3 Şubat Merkür - Mars Sekstili
Merkür, iletişim ve
haberleşme aksı ile ilgili süreçleri yönetir. Haberci arketipiyle tanırız kendisini... Tüccardır
aynı zamanda, alışveriş döngülerini temsil eder. Mars, hareket enerjisidir. Dokunduğu yere enerji
yükler. Bu enerji yön bulamadığında bir dağınıklık halini alabilir. Merkür kovada bir idealin
peşinde olduğumuzu gösterirken, Mars yayda bizden inandığımız şeyin peşinden gitmemizi söylüyor.
Kova kendini ukalalığa kaptırıp beklentiyi yüksek tutarak somut eylemlerden uzak kalabilir, yay
değişken olması sebebiyle dağılabilir ve ateş olması sebebiyle oradan oraya koşturup hedefi
şaşırabilir. Sekstil, destek açısıdır. Aklında ne varsa eyleme dök diyor.
4 Şubat Venüs -
Jüpiter Karesi
Venüs, saf sevgidir, bizleri bir araya getiren, ortak bir noktada buluşturan.
Jüpiter, akıldır, Hermetik ismi "bilim dehası"dır. Sevginin ilmi ne olabilir? Bizden neyi ayırt
etmemizi istiyor? Venüs kovada biz, bizi bir araya getiren, arkadaşlık diyor. Jüpiter akrepte çok
derin bağlardan, karmik boyutlardan söz ediyor. Sevginin çok özel bir boyutu açığa çıkıyor; bizi
dönüştüren, yaraları açan, o yaraları iyileştiren, hatırlatan, yakınlaştıran... Kare zorlayıcı bir
açıdır; bununla birlikte iki iyicil planetin karesinden söz ediyoruz. Yaraları iyileştirecek tek şey
sevgi ve akıl... Buna yürüyoruz.
7 Şubat Venüs - Uranüs Sekstili ve Son Dördün Ay Fazına
Geçiş
Venüs, ilahi sevgidir aynı zamanda... Güneş’e yakın olması sebebiyle, egonun bir
türüyle de karşı karşıya getirir bizi! Sevginin içinde gözlemler en iyi insan kendini, karanlık
(gölge) yanını görür. Anlaşamadığı, uyum sağlayamadığı yerlerde kendiyle ilgili de bir bakış açısı
kazanır. Neyin ona iyi gelip neyin gelmediği... Neyin onun korkuttuğu, ürküttüğü, saklı bir öfkeyi
açığa çıkardığı... İlişki, insanın dönüştüğü yerdir. Genişlediği... Kendinden bir adım öteye gitmesi
gerektiği... Başka türlü ortak bir noktada buluşma şansı olmayacaktır.
Uranüs, "abdal"
arketipiyle bilinir. Satürn (karmanın efendisi) aşamasında karşımıza çıkan "toplum" figürünün
ötesine geçtiğimiz yerdir. İçimizdeki "gizli güneş"in göründüğü yer. Öz burada açılır. Uranüs koçta
bizden cesaret, hareket istiyor. Bu sekstil, korkularımızın üzerine gitmemizi, toplumsal kalıpların,
bize öğretilenlerin biraz daha dışına çıkmamızı ve yeni yollar aramamızı istiyor. Sürprizlere
hazırlıklı olun ve onları hayatı anlamlı kılan renkler olarak görün.
"Sanat rastlantılardan
ibarettir, rastlantıları sıklaştıran sanatçının kendisidir." derdi fotoğrafçılık hocam Mümtaz Bey;
yaşama sanatı, rastlantı kabul ettiklerimizin ardındaki o saklı hikâyeyi okumayı başardıkça bizde
yerini buluyor olabilir mi? Paletleriniz hazır mı? Tuvalimiz içinde olduğumuz zaman!
Yaratıcılığınızı kullanın! Son dördün ay fazı, önemli bir eşikte olduğumuzu gösterir. Küçülen ay
fazının, içselleşen sürecin, kadersel bir aşaması! Güneş tutulmasına kadar bu gündem güçlenerek
devam ediyor olacak.
