Venüs yengeçte, hisler yoğun! Bize iyi gelecek bir şeylerin
peşindeyiz. Değerlerimizi sorguluyoruz. Bunu karşımızda olan kişiler üzerinden yaşıyoruz. Jüpiter
akrepte ve retro, içsel bir dönüşüm! Açığa çıkan duygular var ve bunlar bizi bir şeyi anlamaya
çağırıyor. Kendinizi bir kriz içinde bulabilirsiniz. Hızlı bir tepki vermektense derin nefesler
alarak içinde bulunduğunuz anın sizi hangi eşiğe getirdiğinin farkına varın ve bu eşiği aşmanın ne
demek olduğunun, bunu nasıl yapabileceğinizin, neye izin vermenin vaktinin geldiğinin, bunun hangi
korkuyu yenerek gerçekleşebileceğinin...
2 Haziran Cumartesi Venüs- Neptün Üçgeni
"Görünmez bağlar"
Neptün, büyük resmi görmek demektir. İlahi bir boyuta işaret eder. Venüs ve
Neptün’ün bu güçlü etkileşimi, hayal gücü ve yaratıcılığı tetikliyor. Sevgi nedir, sevmek nedir,
bizi buluşturan, bir araya getiren, ortak bir alanın sorumluluğunu almamızı sağlayan nedir? Hangi
görünmez bağlara sahip olabiliriz? Kalbimizi buna açmak bize neler kazandırır? Mutluluk nedir? Bizi
buna taşıyan nedir? Burada bizi yanıltan ne olabilir?
6 Haziran Çarşamba Güneş- Merkür
Kavuşumu, Venüs- Pluto Karşıtlığı, Merkür- Neptün Karesi ve Son Dördün Ay Fazı (15⁰ Balık)
"kapıyı açacak anahtar kapının üzerinde"
Merkür, Güneş’in kalbinde! Güneş yani Sanat ve Biliş
Tanrısı Apollon, tahtını bir süre için Merkür’e yani Tanrılar Habercisi Hermes’e bırakıyor ve bu
göksel süreç Merkür’ün yöneticisi olduğu ikizler burcunda deneyimleniyor. İkizler burcunun sembolü
gece- gündüz, karanlık- aydınlık, yer- gök gibi ikilikleri anlatır. İkizler tarafsız bir yaklaşımı
simgeler. Her şeyi, her şeye eşit bir mesafede durarak görebilir misin? Bu şekilde Tanrının gözü
olup seni harekete geçirecek olanı fark edebilir ve tam da burada kaderin olan yolculuğu
başlatabilir misin? Sanat, yaratıcılık demektir. Apollon, kehanet gücüne sahiptir. Şimdi, geçmiş ve
geleceği içinde barındırır. Güneş, şimdi demektir ve şimdi, gördüklerindir. O gücü anlayıp yaşam
yolculuğuna katan, yolu açacaktır. "Aç gözünü seyret, tekrarı yok bunun!"
Neptün ile kare,
mistik bir dinamiğin söz konusu olduğundan bahsediyor. Ruh ile bağlantıda cevaplar... Her şey ilk
anda gördüğü gibi olmayabilir. Aslında her şey ilk anda gördüğün neyse oydur. Bu bir çelişki midir?
Kesinlikle! İçinden çıkmanın yolu basit ve sade olan boyuta geri dönebilmek! En temeldeki ihtiyacın
ne olduğunu, aslında her şeyin ne için olduğunu ve şu an nerede durduğumuzu, bunun bizi nereye
götürüyor olduğunu fark edebilmek... Son dördün ay fazı, Uranüs- kova ruhu taşır. "Bilinçte kriz"
dediğimiz aşama, burayı bizi ruhsal boyutta büyütecek bir deneyim temsil eder. Hangi bilinç, hangi
bakış açısı içinde kendimizi bulduğumuz bu puslu yolculuğu bir büyüme haline getirebilir? Neyi
yıkmak? Neyin önünü açmak? Sahip olduğumuz neyin farkına varmak? Engel fiziksel değil içseldir ve
biz içsel olarak onu aştığımızda, fiziksel olanın da ötesine geçilebilir. İşte bunlar hep bilgi
okyanusu olan evrenin anahtarları, yeter ki doğru kapıda olun. Kapıyı açacak anahtar kapının
üzerindedir.
