Uranüs ve Plüto bu ay tam açıyla kare oluşturuyorlar. 2015 yılına dek bu açı birkaç kez tekrarlanarak bilincimizdeki değişimin dünyasal yansımalarını yaratmaya yardımcı olacak. Bu ayın bir diğer önemli temasını ise savaşçı Mars’ın 3 Ağustos’ta Yengeç’e girmesiyle öncü burçlarda oldukça gerilimli bir açı oluşumunun gerçekleşmesi oluşturacak. Aslında bütün bu zorlanmaların 2012’ye doğru hızla ilerlerken kendimizi ruhsal olarak yükseltmemize yardımcı olacak enerjileri doğurduğunu söylemek gerekiyor.
AY’A GENEL BAKIŞ
Gündeme oturan bir başka gezegen hareketi ise, yine 3 Ağustos’ta başlıyor. Mantık, muhakeme, iletişim, ulaşım ve eğitimi temsil eden Merkür, Başak burcunda geri gitmeye başlayarak bu ay gecikmeli ve içe yönelik olarak çalışacağından detayları gözden kaçırmamak gerekiyor. Merkür 8 Ağustos’a dek Başak burcunda retro durumdayken ayrıntılara dikkat etmek daha kolay. Ancak geri hareketi sırasında tekrar Aslan burcuna geri dönmesinin algımızı bozup çarpıtabileceğini bilelim. Gereğinden fazla güvenip önem verdiğimiz bazı düşünce ve kavramlar pratik hayatta test edildiğinde hayal kırıklığına uğrama ihtimalimiz oldukça yüksek. Öte yandan, 27 Ağustos’a dek devam edecek bu süreç mevcut işlerimizi toparlamak veya eski projelerimizi yeniden canlandırmak bakımından çok ideal. Evrenin bizi test amacıyla geçmiş yıllarda kalmış dost, arkadaş veya sevgililerimizle tekrar karşılaştırması da bir olasılık. Geri hareket bizi dış hatlara kapatıp içimize yönelmemizi, kendimizle iletişimimizi güçlendirmeyi teşvik etttiği için telefon, bilgisayar, televizyon gibi iletişim araçlarında birtakım aksaklıkların olması veya mekanik arızaların ortaya çıkması kaçınılmaz. Sükünetimizi korumaya, duyduklarımızı tarafsızca ve doğru değerlendirmeye bakmalıyız. Merkür direkt harekete geçtikten sonraki birkaç günün daha da karmaşık olabileceğini hatırlayarak Eylül’ün ilk haftasına dek tedbiri ve dikkati elden bırakmamamız iyi olur.
KALBİMİZİN SESİNİ DİNLEMEK GEREK
Bildiğiniz gibi her yıl Merkür bir kaç kez geri gidiyor. Ancak bu yılki geri hareketine gökyüzündeki önemli kraliyet yıldızlarından Kuzey’in gözcüsü Regulus’un yanı başında başlaması oldukça anlamlı. Güneş’ten çok daha büyük, parlak olmasına karşın son derece hızlı devinen Regulus, “Küçük Aslan” veya “Aslan’ın Kalbi” olarak da bilinir. Regulus cesaret, içtenlik, asil düşünce şekli, ruh gücü ve askeri başarıları temsil ederken, intikam, düşmanlık gibi olumsuz kavramları da içinde barındırır. Regulus’u doğru kullandığımızda, aslolanın zamanında bize sorun yaratmış, engel olmuş veya düşmanlık etmiş kişilerden öç almak gibi bizim enerjimizi de götüren tuzaklara düşmeksizin hayatta güçlü olmayı başarabilmek olduğunu anlarız. İletişim ile ilgili aksaklık veya sorunlar yaşamaya açık olduğumuz bir dönemde, kozmosun kendimiz ve çevremizle olan iletişimimizde kalbimizin sesinin rehberliğine, içimizin samimi duygularına göre davranmamız gerektiğine dikkat çektiğini görüyoruz!
