-Bize kendinden bahsedebilir misin?
Ben Başak Er,
28 yaşındayım, 35 haftalık hamileyim. Yoga ile hamileliğimin 16.haftasında tanıştım. Daha önce
yoga, meditasyon gibi buna benzer bir çalışma yapmamıştım. Daha çok extrem sporlarla ilgilenmiştim.
Windsurf yaptım, aktif dalıcıyım.
-İşin nedir?
Klinik Araştırmalar sektöründe
çalışıyorum. Araştırma aşamasında olan veya yeni piyasaya çıkmış ilaçların Faz 1-2-3-4
çalışmalarının üniversite ya da eğitim araştırma hastanelerinde yapılmasını organize
ediyoruz.
İşimin doğası gereği yüksek dikkat gerektiren, stresli bir ortamda zamanla yarışarak
çalışıyorum. Ayrıca tüm gün bilgisayar başında olduğum için gün içinde yaptığım fiziksel
hareketlerim de kısıtlı.
-Yoga nereden aklına geldi?
Benim aklımda hiç yoktu, fakat
kadın-doğum uzmanı doktorum şiddetle tavsiye etti; normal doğuma çok yardımcı olduğunu, benim
bedenimin bu değişim aşamasında yoganın çok faydalı olacağından bahsetti ve o yönlendirdi
beni.
-Senin için daha önce yoga neydi ve doktorundan duyduktan sonra ne
düşündün?
İnsanların sadece kendilerini dinginleştirmeleri için yaptıkları bir meditasyon
gibi geliyordu. Hiç vücudu disipline sokabileceğini, kasları bu kadar çalıştırabileceğini, çeşitli
hastalıklara iyi gelebileceğini, hiç düşünmemiştim. Doktorum önerdikten sonra ben de yoga nedir, ne
işe yarar, hangi durumlarda sağlık için yapılır diye araştırmaya başladım. Özellikle kalp hastaları
ve gebelerde çok önemli olduğunu öğrendim. Aslında bir spor dalıymış meğerse…GÜVENLE
YOGA
-Aslında bir spor dalı değil, tamamen bir sağlık çalışması. Spor dalında içinde
rekabet var, bir tek hedef var, adrenalin çok pompalanıyor. Fakat yogada simetri var, her tarafını
çalıştırıyorsun, hedef yok, bütünün var; ruhun, zihnin bütünü var ve rekabet yok bu açıdan yoga daha
farklı bir sağlık çalışması oluyor. Peki bizi nasıl buldun?
Onu da benim Kadın-Doğum uzmanı
doktorum Öznur Gökçen önerdi, kendisi aktif bir şekilde yoga yapıyor ben de onun tavsiyesi üzerine
geldim. Açıkçası işyerime yakındı, ulaşımım kolaydı bu tip avantajları vardı, sonradan internetten
araştırmalarımda da işin ehli bir yoga merkezi olduğunu fark ettim, işin gayet profesyonelce
yapıldığını…
- Ve geldin benimle ilk çalışmanı yaptın. İlk çalışma sonrasında ne
hissettin? Kendinde nasıl bir fark gördün?
İlk çalışmanızda demiştiniz ki elinizi
karnınıza koyun ve bebeğinizi hissedin, ben de o zamanlar 16 haftalık hamileydim ve hiç bir şey
hissetmiyordum, acaba bu böyle mi gidecek, işime yarayacak mı diye biraz şüphelerim oldu. Fakat
zaman ilerledikçe ve yogaya devam ettikçe vücuduma ve bebeğime ve zihnime çok yararlı olduğunu fark
ettim ve devam ettim.
DOĞUM ZAMANI YAKLAŞIYOR!
-Peki normal doğum, sezeryan ,
suda doğum, biliyorsun birçok ALTERnatif var, bununla ilgili ne düşünüyorsun veya doktorun ne
düşünüyor?
İlk başta ben biraz tıp camiasına ailem ve işim dolayısıyla yakın olduğum için
doğumun ve sezeryanın nasıl bir şey olduğunu biliyordum ve iki türlü doğum da bana çok fazla
travmatik geliyordu, bu bebek nasıl doğacak diye kendi kendime çok düşündüğüm de oldu. Ne yapmam
gerekiyor, sezeryan çok kanlı bir ameliyat, doğum çok zor, nasıl vücudum eski haline dönecek ya da
nasıl o kadar acıya dayanabileceğim diye düşünüyordum. Ama yoga bana aslında normal doğumun çok da
zor bir şey olmadığını fark ettirdi. Eğer siz vücudunuzu buna alıştırırsanız, kendinize ve
vücudunuza güvenirseniz başarabilirsiniz. Vücudumu disipline etmeyi öğrendim. Sürekli oturarak
çalıştığımız için bazı kaslarımız çalışmıyor, bazı hareketleri hiç yapmıyoruz ve bu bizi
hamlaştırıyor, sonunda vücudumuzla alakalı bazı şeylerden korkmaya başlıyoruz.. Ama yoga
yaptıkça tüm kaslarımı çalıştırabildiğimi gördüm ve normal doğumdan korkmamaya başladım. Yoga
çalışmasıyla kendimi normal doğuma hazırlıyorum böylelikle.
-Peki, bir sürü bölümden
oluşuyor yoga biliyorsun, nefes çalışmaları, meditasyon, gevşeme ve duruşlar, danslar var, en çok
hangi bölüm senin hoşuna gidiyor?
Şu an en çok gevşeme bölümü hoşuma gidiyor. Hatta geçen
hafta stresli bir gün yaşayacağımı biliyordum ve güne başlarken dedim ki yogaya gitsem de bir an
önce gevşeme zamanı gelse… Sabah kalkınca bile o anı düşünüyor insan.
|