Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

OCAK 2010’UN GETİRDİKLERİ

OCAK 2010’UN GETİRDİKLERİ

Yeni yıla içimizde umut, heyecan ve artık sıkıntıların, üzüntülerin geride kalmasını dileyerek gireriz her zaman. Ocak ayı her ne kadar Merkür ve Mars’ın geri hareketleri ve 31 Aralık’ta Dolunay’da gerçekleşen Ay Tutulması’nın duygusallığı ile başladıysa da, ilerleyen haftalarda bizi oldukça motive edecek gibi gözüküyor.


Yeni yıla içimizde umut, heyecan ve artık sıkıntıların, üzüntülerin geride kalmasını dileyerek gireriz her zaman. Ocak ayı her ne kadar Merkür ve Mars’ın geri hareketleri ve 31 Aralık’ta Dolunay’da gerçekleşen Ay Tutulması’nın duygusallığı ile başladıysa da, ilerleyen haftalarda bizi oldukça motive edecek gibi gözüküyor.

AYIN ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETLERİ
Ay boyunca Güneş ile Venüs önce Oğlak burcunda ardından Kova’da birlikte hareket edecekler. Bu durum özellikle diplomatik anlamda önemli gelişmelere neden olabilecek. İlişkiler ve para konularında ciddi, tedbirli ve gerçekçi bir yaklaşım sergilememiz söz konusu. Hesabımızı bilmemiz, boyumuzu aşacak harcamalardan kaçınmamız gerekli.

Geri gitmekte olan Merkür de Güneş ile ayın ilk haftasında Oğlak burcunda kavuşum halindeler.  Bir yararını görmediğimiz veya geçerliliğini yitirmiş geçmiş düşünce kalıplarımızı gözden geçirmek ve zihnimizi bize yararı dokunacak şekilde yeniden yapılandırmak için iyi bir fırsat var önümüzde. Böylece daha sağlam, kalıcı sonuçlar elde etmeye yönelik bir iletişim şekli bulabileceğiz. 

11 Ocak itibariyle dikkatimiz ilişkilerde sınır ve sorumlulukların yanı sıra, güvence ihtiyacımıza, büyük ölçüde maddi ve manevi olarak sahip olduklarımıza ilişkin konulara  odaklanıyor. Güneş, Venüs ve kadersel temalar içeren Kuzey Ay Düğümü Oğlak’ta 21 derece ile kavuşum halinde olacaklar. Öncü burçların (Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak) 20 ila 22 derecelerindeki kişisel gezegenleri veya önemli köşe noktaları ile bu konuları ifade eden alanları tetiklenenler (2 ve 7. evler)  bu bağlamdaki vurguyu yaşamlarında güçlü bir şekilde hissedecekler. Hayatımızda oldukları için varlıklarından sevinç ve mutluluk duyduğumuz herkes ve herşey için şükran duymamız gereken bir zamandayız. Dikkatimizi hayatımızdaki eksik olana değil, sahip olduklarımıza çevirelim.

13 Ocak’taki Venüs ile Uranüs’ün etkileşimleri finansal konularda beklenmedik kaynakların devreye girebileceğine veya ilişkilerde aniden ortaya çıkabilecek şaşırtıcı durumlara işaret ediyor.

Bu ayın özellikle ikinci yarısında gökyüzü bir hayli hareketleniyor. 29 Ekim itibariyle Terazi burcuna geçen Satürn, 14 Ocak’ta geri harekete geçerken hemen ardından 26 Aralık’tan bu yana Oğlak’ta geri gidişini sürdüren Merkür, direkt olarak yoluna devam etmeye başlıyor. Mars ise 20 Aralık’tan bu yana Aslan’daki geri gidişini halen sürdürüyor.

TEMKİNLİ OLMAKTA YARAR VAR!
Merkür’ün düzelmesiyle birlikte yeni yıla ilişkin plan ve projelerimiz için neler yapabileceğimize bakacağız. Ancak 19-20 Ocak’a kadar geri gidişinin gölgeleri süreceğinden temkinli olmakta yarar var. Önemli görüşme, anlaşmaları 20 Ocak sonrasına almak akıllıca olur. Öte yandan, Mars’ın Aslan burcundaki geri hareketinin sürdüğünü de unutmamak gerek. O nedenle Mars’ın yönetiminde olan Koç ve Akrepler’in daha rahat ilerleyebilmeleri ancak Mart’ın 10’undan sonra mümkün olabilecek.