1 Ağustos 17:40’da Güneş ile Jüpiter’in kare oluşturmaları kişisel temaları ve egoyu şişirmeye neden olabilir. Coşup taşabilir, yakınlıklarda, harcamalarda, gezmede veya hayat görüşlerimizde ölçüsüzleşebiliriz. Ne sınırlarımızı ihlal ettirelim ne de biz diğerlerinin sınırlarını yok edecek şekilde saygısızca davranalım. Nerede duracağımızı bilmemiz çok önemli. Fazla güven, fazla hoşgörü ve iyimserlik, fazla yiyip içme gibi aşırılıklardan uzak durmalıyız. Gurur, kibir, kendimizi olduğumuzdan daha iyi görüp talepkar davranışlar sergilememiz ilişkilerde sorun yaratabilir.
SULARIN DURULMASINI BEKLEYELİM
2 Ağustos’ta Venüs ile Plüto gerilimli bir açı içerisine girerek bizi sevgi, ilişkiler ve paylaşılan değerler ve ortak paralar ile ilgili konulardaki tutumumuzun değişmesine neden olabilirler. Bu konularda taktik, manipülasyon ve güç savaşlarıyla karşılaşabilir, istemediğimiz durumlara sürüklenmek durumunda kalabiliriz. Beklenmedik öfke patlamaları, saldırı veya suçlamalar, artık geride bıraktığımızı, aştığımızı sandığımız bazı konuların süreç içinde köpürmeyi ve içten içe kaynamayı sürdürdüğünü anlamamıza neden olabilir. Merkür’ün geri hareketinin yansımaları olarak da dalga dalga büyüyebilecek bu olumsuz havanın büyüyüp katlanmaması için sakinliğimizi korumaya çalışalım. Suların durulup dinginleşmesini bekleyelim.
3 Ağustos yukarıda ayrıntılı bir şekilde ifade ettiğim Merkür retrosunun start aldığı ve aynı zamanda fiziksel ve cinsel enerjiyi, öfkeyi ve isteklerinin peşinden gitmeyi temsil eden Mars’ın Yengeç burcuna girdiği bir gün. Gerçek niyet ve isteklerimizi, en derinlerde yatan arzularımızı yüzeye çıkarmakla ilgili ciddi derslerle dolu bir aydayız. Kendimize kendimiz gibi olmayı ve öyle davranmayı borçluyken, aksine bir tutum içerisinde, fazla dolambaçlı veya dolaylı davranmak beklentilerimizin yerini bulmamasına ve dolayısıyla düş kırıklığına neden olabilir. İsteklerimizi ifade etmek konusunda ciddi çaba göstermek durumundayız. Trafısız ve doğrudan iletişimi yöneten Merkür’ün de geri harekette olacağı bir dönemde, karşı tarafın bizi kendiliğinden ve doğru anlamasını beklemek biraz fazla iyimserlik olacaktır!
Mars’ın Yengeç’e girmesiyle birlikte gökyüzünde öncü burçlarda oluşacak “Grand Cross” (Büyük Haç) şeklindeki gerilimli açı, 25 Ağustos’a dek kendimizi ve isteklerimizi ifadeye zorlayacak bir durum yaratacaktır. Öncü Grand Cross, bizi şimdiye dek ertelediğimiz ne varsa o konularda atılıma götürecek ateşlemeyi yapacaktır. Koç burcunun yönetici gezegeni olan Mars, diğerlerine pek aldırmadan kendimizle meşgul olmak, kendi isteklerimiz için harekete geçmek anlamını taşırken, besleyici, kollayıcı nitelikli Yengeç’e geçtiğinde işler değişir. Kendimizle birlikte diğerlerinin de bu hayatta kendilerini maddi ve manevi güvenlik içinde hissetmeleri için harekete geçmeyi, birbirimize destek olmayı getirir. Ancak Yengeç’e girmesinin hemen ardından sevgi, şefkat ve empatiyi temsil eden Neptün ile etkileşimi hangi konuda ne yapmamız gerektiğine ilişkin kafa karışıklığı yaratabilir. Şu birkaç gün boyunca bilinçaltımızın rehberliğine kulak vermemiz çok iyi olur. Gördüğümüz rüyalar, önümüze çıkan rastlantılar bir büyük bilmece-bulmacanın parçalarını yavaş yavaş bir araya getirmemizi sağlayacaktır.
