Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

KASIM 2009: SAĞLIĞIMIZLA İLGİLENMEMİZ GEREKEN BİR AY

Soğuk algınlığı ve grip mevsiminin başlamasıyla birlikte tüm dünyada korkuyla izlenen H1N1 domuz gribi salgını ülkemizde de maalesef etkisini göstermeye başladı. Bu bildik gribin değişime uğramış bir çeşidi midir, yoksa insan sağlığına doğrultulmuş bir başka tür silah mıdır, göreceğiz.


Astrolojik açıdan baktığımızda ağır giden gezegenlerin transit harekette bulunduğu burçlar ve bu burçların su, ateş, toprak veya hava gruplarına ait olmasınının salgın hastalıklar hakkında ipuçları verdiğini görüyoruz. Hatırlayalım; Akrep burcunun yönetici gezegeni Plüto yine su gruplarından Akrep’te ilerlemeye başladığında cinsel sıvılar ve kan yoluyla bulaşan HIV virüsü ortaya çıkmıştı. Neptün hava gruplarından Kova’ya geçtiğinde Kova’nın yönetici gezegeni Uranüs de Balık’ta yol almaya başlamış, astrolojide “karşılıklı ağırlama” olarak tanımlanan bir  konum oluşmuştu.  Kova burcu ve Uranüs vücutta akciğerleri ve solunum sistemini, Neptün ve Balık burcu ise, bağışıklık sistemini temsil ettiğinden hava yolu ile bulaşan akciğer hastalıkları özellikle immün sistemi zayıf olan bünyelerde yaygınlaşmaya başladı. Bugünlerde ise öyle görünüyor ki bu durum iyice şiddetlenmeye ve yayılmaya, dolayısıyla tüm dikkatleri üzerine çekmeye başladı. (Jüpiter ile Neptün kavuşumu.)

Soluk alıp vermek tüm canlılar için yaşamsal bir ihtiyaç. Soluduğumuz havayla birlikte akciğerlerimiz tüm toksinleri de süzerler. Bunlar doğada bulunmayan yani organik olmayan, insan yapımı kimyasallar da olabilir. Artık ne yediklerimizin tadı kaldı, ne de soluduğumuz havanın kalitesi. Modern  dünyada insan bilinci kötüye, kötünün de kötüsüne giderek alışmakta. Bir bakıyoruz bugün iyiyiz, bir bakıyoruz ertesi gün yokuz. Bütün bu moral bozucu konuşmaların Akrep burcu zamanına denk gelmesi de ayrı bir konu. Akrep gerçeğin peşinde olan bir burçtur. O nedenle huzursuz olmak pahasına araştırır, derinleşir, meselelerin kaynağına iner. Bütün bunlar daha iyi yaşamak ve gelişmek için. Her krizle birlikte yepyeni düşüncelerin ve buluşların ortaya çıktığını da göz ardı etmemek gerek.

BU AYIN ÖNEMLİ GÜNLERİ
Kasım ayı astrolojik açıdan yılın özel önem taşıyan aylarından biri. Bunda “Büyük Öğretmen”, “Karma”yı temsil eden Satürn’ün yüceldiği Terazi burcuna henüz girmiş olması ve “Yeraltının Efendisi” Plüto ile kare açı yapacak olmasının payı büyük.  Plüto’nun Satürn’ün yönettiği Oğlak burcunda ilerliyor olması bu konumu daha da dikkat çekici kılıyor. 16 Kasım’daki Yeniay’ın Kova’da bulunan Jüpiter, Neptün ve Chiron’la gerilimli açı içerisinde olması ise, bir başka önem ve hassasiyet veriyor bu aya.

