Uyulması gereken yasalar:
ESNEKLİK YASASI
Bu
yasayı kullanmakta ustalaşarak, engelleri ilerleme vasıtalarına, sorunları da fırsatlara
dönüştürürüz. “Rüzgar kuvvetli esiyorsa, sadece onu kabullenmez ya da ona katlanmayız, ama yel
değirmenleri inşa ederiz.”
Bir grup insanın başına acı verici bir olay geldiğinde bu
insanlardan bazıları tam bir şok, ret ve acı içinde bu deneyime zihnen direnirler; böylece ağacın
dallarının rüzgarda kırılması gibi en sert deneyimi yaşarlar.
Diğerleri ise, işlerin nasıl
olduğu hakkında bir perspektif duygusuyla hayatın bütün tablosunu görerek, eğilerek, durumu tümüyle
kabullenip deneyimleme yeteneğini geliştirmişlerdir. Eğilen bir dal gibi, onlar da eğilerek
kırılmaktan kurtulmuşlardır.
Bu yasayı uygularken şöyle düşünün: kasılma, donup kalma, geri
çekilme ya da savaşma eğilimi göstermek yerine kendinizi gücün akışına bırakabildiniz mi? Akışa
uyarak onu kendiniz kılabilirsiniz!
SEÇİMLER YASASI
Her birimiz yaratıcı hayat
enerjisine sahibiz. Aynı zamanda kendimizi ifade etme yeteneğine de sahibiz. Bunları yaparken
negatif ya da pozitif yollar seçebiliriz. Örneğin: para bir tür enerjidir. Onunla hayır işleri
yapabildiğimiz gibi, katil de kiralayabiliriz. Elektrik bir şehri aydınlattığı gibi insanların
canını da alabilir. Bütün bu enerjileri yaratıcı bir biçimde kullanmak tamamıyla bize sunulmuş
seçeneklerdir. Bunları kullanma konusunda bize kimse karışmaz. Yaratıcı enerjimizi olumlu yönlerde
kullanarak hayatımızın gidişatını değiştirebiliriz.
Bir şeyi pozitif bir biçimde ifade
ettiğinizde, pozitif enerjinin size nasıl geri döndüğü dikkatinizi çekti mi?
Birisine iltifat
ederken kendinizi nasıl hissettiğinizi düşündünüz mü?
İnsanları yargılamadığınız zaman
hayatın size gülen yüzünü gösterdiğini fark edebildiniz mi?
SORUMLULUK
YASASI
Başkalarına yardım edebilmek için önce kendi iç evimizi düzene sokmamız gerekir.
Çatışan alt kişiliklerimizi, inançları değerleri ve fikirleri uzlaştırmamız gerekir. Kendi denge
noktamızı keşfetmeye, sorumluluk düzeyimizin sınırlarını belirlemeye ihtiyacımız vardır. Bazen aşırı
öz veriye dönüşen sorumluluk duygusu bizi zayıf düşürdüğü gibi, hiçbir şey almadan bütün enerjimizi
akıtırız. Bu tipler, başkaları için,( ana babaları, arkadaşları, çocukları, eşleri ve yanında
çalışanlar için) normal görevlerinin çok üstünde bir sorumluluk üstlenirler. Başkalarının
ihtiyaçları öylesine kendi ihtiyaçlarının önündedir ki, bir tür paspas, köle rolü
üstlenmişlerdir.
Oysa hepimiz rahatlık bölgemizi belirlemek, saygılı ve sınırlı sorumluluklar
taşımak için burada bulunmaktayız. Bir çizgi çizebilmeli,denge noktamızı çok iyi tespit
edebilmeliyiz. Sorumsuzluk kadar, aşırı sorumluluk duygusu taşımak son derece
zararlıdır.
DENGE YASASI
Bilgeliğin kalbi olan denge, hayatlarımız için dönüm
noktası oluşturabilecek bir öneme sahiptir. Bu yasayı uygulamak kolay değildir ancak çaba göstermeye
değer. Çünkü; denge hayatımızın efendisi olmamıza yardımcı olabilir.
Çok hızlı mı
konuşuyorsunuz?
Alçak sesle konuşmayı deneyin.
Çok hızlı mı yemek yiyorsunuz?
“Çok
yavaş olmayı” deneyin.
Sık sık gerilimli ve gergin misiniz?
Kendinizi gevşemiş hissetmeyi
deneyin.