11 Şubat Venüs Balığa Geçiyor
Venüs kovadaki 18 Ocak
itibariyle başlayan yolculuğunu tamamlayarak 7 Mart’a kadar sürecek olan balıktaki yolculuğuna
başlıyor. Venüs kovada (hava elementi) mental bir boyutta ilerler. Sabit nitelikte olması
dolayısıyla bir ideal peşindedir. Oğlak burcundaki sert yapı (kurallar), kovada birlikteliğe (özgür,
insancıl, ortak idealler) açılır. Oğlak ile başlayan insanın "kişiselliği aşan dünya bilinci"
aşaması balıkta tamamen ruhsal, metafizik bir boyut kazanır. Balık "hayaller" aşamasıdır. Burada her
şey soyuttur. Esinlenmeler vardır. Büyük resmi görme ihtiyacı doğar. Sınırlar kalkar. Her şey
birbirine benzemeye başlar. İnsan varlığını ortaya koymakta zorlanır. Sanki o büyük hikâyenin içinde
eriyip gitmiştir ve kendisini, deneyimlemekte olduğu o bütünden ayıramıyordur. Esen rüzgârla
sürüklenip gidiyordur. Venüs balıkta yücelir, ilahi sevgi dediğimiz bütüne duyulan sevgi açığa
çıkar. Siz her şeye aşık olabilirsiniz bu dönemde, her şeyle özel bir bağ kurabilirsiniz. Bunun
ötesine geçebilmeniz, mantığı da devreye alabilmeniz gerekir. Yoksa bu süreç sizi düzenleyici
Jüpiter’in de akrepte olduğunu hatırlayacak olursak, derin bir karmayı hatırlayış noktasına
getirebilir.
Jüpiter ile Mars birbirini karşılıklı ağırlıyor. Jüpiter yayda, Mars akrepte
gibi çalışıyor. Derinlerden yükselen bir güç var. Bu güç bizden bir yol çizmemizi bekliyor.
İnandığınız şeyin peşinden gidin; bununla birlikte inandığınız her şeyi kenara itip peşinden
gittiğiniz her şeyin sizi eninde sonunda kendinizle ilgili bir yüzleşmeye çağıracağını bilin. İnsan,
inançlarının açtığı yolda büyür. Onlara yabancılaştığı her deneyimse kayboluştur. Dünya, her şeyden
alacağınızı alıp böylelikle vereceğinizi vererek yolun sizdeki gücünü duyumsamak içindir. Yoldan
çıkmayın, yol olup kapsayın ve sizi kapsayan o yüceliğin farkına varın. Jüpiter akıldır, balık bizi
akla çağırır, büyük resmi gören ve oradaki yerini bilen...
14 Şubat Merkür - Jüpiter
Karesi ve Güneş- Uranüs Sekstili
Sevgililer gününde de Merkür- Jüpiter karesi mi olur canım!
Merkür, günlük hayatın döngülerini, burada kazandığımız bakış açılarını, bu boyuttaki mantık-
muhakeme yeteneğimizi anlatır, "hazır bilgi"dir. Jüpiter, deneyimlerimiz, bu deneyimlerin bizde
oluşturduğu, güçlendirdiği inançlar, ufkumuzdur. Burada sorgulayışın ve aklın ürünü olan yol vardır.
Kare, bizden bilginin, günlük hayatın ritüellerinin biraz daha derinine inmemizi istiyor. Merkür
kovada, yenilikçi bir tablo çiziyor. Jüpiter akrepte, korkulara, öfkelere, daha karmik köklere dem
vuruyor. Martin Luther’in "Ölümden korktuğu müddetçe kimse özgür değildir." Sözünü hatırlayalım!
İçinden geçtiğimiz döngü, sıkışmanın ötesine geçmemizi, yeni limanlara yelken açmamızı istiyor.
Güneş, özümüzdür. Kendimizi ifade etmeyi seçtiğimiz yol, yöntemler bütünü! Kovada çılgın ve
idealist bir tablo sergiliyor. Uranüs, geleceğin ruhudur, çağın ötesine geçen bir enerji taşır.
Koçta, cesaret diyor ve kovanın modern yöneticisidir. Bu sekstil, kalıpların biraz dışına
çıkabileceğimizi, alıştığımızın dışında bir şeyler gerçekleşebileceğini gösterir. Kova, Uranüs,
yıldırım etkisidir. Değişime kucak açın ve bugüne kadar aklınıza gelmeyenin, bundan sonrasına yeni
bir boyut kazandırabileceğinin farkına varın.