5 Ağustos’ta Neptün geri hareketi sırasında tekrar ve son kez Kova burcuna girerek 1998 yılından bu yana hayatımızda etkin olan teknolojik yenilikler, sosyal paylaşım sitelerinin yanılsama yaratabilen ve özel hayatın gizliliğini ortadan kaldıran etkileriyle yüzleşmemize neden olacak olaylarla karşılaşmamızı sağlayabilir. Neptün 28 Kasım 1998’ten 4 Nisan 2011’e kadar Kova burcunda seyrettikten sonra, kendi yönetimindeki Balık’a geçmişti. Bu son geri hareketinde 4 Şubat 2012’ye dek Kova’da kalacak.
Şöyle bir hatırlayacak olursak, 1998 itibariyle teknoloji alanında pıtrak gibi muazzam gelişmeler ard arda patlamaya başlamıştı. Hemen her gün yeni bir teknolojik alet, yeni bir sistem piyasaya sunuldu. Bu işe ciddi yatırımlar yapıldı, karlar elde edilecek diye düşünülürken Neptün gibi bulanıklık ve belirsizlik, yanılsama ve aldanmayı temsil eden bir gezegen devrede olduğu için umulan pek de elde edilemedi. Bazı teknolojik ürünler hatalı üretildi veya yanlış zamanda yanlış fiyat politikaları izlenerek çoğu alanda sistem burun üstü çakıldı! Global anlamda ekonomik sıkıntılar yaşandı. Sanal arkadaşlıklar çoğaldı. Sosyal paylaşım sitelerinde birini arkadaş olarak eklediğinizde onun da yüzlerce arkadaşı sizin listenize dolaylı olarak eklenerek sınırlar dağıldı, herkes herkese ulaşır oldu. Kişisel verilerini korumak ve özel yaşamını ancak kendisi için “özel” olan insanlarla paylaşmak isteyenlerimiz bu konuda sınırlarını daraltma yoluna gittiler.
UYANIK OLMA ZAMANI!
Şimdi illüzyonların, karmaşa ve bulanıklığın, hayal ve ideallerin temsilcisi Neptün tekrar Kova’daki serüvenine başlayarak, o dönemlerde yapılan hataları temizleme veya yeniden yanılgalara düşmemek adına bizi uyanık olmaya çağırıyor! Şimdi sorgulamamız ve üzerinde düşünmemiz gerekenler var. “İlişkilerimiz ne kadar gerçekçi ve bize, ruhumuza uygun? Kimlerle arkadaşlık ediyoruz? Amaçlarımız, gelecekten beklentilerimiz neler?” Bilincimizde değişiklik, frekans düzeyimizde farklılık yaratacak en önemli konulardan biri de ilişkilerimiz. Doğru seçimler yaparak, düşük titreşimli kişi ve ortamlardan uzaklaşmak hem kendimiz hem de bütünün hayrına olacak elbette. Öte yandan teknolojinin üzerimizdeki etkilerini de düşünmek durumundayız. “Gerçekten gerektiği gibi ondan yararlanabiliyor muyuz, yoksa bizi zora soktuğu durumlar mı yaşıyoruz?” Çağrı atıp geri döndüğünüzde sizi dolandıran, kontör avcısı şebekeler, arkadaşlık sitelerinde farklı kimliklerle karşınıza çıkabilecek insanlar, çökertilen ve ele geçirilen internet hesaplarınız, sanal alışverişlerde pusuda bekleyen kredi kartı dolandırıcılarına karşı dikkatli misiniz?