Aşırı güvenli duruşunuzla rahatsızlık mı veriyorsunuz? Ya da güvensiz
misiniz?
Daha doğal olmaya gayret edin.
SÜREÇ YASASI
Her adım kendi içinde küçük
bir başarı haline gelebilir. Böylece nihai hedefimize ulaştığımızda bir çok başarıyı da
beraberimizde götürürüz. Yol boyunca öğrendiğimiz şeyler aslında hedefe ulaşmaktan daha değerlidir.
Hiçbir şeyi bir an da öğrenmediğimizi kabul edebilmek, temelden başlayarak yükseklere ulaşmayı
öğrenebilmek,adım adım ilerleyen deneme- yanılma sürecini bilebilmektir süreç
yasası.
Hayatınızda ki küçük adımlara dikkat edin ve onları asla
küçümsemeyin.
KALIPLAR YASASI
Kalıplar yasası verdiği kararlardan tekrar ve tekrar
dönme eğiliminde olan ya da başladığı işi tamamlamadan yarım bırakan, aynı başarısızlıkları
tekrarlayanlar için son derece önemlidir.
Biz kalıbı kırana dek kalıp tekrar kendini
göstererek tekrarlama eğilimi gösterir. Bir kalıbı kırmanın ve değiştirmenin kahramanca bir savaş
gerektirdiğini kabul ettiğinizde kazanacaksınız.
Örneğin: Sigarayı defalarca bırakmanıza
rağmen yine başlıyorsanız, sigarayı bırakmanın kolay olduğunu deneyimlemişsinizdir. Ama asıl zor
olan ona tekrar başlamamaktır. Eski kalıbı kırmak için mutlaka yeni bir kalıba geçmeyi
seçmelisiniz.
DİSİPLİN YASASI
Disiplinli olmak, daha hür, daha mutlu ve daha güçlü
yapar insani. Büyük özgürlüğün ve bağımsızlığın en emin vasıtasıdır. O uçmak için sağlanan bir tür
düzendir. Eğer bir yerlere ulaşmak istiyorsak bir şeyleri derin bir biçimde yapmak istiyorsak
öz-disiplini uygulamak zorundayız.
KUSURSUZLUK YASASI
Geleneksel bir görüş
açısından, bu dünya bir ıstırap yeridir. acı çekeriz, aç, evsiz barksız insanlar görürüz ve tam
istediğimiz şeyi elde ettiğimiz zaman bile her şey geçicidir.
Aşkın bir perspektiften bakmayı
öğrendiğimizde ise her şey kusursuzdur. Ulaşabileceğimiz en iyi şey erdem ve gelişkinliktir ve ona
ulaşmak için zaman ve uygulama gereklidir. Kendimizi sürekli başkalarıyla kıyaslayacak şekilde
yetiştirildiğimizden olduğumuzdan başka biri olmak için uğraşıp dururuz.
Bilgelik, sabır ve
sevgiyle gördüğümüzde; sevinçler ve üzüntüler, şu an da dünya gezegeninde olup biten her şey, büyük
bir tekamül süreci ile ilgili olarak, kesinlikle ve tamamen mükemmeldir.
ŞİMDİKİ AN
YASASI
Goethe ;” Şimdiki an en güçlü tanrıçadır” diyerek anın kuvvetini vurgular. Zamanın
mevcut olmadığı soyut bir felsefe gibi görünse de, geçmiş ve gelecek dediğimiz şeyler bizim zihinsel
yapılarımızın dışında bir gerçekliğe sahip değildirler. Zaman fikri; bir sosyal anlaşmadır, gerçekte
sadece şu an vardır.
Bedenimiz şimdiki anda yaşar. Kendimizi bu ana bırakmak, onu kucaklamak,
geçmişte kalanlarla kederlenmek yerine anın tadını çıkarmak, gelecek denen şeyi bu anın yarattığını
kabul ederek bu anı mutlulukla yaşamayı öğrenmek, “şimdiki an” yasasına uyarak hayatımızın amacını
gerçekleştirmemize yardımcı olur.
YARGISIZLIK YASASI
Yargılar insanlığın icadıdır.
Evrensel ruh bizi asla yargılamaz.
Bu yasa bize tanrının değil insanların icat ettiği ahlak
yasalarını hatırlatır. Yargılar enerjinin önünü keser. İç savunmalar ve direnç oluşturur. Oysa
yargılardan kurtulmak değişimin kapılarını açar. Kendimizi de sertçe yargıladığımızda, bizi
eleştiren insanları kendimize daha çok çekerek negatif enerji oluştururuz.