7 Haziran Perşembe Güneş- Neptün Karesi
Şimdi, hayal
edebildiğinizdir. O şimdi, daha fazlasını hayal edebilmekle genişleyebilir. Bu açı bizi daha
fazlasını görmeye, gördüğümüzün ardında saklı daha büyük bir hikâyeyi fark etmeye çağırıyor. Bu
olandan kaçmak değil, olana daha farklı bakmaktır. Hayal, ufkunuzun genişliği ile ilgilidir. Onun
gerçekleşmesiyse, kalbinizin size söylediği şeyin yolunda yürüyebilmeniz... Hayal, somut şeylere
dair gibi görünse de aslında hayallerine kavuşmak, hayalinize giden yolda yüreğinizin kapılarını
buna açabildiğiniz bir yolculuğu başlatmaktır. Önce buna kendinizi açarsınız, sonra o sizde bir şey
açar. Kalbinizi çarparak yola çıkmak, bu yolculukla ilgili beklentinizden değerlidir. Yol, her
şeyden değerlidir. Gelecek tam da on anda inşa edilir. Yaşamak insana ilham verir.
12
Haziran Salı Merkür Yengeçte (22:59)
Merkür ikizlerde gören göz olduk. Antenlerimiz açıktı ve
bilgi akışı yoğundu! Merkür yengeçte hisseden kalp oluyoruz. Tarafsız kalabildiğimiz bir akıştan
daha içsel bir görü ve ifadeye geçiş... Derin sulardan bakıyoruz dünyaya, derin sulara bakıyoruz,
daha derindeki bir şeyleri anlamaya çalışıyoruz. Dolaylı ifadeler! Romantik dinamikler! Hayaller
Nişantaşı gerçekler Tarlabaşı! Sakin olun! Tarlabaşı’nın da başka bir ruhu vardır. Sizi en derindeki
bir şeyi sorgulamaya ve orada kaçtığınız bir şeyle buluşmaya çağırır. Köklerden göklere doğru!
13 Haziran Çarşamba Merkür- Uranüs Sekstili ve 22⁰ İkizler Burcunda Yeniay
(22:43)
Uranüs, Merkür’ün üst oktavı olarak düşünülür. Merkür bilgiyse, Uranüs zeka,
aklımızda çakan şimşektir. Açılan Merkür- Uranüs sekstili, yaratıcılığımızın yüksek olduğu bir
zamana işaret ediyor. Sıradışı fikirler! Ay ile Merkür’ün karşılıklı ağırlaması, güçlü sezgilere
işaret ediyor. Yeniay ikizler burcunda gerçekleşiyor. Düzenleyici Merkür yengeçte ve altıncı evde,
tarafsız bir bakış açısı, parçaları bir araya getirmek, iletişim ve bilginin en saf haline kendimizi
açabilmek... Oğlak yükseliyor yeniay haritasında, sorumluluğunu almamız gereken, ciddi bir eşik,
görenlerle görmemekte inat edenler birbirinden ayrılıyor. Düzenleyici Satürn oğlakta, retro ve güçlü
konumda olduğu on ikinci evde, bizi daha büyük bir hikayeyi anlamaya çağırıyor. Bir planet retro
olduğunda, bizi es geçtiğimiz gerçeklerle yüzleştirir. Merkür- Satürn karşıtlığı, duygu denizinde
boğulmamamızı ve katı bir yaklaşımda bulunmamamızı istiyor. Duygularımızı bastırmamak ve bitmeyen
işlerin içinde kendimizi unutmamak... Uranüs açısı, bir şeyleri yıkmamız gerektiğinin altını
çiziyor. Yeni bir zaman, yeni pratikler, yeni değerler, yeni çağın dinamikleri... Kiron açısı,
yaralı bir savaşçının ürkekliğinden bahsediyor. Özgürlük, deneyimin bizde oluşturduğu bilinç ile yol
alabilmektir. Hata, yanlış, suç, ceza yoktur. Deneyim vardır ve bu bizi zenginleştirir. Burada
zenginlik, fark ettiklerimizdir. Bu bize daha geniş bir perspektif sağlar. Yeniay haritasının sentez
burcu yengeç, derin sularda yüzüyoruz. Her şeyin başladığı yer; aile, çocukluk, anne, baba, kardeş,
köklerimiz... Gölge burç aslan ve yay, kendimizi ifade etmek, kalbimizi açabilmek, samimiyet,
dürüstlük ve kendimize bir yol çizmek, yaşamın bize hatırlatmaya çalıştıklarının farkına
varabilmek...
