Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

EYLÜL 2017
RUH VE ZAMAN

RUH VE ZAMAN

4- 6 Eylül Merkür İleri Harekete Geçiyor Merkür’ün durağan harekete geçmesiyle başladık haftaya! 12 Ağustos’ta durağan hareketi başlayan Merkür, 14 Ağustos’tan bu yana geri hareketini sürdürüyor bulunmaktaydı. Nihayet durdu ve yarın itibariyle ileri harekete geçiyor. Merkür (iletişim ve bilgi aksı) gündeminde yaşadığımız aksaklıklar ve içe dönüş ihtiyacı yerini bu süre zarfında geliştirdiğimiz farkındalık parelelinde çözülmelere bırakıyor. Gündem değişiyor. Eski geriye çekiliyor ve sağlayabildiğimiz hakimiyet bizi daha bilinçli kararlarla taçlanan yeni döngülere taşıyor.


Retro, geriye dönüp bakmak ve nerede durduğunu, bunun senin için ne anlama geldiğini anlamak içindir. Yoksa yürür durursun ve yürüdüğün o yolda kaybolursun. İnsan bilerek, görerek, duyarak, hissederek  yürümeli ki bunun için vakti geldiğinde durup dinlenmeli!

6 Eylül Çarşamba Balık Dolunayı
Merkür’ün bu geçişine balık dolunayı ekleniyor. Retro hareketi devam eden Neptün’ün sahnede olduğu bu dolunay 5 -11 ev aksında gerçekleşiyor. Gündemimiz ben ve biz arasında gelgitler şeklinde deneyimleniyor. Kendimi ifade etmemi mümkün kılacak olan nedir? Aşk, tutku benim için ne anlama geliyor? Yol nedir? Benim yolum nedir? Kendimle ilgili ne kadar şeyin farkındayım? Geleceği inşa edecek olan şimdide uyanmakta olan hangi parça? Biz ne için bir aradayız? Yanılgılara da derin anlayışlara da açık bir zaman... Derine inmek için durmak ve beklemek gerek. Sakin olun. Ruhun ışığının farkına varın. Daha bütünsel bir bakış açısına ihtiyaç duyuyoruz.

Dolunay düzenleyicisi Jüpiter, terazide ve 12. evde, Ay’ın Venüs ile kuinkuks dediğimiz birbirini görmediği bir açı içinde olduğunu görüyoruz. Önemli bir eşikten geçiliyor, içimizdeki çocuk kalbini açmak isterken, bir şeyler bizi köşeye sıkıştırıyor ve korkularımızla yüzleştiriyor. O hep korktuğun şey şu an gözlerinin içine bakıyor ve olduğuna inandığından çok farklı olarak gülümsüyor. Şefkatli bir gülümseyiş bu... Korkuna sarılabilir misin? Hep dışladığın, uzak kalmaya çalıştığın o parçanı kucaklayabilir misin?

Dolunay esnasında akrep yükseliyor. Bu dönüşüm zamanı olduğunu gösterir. Mars başakta ve sıfır derecede, 10. evde, toplumsal konuları, dış dünya ile kurduğumuz ilişkiyi, buradaki düzenlemeleri gündeme getiriyor ve bizi durağan hareketteki Merkür’e götürüyor. Güneş ile birbirini karşılıklı ağırlıyor Merkür,  hep kendimizi aynı noktada bulduğumuz döngüler vardır, çocukluğumuzdan bugüne geldiğimizde birbirine benzer hikayeler içinde kendimizi gördüğümüz, şimdi bunu kırmak için bir şansımız var. Bilincine vardığımız şeyin değişimi başlar, değilse biz özümüzü yaşamadığımız o şeyi kendimizce doğal kabul ederiz. Durum kronikleşir.

Merkür’ün Uranüs ile partil üçgen yaptığını görüyoruz. Hep baktığımızdan daha farklı bir yerden bakmaya ihtiyaç duyuyoruz. Görmediğimizi görmek, duymadığımızı duymak, hissetmediğimizi hissetmek ve bunun için kendimize izin vermek...

