Dünyanın en güzel
kıyılarından Hawaii’de neredeyse plastik ve naylon atığı yüzünde çöplüğe dönmeyen kıyı
kalmadı. Doğanın bizim çöplerimizi temizlemesi için yüzyıllar gerekiyor. Doğaya yardım etmeliyiz.
Ancak artık sadece kıyıları temizlemek yeterli olmuyor. Dünya denizlerini kurtarmak için
“Dalgaların Mesajı “ adıyla bir kampanya başlatıldı. Organik ped Natracare’in
kurucusu Susie Hewson’ın da öncüleri arasında olduğu ve desteklediği bu kampanya denizdeki
plastik kirlenmesine dikkat çekmeye çalışıyor. Hewson, Türkiye temsilcisi Doğaevi yönetim kurulu
başkanı Vedat Zora ile bu kampanyayı önümüzdeki yıl Türkiye’ye de taşımaya hazırlanıyor.
Susie
Hewson ve Vedat Zora, şu an için plastiği hayatımızdan tamamen çıkarmanın mümkün olmadığını, ancak
oldukça azaltabileceğimizi belirtiyor ve ekliyorlar; “Dalgaların Mesajı platformunun denizleri
plastik ve naylon kirliliğinden koruyabilmek için birazcık gayretle denizlerimizi kurtarabileceğimiz
önerilerini lütfen siz de uygulayın. İçbölgelerde yaşayarak ‘Benim deniz kıyısı ile bağlantım
yok’ diyenler bu sorumluluktan kaçmamalı. Çünkü rüzgar ve su birikintileri plastik atıklarını
her yere taşıyor. Nehirler ve denizler dünyanın ekolojik dengesi için çok önemli. Sularımız
kirlenirse ve hayvanlar ölürse, zamanında almadığımız basit önlemler yüzünden durumumuz hiç de iç
açıcı olmaz ve sorumlularından biri de siz olursunuz!”
BU ÖNERİLERİ LÜTFEN UYGULAYIN - Marketlerden alışveriş yaparken poşetinizi yanınızda
götürün: Böylece hem taze meyve ve sebzeniz sentetik ile tanışmamış olur hem de sizin
sadece 10 dakika kullanacağınız oysa doğanın yüzyıllarca onu eritmeye çalışacağı bir poşetten
kurtulabilirsiniz. Kabaca bir hesapla markete günde 1 kez gittiğinizi ve 2 poşetle çıktığınızı
düşünürsek, sadece dikkatli market alışverişiniz ile ayda 60, yılda 720 poşetten dünyayı kurtarmış
olursunuz. Denizler hayvanların en tehlikeli düşmanları. Yiyecek sanıp ağızlarına aldıklarında
boğuluyorlar. Kanatlarına dolandığında hareket edemiyorlar. Naylon poşet ve parçalanmış plastik
parçaları yeni doğmuş hayvanların en büyük düşmanları. - İçeceklerinizde cam
şişe tercih edin: Pet şişeler denizlerin en büyük düşmanlarından. Balık tutmaya
gittiğinizde bile balık yerine bol bol onlardan yakalayabilirsiniz. Bu şişeler yüzerek dünyayı
dolaşıyor, kıyıya vurduklarında hayvanların yaşam alanlarını oldukça kısıtlıyorlar. Tabİi bir de
denizdeki ziftler, bakteriler derken yüzlerce yıl doğada kaldıkları için hayvanlara hastalık da
bulaştırabiliyorlar. - Sebze ve meyve, et ve balığınızı paketlenmiş
almayın: Yiyeceklerinizi görerek, dokunarak alın, polystyrene (straforlar) çabuk küçük
parçalara bölünebildikleri ancak doğada uzun süre kaldıkları için hayvanlar için büyük risktir.
- Çocuklarınıza plastik oyuncaklar almayın: Psikologlar çocukken
öğrendiğimiz davranışların gelecekteki tavrımızı belirlediğini ortaya koyuyor. Fast food
menülerinden çıkanlar da dahil olmak üzere çocuklar plastik oyuncaklardan 5 dakika içinde
sıkılıyorlar. Sizinle oynamak için oyuncağı bir araç olarak kullanıyorlar. Bu oyuncakların
hayvanları öldürebildiğini çocuklarınız biliyor mu? Eğer bilselerdi eminiz onlarla oynamazlardı.
Plastik oyuncakları seviyorsanız o zaman üzerindeki geridönüşüm oranına dikkat etmelisiniz. Elinde
birçok seçenek olan tüketici en güçlü silahlara sahiptir. Siz almazsanız geridönüşümsüz oyuncaklar
imal edilmeyecek hem çevremiz hem de hayvanlar kurtulacaktır. - Hem
kendiniz hem çocuğunuz için geridönüşümlü organik ped’ler kullanın: İçinde sentetik
ve naylon bulunan hijyenik pedler doğada 100 yıl kaybolmuyorlar. Kanalizasyon yolu ile denizlere
kadar ulaşıp, kıyılarda hastalık saçıyorlar. Bu sebeple geridönüşümlü pedler kullanılması, hem
hayvan hem de insan sağlığı açısından çok önemli. - Naylon poşet içerisinde satılan ürünleri almayın: Bu ürünleri açıp, poşetini atmamız sadece birkaç saniye sürüyor. Ya da içerisindeki ürünü kullanıp bitince çöpe atıyorsunuz. Bu tarz poşetler tabii ki hatıra olarak da saklanmıyor. Bazen rüzgar bazen yağmur şehri süpürüyor, akarsulara, nehirlere, denizlere, okyanuslara karışıyor. Şehrin süpürülen çöpünün yüzde 90’ı plastik ve naylon çöpler. Naylon poşet içerisinde satılan ürünleri almazsanız, firmaların da başka çözümler aramaktan başka çareleri kalmaz. |
|