14 Haziran Perşembe Venüs Aslanda (00:54)
Venüs, sevgidir,
değerlerdir, yansımalardır, ilişki içinde olduğumuz kişilerdir, buradaki genişlememiz, kendimizi
açtığımız gölge yanımızdır. İnsanın kendi karanlığına, bilinmeyenine olan yolculuğu... Venüs
yengeçteki derin sulardan, aslandaki dışa vurduğumuz öze geçiyor. Aslan, samimiyet, dürüstlük, açık
yüreklilik, cömertliktir. Gölge yanıyla boyunduruk altına almak, üstünlük taslamak, gücünü kabul
ettirmek, kişisel algılamaktır. Bu transit bizden kalbimizi açmamızı, içimizden geçene kulak
vermemizi, buradaki gücü fark etmemizi, onu hayata akıtmamızı, kendimizden başlayarak genişlememizi
istiyor. Eğlenmek ve içinde olduğunuz anın tadını çıkarmak... Eğlenmek, sorumluluklarınızı kenara
itmek değil, onları yerine getirirken gülümseyerek içinde olduğunuz yolculuğun nasıl değerli bir
armağan olduğunu fark edebilmektir. Kalbinizden gülümseyebildiğiniz her an sizi büyütür. Kendinizi
buna açın! Yaşamdan alabilecekleriniz ve yaşama sizden akan... İkisi birbirinden ayrı değildir. Her
şey kendimizden kendimize... Sahip olduklarınızın değerinin farkında olun ve tadını çıkarın.
15 Haziran Cuma Venüs- Uranüs Karesi
Venüs, bizim için değerli olan, değer
kazanan, değer taşıyacak şeylerle ilgilidir. Uranüs, bildiğiniz, alıştığınız, kabul ettiğiniz her
şeye meydan okur. Bu etkileşim bizi kalbimizi, kendimizi neye açtığımızın farkına varmaya çağırıyor.
Neyin içine sıkışıp kalmış, neyi kendimiz için hayati kılmış olabiliriz? Bunun içinden neyin farkına
vararak çıkabiliriz? Huzur ve güven, parlamak, seni yansıtanı, sen olanı, sende olanı ve bunun
anlamını bulmak... Buradan geleceğe kanat açmak... Bugün, yarını yaratıyor. Bugüne, yarının
gözleriyle bakmak! İşte cevap burada saklı!
16 Haziran Cumartesi Merkür- Satürn
Karşıtlığı
Merkür, hayata bakan gözlerimizdir. Satürn, bu hayatta ciddiye almamız
gerekenlerdir. Merkür- Satürn karşıtlığı hayata bakan gözlerimizin ciddiye almamız gerekenlerle
savaş halinde olduğunu söylüyor. Bakıp gördüklerimizin içinde kaybolarak yapmamız gerekenleri
unutmamak, yapmamız gerekenlerin içine gömülüp etrafta neler olup bittiğinden kopmamak... Bazen
kendinizi çok hassas ve her şey sizi incitebilirmiş gibi hissedersiniz ya, aslında hiçbir şeyin sizi
incitmeye çalışmıyordur, sadece içinde olduğunuz ruh halinin değişmesi için, sizin somut bir şeyler
ortaya koymanız gerekiyordur. "Üzerine düşeni yapmayanların, hayatlarının değişmesini beklemeye
hakları yoktur." Duygularınızı bastırıp yokmuş gibi davranarak da yolun sonuna gelemeyeceğinizi
anlamak gerek! Her şey bir bütün halinde değerli... Ne kadar uca giderseniz, diğer ucu size
hatırlatacak bir deneyime o kadar yaklaşırsınız.
19 Haziran Salı Neptün Retrosu ve
Merkür- Jüpiter Üçgeni
Neptün, "düşünce okyanusu" olarak çıkar karşımıza kadim bilgilerde;
Poseidon, Denizler Tanrısı, ruh, bilgi havuzu... Kolektif bilinçdışı olarak da düşünebilirsiniz.
Zaman ve mekanın ötesindeki sonsuz bilgi... Var eden, var olan, varlığı yeni bir yapıya hazırlayan
her şeyler... Neptün, batın, gizli, saklı olandır. Neptün, görünenin ardındakini görmeye çağırandır.