Ay’ın Pluto ile açısını görüyoruz. Öyle şeylerin farkına varılıyor ya da öyle şeylerin farkına varmamız isteniyor ki bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Tanrısal ışık bize çok yakın... Ya görmemizi sağlar ya da bizi kör eder. Onu görmeye çalışmayın, onu arkanıza alın ve onunla önünüzü görün.

10 Eylül Merkür Başakta
Merkür, hem yönetici konumda olduğu hem yüceldiği başak burcuna geçmiş bulunuyor Pazar (10 Eylül) günü itibariyle, 30 Eylül’e kadar buradaki yolculuğu devam ediyor olacak. 26 Temmuz’da başak burcuna geçerek yavaşlamaya başlamıştı, 12 Ağustos’ta durağan harekete geçecek ve 14 Ağustos itibariyle retro hareketine başlayacaktı. Dış dünyadaki odağımızı biraz daha içe yöneltmeye ihtiyaç duymaktaydık. Biraz daha yavaşlamamız ve kararlarımızın üstünden geçmemiz isteniyordu. Zamanı nasıl kullandığımız, bunu ne kadar gelişimimizi göz önünde bulundurarak yaptığımız, bunun bize ne kattığı, ne kadar varlığımıza hizmet ettiği ve bize nasıl bir boyut kattığı...

"Ben kimim? Benim yeti ve donanımlarım nelerdir? Nasıl parlayabilirim?" dedirtirken aslanın oyuncu doğasında ilerleyen Güneş, "Bu parlaklığı nasıl daim kılabilirim? Bugüne kadar neler yaptım? Nerede bir rüzgara kapıldım ve kendi özümden uzaklaştım?" dedirtiyordu yavaşlamaya başlamış Merkür. Gelen Merkür retrosu bizi içsel bir yolculuğa çıkardı, madalyonun öbür yüzünü gösterdi bize. Bu gelişimimiz için değerliydi.

Ağustos sonuna yaklaşırken içe dönüş hat safhaya ulaşmıştı. Dışarıda bir şeyler bir türlü ilerlemiyordu. Vakit bunun vakti değildi çünkü! İnsan ilerlemek istiyorsa, önce durup dinlemesi, daha fazlasının farkına varabilmesi ve rotasından emin olarak süreçler içinde ilerleyebilmesi gerekiyordu. Güneş de "hasatçı" başağa geçmişti, Mart ile başlayan Güneş’in güçlü olduğu yolculuğun sonuna gelniyordu, 22 Eylül itibariyle Güneş’in teraziye geçmesiyle "Ben ne yaptım?" sorusu yerini "Ektiklerim karşıma ne olarak çıkıyor?"a bırakacaktı.

4 Eylül itibariyle Merkür durağan hareketine geçti ve 6 Eylül’den beri ileri harekete geçerek hızlanmaya başladı. Hızlıca kalkanların başının dönmesi gibi birden bire kendilerini hızlı akan bir nehirde bulanlar karışmış olabilir. Sakin olun. 20 Eylül’e kadar Merkür hala hızlanmakta olacak, 20 Eylül- 30 Eylül arası, gerekli altyapıyı oluşturduğumuzda, çok daha verimli geçirebileceğimiz bir dönem! Faydalı olan bulunmalı, beslenmeli, büyütülmeli ruh, olgunlaştırılmalı. Nereden nereye geldik, bugün neyin farkındayız, bu farkındalık yaşama nasıl katılır? Herkes kendi yolundan sorumlu! Bunu anlamak çok değerli ve herkesin yolu, o yolda oluşu, hepimizin de yoluydu. Tam da bu yüzden asla tesadüfen gerçekleşiyor değildi buluşmalar... "Benim gelişimime hangi katkı çağrım seni bana getirmiş olabilir?" "Tanrı senin dilinden bana ne söylemeye çalışıyor?" "Sende kendime dair açılan sır nedir?"