15 Şubat Merkür - Uranüs
Sekstili
Güneş- Uranüs sekstili özümüzdeki bir şeyi açığa çıkardı. Merkür ile bu açığa çıkan,
günlük hayatta, iletişim- bilgi aksında da kendini gösteriyor. Kullandığımız dile yansıyor. Daha
farklı kelimelerle tanımlamak, daha farklı tanımlar, daha farklı bir perspektif, yeni yollar... Aynı
yoldan aynı yere varırsın. Farklı bir noktaya varmak istiyorsan, farklı bir yol kullanmalısın.
Değişiklikler, farklılıklar, beklenmedik gelişmeler, sana bunu hatırlatmak içindir.
16 Şubat
27⁰ Kova Burcunda Parçalı Güneş Tutulması (00:05) ve Venüs- Satürn Sekstili
Güneş
tutulması, yeniay fazında gerçekleşir. Tutulma olmasını sağlayan Ay- Güneş kavuşumunun ay düğümü
(kadersel temayı anlatan gösterge) ile etkileşimidir. Yılda dört kadar tutulma olur. Etkisi daha
geniş zamana yayılır. Bundan önceki ay ve güneş tutulması ağustos ayında yaşanmıştık. Tutulmalar
toplumsal gündemler yaratır. 31 Ocak Çarşamba günü aslan burcunda tam ay tutulması yaşadık. Ay
tutulmalarında önemli yüzleşmeler gerçekleşir. Güneş tutulmalarında kişisel hayatlarımızda kadersel
başlangıçlar söz konusu olur ve burada bizi aşan güçler devrededir.
Kova burcunda
gerçekleşecek olan parçalı (etkisi tam tutulma kadar güçlü değildir) güneş tutulması, tutulma
haritasının 4. evinde gerçekleşiyor. 4. ev "iç dünya, ev, aile, yuva, kökler, doğduğumuz topraklar"
demektir. Burası bizim gözler önünden en uzak tutmak istediğimiz, yumuşak karnımızdır. Kova; özgür,
asi ruhlu, orijinal, insancıl, geleceği temsil eden, teknolojik gelişmeleri de içinde barındıran bir
boyut taşır. Güneş kovada zararlı konumdadır. Aslandaki "ben" teması değil kovadaki "biz" teması
güçlü! Varlığımız "bizi var eden ben" olarak anlam kazanıyor. Ortak ideallerde buluşmalar, buradaki
içsel paylaşımlar, ortak gündemler, birlikte gidilen çözümler destekleniyor.
Tutulma
haritasında akrep yükseliyor. Yükselen, harekete geçiren, hareketi başlatan enerjiyi verir. Akrep,
krizli bir burçtur. Buradaki içsel kriz, değişime dirençtir. Vadesi dolmuş değerlerin devam
ettirilmeye çalışılması... Ölmüşse ölmüştür, bunu kabul etmek gerekir. O artık yok ve bunun geri
dönüşü de yok. Devam etmeliyiz. Tüm bu hikâyeden alacağımızı alıp tüm bu hikâyede anlamamız gerekeni
anlayarak... Yükselenin Circe denilen asteroit ile kavuşum halinde olduğunu görüyoruz. Arketipi
"kendi ayakları üzerinde durup erkeklerden nefret eden kadın" olarak karşımıza çıkar. Circe’nin
iyicil ve kötücül olmak üzere iki yüzü vardır. İyicil yüzü, süreçlerin akışını kolaylaştırırken
kötücül yüzü, "gücünü yalnızca seçtikleri için" kullanır. Hesap kitabın ötesine geçip biraz daha
bütünsel bakmaya ihtiyaç duyuyor olacağız. Bizimle ya da bizsiz, bir şey olacaksa olur. Değilse
zorlamak, boşa enerji kaybı ve gerilimle güçleşen diyalogların, bir dolu iletişim kopukluğu ve
yanlış anlaşılmanın ötesine gidemeyecektir. Kendimize gereksiz misyonlar yüklemeye kalkışmamalıyız.
İyi büyücüler "evrensel büyüme"de rol alır. Kötü büyücüler kibre kapılarak dengeleri altüst eder ve
eninde sonunda bunun bedelini öder.