Satürn bir şeyi adım adım, emek vererek inşa etme fonksiyonunu temsil eder. Terazi burcundaki konumuyla ilişkiler ve finansal konularda bizi gerçekçi değerlendirmelerle yapılandırmaya çağırırken geri harekete geçmesi, hayatımızı nasıl kazandığımıza, bununla kendimizi nasıl hissettiğimize ve bütün bunların ilişkilerimize nasıl yansıdığına dikkat etmemiz gerektiğine dikkat çekiyor. Satürn’ün “Zamanın Efendisi” olduğunu hatırlayacak olursak, yakın ilişkilerimize ne kadar emek ve zaman verdiğimiz de bir başka önemli konu olarak önümüze geliyor. İşe güce dalıp sevdiklerimize zaman ayırmayı ihmal etmiş olabilir miyiz acaba? Veya kendimizi ilişkilerden soyutlayıp bir kenara çekilmişsek nedeni ne? Satürn 7 Nisan’a kadar Terazi’de geri gidecek ve 8 Nisan itibariyle de yine Başak burcuna girerek geri gidişini sürdürecek. Bir gezegenin kısa süreliğine bir burca girip ardından bir önceki burca doğru geri hareket etmesi, tümüyle o burca girdikten sonra hayatımızda bizleri nelerin beklediğine ilişkin bir fikir verir. Şimdi Satürn Terazi’deyken ortaya çıkabilecek temalar hakkında fikir sahibiyiz. Başak’a tekrar giriş yaptıktan sonra o alandaki (sağlık, hizmetle ilgili konular, iş koşulları, iş arkadaşları, günlük düzen vb.) son düzeltmelerin yapılmasına neden olacak ve bitmemiş meselelerin kapanmasını sağlayacaktır.

İLK GÜNEŞ TUTULMASI
15 Ocak’ta
2010’un ilk Güneş Tutulması 25 derece ile Oğlak burcunda gerçekleşecek. 11 dakika 8 saniye süren ve Orta Afrika, Hint Okyanusu ve Doğu Asya’ya uzanan tutulma, bazı Doğu Avrupa ülkeleri ve daha çok Afrika, Asya ve Endonezya’dan izlenebilecek.  Bu tutulma Venüs ile  kavuşum yaptığı için dikkatimizi ilişkilerimiz, ortaklıklarımız, kendi kaynaklarımız, para ve değer duygumuz, iş ve özel hayatımızdaki konumumuz, toplumsal saygınlığımız gibi konulara da çeviriyor. Yengeç veya Oğlak’ın 21 ila 29 derecelerinde kişisel gezegenleri olanlar veya haritalarında  köşe noktaları (Yükselen, Alçalan, Gökyüzü Tepe Noktası veya Ayak Ucu Noktası ) bu derecelere rastlayan kişiler bu tutulmadan herkesten daha çok  etkilenecekler. Hayatlarında yukarıda sözü edilen konularda yeniden yapılanmaya götürecek önemli değişim ve yenilikler bekleyebilirler. Tutulma bizi büyümeye, kendi kendimizin otoritesi olmaya, kendimizi olduğumuz gibi önemli ve değerli hissetmeye çağırırken, bunun gereklerini yerine getirmemizi de söylüyor.  Bize sorun olagelen, ayak sürüdüğümüz konular varsa artık halletme yoluna gidebileceğiz. Bu konum bize yeni sorumluluklar ve kendimizi disipline etmemiz gereken durumlar getirebilir. Korkuya kapılmadan, sabırla, adım adım, dürüst ve gerçekçi bir şekilde hayatımızın bu alanını yeniden inşa etmeliyiz.

JÜPİTER BALIK’TA…
18 Ocak
’ta Jüpiter kendi yönetiminde olan burçlardan Balık’a geçerek yaklaşık bir yıl boyunca büyütecini evrenin düzenine kendimizi bırakma, evrenle bir olduğumuzu, bütünlendiğimizi hissetme gibi temalara tutacak. Uranüs transitiyle yıllardır çalkalanan Balık burçları, kendilerini biraz olsun rahatlamış ve içlerindeki olumlu ve iyimser duygularla daha huzurlu hissetmeye başlayacaklar. Jüpiter 6 Haziran’a kadar Balık’taki yolculuğunu sürdürecek. Ardından geri hareketle 10 Eylül’e kadar kalacağı Koç burcuna geçip yine Balık’ın 29 derecesinden geri hareketine devam edecek. Bu yılı 18 Kasım’da direkt harekete geçerek tamamlayacak. Jüpiter’in Balık’ta olduğu dönemlerde yaşam deneyimlerimizden kendimize uygun bir hayat felsefesi çıkartma, Tanrı’nın düzenine ve kendimize olan inancı ve güveni geliştirmenin zamanı gelmiş demektir. Daha hoşgörülü, sevecen ve idealist bir yaklaşımda olur, iç dünyamızdaki zenginlikleri keşfetmeye çalışır, hayatımızda ruhsallığa yer açarız. Bu konumun olumsuz kullanımı, gerçek değeri olmayan spritüel felsefelere kaçışlar, kendine acıma, fazla beklentili olma, “Yarına Allah Kerim” duygusuyla üzerine düşenleri yapmadan, herşeyi geleceğe veya Allah’a havale ederek daha büyük bir düzenin, gücün bizi kurtarmasını bekleme gibi temalarda görülebilir. 