Merkür başakta güçlü bir analiz yeteneği kazandırır. Toprak enerjisinden bahsettiğimiz için hesap kitap yapmak için de iyi bir zaman! Beslenme alışkanlıklarınız, sağlığınız adına önemli başlıklar yakalayabilirsiniz. "Bir insanın en iyi doktoru kendisidir." Bu cumleyi "önleyici tıp" adı altında incelemek çok doğrudur. İnsan kendisine iyi geleni, gelmeyeni, neye ihtiyacı olduğunu, neyin ona fazla geldiğini içsel olarak bilir. Bizim sadece bu seziye kulak vermemiz gerekir. Sağlıklı besinler tüketin, küçük detokslar yapın, bol bol su için, yürüyüş, kendinizi hırpalamayacak şekilde spor hayatınızda olsun. Yazın son günlerine ilerlerken güneşin ışığından daha çok faydalanın ve terleyerek toksinlerinizi atın.

Doğa ile baş başa kalabileceğiniz anlar yaratın. Toprağa dokunun, çıplak ayakla yere basın. Ağaca sarılın, fırsatınız varsa iyot kokusunu içinize çekin. Dinlenin. İki oduncunun hikayesini hatırlayın, bir oduncu durmadan çalışır, diğeri dinlenir çalışır, dinlenir çalışır. Akşam olduğundan durmadan çalışan oduncu bir bakar, dinlenip çalışan oduncu ondan çok odun kesmiş. Bir- iki derken en sonunda patlar: " Bu ne yahu, bu nasıl olur?" der. Oduncu gülümseyerek cevap verir: "Ben dinlenirken bir yandan da baltamı biliyorum."

20 Eylül Venüs Başakta
Venüs başağa geçiyor (20 Eylül)! 14 Ekim’e kadar düşük konumda olduğu başaktaki yolculuğuna devam ediyor olacak. Temizlik zamanı! Sadeleş! Gerçeğin farkına var! Gerçeğinin, ne için uğraşıp didindiğinin, bunun seni ne kadar ifade ettiğinin, değerinin, seni güzel, yaşamı keyifli kılan şeyin... Hep en iyisini yapmak istedik, hep en iyisi olsun dedik. En iyisi, olanın kendisi... İyileştirme çabası, zaten üzerinde olduğun bir yere varmaya çalışmak demektir. Yol hep daha ileriye gider. Şu an üzerinde bulunduğun, tam da olman gereken! Seninle olan her şeyi kutsa, onurlandır ve yolculuğuna devam et. Kendinin ve seninle olanın değerini anlamanı sağlayacak olan bu bilinçtir.

20 Eylül Başak Yeniayı
Yeniay 12. evde gerçekleşiyor. Kendimizi sürgün edilmiş hissediyor olabiliriz. Sanki hiçbir yere ait değilmişiz gibi! Köklenme ihtiyacı doğuyor. Nereye ait olduğumuzu bulmaya çalışıyoruz. Bir şeyler sanki bizi köşeye sıkıştırıyor. Bir şeyler yıkılıyor. "bilinç" boyutunda deneyimliyoruz tüm bunları!

Terazi yükseliyor yeniay haritasında, Venüs başağa henüz geçmiş ve hala 0 derecede, yerini bulmamış bir şeyler var ilişkiler cephesinde, değerini anlamaya çalıştığımız bir şeyler... Özdeğerimiz... Gerçekten öyle mi yoksa öyle olduğuna mı inanmaya çalışıyoruz? Bu daha mı güvenli geliyor? Bir araya gelişler ve burada bize aynalık edenler... Dostluklar, arkadaşlıklar, sosyal çevre ve ikili ilişkiler... Hepsi mercek altında! Birleşmeler ve ayrışmalar... Kendimizi ifade edebiliyor olmak!