Teknoloji dünyası sınırların ötesine geçebilmenin peşinde, yepyeni sistemler geliştirerek piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Kişilerin izlerini sürmeye yarayacak akıllı telefonlar veya benzeri yeni sistemler bu illüzyonu pekiştirmeye niyetli gözüküyor doğrusu! Bu süreçte internetin nimetlerinden yararlanırken sınırlarını korumaya çalışanlar daha az sanal alemde olmaya ve söylenen her söze bir cevap yazmaya, sürekli nerede kimlerle neler yaptığını belirtmeye yönelecekler. Her şeyin anahtarı bizim kendi kendimizi disipline etmemizden, sınırlarımızı kimlere açıp açmayacağımızı bizim belirlememizden geçiyor!
Neptün daha önce geçtiği yollardan tekrar geri giderken o süreçte yaşadığımız olaylara benzer temaları da beraberinde getirebilecektir. Şimdiki aklımız, deneyim ve donanımızla vereceğimiz tepkinin test edileceği bir dönem yaşamaya hazır olalım.
5 Ağustos’taki Venüs ile Jüpiter karesi bizi aşırılıklara götürebilir. Güzel ve lüks olan, keyif veren herşeye düşkünlük gösterme, fazla yiyip içip, ödeme gücümüzden fazla harcama eğilimi gösterebiliriz. Kendimize olan inancımız ve güvenimiz de fazla olabileceğinden yapabileceğimizden fazlasına söz verip sonrasında zor durumlarda kalmamız da söz konusu.
KİŞİSEL ALGILAMAYIN!
8 Ağustos’ta Merkür geri hareketinde Aslan burcuna girerek Kova’daki geri hareketine henüz başlamış olan Neptün’e karşıt açı veriyor. Aslan’ın egosu ve öznelliğiyle harmanlanan Merkür, birilerine yardım edeyim derken kurban durumuna düşmeye, gereksiz özverilere ve yanıltıcı düşüncelere saplanabileceğimize işaret ediyor. Diğerlerinin bizi kullanmalarına neden olabilecek bir tutum içerisinde olmamaya dikkat etmemiz gerekli. Zaten 29 Ağustos’ta Merkür aynı noktalardan tekrar geçerken, işin gerçeğinin farkına varacağımız durumlarla karşılaşmamız söz konusu. Her şeyi kişisel olarak alıp alınganlaşma ihtimalimiz de ilişkilerimizi zedeleyebilir.
9 Ağustos sinirli bir enerjiyi açığa çıkarabileceğimiz gerginliklere açık bir gün. Mars ile geri giden Uranüs öncü burçlardaki Grand Cross’u tekrar tetikleyecek. Aceleye getirilmiş kararlardan, ani ve üzerinde iyice düşünülmemiş girişimlerden, gereksiz ve kimseye yararı olmayan tartışmalardan uzak durmalıyız. Kışkırtılmalara açığız. Sükunetimizi ve iç barışımızı, dengemizi korumaya çalışalım.
11 Ağustos’ta bir başka patlayıcı enerjinin etkisine giriyoruz. Mars, bu kez Plüto ile karşıt açıda olacak ve gerilim yaratan öncü gruplardaki açı oluşumu bir kez daha bizi sarsacak.