Tutulma haritasında Merkür yanık, iletişim ve bilgi
aksında egosantrik tutumlar işleri zorlaştıracaktır. Ukalalığa lüzum yok! Birlikte daha iyi anlamaya
açık olmak gerekiyor. Juno ile kavuşum, Hera ile etkileşim, evlilik ve ortaklık temasının, buradaki
hak, hukuk, adalet arayışının gündemi meşgul edeceğinden söz ediyor. Sınırların olmadığı her ilişki
yıkılmaya mahkûmdur. Venüs’ün de yanık olduğunu görüyoruz. Bir planet yanık olduğunda gölge
yanlarını gösterme eğilimi artar. Gerçeklerden kaçmak, kendini kandırmak, hayal dünyasına sığınmak,
kendini feda etmek, kurban psikolojisi devreye girebilir. Bunların hiçbiri sevgiye dair şeyler
değildir. Sevgi akıl, idrak, yerini bulma ve bilmeyi gerektirir. Venüs, Deneb Adige isimli sabit
yıldızla kavuşum halinde, sanatsal yaratıcılığımızı kullanarak ürünler vermek mümkün! Venüs,
sanattır. Sanat, aşktır. Aşk, aşmayı gerektirir. Engelleri gözünüzde büyütmeyin, onları gerçeğe
giden basamaklar olarak görün ve ilerleyin. Yolun sonu yok, yolda olmanın anlamı var.
Uranüs
sekstili, bu tutulmanın dönüştürücü etkileri olacağından, büyük değişimleri, önemli toplumsal
kırılmaları desteklediğinden bahsediyor. Jüpiter karesi, karmik çözülmelerin altını çiziyor. Korku
ve öfke, bizim cehennemimizdir ve kimse cehenneminden geçmeden cennetine varamaz. Cennet burada,
yarındır. Yarına varmak için, geçmişin yükünü sırtımızdan atabilmemiz gerekir. Bu da içsel
hesaplaşmalarla olur. Jüpiter- Mars karşılıklı ağırlaması derindeki gücü açığa çıkarıp onu yola
koymamızı istiyor. Başarı "inanç"la gelir. Bunun için yola çıkmak gerekir ve o yolda devam
edebilmek... Jüpiter- Pluto sekstili, "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!" diyor. Geçtiğimiz yıl bizi
zorlayan, bizi bir şeyleri tartmak zorunda bırakan temalar bugün bunu ne için yaşadığımızı daha
anlaşılır bir noktaya taşıyor.
Haritanın gölge burcu oğlak ve Pluto, oğlak burcunda gündeme
dâhil oluyor. Tutulma düzenleyicisi Satürn de yönetici konumunda olduğu oğlakta; zamana yenilmeyen,
zamanı aşan bir boyutu gündeme getiriyor. Bugüne, bugündeki gelişmelere sıkışıp kalmayın, bugünle
sınırlanmayın, bugündeki potansiyeller üzerinden yarına bir kapı açın! İşte yol bu! Oğlak, gölge
yönüyle katı ve serttir. Alışılmışın dışına çıkmak istemez. Pozitif yanıyla sorumluluklarının
bilincinde ve disiplinlidir. Taşı delenin suyun gücü değil damlaların sürekliliği olduğunu bilir.
Bizim bu boyuttaki bu bilgiyi kullanarak zamanın sınırlarından taşmaya ve orada yeni olan bir
şeylerin tohumlarını atmaya ihtiyacımız var gibi gözüküyor. Gündem, işaretleri içinde barındırır, bu
işaretler gündemin ötesinde bir anlam taşır, bunu anlayan sisleri dağıtır ve gören gözle yol alır.
Bütünden kopmayın ve nerede durduğunuzu, onunla kurduğunuz bağın ne anlama geldiğini hatırlayın.
17 Şubat Güneş - Merkür Kavuşumu ve Mars- Neptün Karesi
"Güneş’in kalbinde olmak"
Güneş bir süre için tahtını Merkür’e bırakıyor ve Merkür en güçlü halinde oluyor. Geleceğe bakış,
geleceğin gözüyle bakmak, gelecekten bugüne bakmak, bugünden yarına uzanmak... Bu zamanı tüm bunlar
için değerlendirmek gerekiyor. Mars- Neptün karesi, güçlü bir enerji! Neptün, bütünsel bir bakış
gerektirir. Balıkta, en güçlü olduğu konumda... Sarhoşluk etkisi de yaratabilir ve bu güç kontrol
dışı bir boyut alabilir. Ne yaptığımızın ve bunun muhtemel yansımalarının farkında olmamız
gerekiyor. Hayal gücü ve yaratıcılık devrede! Geniş bir perspektife ve bilinçli bir ilerleyişe
ihtiyaç duyuyoruz.