Onu somut olarak ifade edebilmek mümkün değildir. Dış dünyada algıladığımız tüm parçalar bir araya
geldiğinde oluşan büyük resim! Her şeyi içinde barındıran, her şeyin içinde olan Tanrı bilinci!
Neptün retrosu, bu arayışın içe döneceğini gösteriyor. Aradığımız şey çok daha derinlerde,
kendimizde olacak. Tanrı dışarıda değil, içeridedir. İçeriden dışarıya büyür ve bu büyüme ile fark
edilir. Sınırlar ortadan kalkıyor. Burada kaybolmak da büyüyüp genişlemek, daha büyük bir
teslimiyetle adanmış bir şekilde yolda olmak da mümkün! Kendilerini yok sayanlar kurban, kendini
yollarına adayanlar kahraman olur. Tanrının sesini içimizde bir yerlerde duymak ve o sese kulak
vererek yolda olmak... Alkol, uyuşturucu, bizi gerçek hayattan, bu hayatın sorumluluğunu almaktan
koparan pratikler bizi sanal bir boyuta taşır. Hayal deryasında yüzer dururuz. Gerçek olan, bizi
ruhta ve dünyada eş zamanlı olarak büyütendir. Güçlü kökler, güçlü dallar ve lezzetli meyveler!
Hayal gücümüzü, var etmek için kullanmak!
Merkür- Jüpiter üçgeni köklü bir değişimin
eşiğinde olduğumuzdan bahsediyor. Su elementinde gerçekleşen bu üçgen, derindeki sabotajcıyı bul,
onu var eden korku ve öfkenin ötesine geç, bu derin bir iyileşme demektir, hayata ve kendine
bakışını değiştir, yol böylelikle açılacaktır, gözlüklerimizin camı silinmiş olacaktır diyor.
Duygular bir anda değişmez, zamanla insanı büyütür, ona bilinç kazandırır ve sizi yeni bir doğuma
hazırlar. Burada bize armağan bir "ölüm" var, bu vedalaşma, doğuma kapı olacak.
21
Haziran Perşembe Merkür- Neptün Üçgeni, Güneş Yengeçte (13:07) ve Venüs- Mars Karşıtlığı
Merkür- Neptün üçgeni hayal gücümüzün zengin, algılarımızın açık, etrafın biraz puslu, daha
derindeki bir şeylerin uyanık olduğu bir zamana işaret ediyor. Kafanız iyiymiş gibi hissediyor
olabilirsiniz. "Biz sarhoş iken henüz üzüm yaratılmamıştı." der İbn Farıd bir şiirinde, tam da böyle
bir etki! Bu sarhoşluğu tatlı bir hal olarak değerlendirebilir, arızaya bağlarsanız ortalığı
karıştırabilirsiniz. Benden söylemesi!
Güneş yengece geçiyor, dış dünyaya odaklanmış olan
algımız şimdi içe dönüyor ve içsel geçişlerimize mercek tutuluyor. Bir ay boyunca Ay transitleri
(Ay’ın hangi burçta olduğu) daha önem kazanıyor; çünkü Güneş’in düzenleyicisi Ay olacak. Aile,
kökler, anne, baba, çocukluk temalarımız gündemimize düşüyor. Yengeç, şifacıdır. Şifa içsel bir
değişimdir. Bu değişim, en derinde başlar ya da en derindeki bir şeye kadar ulaşabildiğinde
gerçekleşir. Değilse yüzeysel ve muhtemelen bir kaçıştan ibarettir. Bu dönem, bu ayrışmayı
sağlayacak. Güneş ikizlerdeyken fark ettiklerimiz, algıladıklarımız, şimdi bir içselleşme sürecine
giriyor. Bunu başaranlar Güneş aslana geçtiğinde yeni bir ışıkla doğuyor olacak.
Venüs- Mars
karşıtlığı önemli bir savaşı gündeme taşıyor. Bu savaş biraz keyfimizi kaçırabilir ya da keyfimize
düşkünlük bizi rahatımızın bozulacağı bir noktaya getirebilir. "Ben biliyorum!" tavrı
kaybettirecektir. Her an öğreniyoruz. Gelecek kaygısı, bugünü hiçe saydığımızda bizi yolda
bırakacaktır; çünkü bugünün olasılıklarına kendimizi açmadan geleceğin kanatlarını açamıyoruz. Şimdi
ve geleceği, ben ve bizi, şu anın fırsatlarını ve ideallerimizi orta bir noktada buluşturma zamanı!