19 Ocak’ta  sevgi ve ilişkinin, para ve değer duygusunun, güzellik ve estetiğin temsilcisi Venüs bu kez Kova’ya geçecek. Daha çok arkadaşlık ve düşünsel alışverişlerinin söz konusu olduğu, özgürce kendimizi ortaya koymak istediğimiz, mesafeli yakınlıklıklara işaret eden  bir süreç başlayacak. Sahiplenici, kısıtlayan, kendimiz olmamıza izin vermeyen ilişkilerden özgürleşmek isteyebiliriz. Sıra dışı, ilginç objeler satın alabilir, para konularında değişken, inişli çıkışlı tavırlar sergileyebiliriz. Merkür’ün geri gidişinin gölgeleri de sona eriyor olduğu için elektrik, elektroniğe ilişkin alışverişler yapmak istiyorsak şimdi tam zamanıdır.

GÜNEŞ KOVA BURCUNDA
20 Ocak 06:28’de Güneş Kova burcuna giriş yapacak. Kova insanı bu dünyaya farklılığını, özgünlüğünü, meselelere değişik bakabilme özelliğini ortaya koymak üzere gelmiştir. Entellektüel yönleri güçlü, fikir alışverişlerine önem veren, uzak görüşlü, bireyci yapıda ve yaratıcı insanlardır. Akıllarına birden ilginç fikirler gelebilir. Ancak bunları hayata uygulamakta zorluk yaşabilirler. Sahip oldukları özelliklerini aleyhine işleyecek şekilde kullandığında aniden hal ve tavır değişikliğine gidebilen, güvenilmez, isyankar, kurulu düzenlerde rahat etmeyen, kopuk, ikilemler içinde sıra dışı bir portre çizebilirler.

 

Farklılıklarını ve bireyliklerini ortaya koymayıp herkes gibi davrandıklarında aksi, huzursuz yanları ortaya çıkar. Karşıt burçları olan Aslan’ın gölge yönlerine kaydıklarında ise sürekli ilgi odağı olmak isteyen, dikkat çekmek için olmadık sivrilikler yapan biri haline gelebilirler. Her zaman söylediğim gibi, Kovalar’ı anlamak biraz güçtür. Hem yakın hem mesafelidirler. Hem devrimci hem de muhafazakar tarafları vardır. Bunu Satürn ve Uranüs gibi birbirine taban tabana zıt iki gezegen tarafından yönetilmelerine bağlamak doğru olur. Satürn toplumsal saygınlık, gelenek göreneklere bağlılık, sınır, sorumluluk, bağlılık ve yapılandırmak demekse; Uranüs bilinenden özgürleşmek, radikal yeniliklere ve keşiflere açık olmak, sıra dışılık ve kendine özgülüktür. Bu karmaşık yönleriyle zor iletişim kuran, yalnız veya asosyal birine dönüşebilirler.

 

DOLUNAY ZAMANI
30 Ocak’ta 10 derece ile Aslan-Kova aksında  gerçekleşecek bir Dolunay ile ayı bitiriyoruz. Bu ay toplumsal platformda yer alma, sosyallikler yaşama, sevgi ve değer anlayışımızı yenilemenin yanı sıra, diğerlerine özverili ve sevecen bir şekilde yaklaşma, yardımlaşma temaları mevcut. Bütün bunları yaparken hayatın tadını çıkartmayı ihmal etmeyip, kalbimizin isteklerine de kulak veriyor muyuz?  İçimizdeki yaratıcı ve coşkulu yönlerle temasımız nasıl? Eğer bunları gözardı ettiğimiz bir dönemdeysek,  Dolunay’ı oldukça duygusal bir şekilde geçirmemiz söz konusu olabilir. İstek ve ihtiyaçlarımızla yapmamız gerekenler arasında bir denge kurabilmek büyük önem taşıyor.

31 Ocak’ta ay Terazi’deki Satürn ile Oğlak’taki Plüto karesiyle sona eriyor. Bu oldukça gerilimli enerji önümüzdeki aylara da yansıyacak. Bize sorun çıkararak sınırlarımızı zorlayan eski ilişki modellerini sancılı da olsa dönüştürebilme potansiyelimiz var. Mevcut ilişkimizi ne kadar sağlam ve gerçekçi temellere oturttuğumuzu sınayacak türden olaylar yaşayabiliriz. Bunun sonucunda beraberliğimizin ivme kazanıp adeta bir yeniden doğuşla canlanabilmesi de mümkün.

Hepinize iyi bir yıl, mutlu ve neşe dolu güzel günler diliyorum. Esen kalın…

 


 

ASTROLOJİ BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.