18 Şubat Merkür ve Güneş (20:18) Balığa Geçiyor
Merkür 31 Ocak
itibariyle başlayan kovadaki yolculuğunu tamamlayarak 6 Mart’a kadar sürecek balıktaki yolculuğuna
başlıyor. Merkür balıkta hem zararlı, hem düşük konumdadır. Gölgeler diyarına hoşgeldiniz! Birçok
şeyi olduğu haliyle göremeyeceğimiz çok belli! Herkes kendi penceresinden, kendi düşsel
gerçekliğinden seyrediyor olacak süreçleri! "Beni anlamıyorsun!" cümlesini sık duyabilirsiniz.
Üzülmeyin, kesin o da sizi anlamıyordur. Peki siz kendinizi ne kadar anlıyorsunuz? Ne size kendinizi
çok daha anlaşılır kılardı? Aynı gün Güneş de balığa geçiyor, 20 Ocak itibariyle kovada başlayan
yolculuğunu tamamlayarak ve bu yolculuk 20 Mart’a kadar sürüyor olacak.
Güneş balıkta, eylül
ayında Güneş’in teraziye geçmesiyle birlikte başlayan Güneş’in güç kaybettiği yolculuğun son aşaması
yaşanıyor. Tamamlamakta olduğumuz içsel süreç, meyvesini vermeye hazırlanıyor. Son altı ayı gözden
geçirin; neler oldu, neler geride kaldı, dün hayalini bile kuramayacağına inandığınız neler şimdi
hayalleriniz arasında? Hayaller, onları gerçekleştirmek için yola çıkmadığımız müddetçe yarım kalır.
Bunu Güneş’in koça geçmesiyle yapıyor olacağız. Şimdi hayalimizin ne olduğundan emin olma zamanı!
Balık, iki ayrı yöne yüzen balıktır. Bu balıklar Venüs (Afrodit) ile Eros’tur. Telaşa kapılıp iki
ayrı yöne yüzmüşlerdir. Suyun akışına ya da tersine, nereye doğru yüzmek istediğimize, ne için yola
çıkmak istediğimize, ne yöne yüzmenin buna en kolay gidiş olduğuna karar verme zamanı! Göksel
işaretler önemli bir rol oynuyor. Balık, Tanrıya en yakın olunan ve her şeyin en belirsiz olduğu
aşamadır. Aceleye gerek yok! Film, filmin sonuna doğru anlaşılır. İzlemeye devam edin! İlginiz
dağılmasın yeter! Telefon elinizde olmasın yani! Sonra filmin kötülüğünden şikâyet edersiniz;
hâlbuki çok önemli detaylar siz telefonla oynarken gözden kaçmıştır. Şeytan, ayrıntılarda gizlidir.
Ayrıntılar, bütün resmi gördüğünüzde anlam kazanır.
21 Şubat Venüs - Neptün Kavuşumu ve
Merkür- Satürn Sekstili
Venüs, modern düzenleyicisi Neptün ile kavuştuğunda ortalık aşk aşk
kokuyor olacak. Bu aşk, ilahi aşk! Kâinat! Sanatsal yaratıcılığınızı kullanın, bunu günlük akışınıza
katın, yaşamınıza buna dair dokunuşlar kazandırmak için bir şeyler yapın! "Sanatsız kalmış bir
milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir." Hayal edemeyen insan, ölüdür. Yarını yoktur
onun, yaşamın onun için anlamı, heyecanı yoktur. Hayaller, onlar içine saklanmak değil, onlar
içinden yükselip varoluşu görünür kılmak içindir.
Merkür- Satürn sekstili bizi hayalleri
gerçekleştirmeye çağırıyor. Hayalleri gerçek kılacak olanı bulmaya... Bu kadar balık, bu kadar su,
bu kadar uçuş uçuşken, Satürn bizi toprağın en güçlü haliyle köklüyor. "Ayinesi iştir kişinin, lafa
bakılmaz." diyor. Sizi hayal ettiğiniz o şeye ulaştırabilecek yolları, başlangıcı, sürecin akışını
belirleme zamanı! Hayaller, gerçeklerle yaşar. Hayal dünyasında boğulmayın, hayal gücünüzün açtığı o
kapıdan içeri dalın ve oradan eli boş dönmeyin!