Değilse "Ya kıyametler kopacak ya da dünya batacak, senden öyle ayrılacağım." ve ne gerek var bu
kadarına? Buluttan nem kapıp bir kaşık suda fırtına koparmasana evladım! Herkesin bizim gibi
düşünmesi, bizim baktığımız yerden bakması gerekmiyor. Herkes seçimini yapıyor ve bu seçim onu bir
yere getiriyor. Yerimizi bilelim yeter!
23 Haziran Cumartesi Güneş- Uranüs Sekstili ve
Merkür- Pluto Karşıtlığı
Bu Güneş- Uranüs sekstili yaklaşık dört ay öncesinin bizi şu ana
hazırladığını söylüyor. İki ay önce bu döngü resmi açılışını gerçekleştirmişti. Yedi yıl boyunca
gündemimizde olacak. "Mucizeler bir anda, iyi şeyler zamanla..." Bir mucizenin gerçekleşmesine sizi
taşımış bir yolculuk, o mucize sonrasında kendinizi içinde bulduğunuz bir süreç vardır. Açık olmayan
kapıdan içeriye kimse giremez, bu kesin! Sıkışmışsınız ve Hızır da yetişmişse, her seferinde işi ona
bırakırsanız bu işin sürdürülebilir olmayacağı da kesindir; çünkü çekirge bir sıçrar, iki sıçrar...
İnsan aklını kullanmayı öğrenmeli. Uranüs transitleri, Tarot kartlarından "yıkılan kule" gibi
çalışır. Kart üzerinde gördüğünüz yıldırım, Uranüs’tür. Uranüs bilinen her şeyin geride kalıp
yepyeni olasılıkların devreye alındığı yerdir. Bunun için zeka, teknik ve teknolojik yeterlilik
gerekir. Kendinizi evrensel bilgiye açmak, krizi fırsata çevirmek, yeni bir bilinçle yaşamın içinde
daha yüksek bir varoluşa geçmek...
Merkür- Pluto karşıtlığı bizden köklü değişim ve geri
dönüşü olmayan seçimlere kendimizi açmamızı istiyor. Acı, dirençle ilgilidir. Bu direnişin ötesine
geçtiğimizde, değişim gerçekleşir. Bu değişim, büyümedir. Evren, küçük işlerle ilgilenmez. Sizin
bireysel konforunuz onun için önemli değildir. Bu onunla değil, sizinle ilgilidir ve sizin bunu
sağlayabilmeniz için, daha büyük gerçekliklerle uyumlanabilmeniz gerekir. Kendini bu büyük güce
açabilir misin? Ölümün, yenilginin, kaybedişin, bitişin, vedanın senin armağanın olmasına izin
verebilir misin? Bu seni bakmaktan görmeye taşıyabilir mi?
25 Haziran Pazartesi Venüs-
Jüpiter Karesi
Venüs aslanda eğlenmek, içinden geldiği gibi hareket edebilmek istiyor.
"Oturmaya mı geldik ayol!" diyor. Jüpiter akrepte, retro, onu derinlerde, kaçmak istediği bir
şeylerle yüzleştirmek istiyor. "Aslında her şeyin yolunda gitmesi gerekiyordu, bu da nereden çıktı
şimdi?!" Samimiyet ve dürüstlük çok güzeldir, patavatsız ve küçük dağları siz yaratmış bir moda
bağlamış değilseniz! Derin ve hassas bir hal de bize bizi zenginleştirebilecek olasılıkları görme
şansı verir, yeter ki iş paranoya ve yıkıcılığa varmasın! Dengemizi kurma, planlarından dışında
gelişen olaylara daha geniş bir farkındalıkla bakma zamanı! Her şey bizim için, her şey oyunun bir
parçası, kazanmak da kaybetmek de... Hepsinin içinde eğlenmeyi başarabilir misin? Bu seni yeni bir
bilince taşıyor olacak.