İNANÇ
YASASI
İnanç yasası, kendine itimat direkt deneyimle gelir. Yani bir öğretmenin ya da kitabın
öğrettiklerinden çok kendi deneyimlerimize dikkat etmemiz hatırlatılır. İçimizden geldiği gibi dans
etme, savaş sanatları ve diğer sporları uygulama, bir müzik aleti çalma, bunların hepsi bedenimizin
düşünmeden, kendi bilgeliğini izleyerek hareket etme noktasındaki itimat ve geliştirmenin güzel
yollarıdır. Böylece bedenimize itimat etmeyi, onu dinlemeyi öğrenir, bedenimizin ihtiyaç duyulan
şeyi bildiğini yapabildiğini keşfederiz.
BEKLENTİLER YASASI
Eğer kansere
yakalanmaktan, sevdiklerimizi kaybetmekten, başarısızlıktan korkuyorsak bütün bunları biriyle açık
yüreklilikle paylaşmamız ve zihnimizi başka şeylere odaklayarak kendimizi temizlememiz gerekir.
Deneyim yaratmanın anahtarını bilinç altı sağlar. Eğer bilinç altınızda korkular yoksa kansere
yakalanmayabilirsiniz. Yaşadığınız an size bilinç altınızda ne beklediğinizi açık olarak
göstermektedir. Mevcut sorunlarınız bilincinizin doğurduğu sorunlar olduğuna göre mevcut nimetlerde
pozitif beklentilerimizin sonucunda oluşmuşlardır.
Bu yasayı uygulamanın en güzel yolu; olmak
istediğiniz şeyi olun! Rahat hale gelene dek prova edin. Daha mutlu, pozitif ve neşeli bir insan
olmanın nasıl bir şey olacağını hayal ederek bilinç altı cilalarınızdan
kurtulun.
DÜRÜSTLÜK YASASI
“Kötü insanlar cehenneme gitmezler! Onlar zaten
cehennemdedirler’ bu kadar kötü davranmalarının nedeni budur. Dürüst davranmadığımız zaman içsel
parçalarımız birbiriyle çatışırlar. İçsel öz duygumuz ya da ilhamımız zayıflar, yaşam; kendimizi
yoksun ve yalnız hissettirir ve öğrenmemiz gereken tüm dersleri kendimize çektirerek ağır deneyimler
geçiririz. İma etme, görmezden gelme, iç çekme , sürekli sızlanma ya da anlaşılma eğiliminde olanlar
için dürüstlük yasası, böyle dolaylı, yanlış yola sevk edici, dalavereci, aldatıcı bir iletişime
girdiğimizi işaret ederek ihtiyaç duyduğumuz “iç ışığımızı” yitirmemize sebep olduğumuzu
hatırlatır.
YÜKSEK İRADE YASASI
“İçimde her şeyi bilen şefkatli bir öz su anda bana
yol gösteriyor ve ben onu çağırmayı öğrendiğimde bana en iyi ve en doğru nasıl bulmam gerektiğini
gösterecek” dediğimizde. İçimizde yer alan en yüksek ve en iyi adına ya da onun hizmetkarı olarak
davranmaya başlarız.
“Eğer ben Öz’ün, Tanrının bir parçasıysam ve Öz benim parçam ise o zaman
ben ne istersem bu Öz’ün iradesidir. Ama egomuz, özgür iradesiyle bir tahta yerleşip bütünün hayrını
düşünmeden istediğini yapma eğiliminde olduğundan yüksek iradenin, Öz’ün sesini duymaz. Dileklerimiz
bütünün hayrına olmalıdır. Dünyanın bir yanı yanarken siz mutlu olamazsınız. Çünkü küller mutlaka
size ulaşacaktır. Yağmurlar delinmiş olan damınızdan evinize dolarken kızamazsınız, çünkü o anda
kurak olan topraklarda sevinç vardır.
Alabileceğiniz kadar almak yerine verebileceğiniz kadar
vermeyi ilke edindiğinizde bolluk ve bereket hep sizinle olacaktır. Vermekten vaz geçmeyin. Her
kesin hayrına istediğiniz her şey, sevgi enerjileri ve ışık, günlük hayatınıza yağacaktır.
|