Pluto devrede! Oluşan gündemler radikal değişimleri vurguluyor. Venüs ile Regulus sabit yıldızının kavuşum halinde olması, sanat ve eğlence dünyasında beklenmedik gelişmeler anlamına gelebilir. Birilerinin yıldızı parlarken, birilerinin yıldızı sönebilir, birileri hummalı bir çalışmanın içinde kendini bulurken birileri emeğinin karşılığını alarak takdir görebilir. Başaktan bahsediyoruz, öyleyse ne kadar emek, o kadar yemek! Dönem ruhunda nereden gelip nereye gittiğimize dair güçlü analizlerden bahsedebiliriz. Astrolojik danışmanlık almak için çok iyi bir zaman! Jüpiter akrep transitine doğru da ilerlerken! Takip ettiğiniz köşe yazarlarını daha dikkatli okumanızı tavsiye ederim. Nerede durduğumuzu objektif olarak görme arzusundayız. Sizinle aynı görüşte olmayan kişileri de okuyun. Onlar ne diyor, ona da bir göz atın!

Düzenleyici Merkür başakta ve artık hızlanıyor. 20- 30 Eylül arasını iyi değerlendirmenizi tavsiye ediyorum. Üzerinizdeki ölü toprağından kurtulun! Ekip çalışmasına, destek almaya ve vermeye kendinizi açın! Mükemmeli aramayın, olan içindeki fırsatın farkına varın ve onu kullanın. O fırsatı yaratın, yaratacak olanın önünü açın! Güç savaşları sadece vakit kaybettiriyor olur. Olmuyorsa olmuyor. Zorlamak, çözüm değil, çözümün önündeki dirençtir. Vazgeçmeniz gerekiyorsa vazgeçin, bitmişse bitmiştir. En azından şimdilik! Enerjinizi verimli kullanın ve bunun değerinin farkına varın!

İş- kariyer döngülerinde önemli gelişmelerden bahsetmek mümkün! Bir karar vermek durumunda kalabilirsiniz. Eğri oturun doğru konuşun! Çılgınlık zamanı değil! Aklımızı kullanma zamanı! İfadelere dikkat; zira dilin kemiği yok! Dil vardır savaş çıkartır, dil vardır barış getirir. Barışa çağrı yapın, kazan- kazan ilkesiyle hareket edin ve teklifiniz çekici olsun, her iki taraf için de!

23 Eylül Güneş Terazide
Güneş teraziye geçiyor (23 Eylül)! Işığın gücü yerini karanlığın gücüne bırakıyor. Artık parlama değil, parlayanlar içinde sana ait olanla buluşma zamanı! Karanlık, "içe dönüş" demektir. Gerçek hazine orada bulunur. Dişi, erili yaratır. Alan, verendir. Güneş koça geçene kadar (21 Mart) kendi içimizde büyüyor olacağız.  

28- 30 Eylül Pluto İleri Hareketi
19 Nisan’da durağan harekete geçen Pluto, 21 Nisan itibariyle geri hareketine başlamıştı. Pluto, "çürüme, bozulma" demektir. Bu tohumun canlanışıdır. Ten kafesinden özgürleşen ruh gibi düşünün. Ruhun özgür kalması için beden çürür. Bazı inançlarda bu süreci kolaylaştırdığına inanıldığı için yakma işlemi uygulanır.

Pluto dokunduğu yerdeki tüm değerlerin içini boşaltır. Oğlak burcunda deneyimliyoruz bu döngüyü! Kurallarımız, saygı kavramımız, saygınlık tanımımız, iş- kariyer döngülerimiz, toplumsal süreçlerimiz, otorite ile kurduğumuz ilişki ve gelenekler üzerinden oluşuyor deneyimimiz. 2008 yılının kasım ayında başladı ve 2024 yılının ocak ayına kadar devam ediyor olacak.

Yılda bir kez Pluto’nun geri (retro) harekete geçmesiyle bu süreç daha içsel deneyimleniyor. Kendi içimizdeki kokuşmuşluklar, kaçışlar, çığlıklar, bastırılmışlıklar, kilitli odalar ile yüzleşiyoruz. Uyanan kabuslar, önümüze dikilen korkular... Ya onların derinine iniyor ve yaşam döngümüzü yeni bir boyuta ulaştırıyoruz ya da "Kaçan kovalanır." ilkesiyle kaçtıkça daha da kendimizi içinde buluyoruz.