KASIM AYI’NA DOLUNAY İLE BAŞLIYORUZ…
2 Kasım’da Boğa ile Akrep aksında 10 derecedeki Dolunay ile aya başlıyoruz. Boğa sahip olduklarımızı, Akrep ise diğerinin sahip olduklarını ve paylaşılanları tanımlar. Ne çok sahip olmacı davranmalı, ne de kendi kaynaklarımızı sınırsızca sunmalı, veya kendimize ait olanları paylaşmaktan sakınırken karşımızdakininkileri savurganca tüketmeliyiz. Dolunay, alma verme ve paylaşma konularında dengeyi bulmamızı söylüyor. Bu seferki Dolunay çok zorlayıcı ama bir o kadar da uyum ve dengeyi bulmamızı sağlayacak enerjilere sahip. Kısacası hem çatışma hem de uyumu getiriyor beraberinde. Venüs ile Uranüs ilişkilerde içten içe kaynayan gerilimi aniden ortaya çıkaracak bir açı içerisindeler. Ama Venüs aynı zamanda geri giden Neptün ile de uyumlu açıda!..  Yani bu gerilimi uyum ve işbirliğine dönüştürebilme imkanı var. Finansal açıdan ise kaynaklarımızı gözden geçirmek, yapmak istediklerimizi gerçekleştirebilmek için imkanlarımız dahilinde ve planlı  hareket etmek gerekli. Bu bağlamda, yeni bir iş aramak niyetindeyseniz, işsizliğin giderek arttığı böyle bir dönemde, öncelikle elinizdeki verileri doğru değerlendirmeniz ve mevcut işinizi terk etmezden önce etraflıca düşünmeniz iyi olur.

4 Kasım 20:10 itibariyle Neptün, 29 Mayıs’tan bu yana sürdürdüğü geri hareketini tamamlayarak, 23 derece 41 dakikayla Kova’da direkt harekete geçiyor. Ağır giden bir gezegen olduğu için direkt hareketinin etkisini ancak doğum haritamızda Kova’da gezegenlerimiz veya Yükselen-Alçalan gibi önemli noktalarımız varsa, hissetmemiz mümkün.

AKREPLER TUTKULU BİR DÖNEMDE…
8-11 Kasım arasında iletişimin temsilcisi Merkür Kova’daki Jüpiter, Chiron ve Neptün’den oluşan kümeleşmeye gerilimli açı verecek. Dolayısıyla bu süreçte konuşmak, anlatmak, doğru anlamak veya anlaşılmak önem kazanacak. Özellikle 8 Kasım yoğun ve zor bir gün olarak gözüküyor. Saat 02:24 itibariyle sevgi, ilişki, işbirliği, denge ve uyumun temsilcisi Venüs; Akrep burcuna girecek. Tüm Akrep burçlarının, Yükseleni veya Ay burcu Akrep olanların daha tutkulu bir döneme girdiklerini söyleyebiliriz. Venüs Akrep’te düşük olduğu burçta olduğu için kendine özgü işlevlerini ortaya koymakta zorlanır. Dolayısıyla ilişkilerde sahiplenicilik, kıskançlık ve takıntılılık kendini hissettirebilir. Gizli kapaklı ilişkilerin de gündeme gelmesi mümkün. Hem karşımızdakiyle bütünleşmek hem de bundan korkup kendimizi geri çekmek duygularıyla baş etmek ikileminde kalabiliriz.

SORGULAMA ZAMANI
15 Kasım’da Satürn Plüto ile 16:43’te kare açıda olacaklar. Aynı açı 31 Ocak ve 21 Ağustos 2010’da da gerçekleşecek. Amaç ve hedeflerimize ulaşabilmek için planlı hareket etmek durumundayız. Eğer bu projelerimiz içimize sinen ve gerçekten istediğimiz şeyler değilse onları değiştirmek, kendi yapımıza en uygun olanını bulmak durumundayız. Korku yüzünden alıştığımız sistemlere sıkı sıkıya yapışarak gerekli değişimlere direnç göstermek veya kendi kendimizi olumsuz bombardımanlarla sabote etmekten kaçınmalıyız. Bu hayatta kurduğumuz yapıların ne kadar güvenli ve uzun vadeli hedeflerimize uygun olup olmadığını sorgulama zamanı geldi. Azimle krizlerin üstesinden gelebilecek, dönüşüm için gerekli çaba ve dayanıklılığa sahibiz. Plan ve projelerimizi gerçekleştirebilmek için fiziksel sağlığımızla da ilgilenmemiz gereken bir dönem bu. Korkularımız varsa, onlarla ilgilenmek, onların bizi neleri yapmaktan alıkoyduğunun bilincine varmak durumundayız. Korkumuz her neyse, hayatımızda geride bırakmamız gereken bir yönümüzü işaret eden bir uyarı niteliği taşıyordur! Böyle bir durumda kısıtlanmışlık ve çaresizlikle neleri yapamadığımıza değil, neler başardığımıza ve evimiz, ailemiz, dostlarımız gibi sahip olduklarımıza odaklanıp şükran duygusu geliştirmek bizi motive edecektir.