DOLUNAY ZAMANI VE YENİ’YE UYANIŞ
13 Ağustos’ta Aslan-Kova aksında egomuzu besleyecek durumlar ile diğerlerinin iyiliği ve hayrına olması gerekenler arasında gerçekçi bir dengeyi bulmakla ilgili bir Dolunay gerçekleşecek. Artık eski kalıplara, bildik davranış şekillerine arkamızı dönmemiz gerektiğini anlayacağız. Gökyüzünün bu ayki en önemli mesajı bu aslında! Öncü gruplardaki Grand Cross, eğer ilerlemek atılım yapmak istiyorsak, bize eski yolların kapalı olduğunu defalarca hatırlattı. Dolunay’da Venüs Güneş’in hemen yanı başında Yay’daki Kuzey Ay Düğümü’yle uyumlu bir üçgen açıda olacak. Bu muazzam enerjiyi yolumuza çıkan kişilerle gereksiz tartışma ve mücadelelere girerek ziyan etmek yerine, üretken, yararlı ve yaratıcı, herkesin iyiliği ve esenliği için olacak bir konuya yöneltmek gerekli. Sevdiklerimizi kucaklamak, onlara sevgi ve bağlılığımızı göstermek ve sahip olduklarımızdan ötürü Tanrı’ya şükretmek için en güzel gündeyiz. Olumlu şeylere odaklanalım, zorlu ilişkilerimizi dönüştürme ve 18-19 Ağustos’ta bunların olumlu sonuçlarıyla karşılaşma imkanımız var.
21 Ağustos bizi zorlayacak kafa karıştırıcı enerjilerle dolu bir gün. Venüs-Neptün karşıtlığı finansal konularda, yatırımlarda ve ilişkilerde dikkatli olmamıza, iyice düşünüp tartmadan kararlar almamamıza işaret ediyor. Henüz tam olarak bütün verilere sahip olmadan, emin olmadığımız sulara açılmamamız konusunda ciddi bir uyarı var.
22 Ağustos’ta Venüs düşük konumda çalışacağı Başak burcuna giriyor. İlişkilerimizde aksayan yönlerin daha çok göze batabileceği bir süreç başlıyor. Öz eleştiride de ileri gidebilir, yakınlarımızı da kıyasıya eleştiriye tabi tutabiliriz. Yıkıcı olmamaya çalışalım.
HAYALLERİMİZİ SORGULAYALIM
23 Ağustos 14:23’te Güneş artık bir ay boyunca kalacağı Başak burcuna Venüs ile kavuşumda girecek. Güneş ile Venüs kavuşumu ise, Boğa’daki Jüpiter ve Oğlak’taki Plüto’ya üçgen açı yapacak. Toprak gruplarında oluşan bu Grand Trin, Ağustos başından benri yaşanan spazmları, sıkıntıları çözecek bir panzehir gibi adeta. Günlük düzenimizi daha yararlı ve pratik bir hale getirmeye çalışarak güçleneceğimiz iyi bir döneme giriyoruz. Ancak Neptün’ün Kova’ya yeniden giriş yaptığını aklımızdan çıkarmayaım. İdeallerimizi ve hayallerimizi tekrar sorgulayalım ve kendimize uymayanları ayıklayalım.
25 Ağustos fiziksel enerjimizin düşük olabileceği bir gün. Mars ile Satürn gerilimli açıda olacaklar. Bazı girişimlerimiz istediğimiz hızda gerçekleşmeyebilir. Sinirlenmeyelim, kızmayalım, her şeyin bir zamanı olduğu düşüncesiyle dinginliğimizi koruyalım.
27 Ağustos’ta Merkür direkt harekete geçiyor. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi, ay sonuna dek gölgelerini hissettirebilir. Yeni girişimler için Eylül başını beklemekte yarar var.
YENİAY ZAMANI
28 Ağustos’ta Güneş ile Ay Başak’ta kavuşum yaparak Yeniay fazını oluşturacaklar. Toprak gruplarında 23 Ağustos’ta oluşan Büyük Üçgen tekrar etkinleşecek. İç sesimizi, evrenle bağlantımızı bulup diğerlerine doğru bir şekilde yardım etmenin yollarını arayacağız.
30 Ağustos’ta bu kez Boğa’daki Jüpiter geri harekete geçecek. 27 Aralık’a kadar devam edecek bu süreçte hayatımızın yönünü, bugüne dek ufkumuzu geliştirmek adına neler yaptığımızı tekrardan gözden geçirip yaşam felsefimizi kontrol edecek, gereken düzeltmeleri yapabileceğiz.
Hepinize güzel bir ay diliyorum. Esen kalın.
|