27 Haziran Çarşamba Mars Retrosu ve Güneş- Satürn Karşıtlığı
Mars, öfke, cesaret, hareket ile ilgilidir. Retro zamanı, tüm bunlar ile ilgili korkular,
bastırılmış duygular açığa çıkar. Kontrolsüzce öfke saçabilirsiniz ya da öfkenizi bastırarak,
korkunuza yenik düşerek harekete geçemeyebilirsiniz. Öfke, sağlıklı bir duygudur. Sağlıksız sonuçlar
doğuran, onu yönetemeyen, enerjisini doğru yönlendiremeyen bilinçtir. Engelleri aşmak için akıl
gerekir. Aklı başa getiren deneyimdir. Bizim deneyimlerimizi armağanlarımız olarak görmeyi öğrenip
onlarla genişleyen yolculuğumuzda, daha bilinçli seçimler yapmayı ve bu seçimlerin ardında durmayı
öğrenmemiz gerekir. Mars retrosu kova burcunda gerçekleşiyor. Kova düşünce boyutun son aşaması
olarak özgür ve idealist bir ruh taşır. İdealimiz olanı, onun neresinde olduğumuzu, özgürlüğü, bunun
ne anlama geldiğini, buna hayatımızda ne kadar yer açtığımızı ya da açamadığımızı sorguluyor
olacağız.
Güneş yengeçte bizi his dünyamızda derin bir yolculuğa çıkarmış durumda, ailemiz,
yuva kabul ettiğimiz yaşam alanımız, köklerimizle ilgili bir keşif yolculuğundan geçiyoruz. Satürn
oğlakta ve retro olarak bizi dünya programındaki karmik boyutlarla yüzleştiriyor. Bu karşıtlık bizi
bu iki kavramın karşı karşıya olduğu bir eşiğe getiriyor. Aile bizim desteğimiz mi kösteğimiz mi?
Onunla mı olamayız onsuz mu? Hepimizin birbirimizden alıp alırken birbirine vereceği bir şey mi var?
Bu ne olabilir? Aile, değiştiremeyeceğimiz bir gerçek ve bizi tam da olmamız gereken kişi olmaya
hazırlayan bir donanıma sahip! Aile, varılacak bir yer değil, en azından bizi büyüten aile! O
içinden geçtiğimiz, içinde büyüdüğümüz bir aşama... Kurduğumuz bağlar, bizi yoldan çıkarmadıkça bizi
besler, abartıya kaçtığımız an kayboluş başlar. Esnerken, kendimiz olma gerçeğini unutmamalıyız. Bu
karşıtlık bizi tam da buradaki dengeyi kurup kuramadığımızla yüzleştiriyor. Sen yoksan hiçbir şey
yok; bununla birlikte ailen, onunla kurduğun bağlar, seni var olma yolunda besleyen kaynak! Bu
bağlar çok içsel aslında... Ne yok say, ne oraya sığın!
28 Haziran Perşembe 6⁰
Oğlak Burcunda Dolunay (07:52)
Oğlak- yengeç aksında gerçekleşiyor dolunay! Hislerle
gerçekler arasında bir çarpışma! Bir yanda destek kgörme, korunma, beslenme ihtiyacımız bir yanda
kendi ayaklarımız üzerinde durarak tek başınalığın ne demek olduğunu anlama telaşımız! Varoluşun
sorumluluğunu almak! Beslenme ihtiyacına meydan okumak! Kendi içinden kendini beslemek! Sendeki
kaynağı fark etmek! Katı olmak mı? Düşman mı olmak hayata? Yok saymak mı bağ kurma ihtiyacını? Asla!
Sadece onun içine sıkışıp kalmamak! Dolunay haritasında yükselen aslan, her şeyin kalbini kendine,
hayata açmakla başladığını söylüyor. Burada ciddiye almamız gereken içsel bir yolculuk var. Suyun
akışına bırakmak kendimizi, her şey için yeterli olmuyor. O suyun bizi nereye götürdüğünü, nerede
kıyıya yanaşmamız gerektiğini, bu yolculuğu nasıl daha güvenli bir hale getirebileceğimizi anlamak
gerekiyor; zira hedef sürdürebilirlik! Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliği! Uranüs
açısı bize bugüne kadar gitmediğin bir yoldan git eve diyor. Yeni yollar, yeni buluşmalar, bu
buluşmalar, yeni pratikler, bu pratikler değişen bir yaşam, açılan bir kader demektir. Kiron açısı,
içindeki korku, yara alma korkusu, seni korumaz, çürütür. Var olan deneyim, onun içinde ak, büyü,
onunla yoğrul, yoğunlaş, genişle diyor. Her şey hemen, şimdi olamaz; bununla birlikte her şimdiyle
olur, bunu anlamak gerek. Şimdiyi anlamadan, hiçbir şeyi anlamak mümkün değildir. Jüpiter açısı bizi
derinlere gömdüğümüz duygularla buluşturuyor. Fırtınalı bir deniz, denize attığınız her şeyin kıyıya
vurması anlamına gelir. Bu denizin kendisini temizleme şeklidir. Her şey ait olduğu yere geri döner.
