi bebeğim için her şeyin en güzelini, en iyisini isterim. Büyüklerin tabiri ile gençliğimde yaşayamadığım güzel şeyleri oğlumun, yavrumun yaşamasını istiyorum.
Ben 2 çocuk sahibi bir anneyim. İki oğlum var. Biri 6 yaşında, biri 4 aylık. Çok mutlu ve şanslı biriyim.
İlk zamanlar Melis’le günlerin, saatlerin, nasıl geçtiğini anlamıyorduk. Çok güzel bir kız ya da bize öyle geliyor. Herkesin evladı kendine güzel görünür.
Biz çok iyi, güvenilir, mutlu bir aileyiz, umarım mutluluğumuza nazar değmez. Oğlumuzu iyi yetiştirme adına elimizden geleni yapıyoruz.
Anne olunca neyi anladım biliyor musunuz: anneciğimi. Canım annem, güzel annem. Annemle ve anneliğimle gurur duyuyorum. Oğlumu çok ama çok seviyorum, meğer onsuz ne boş bir hayatım varmış benim.
İyilikle söylenen her söz çocuğumuzla yarattığımız güzellik ülkesine bir kapı oluyor bize. Güçlü oluyorsun, öyle ki bir gülümsemesi uğruna yapacaklarının sınırı olmuyor artık.
O küçük masum yüzün hep gülsün. Seni çok seviyoruz yaşam kaynağım! Umarım bahtın hep açık olur. Hayat seni hep güldürsün bitanem. Baran’ım canımın içi!
Seni hep sevecek olan ailen...
Anne olunca ben neyi anladim biliyor musunuz: Annemi. Annemle ve anneliğimle gurur duyuyorum. Oğlum seni çok seviyorum.
Oğullarım ve eşim benim yaşam gücüm. İyi ki varlar... İlk oğlumdan sonra başka olursa sevemem gibi gelirdi ama ikinci oğlum da olunca iyi ki olmuş diyorum.
Geçenlerde yine bir telefon çaldı. Bizimki fırladı. Bir duysanız, bizimkinin havucu çok sevdiğinden tutun, atkı takmaktan hiç hoşlaşmamasına varana kadar her şey konuşuldu.
Anne olunca canın ne kadar yanarsa yansın, kahkahalarla “Yok bir şey anneciğim, hoppala yaptım” diyorsun. Anne olunca sorumlulukların artmasının yanında...
Kızım olunca hiç çalışmak bile istemedim ama malesef onun geleceği için çalışmak zorundayım. İşe başlayalı 1 hafta oldu ama içim acıyor... Anne olunca o kadar çok şeyi anladım ki...
“Tamam bebeğiniz sağlıklı” lafını duymak için beklerken ellerim tutmuyor, ayaklarım sızlıyordu.
Bir bebek sahibi olmanın heyecanı ve mutluluğu içinde yazmaya koyuldum... Anne adaylarıyla, annelerle ve hali hazırda bebek sahibi olmayı düşleyenlerle hislerimi paylaşmak istedim.
Çağla adında güzel mi güze, akıllı mı akıllı, zeki mi zeki bir kız varmış. Çağla çok mutlu bir çocukmuş, çünkü sağlıklı bir çocukmuş, anne ve babası varmış...