Öte yandan, şu anda Kuzey Yarıküre’de hüküm süren kış, ısınma ihtiyacıyla birlikte faturaları ciddi biçimde arttıracak gibi gözüküyor. Bilim adamlarınca alternatif ısınma yöntemlerinin geliştirilme ihtimali yüksek.

YOĞUN ENERJİLER…
16 Kasım bir başka yoğun enerjili gün. Önce 02:29’da mantık, muhakeme ve iletişimin temsilcisi Merkür Yay burcuna girecek. Yaşam felsefesi üzerine düşünmek, seyahatler planlamak, farklı ufuklara açılmak isteyebiliriz. Merkür Yay’da düşük olduğu burçtadır. O nedenle tarafsızlığını kaybedebilir. Meselelere iki yönüyle de bakabilmek, kanılarla hareket etmeden durumu anlamaya çalışmak gerekli. Sevimsiz bir “Ben bilirim” tavrı veya ayrıntıları atlayıp konulara şöyle bir bakmak, dikkatsizlikler, katı prensiplerle hareket etmek gibi gölge yönlerine karşı uyanık olmakta yarar var.

21:15’te Satürn ile Plüto karesinin hemen ardından Boğa-Akrep aksındaki Yeniay bekliyor bizleri. Bu seferki Yeniay Jüpiter, Neptün ve Chiron’dan oluşan yığılıma kare, geri giden Uranüs’e üçgen vermesi açısından oldukça önemli. Yeniay’ın ardından Merkür de Satürn’e altmışlık açı verecek. Ekonomik meseleler hala gündemimizde olsa da sağlık konuları önem ve önceliğini koruyor olacak. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve gribe yakalanmamak için ne önlem almak gerekiyorsa, mutlaka almalıyız. Bugün bunca enerjinin ortasında kendimizi yorgun hatta karışmış hissedersek şaşırmayalım.

GÜNEŞ YAY BURCUNDA…
22 Kasım 06:23’te Güneş artık bir ay boyunca konuğu olacağı Yay burcuna girecek. Bu bir ayın teması kendisinden farklı düşünen, farklı inançlardaki insanlara karşı hoşgörü ile bakmayı öğrenmek olacak anlaşılan. Yay insanı özelliklerini olumlu olarak kullandığında iyimser, hevesli, açık sözlü, neşeli, felesefi yönleri olan, macera ve deneyime açık, gezgin ruhlu, özgürlüğüne düşkün, hayat boyu öğrenci kimliğinde bir insan olarak karşımıza çıkar. Özelliklerini aleyhine işleyecek şekilde kullandığında ise fanatik, beklentili, tembel, yapabileceğinden fazlasına söz veren, patavatsız, yargılayıcı, hatta aşağılayıcı, detayları es geçen, sürekli haklı olma ihtiyacında bir portre çizebilir.

24-26 Kasım’da Venüs, Jüpiter, Chiron ve Neptün’den oluşan yığılımı tetikleyecek. Bu gerilimli açı yine sağlık konularını gündeme taşıyan bir özelliğe sahip. Paniğe kapılmadan sağlıklı kalabilmenin gereklerini yerine getirmeye çalışalım. Ailemiz ve sevdiklerimizle zaman geçirmek, onların bize kattıklarına ve verdikleri sevgiye şükretmek ruhumuza iyi gelecektir.

29 ve 30 Kasım duygusal açıdan karışık günler. 29 Aralık’ta Merkür, Jüpiter ve Chiron ile etkileşim halinde, 30’unda ise geri giden Uranüs ile gerilimli açıda olacak. 

Sonuç olarak, öyle görülüyor ki bizi gerek sağlık gerekse de günlük yaşamımızı nasıl düzenlediğimizle ilgili olarak bilinç düzeyinde bir sıçramaya götürecek bir zemin hazırlayan bir aydayız. Korku ve üzüntülerimizi aşmanın yolu geçmişi geride bırakıp ileriye bakmaktan geçiyor. Olumsuz enerjilere karşın umut ve iyimserlik içersinde olabilecek durumdayız. Yeter ki geçmişte olduğu gibi sahte umutlarla kendi kendimizi kandırmayalım, gerçek vizyonu görelim, hayal dünyasında dolaşarak vakit kaybetmeyelim. Ne de olsa Satürn, “Vakit nakittir” diyen bir gezegen. Kendimizle fiziksel anlamda da ilgilenip, bedenimizin sınırlarını bilerek, kendimizi aşırı yormadan yapabileceklerimizi yaparsak hayat bize er geç ödüllerini sunacaktır.

 


 

ASTROLOJİ BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.