Böyle bir eşikten geçiyoruz. Temek içgüdü ile yüzleşme! O hayvanı, kalbinizin gücü ile
canlılığınızın aktığı bir nehir haline getirme! Eğlenmek, zor değildir. Siz eğlenirken, kimsenin
üzülmesi gerekmez. Herkes kendi bahçesinde büyür. Bahçenizdeki renk renk çiçeklerin, mis gibi
koktuklarının farkına varın. Geri kalan her şey gübre olsun onlara, bu geçmişin yarına yaptığı
çağrıdır ve şimdiden kanatlanır. Altıncı- on ikinci ev aksı bizi değiştirebileceklerimiz ve
değiştiremeyeceklerimizle karşı karşıya getiriyor. Değişim, eylemle mümkün olur. Nasıl eylem?
Bilinçli eylem! Bu bizi dönüştürür, arındırır, saflaştırır. İçselleşir böylelikle fark ettiklerimiz,
bir parçamız, yaşam şeklimiz, yaşamımız halini alır. Ayrışma, ayrıştırma ve daha büyük bir resimde
herkesin, her şeyin yerini bulma zamanı! Sentez burcu dolunay haritasının koç, cesaret diyor. Mars
retro, aptal cesareti değil tabii ki! Savaşçının kendi içsel dönüşümünü, kendi olmaya hazırlanışını
başlatacak olan yolculuğun cesareti! Dervişin fikri neyse zikri de odur, aklınızdan geçenlere dikkat
edin! Gölge burç ikizler, gözlemci olmak, tarafsız kalmak, parçaları bir araya getirmek, işaretleri
okumak, kendimize ait olanı bulmak ve onunla yola çıkmak!
29 Haziran Cuma Merkür Aslanda
(08:16)
Merkür yengeçteyken suyun altından seyrediyor gibiydik dünyayı! Merkür aslanda
ateşler içinden bakıyoruz! Ateş dansı da denebilir! Bir çocuk kadar hınzır ve arzulu! "Ben
biliyorum!" havası kaybettirebilir. Samimiyet ve dürüstlük kazandırır. İçinizden geleni
söyleyebilmek güzeldir; bununla birlikte merkezde siz varmışsınız da dünya etrafınızda
dönüyormuşçasına yukarıdan yukarıdan konuşmak edepsizliktir. Bu dengeyi kurma ihtiyacı doğuyor.
İfadelerimiz daha dikkat çekici olacaktır. Sahnedesiniz, şov zamanı! Eğlenelim, eğlendirelim ve
bizde olan cevheri açığa çıkartabilelim! Kalpten olan her şey değer kazanırken üstünlük kurma arzusu
kişiyi kendiyle yüzleşmek durumunda bırakacaktır.
30 Haziran Cumartesi Merkür- Uranüs
Karesi
Merkür parlamak istiyor. İletişim ve bilgi aksında kendimizi, kendimizdekini
göstermek istiyoruz. Uranüs boğada, elle tutulur gözle görülür bir şeylerden bahset diyor. Bugüne
kadar bahsedilmemiş bir şey olmasının da altını çiziyor. Bu kare bir yandan yaratıcılığımızı
tetikleyebilir ve ortaya keyifli ve ilginç şeyler çıkabilir. Bir yandan da egosantrik tutumlarla
inadım inata bağlanabilir. Enerjimizi assolist kaprisi yapmaya harcayacağımıza orijinal ve
hayatımızı kolaylaştıracak buluşların peşinden gitmekte fayda var. Biraz delilik iyidir, ipin ucunu
kaçırmayalım yeter!
Yüreğe selam olsun,
Hüseyin Akdağ
Bireysel Doğum Haritası
Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com
Doğum haritası
analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini,
bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri,
yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet
edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları
ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin
ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık
ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini
bulabilirsiniz.
|