Öfke ve cinsellik dönemin ruhunda önemli bir alan kaplıyor. Öfkenin yerine onu dönüştürecek barış ve sevgiyi koyabilmek, cinselliği salt sebebini bilmediğimiz bir savaş olmaktan çıkarıp kendimize açılan bir yolculuk haline getirebilmek gerekiyor. Dokunmak, o dokunuşun dalga dalga yayılışına izin verebilmek, o dokunuşta özümüzde saklı olan yaşam enerjisiyle buluşmak... Hissetmek; sıcaklığı (ateş), yumuşaklığı (hava), sertliği (toprak), ıslaklığı (su)... Her biri içimizde yerini bulduğunda, tamamlanmak da mümkün oluyor. İnsan en güçlü bağı, en öfkeli olduğuyla taşır. Orada çözüldüğünde bir şeyler, büyük bir yük, alınan bir ders halini alır. Farklı bir yerden bakarız artık, bu da değişimi başlatır. Değerlerimiz, seçimlerimiz yeni bir boyut kazanır.

Pluto, bir köşede dinmesini bekleyebileceğimiz bir yağmur değildir. O fırtınadır, kasırgadır. Dokunduğu yerde olan şeyin geri dönüşü olmayacak, yeni başlayansa insanın ruhunda uykuda olanı uykusundan uyandıracak ve bir eşik atlanacaktır. Nisan’dan bu yana neler olduğuna bakın! Neler sizin için bambaşka bir boyut kazanıyor? Neyin farkına varılıyor? Bu sizi köklerinizden sarsan deneyim, sizce sizi nelerden koruyor? Oğlak, Satürn demektir. Satürn, "zaman"dır. Zaman, ya onunla büyüdüğünüz ya da onunla gömüldüğünüz toprak gibidir. Onun dilinden konuşanlar, yaşamın ne anlama geldiğinin farkına varırlar.

30 Eylül Merkür Terazide
Merkür’ün başaktaki "gelişim" yolculuğu şimdi bizi birtakım seçimlerin eşiğine getirmiş bulunuyor. Değerlerimizle sınandık, o değer kavramının derinini sorguladık ki Venüs’ün başak transitinin devam ediyor olması, bunun henüz bitmiş de olmadığını gösteriyor.
Geniş bir pencereden bakma şansımız var. Bu genişlik içinde, kendimize en yakın olandan emin olmamız süreci çok daha kolaylaştırabilir. Öyle komiktir ki aslında... Nereden gidersen git, varacağın hiçbir yer birbirinden çok da farklı değildir. Buna rağmen senin birini seçmen ve yola çıkman gerekir.

Kendine en yakın hissettiğin şeyin içindeki deneyim sende keşfetme arzusu uyandırır. İşte bu arzu yolun sonuna kadar gidebilme cesareti sağlayarak engelleri aşabileceğin motivasyonu geliştirmene yardımcı olabilir. Belki her şey bunun içindir.

Birisi olacak, sen olacaksın, birileri olacak, bir yerlerden geçilecek, orada bir şeylere şahit olunacak. Düşüşler, kalkışlar olacak. İnişler, çıkışlar. Umutlar olacak, yer yer hayal kırıklıkları... Derin bir nefes alıp bir adım daha attığında belki her şey bir anda değişmeyecek, belki hiçbir şey değişmeyecek; bununla birlikte sen daha farklı bakmaya başlayacaksın. Bu da birçok şeyin en azından senin için değişmesi anlamına gelecek.
Seçimler... Acısıyla tatlısıyla... "İyi günde kötü günde, hastalıkta sağlıkta, ölüm bizi..." Kim bilir kaç kez öldük, kaç kez doğduk! Şimdi sadece seçtiğimiz yolculuğun bize anlatmaya çalıştıklarına daha da kulak kesilme zamanı! İnanç, korktuklarımızdan kaçarak sığınmaya çalıştığımız bir liman olmadıkça, yolun ışığıdır.

Ekim ayında buluşmak üzere...

Yüreğe selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.


ASTROLOJİ BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.