23 Şubat İlk Dördün Ay Fazına Geçiş ve
Juno Balığa Geçiyor
Güneş tutulmasından bu yana açılan gündemler artık size daha net bir
bakış açısı kazandırmaya başlıyor. Nasıl bir yoldan geçtiğiniz, bunun sizin için ne anlama geldiği,
sürecin sizi neye götürdüğü daha açık oluyor. Juno, evlilik ve ortaklık konularını temsil eden
asteroittir. 16 Aralık’ta başlayan kovadaki yolculuğunu tamamlayarak 28 Nisan’a kadar sürecek
balıktaki yolculuğuna başlıyor. Kovada, bizi bir araya getiren ortak alan bizim için önemliydi.
Balıkta, bizim ötemizde bir boyut devreye giriyor. Juno balık döneminde, evlilik ve ortaklıklar,
büyük resimde gözlemleniyor olacak. Bu dönem gerçekleşen bir araya gelişlerde, süregelen
dönemeçlerde önemli çözülmelerden bahsetmek mümkün! Juno koça geçtiğinde, artık ne için bir arada
olduğumuzu daha iyi biliyor olacağız.
25 Şubat Venüs - Mars Karesi, Merkür- Neptün
Kavuşumu ve Güneş- Satürn Sekstili
Venüs balıkta, Mars yayda, bu kare dağınık bir enerjiyi
veriyor. Oradan oraya koşturuyor; bununla birlikte aslında dişe gelir hiçbir şey yapmıyor
olabiliriz. Çokluk içinde kaybolmamalı, bir şeyin peşinden koşarken her şeyi unutmamalı! Merkür-
Neptün kavuşumu algıyı çok soyut bir boyuta taşıyor. Ayrıntıların, günlük akışın, buradaki
devamlılığın, sağlığımızın, beslenme ihtiyaçlarımızın da farkına varmamız gerekiyor. Bunu
başardığımızda daha fazlasına yer açabiliriz. Güneş- Satürn sekstili, üzerine düşeni yerine
getirmeyenin tek elde ettiği sürekli büyüyen bir yetersizlik duygusudur diyor. Büyük hayaller değil,
gerçekleşme şansı olan ve gerçekleşen hayaller değerlidir. Yaptıklarınız, yapacaklarınızın
teminatıdır. Yaratıcılığınızı bahaneler için değil, yöntemler için kullanın ve kendinize hayalinizi
gerçekleştirmek için yeterli zaman tanıyın. Hemen umutsuzluğa kapılmayın. Evdeki hesap çarşıya
uymayabilir; bu yenildiğiniz değil, biraz daha yaklaştığınız anlamına gelir. Süreçleri gözden
geçirin ve kazandığınız yeni bakış açısıyla yeni bir yol çizin. Yapboz, hayat daha fazlası değil!
Keyif alın yeter! Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş...
27 Şubat Venüs - Pluto
Sekstili
Ne kadar önemli bir eşik... Pluto’nun görünür olduğu her yer, dönüm noktası anlamına
gelir. En son buna yakın bir şeyi sinister bir sekstil ile Venüs akrepteyken gerçekleşmişti, 2- 3 ay
kadar önceydi; bununla birlikte orada süreç gergindi. Merkür retrosu öncesiydi, iç dünya karışıktı,
Venüs zarar gördüğü akrep burcundaydı. Şu an Venüs yüceldiği balık burcunda ve birçok şey çok daha
anlaşılır. İçinden geçtiğimiz kırılmalar bugün birçok şeyin çok daha farkında olabilmemiz içindi.
Benzer bir sekstilse yaklaşık bir yıl önce yaşandı. O zaman da önemli bir eşik söz konusuydu. O
günden bugüne nelerin çok daha farklı olduğunu düşünün. Hangi cephede? İlişkiler cephesinde; denge,
uyum ve huzur... Bizi yola çıkaran neydi? Sevmek ve sevilmek... Kimi ve kim tarafından? Kendimizi ve
kendimiz tarafından... Bunu anladığımızda her şey daha yerine oturacaktır.
(Yazıyla alakalı video için linki kullanabilirsiniz. https://vimeo.com/254335638)
Yüreğe selam olsun,
Hüseyin
Akdağ
Kaynak: www.anneoluncaanladim.com
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle
iletişime geçebilirsiniz:
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com
Doğum haritası
analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini,
bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri,
yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet
edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları
ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin
ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi,
neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini
bulabilirsiniz.
|